Kısa bir girişimci harcanması hikayesi

Merhaba sevgili okurlarım; bu yazımda kısa bir girişimci harcanma hikayesinden bahsetmeden önce, sizlerle biraz sohbet etmek istiyorum. Zira bu Allahın cezası web-site eğer ki benim kendi ekonomik web-günlüğüm ise(ünlü dizinler sitemi bu kategoriye sokuyor) 2016’nın bu şubat ayında bir dizi depresifliklerle geçirdiğim bu günde bu “kişisel gelişim” kategorisine birazcık olsun karalamak benim için tatmin edici olacaktır diye tahmin ediyorum. Zaten bu kategorinin adını yakında “kişisel tatminiyet” koyacağım. Zira bu lanet kategori benim kendi hüsnü sıkıntılarıma derman olma amacından başka bir halta yaramıyor son zamanlarda…

Neyse; boşverelim şimdilik kategoriyi, siteyi, sohbeti falan. Gelgelelim asıl konumuza “klasik bir harcanma hikayesinden”, tanıdık bir senaryodan bahsedecektim…

Bakın arkadaşlar ana karakterimizin anadolunun sıradan bir kasabasında, ortalama bir ailede dünyaya gelmiş olduğunu varsayalım. Yine bu ortalama ailede klasik bir hayat amacı olan “para kazanmak” gayesiyle yola çıktığını varsayalım.

Bu ana karakterimiz “para kazanmak“, “zengin olmak“, “iyi ve saygın bir iş sahibi olmak” gibi gayelerle “ösym’nin hazırladığı ve de sırf ismini doğru telafuz edemeyelim diye her sene değiştirdiği ygs, lys, sbs, lgs… gibi bilimum saçma sınavlara girmiş olsun.

Yine bu ana karakterimiz; yine bu birbirinden anlamsız ve de sahici anlamda yetenek ölçmeden aciz; öğrencilerin, gençlerin en güzel yıllarını esir alan, gençlerin gerçek yeteneklerini törpüleyen sınavlara girdikten sonra ortlamanın biraz üstü hatta iyi denilebilecek bir yere güçbela kapak atmış olsun… Gençlerin beynini esir alma sınavında bir milyon küsür kişi içerisinde sayısalda ilk 3000’e girmiş olsun. Zamanına bunu başardığı için çok sevinmiş olsun…

Derken bu ana karakteriniz 4 üzerinden 3.67 ortlamayla Yıldız Tekniğin ya da çıtayı biraz yükseltelim İTÜ’nün …… bölümünden mezun olmuş olsun…

Mezuniyetinin ardından para kazanmak gayesiyle, saygın ve zengin olmak amacıyla, sevdiği işi yapmak amacıyla iş başvurusunda bulunmuş olsun.

En nihayetinde; 2 000 TL maaş karşılığı Sütaş’ta ineklerin memesinden daha hızlı süt temin emeye yarayan çift kabzımallı makinelerin bakımından ve de tamirinden, yağlamadan sorumlu olsun…

Bunun gibi her yıl onbinlerce harcanma hikayesi bulabilirim size. Maalesef bizleri kandırdılar arkadaşlar. Meslekler büyük sermayedarlara esir olmak içinmiş meğersem. Bu iş öyle bir boyut kazanmış durumdaki bu hikayede gördüğünüz gibi sıradan bir teknikerin 2 yıllık pratik eğitimin ardından rahatlıkla yapabileceği işler için milyonlarca insanı yukarıda sıraladığım bir yığın gerkesiz sınava, eğitime tabi tutuyorlar.

Eee ne varmış yani tüm bunlarda

Para kazanayım diye yola çıkmış ana karakterimiz hayatının en güzide, en enerjik günlerinde girişimcilikten mümkün olunabilecek en uzak seviyede bulunmuş oluyor. Öyle ki hikayenin sonunda vasat bir işçi olup çıkıyor. Böylece piyasada rekabet azalıyor, en büyük sermayedarlar daha rahat at koşturabiliyor. Zira en sivri beyinler tüm bunlar olurken ygs matematikte 40’da 36 net yapmaya çalışıyor…

Bravo vallahi; iyi taktik, eğitim adı altında esaret, törpülenme, harcanma. 40 yıl düşünsem böyle bir düzenek kuramazdım. Büyük sermayedarlara önce tebrikler yollamak sonra da kınamalar okumak istiyorum. Sizleri esefle kınıyorum gençliği, insanlığı böyle harcadığınız, tükettiğiniz için…

Saygılarımla

Parlakfikirler admini

 

not: Bu kısa eleştiri ve iç dökme yazısı hakaret, tehtit ya da başkaca suç işleme amacıyla yazılmamıştır. Ülkemizdeki kötü atmosferde paranoyak olduğumuz şu günlerde kötü niyetli kişilere karşı bu beyan içerenuyarı notunu yapmak istedim…