Marka İmajını İyileştirme Yöntemleri

Merhaba sevgili parlak fikirler okurları. Bir marka ve imaj üstüne daha yazdığımız yeni bir konu ile karşınızdayız. Bu yazımızda marka imajını iyileştirme yöntemlerini tek tek ve herkesin anlayabileceği şekilde kalem alacağız. Bununla birlikte daha önce piyasa ve sektör değerlendirmesi yapıp marja imajını neden iyileştirmemiz gerektiğini de sizlere aktaracağız.

Çünkü biliyoruz ki bazı kişiler marja imajı gibi çağın gerçeklerini ”entel dantel” işler diye geçiştirip duruyor. Halbuki giderek küreselleşen bir dünyada yakında, çok yakında tek seçenek olarak bu bize kalacak. Ya marja imajını ciddiye alıp onu iyileştirmek için ciddi ve somut adımlar atacağız ya da kapatılan küçük işletmelerin kaderine ortak olup dükkanı kapatıp eve döneceğiz.

İki seçenek kaldı artık. Vatandaşta olduğu gibi markalar ve işletmeler için de orta seviye diye bir şey kalmadı. Çok basit bir örnekle açıklamaya çalışayım. Önceden berberler, küçük, sevimli ama standart bir yapıdaydılar. Bugün mahallenin en küçük berberinin bile ciddi manada paraya kıyıp berberini genişlettiğini, modern hale getirdiğini, en modern cihazlarla çalışmaya çalıştığını görüyoruz. Bunun nedeni ne ola ki?

Yani demek ki artık belli taşlar yerinden oynuyor. Değişim zamanı diye dillere pelesenk olmuş bir söz, gerçek hayatta ve iş piyasasında karşılığını buluyor. Çünkü başka çaresi yok. Ya bir kere daha sermaye yatırıp dükkanlar, işler, markalar kurtarılmaya çalışılacak ya da sektörün acımasız dişlilerine katılacağız.

McDonalds ve Starbucks’ın Kullandığı Pazarlama Kurnazlıkları, Sırları şayet marka iyileştirmesi yolunda emin adımlarla ilerlemek istiyorsanız bir sonraki adımınızın da pazarlama ile ilgili olduğunu size beyan etmek zorundayız. Pazarlama demek birtakım kurnazlıkları güzelce paketletip bir takım pazarlama sırlarını da şirket yönetimine ve tüketicinin karşısına sezdirmeden sızdırmak demektir. Bu yazımız da ilgili parlak fikirler okurları için burada kalsın ve biz ilk başlığımızı atmaya geçelim.

Marka İmajını Neden İyileştirmek Zorundayız? 

1-Artık rakipler çok fazla ve aynı oranda çok güçlü: Şaka değil. Artık her sektörde, her piyasa dengesinde birçok rakip var ve giderek palazlanıyor. Yalnız kalabileceğiniz, bol bol para kazanabileceğiniz tek bir iş kolu yok. Çünkü haberleşme çağında yaşıyoruz. Çok fazla hızlı davranmadığınız sürece her iş kapılıyor ve eskiyor. Önceden bir alt meslek kolunda ilerleyebilir, tıpkı tenha bir kaldırımda yürüyen insan rahatlığıyla elinizi kolunuzu sallayarak ilerleyebilirdiniz. Ama artık bu mümkün değil. Şimdi elinizi bir kerecik sallamış olsanız eliniz başka markalara,başka rakiplere çarpıyor.

2- Halk bilinçlendi ve artık güvendiği markayı satın alıyor: Birçok markanın rezalet ya da skandal olarak nitelendirebilecek deşifre haberlerinden sonra insanlar ile markalar arasında bir soğukluk girdi. Eh bir de buna televizyonda bas bas ”sağlıklı beslenin, uzun ömürlü olun” konseptli programlar da alıp başını gidince halk artık her önüne geleni tüketmemeye, alacağı markanın geçmişine, yaptıklarına falan bakmaya başladı. Bu da satış yapmadan evvel önce güven oluşturmanız gerektiğini bir kere daha bize gösteriyor. Size de gösterir umarım.

3- İnsanlara para endeksli şirketler itici geliyor: Sırf satış odaklı, satın alın, satın almak zorundasınız mesajları veren ve bunun kaygısını güden şirketler, itici geliyor insanlar. İnsanlar ile markalar arasında bir köprü kurulmalı bu nedenle. Her reklamda, her tanıtım bülteninde ”biz sizdeniz, aynıyız” gibi dostluğu, kardeşliği işaret eden mesajlar verilmeli.

4- İnsanlar artık fiyata değil markaya bakıyor: Evet arkadaşlar insanlar artık fiyata değil markaya bakıyor. Bunun en büyük iki nedeni kısaca şöyle. Birincisi insanların alım gücü 90’lara oranla arttı. Bu, çok net ve bariz. Bir diğer neden ise artık en pahalı ve en ucuz markalar arasında fiyat uçurumu yok. İnsanlar da haliyle 5 kuruş fazla veririm, güvenilir ürün alırım bakış açısıyla çıkıyor çarşılara. Eh haksız da sayılmazlar.

Söz konusu markalar ve marka iyileştirmeleri oldu mu birçok parametreyi, birçok ortam değişkenini göz önünde bulundurmalısınız. Bu matematik kadar karmaşık ve çetrefilli bir zaman dilimine işaret eder. Bir de öyle iki günde, iki haftada olacak iş değildir. Hesaplar, kitaplar, sosyal araştırmalar, psikolojik gözlemler derken marja iyileştirme işinin sandığınızdan daha zorlu bir süreç olduğunu yaşayarak ama zamanı gelince de kazanarak öğreneceksiniz.

Marka İmajını İyileştirme Yöntemleri

1- Çeşitli vakıflara ve kurumlara yardım eli uzatmak: Bu, sizin kamu spotunuz olacak. En basitinden bir köy yerinde bir marka bile oluşturabilirsiniz. Markanın adıyla köyün çeşmesini yaptırmak ya da köydeki camiyi restore etmek. Önce halkın yararına bir iyileştirici dokunuş sergilemelisiniz ki daha sonra markanız da iyileşsin. Markalar, kardeşçe, dostça yardım elleri uzattığı takdirde hem halkın takdirini toplar hem de hafızasına kazanır. İyilik eden iyilik bulur sözünün tam karşılığını markanızda yaşamak istiyorsanız elinizden geleni ardınıza koymayın.

2- Kısır reklamlar değil hikayesi ve mesajı olan reklam filmleri çekmek ve yayınlamak: Reklam anlayışları da değişiyor. Önceden, örneğin 90ların reklam filmlerini izlediğinizde ne kadar kuru ve yavan olduklarını göreceksiniz. Sadece ürünün bir görseli ve fiyatı yazıyor. Bugün ise reklamların bir senaryoları var. Bu senaryolar sayesinde hem halkın gözünde içkin ve tanıdık hale geliyorsunuz hem de her reklamınızda bir kısa film estetiği sunarak insanların sanatsal algılarına da sızıyorsunuz. Bugün uzun ve hikayesi olan reklam filmlerinin çekilmesinin tam olarak nedeni budur.

3- Bir süre hatırı sayılı ölçüde fiyat indirimine gitmek: Elbette iktisadi hamleler de yapmalısınız. Bu nedenle örneğin henüz başlangıç aşamasındayken markanızın tadılması, giyinilmesi ya da her ne ise o alanda kullanılması, markanızın tanıdık hale gelmesine ve artık insanlarına ona aşina olmasına olanak tanıyacaktır. Bu nedenle kısa bir süre için de olsa hatırı sayılı ölçüde fiyat indirimine gitmek, her zaman mantıklı ve makul olacaktır.

kalem

Bir marka iseniz ve iyileştirici dokunuşlarla diğerlerinin önüne geçmek istiyorsanız her zaman farklı şeyleri yapmalısınız. Gerekirse riskli olmalı ama gri bir ormanın içinde kırmızı bir ağaç gibi boy verip ”görünür olmayı” şiar edinmelisiniz.

4- 2 Alana 1 Bedava gibi hem akılda kalıcı hem de cep dostu kampanyalar düzenlemek: Elbette düzenlediğiniz çeşitli kampanyalar ile birlikte markanızı daha albenili, daha çekici hale getirmeyi de bilmelisiniz. Sıkı bir ekonomik planla, örneğin 2 alana 1 bedava gibi kampanyalarla insanları markanıza doğru tatlı tatlı yönlendirmelisiniz.

5- Sosyal medyayı aktif olarak kullanmak: Sosyal medyayı aktif olarak kullanmanın önemini anlamalısınız. Bugün sosyal medyayı kullanmayan bir marka düşünülemez bile. Son çıkan ürünlerinizi, son olan gelişmeleri anında duyurabileceğiniz renkli sayfaların sahibi olur ve bu alanda takipçi toplarsanız başarıya erişmeniz an meselesi olur. Sosyal medyada takipçi demek pazarın gerçek payında da bir o kadar müşteri toplamak demektir.

6- Gelen şikayet ve öneri mesajlarını kurumsal bir kimlikle anında cevaplamak: Bu tür inceliklere özen gösterirseniz marka iyileştirme kapsamında verimli çalışmaların sonucuna ulaşmışsınız demektir. Çünkü insanlar satın aldıkları şey tarafından, yani benimsedikleri marka tarafından önemsenmek, ciddiye alınmak isterler. Size bir şey yazdıklarında ya da ulaştırdıklarında cevapsız bırakılmaları ise ”demek ki her şey para” demek algısını yerleştirecek ve müşterileri markanızdan uzaklaştıracaktır.

Yorum yapın