Merhaba pek marjinal ve toplumsal parlak fikirler okurları! Öncelikle belirtmemiz gerekiyor ki insanlar genelde ikiye ayrılır. Size seslenişimiz de tam olarak bundan ibaret. Zira marjinal demek toplumsal olanın içinde olmayıp yürünülen yollardan gitmek yerine kendilerine ve dünyalara yeni yollar açmayı deneyen kişilerdir.
Önce marjinal kime denir kime denmez onu iyice bir öğrenmemiz gerek. Marjinal, toplumsal kümenin içinde var olmayıp daha çok mevcudiyet alanlarını kendi oluşturup kendileri bireysel ya da küçük topluluklar olarak kendi isimlerini taşıyan ya da taşımaya çalışan gruplardır. Bunların karşısında toplumsallar vardır. Her zaman için toplumun koyduğu kuralları sorgulamayıp onlara en azından elinden geldiğince uyan, yeni bir yol üretmek yerine yürünülen güvenli yollarda ilerleyen kişiler tamamen toplumsallaşmışlardır.
Marjinaller bu türden toplumsallaşmalara karşıdır. Onlara göre uçlarda olmak, aykırı üretimlerde bulunmak ve her zaman için karşı kültürü oluşturmak daha elzem ve daha insanidir. Bu açıdan baktığımızda bir örnek vermemiz gerekirse memurlar toplumsal safında yer alırken örneğin birtakım serbest girişimciler tam olarak marjinal sınıfta yer alır. Çünkü onlar deneyen, başkalarının yaptıklarını taklit ederek ve kopyala yapıştır yaparak ilerlemek yerine kendi açtığı yeni yollarda, riske giren, başarıyı hedefleyip başarısız olduğunda kendini değil yine sistemi sorgulayan kişilerdir.
Müzik ölçeğinde karşılaştıracak olursak: Örneğin klasik müzik ve onun üreticileri tamamen toplumsallaşmış, klasiğin izinden giden müstesna kişilerdir. Ama buna karşılık bir punk grubu her zaman için klasik müziğin gözünde ve karşısında marjinallerdir.
Kimi tartışmalarda marjinaller, destekleyici ve dengeleyici unsur olarak görülürken, bazıları ise toplumların çatlak ve bastırılması gereken sesleridir. Ne olursa olsun iş sahasında da toplumsal sahada da her zaman marjinal diye tabir edilecek kişiler ve kurumlar olacaktır. Bununla birlikte her zaman için klasik diye nitelendireceğimiz edebiyatın, müziğin, para kazanma yöntemlerinin ve gruplaşmaların karşısında her zaman için marjinal bakış açıları, yaşam tarzları ve gruplaşmalar da olacaktır. Bu adeta eşyanın kanunu diye keskin çizgilerle ayıracağımız bir gerçeklik payıdır.
Peki bu marjinaller neden bu kadar fakir ve neden hayatları boyunca her zaman için para sorunları var. Şimdi bunu bir çözelim ve daha sonra neden marjinal insanların neden ekonomik olarak birbirini desteklemeleri gerekmektedir sorularına güzelce yanıtlar arayalım.
Şimdi konumuza yavaş yavaş girmeden evvel marjinalliğin bu gördüğümüz görsel ve muadili olan resimler ve imajlarla hiçbir ilgisinin olmadığını söylemeliyiz. Marjinallik, saçlarını yeşile, pembeye, maviye biraz biraz boyayıp etrafta sizden ne kadar farklıyım ben ya diye dolaşmak demek değildir. Bu şekilcilikten ibaret olan unsur, ancak farklı olma çabasıdır. Bazı insanlar ergenlikten hayatları boyunca çıkamazlar ve sonuç olarak kendi ergenliklerini, çiğliklerini, şekilciliklerini marjinallik diye yutturmaya çalışmalarını görmezden gelmeliyiz.
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Marjinaller Neden Fakir?
Van Gogh hepimizin bildiği şu ünlü Hollandalı ressam. Bugünün klasiği sayılan ve hiçbir yetkili ağızlarca tartışılmayan Van Gogh, yaşadığı dönemde tam bir marjinaldi. Sürekli olarak hiçbir işte tutunamayan, ünlü ressam, o zamanlar sadece abisinin desteğiyle hayatta kalabiliyordu. Daimi olarak resim yapmaya gönül adamış Van Gogh, hayatı boyunca resimlerini birçok insana ve ressama gösterse de döneminde anlaşılmamış, bugünün klasiği sayılsa da o dönemin marjinali sayılmıştır.
Bu nedenle hayatı boyunca yaşadığı süre boyunca tek bir tablosunu satabilmiş, onu da maalesef abisi kendisine moral motivasyon olsun diye satın almıştır.
Marjinaller yaşadığı dönemler boyunca hep fakirlik çeker. Çünkü yaşadıkları dönemde anlaşılmaları hiçbir zaman gerçekleşmez. Zaten toplum dediğimiz çekirdek yapı, her zaman için yeni ve farklı olanlara geç reaksiyon gösterir. Bugün bu sosyal medya ve teknolojik iletişim sistemleri ile birlikte aza indirgese de bu sefer de gürültüden kimse bir şey duymuyor, kalabalıktan kimse bir şey görmüyor. Hal böyle olunca da yine marjinal diye tabir edebileceğimiz birçok üretici, ellerindeki üretimleri satamıyor, akıllarındaki girişimleri uygulamaya sokacak bir hayat sahası bulamıyor.
Bu da onları ekonomik olarak çökertiyor.
Marjinal insanların toplumun gözünde ve potansiyelinde hem bir bakış açısı olarak hem de bir değer ve görev olarak nasıl göründüğünü çok iyi gösteren ve örnekleyen bir görsel. Marjinaller her yaptıklarıyla, her ürettikleriyle, teorik ve pratik açıdan kırmızı olan uğur böceklerine şunu söyler. Bunun sarısı da olabilir. Sarı bir ateş böceği olmak da mümkündür. Ancak bu örneği sakın demin tenkitte bulunduğumuz şekilcilik ile karşılaştırmayın. Marjinaller sadece kanaat önderi olacak insanlardır. Önce ezilirler, sonra öncü olurlar!
Marjinaller Önce Kayıp Sonra Öncüdürler!
Evet, marjinaller kayıptır önce. Uzun zaman çeşitli sefaletlerle, yanlış anlaşılmalar ve dışlanmalarla birlikte toplumun ve para kazanabilecek alanlardan uzaklarda yaşamaya zorlanırlar. İş sadece parada bitmiyor üstelik. Hak ettikleri değeri göremeyip ilgiden uzak da kalırlar. Bu uğurda ve yolda birçok marjinal diye nitelendirebileceğimiz kişi yollarından dönerler. Çünkü yorucudur. İnsanın sinirlerini yıpratır, gelecek kaygısı gütmesine neden olur.
Bu da hayatın ara sokaklarından eve dönmek, gerekirse babanın dükkanında, onun himayesi altında çalışmaya başlamak demektir. Ancak vazgeçmeyenler ve sonuna kadar gidenler en sonunda hedeflerine başarırlar. Biraz önce Van Gogh örneği verdik ama tarihte bunun örneği çok. Önce yaptığı çalışmalar anlaşılmayan, defalarca reddedilenler… Bir yazar olursanız onlarca yayın evinden reddedilebilirsiniz. Bir girişimci iseniz kapı kapı dolaştığınız yatırımcı şirketlerin kapılarından defalarca kovulursunuz.
Ancak önce kayıp sonra öncü olarak bugün başarmış olan insanların hayatlarını dinlediğimizde hep aynı şeyi görürüz. Kimse zirveye direkt zirveden başlamamıştır. Bir dönemin marjinalleri ancak hak ettikleri paraya ve ilgiye kavuştuktan sonra o dönemin klasiği haline gelirler.
Marjinalliğin gerçekte ne olduğunu ve tam da bu surette ne olması gerektiğini bize gösteren bir görsel daha. Çünkü marjinallik her zaman bir tık daha üstüne koymak, her zaman zoru ve farklı olanı tüm olumsuzluklara ve talihsizliklere rağmen sürdürmek ve var kılmak demektir. Bu görsele dikkatlice bakın. Mücadelenin bitmediği her yerde marjinal unsurlar ve farklı girişimler de olacaktır.
Marjinal İnsanlar Neden Ekonomik Olarak Birbirini Desteklemeli?
- En başından anlattıklarımızı dikkatli okuyan okurlar bu sorunun en azından ilk cevabını biliyorlar. Çünkü marjinaller her zaman için fakirlik alanında hapis kalmak zorundadır. En azından ilk senelerde bu böyledir. Teoman… Hani şu ünlü rock şarkıcımız. O bile bir röportajında eski hayatını anlatırken para kazanmak için tuvalet bile temizlediğini ifade etmişti. Yani medya aracılığıyla gördüğümüz ışıltılı yaşamlara sahip nice insan bile ekonomik olarak birilerine ya da kötü işlere mahkumdu.
- Evet marjinal insanlar hayallerindekileri, akıllarındakileri gerçekleştirmek için uzun bir süre anlaşılmayı ve fark edilmeyi beklerler. Bu sancılı süreç boyunca da para kazanmak, yaşamak ve çalışmak zorundadır. O nedenle de her zaman kötü ve az para gerektiren işlerde adeta sürünürler. Bu da marjinallerin ekonomik olarak birbirlerini desteklemeleri gerektiğinin ikinci nedenidir. Çünkü bu süreçte kötü işlerde çalışmak kadar işsiz kalmak da ihtimaller arasındadır.
Marjinal iseniz marjinal kalın ve hedeflerinizden asla vazgeçmeyin. Bu nedenle de maddi olarak birbirinizi desteklemeye devam edin. Emin olun dışarıdan bu kadar ”cool” ve tatlı görünüyorsunuz.