Zaman, dostumuz olduğu gibi düşmanımız da olabilir pek ala. Özellikle iş dünyasında. Örneğin bir ürünü, benzer bir ürünü piyasa sürmeye hazırlanan rakip firmadan daha önce piyasaya sürmek icap edebilir. Ya da bir kurumu, bir hizmet kurumunu başkalarından önce açmak ve de ilk olmak önemlidir.
Evet, burada anahtar kelime ilk olmak olabilir. Zira sona kalan donakalır atasözümüz iş piyasasında nice şirketin ve işletmenin canını yakmıştır. Daha önceki yazılarımızda da sıklıkla dile getirdiğimiz gibi şirketler de tıpkı insanlar gibi hareket ederler. Zaten şirket dediğimiz şey birtakım kravatlı resmi adamların, hanımların ortaklaşa kurduğu ve çeşitli bürokratik ve ekonomik hamlelerle oluşturdukları bir çatıdan başka bir şey değildir.
O nedenle bazı şirketler tarihi bir hata yaparak ”mıymıntı” davranır. Hani özellikle sevgililerimizin ya da eşlerimizin hazırlanmasını beklerken kapı önünde ağaç oluruz ya. Gitmek istediğimiz filme geç kalırız o nedenle. Zaman hiçbir zaman bol değildir. Hiçbir zaman bol olmayacaktır da. Günün 24 saat olmasından şikayetçi olan o kadar çok modern insan var. Zira ihtiyaçlar ve rakipler çoğalsa da, yapılacaklar artsa da rakipler de artıyor ve zaman aynı kalıyor.
Bu yüzden artık büyük işler başarmak başlı başına yeterli olan bir unsur halinden çıkartıldı. Artık buna ek olarak parametreler dahilinde zaman faktörü de ilave edilmiş durumda. Ben büyük işler başardım demek yeterli değil. Ben şu kadar kısa sürede şu işleri başardım daha mühimdir.
Şimdi öncelikle kısaca neden kısa zaman vurgusu yaptığımızı, neden zamanın da işlerin büyük ve başarılı olması kadar önemli olduğunu dilimiz döndüğünce aktarmaya çalışalım.
Sürekli şöyle sözler duyarız gündelik yaşamımızın içinde. Zamanın daralıyor. Son on beş dakikanız. Bu işi yapmak için 24 saatiniz var. Günümüz iş dünyasında kendi doğası ve dünyanın doğasıyla mücadele içinde olan modern insan, bir de zaman gibi soyut ve amansız bir düşman edinmiş durumda. Zaman artık dostumuz değil düşmanımız. Saatler hep aleyhimize işliyor. Bunun için panik atak hastalıkları bile çoğaldı. Yine de her şey sizin elinizde. Paniğe mahal yok. Parlak fikirler en sahici fikirleriyle yanınızda.
Neden Az Zamanda Çok İşler Başarmalıyız?
Zamanın, acelecilikle bir ilgisi var. Aceleciliğin ise para kazanmakla doğrudan bir ilişkisi var. Az zamanda çok işler başarmanın birinci zorunluluğu, diğer işleri bir an önceye almak, zamanın öncesine katmaktır. Bunu şuna benzetebiliriz. Hani önümüzde yemek varken, biz başka şeyleri yemeye çaba gösterirdik küçükken. Annemiz de bizi uyarırdı: ”Önce önündekini bitir.”
Önce önümüzdekileri bitirmezsek diğer yemekleri, bir başka deyişle diğer zenginlikleri tadamayız. O az zamana sıkıştırılmış dilimlerde, önce önündeki işleri bitiren insanoğlu diğer işlere sarabilir, atılabilir böylece.
Bir diğer zorunluluk ise piyasada ve sektörün içinde başka rakiplerin olmasıdır. Su uyur rakip uyumaz diyebiliriz yeni modern savaşların içinde. Biz zamanımızı mıymıntı bir şekilde çar çur edersek rakiplerin eli armut toplamıyor olacak. Bizim kaybettiğimiz her zaman rakiplerin hanesine artı zaman ve dolayısıyla artı başarı olarak yazılacak. Bu ise mutlak surette iflas bayrağı, mutlak surette başarısızlık demek olacak.
Tüm bu nedenlerin toplamında aceleciliğe ve panik dalgalarına kapılmadan zamanı başarı için iyi değerlendirmeliyiz. Peki bunu nasıl yapacağız? Şimdi sırada az zamanda çok işler başarmanın püf noktaları var. Hazır iseniz başlayalım ve biz de zamanı en güzel şekilde kullanalım bu site içinde.
Kum saati, şu an kullandığımız dijital saatlerden farklı olarak bize zamanın nasıl işlediğini daha ayrıntılı ve daha çıplak gösteren bir kullanım ürünüdür. Çünkü kum saatinde zaman, bir yeri boşaltarak, bir yeri doldurarak işler. Bize neler kazanabileceğimizi ve neler kaybettiğimizi gösteren en uygun zaman stilidir aslında kum saatleri. Neleri kazanıp neleri kaybettiğimizi zaman ölçeğinde ve şu görselde görüyoruz işte. Vakit çok da geç olmadan harekete geçmeli ve kum saatinin lehimize dolmasını sağlamalıyız.
Kısa Zamanda Çok İşler Başarmak İçin Yapabilecekler
1- Az uyumak, çok çalışmak: Sadece aptallar 8 saat uyur adlı kitapta, büyük işler başarmış tarihi kişiliklerin ne kadar az uyuduğu anlatılıyordu. Örneğin Büyük İskender geceleri kitap okurken bir elinde iki büyük demir bilye tutarmış. Kitap okurken uyuyakalırsa avucundan bu toplar yere düşer, çıkardığı seslerle de uyanır ve kaldığı yerden kitabını okurmuş. Günde 8 ya da 10 saat uyuyarak, neredeyse günün yarısını uykuda geçirerek büyük işler başaramazsınız. Bu nedenle feragat edeceğiniz ilk güzellik, uyku olacak. Birkaç ay içinde az uyumaya alışacaksınızdır zaten.
2- Zamanı iyi, yerinde, doğru kullanmak: Zamanı yerinde ve doğru kullanmak bir uzmanlık işidir. Ama bir kursa yazılıp zamanı güzel kullanmayı öğrenme şansınız yok. Zaman dediğimiz şey soyut bir şey zira. Bu nedenle bunu akıl yoluyla ve deneyimlerinize dayanarak halletmelisiniz. Gün içinde saat bazlı planlarla zamanı iyi, yerinde ve doğru kullanmanın yollarını aramalı ve bulmalısınız.
3- İş bölümü yapmak: Belki de sayacağımız maddelerin arasında en önemlisi budur. İş bölümü yapmak! Herkes yapacağı işin ne olduğunu bilirse ciddi anlamda bir rahatlama ve zaman bolluğu sağlanır. Bu sayede kaos ve karmaşa olmaz, herkes kendisine ait işi tamamlar. Voltran oluşturmak için iş bölümü yapmalı ve aleyhinize işleyen saatleri lehinize çevirmeyi başarmalısınız.
İş bölümü olan bir şirkette ya da yapılandırmada böyle bir görsel oluşmaz. Ya o taş herkesin taşıyabileceği kadar parçalara ayrılır ya da o taşın arkasında herkes olabilir. Az zamanda çok işler başarmak isteyen insanlar bunun tek başına yürütülmeyeceğinin farkında olmalıdır. Taşların altında kalmamak adına…
4- Planlı olmak: Her adımınız, bazen gün içinde her saatiniz planlı olmalı. Zamanın rastgele kullanımı ile bir şeylerin başarıldığı görülmemiştir. Bu nedenle planlı davranmayı bir motto edinin ve büyük işlerin gölgesinde buna inanın.
5- Yaptığın işe inanmak: Her şey düşünce ve pratik bazda gerçekleşmez. Bazen kalbi de ortaya koymak gerekir. Yaptığı işe inanırsa insan, az uyumak da çok çalışmak da ona koymayacaktır. Bu hususta tek inancınız para da olmamalı. Bir ürün ya da hizmet üretiyorsanız bunun insanların yararına olduğuna inanmalısınız. Ya da inanacağınız üretimlerde boy göstermelisiniz. İdealist olun. İdealistler er ya da geç kazanır.
6- Aceleci ve telaşlı davranmamak: Tabi tüm bu hızın ortasında aceleci ve telaşlı davranmak epey olası. Siz bu hataya düşmeyin. 4 saatte derli toplu yapacağınız bir işi, 2 saatte alelacele, hatalı ve bol eksikli yapmayın. Zaten böyle yaptığınız taktirde başardığınız elle tutulur, iler tutar yanı olan işler ortaya koyamazsınız. Aceleci değil kontrollü, telaşı değil kendinden emin olduktan sonra ortaya konulan işler, büyük işler başarmanın öncülünü oluşturmaktadır.
7- İş örgütlenmesi çatısını sağlam kurmak: Sonunda çatınızı sağlam kurmaya özen gösterin. Hiçbir şey sallapati, rastgele ve öylesine olmamalı. İş örgütlenmesi hakkında İş Kurarken Hızlı Örgütlenebilme Taktikleri adlı makalemizi de buraya bırakıyoruz. İsteyen hızlı örgütlenebilme taktiklerini öğrenir ve bir adım daha öne geçer. Hem zamana hem de rakiplerine karşı.