Kendinizi Riske Atmadan, Hukuki Çıkmaza Sokmadan Yaşayabilmek

Kimileri riski sever. Ancak bu riski seviş, çoğu zaman da düşünmeyi, duyumsamayı ve geleceği ön görmeyi bir kenara bırakıp rast gele, gelişine yaşamayı gerektirir. Yani sırf riskli diye yaşamayı göze aldığımız unsurlar, çoğu zaman başımıza bela olabilir.

Bu iş yaşamında da böyledir, aşk yaşamlarımızda da sosyal yaşamlarımızda. Annelerimizin, babalarımızın, çevremizin uyarılarına ve ortada dönen kanıtlara rağmen hala görüşmeye devam ettiğimiz insanlar vardır örneğin. Bazen basiretimiz bağlanır, başımızda kara bulutlar dolaşır. Yine de yapacağımızdan geri kalmayız. Çünkü gözümüz kapalı bir şeyde, riskli olanın enerjik aurası bizi adeta hipnotize eder. O insanla tüm uyarılara ve kanıtlara rağmen görüşmeye devam ederiz örneğin.

risk photo

Bu bazen bir sevgili olur, bazen bir arkadaş. Adeta sonunda kazık yiyeceğimizi bir yerimizde hissederiz de, yine de toz konduramayız kendisine. Ve en sonunda büyük kara gün geldiğinde, zamanında karşı tarafa atmamız gereken koca taşlara, kendi kafamızı çarpar dururuz.

Sadece, insan öznelinde değildir bu risk sevdalı tutumumuz. Bazen de iş konusunda basiretimiz bağlanır, risk risk diye bugün peşinden koştuğumuz iş fikirleri, gün gelir yarının kıyameti olur. İnsan kendi kıyametini kendi elleriyle kopartan tek canlıdır. Bir kedi, tuzağın olduğu, riskin cirit attığı bir çöplüğe burnunu daldırmaz. Bir köpek, bilmediği mahallede havlamaz. Ama bir insan, o içindeki kumarbaz serseri tarafından her an kandırılır ve her daim daha büyük yanlışlara, daha büyük çıkmazlara kendini elleriyle daldırır.

Yakın bir arkadaşım Çorlu gibi küçük bir yerde bininci örneği olarak bir emlak ofisi açmayı düşünüyordu. Bunun yanlış ve hatalı olduğunu, çok büyük bir risk barındırdığını ben de ailesi de etrafındaki çeşitli esnaf dostları da ifade etmişti. Ancak o, kafasına koymuştu bir kere. Ne olursa olsun o emlak dükkanı açtı. Ona göre birileri ne kadar itiraz ediyorsa, o işte gizli bir işaret, hayırlı bir incelik vardı. Ancak 6 ay geçip de dükkanını kapattığında da bazen gün gibi ortada olanın peşinden gitmenin ne kadar da yanlış olduğunu deneyimleyerek, 6 ay gibi kocaman bir zamanı ve binlerce lirayı kaybederek anladı.

Şimdi bu yazımızda hem hukuki, hem de sosyal boyutlarda dikkat etmenizi adım adım büyük başlıklarla sizlere sunacağız. Umarım hayatınızın hiçbir alanında tehlikeli riskler ve hukuki çıkmazlar sizi ensenizden yakalayıp rüzgarın en kıyıcı estiği ıssızlıklara bırakmazlar.

İş Kurarken Hukuki Boyutu Neden Önemsemeliyiz? sorusuna verdiğimiz cevaplar çok. Bu cevapların ne olduğunu en baştan bilirsek, iş kurma aşamasını da zihinsel ve hukuki olarak da tamamlamış oluruz. İş kurarken uyulması gereken hukuki kurallar ve bu kuralların geleceğin sağlıklı günleri adına nelere kadir olduğunu merak eden okurlarımız için, yazımız bir tık kadar yakın. Şimdiden bol anlayışlı okumalar dileriz.

İnsan kendi kurduğu tuzaklara düşen tek canlıdır.

Kendinizi Riske Atmadan, Hukuki Çıkmaza Sokmadan Yaşayabilmek İçin 

1- Apolitik Kalın:

Günümüzün çoğu politik kavgası ve bakış açısı mahalle kavgası düzeylerine indirgenmiştir. 80’lerde nasıl ki insanlar Ahmet ve Mehmet diye değil sağcı – solcu diye iki ayrı kutba ayrılıyordu. Bugün kutupların sayısı da işlevsizlikleri de yaydıkları düşmanlık ile birlikte çoğalmıştır. Zamanında iş ve sosyal hayatta politik olmanın ceremesini çekenler, bundan hiçbir fayda almayıp üstüne üstlük misli misli ceza çekenler, başarısızlığın ne kadar da politika dışı bir şey olduğunu acıyla anladılar.

O nedenle mümkün mertebe apolitik kalın ve ona uygun yaşayın. Cüzdanınızı tuttuğunuz partiler doldurmuyor. Evinizi, birer kavram ve içi boş söylemden ibaret olan politik söylemler ısıtmıyor. Hal böyle olunca kendi hayatınızın gerçekliklerini, başka adamların, başka insanların kuru kuruya sıkılmış şartlı cümleleriyle zehirlemeyin.

Kendi yolunuza kendi düşünceleriniz, kendi inançlarınızla çıkın ve ona uygun hareket edin. Bunun dışında politik yaklaşımlar ve fikirler, hayatınızın cesaret alanında değil kaybetme alanında kendini göstermeye ve bir pişmanlık olarak nüksetmeye devam edecektir. Siyaset, din ve devlet üçlüsüne karşı mümkün mertebe saygılı olmayı da ihmal etmeyin. İnanmıyorsanız, desteklemiyorsanız da saygı duyun.

2- Sistemle Az Da Olsa Uyum Kurun

Zaten sistemle tam bir uyumsuzluk halinde yaşamak mümkün değildir. Alış veriş yaptığınız market liberal sistemin bir parçasıdır. Yollarında yürüdüğünüz kaldırımlar, o çok eleştirdiğiniz belediyenin bir ürünüdür. Devletin elektriğini, suyunu kullanarak bir de ona isyan etmeniz pek akıl karı olmayacaktır.

Sistemle, onu kullanacak ve sizi daha fazla yukarı çıkarmasını sağlayacak şekilde bir uyum kurmaya bakın. Çünkü sistemi ancak, önce onu anlayıp kabullenerek yenebilirsiniz. O nedenle sistemsizlik tam bir kaos doğururken, kendi sisteminizi kurmak adına var olan sistemi kabul etmek ve onun açıklarını bulmak, her zaman için daha verimli gelişmelere ve geleceğin kendisine açık olacaktır.

Kendi sisteminizde bir gün yaşayana kadar, mevcut sistemle az da olsa uyumlu olmak size zarardan ziyade yarar getirecektir.

Sonra saçlarınızla oynamak yerine, şimdi aklınızla oynayın.

3- Para Hırsına Fazla Kapılmayın

Her şeyin fazlası zarardır. Para hırsı ise bunların en belalı olan cinsindedir. Nice ticaret adamı, nice tüccar, nice kurum, kendisine yetecek olan ile yetinmediği ve aç gözlü bir çakal gibi hep daha fazlasını istediği için kaybetmiştir.

Anadolu’da kurt hayvanına canavar denmektedir. Çünkü, kurt bir sürüye saldırırken üç – dört tane koyun boğazlar ve sadece bir tanesini yer. Tamamen öldürmek istediği ve öldürebildiği için öldürür yani. Ancak kurdu ele veren ve yakalanmasını, vurulmasını sağlayan da bu aç gözlülüğüdür. Ona hiç de ihtiyacı olmadığı halde birden fazla koyun boğazlatan hırsı, ona vakit ve enerji kaybettirir çünkü.

Kurt örneğini hayatınızın hiçbir döneminde unutmayın ve kendinizi fazla hırsların her türlüsünden uzak tutmayı bilin.

4- Kötü Kadın / Erkeklere Karşı Temkinli Olun:

Herkesin de artık bildiği üzere insan, kadın olsun erkek olsun hamuru gereği kötüdür. Kötülüklerin karşısında eğilip bükülmek yerine zamanında onlara karşı temkinli olmak daha iyileştirici ve sağlıklı olacaktır.

5- Karanlık İnsanlardan Uzak Durun

Kendinizi en çaresiz hissettiğiniz zamanlarda karanlık insanların inlerinden çıkıp size yardım etme adı altında sizi kendi karanlıklarına çekmeye çalıştığını görürsünüz. O nedenle karanlığın bu türden şarlatanlarına geçit vermeyin, sizden zamanlarınızı ve hayatlarınızı çalmalarına asla ama asla izin vermeyin.

6- Hukuk İle İlgili Okumalar Yapın

Adli mercilere düşüp yargılanmamak, cezaya hükmolmamak için işinizle ilgili kanunları ve ceza kanunu sık sık önceden okuyun. Okuyan adamın okurken başı ağrır da okuyup öğrendikten sonra bir daha ağrımaz. O nedenle hukuk gibi grifit ve çok yönlü bir alanda kaybetmemek için baştan okumalarınızı yapmakta, bilgileri edinmekte kendi adınıza çok büyük bir iş yapmış olacaksınız.

7- Şüpheci Olun, Paranoyak Olmayın

Hayatı içe ayıralım. İş hayatı, aşk hayatı, sosyal hayat. Bu, üç hayat biçiminde de kendilerine özgü, kendi çıkarları peşinde koşan şahsına münhasır çakal tipler vardır. Onları hayatınızdan, başarılarınızdan ve şimdiki zamanınızdan uzak tutmak için dengesini iyi kurduğunuz bir şüphe ile insanlara, özellikle yeni tanıştığınız insanlara yaklaşın.

Günümüzde insana şüphe duymaktan daha fazla kaybettiren bir şey varsa, o da güven duymaktır.

Yorum yapın