Nasıl Saksafoncu Olunur?

Hepinize merhaba. Bugünkü konumuz müzik. Ve bir başka müzik aleti olan saksafon. Daha önceki yazılarımızı takip eden parlak fikirleri bilir. Ancak bilmeyenler için bu alanda Piyanistlik Mesleğini Yapmak adlı makalemize de bir göz gezdirebilir.

Saksafon, ülkemizde geçmişte çok fazla rağbet edilen bir enstrüman değildi Ancak son yirmi yılda, rock, caz ve blues gibi müzik türlerinin harmanlanarak ortaya çıkardığı müzik eserleriyle gündeme gelen müzik insanları ve grupları ile birlikte hak ettiği değeri görmeyi başlamıştır.

Saksafon Adolphe Sax tarafından tasarlanmış bir müzik aletidir. Ana ham maddesi pirinçtir. Bir dönem ordu müziklerinde, özellikle bas sesleri çok açık olan yapısı nedeniyle sıkça kullanılmıştır. Bunun dışında caz, pop ve klasik Batı müziği gibi klasikleşmiş müzik akımlarının da değişmez bir enstrümanıdır. Ülkemizde saksafon denilince akla ilk gelen isim Korhan Futacı’dır. Korhan Futacı ve Kara Orkestra adlı grup her ne kadar alternatif rock, deneysel rock gibi isimler adı altında müzik piyasasında yer etmiş olsa da, Korhan Futacı babası gibi ünlü bir saksafoncudur ve onun izinden gitmektedir. Bu nedenle şarkılarında bateri, bas gitar, elektronik gitar figürlerinin yanı sıra kendisi de hem vokalistlik yapmakta, hem de şarkı söylemediği aralarda saksafon çalmaktadır.

Peki ülkemizde saksafoncu olmak isteyenler nereden başlamalı bu işe? Yükselme hedeflerini hangi sıçrama tahtasını nirengi noktası olarak ele alıp değerlendirmeli? Ve en önemli soru: Bu işin zorlukları nelerdir? İnternetten saksafon ile ilgili bilgi almak istediğinizde interneti yanlış yönlendirmek için sıraya girmiş vandalların saksafon kelimesinden türetilmiş ve modası 1800lerde kalmış komik isim benzetmeli şakalarını görürsünüz. Ülkemizde sanat en çok merak edilen ama aynı zamanda en çok değersizleştirilip alay edilen bir konumdadır. Bu noktayı da Türkiye’yi her bağlamda olduğu gibi Arafta görmemiz ile açıklayabiliriz. Her şeyin iki ayrı kutup olarak en yücesini de en bayağısını da ülkemizde görmek mümkündür. Biz parlak fikirler olarak internet ortamında saksafon ve deneyimlerine dair teknik açıdan çok fazla noksan ve eksik bilgi olduğunu tespit ettik ve hemen kalemlerimizi bu iş için ayrıntılı dökümanlar ortaya dökmek için çıkardık. Şimdi tam bir analiz ile ülkemizde saksafoncu olmak isteyenleri bilgilendirmek çabasındayız. Dilerseniz başlayalım.

Saksafoncu Olmanın Zorlukları Nelerdir? 

• İlk olarak bilinmesi gereken saksafonun çok zor öğrenilen bir üflemeli çalgı olduğudur. Bunun için hem nefes eğitimi hem de üfleme mesaileri almalısınız. Nefesini doğru kullanmak birçok üflemeli çalgıda en zorlayıcı öğe olarak karşımıza çıkar. Bu bağlamda diyebiliriz ki ney aletinden sonra en zor öğrenilen ve geliştirilen üflemeli çalgı saksafondur. Bu zorluğun üstesinden gelmek için mutlak surette çalışmalı ve mesai harcamalısınız. Uzmanların ve profesyonel müzisyenlerin sıklıkla altını çizdiği üzere, günde en az iki saat ve mümkün olduğunca hiç ara vermeden gün be gün çalışmalısınız.

 

• Saksafonun bir diğer zorluğu mutlak surette eğitim alma zorunluluğudur. Çünkü bu tip üflemeli çalgılarda doğru üflemek ve yanlış üflemek adı altında iki tarzda stil vardır. Yanlış üflediğinizde ses çıkarırsınız ve çaldığınızı zannedebilirsiniz. Bu nedenle kesinlikle evde, kendi imkanlarınızla, örneğin video izleyerek, okumalar yaparak, notalar takip ederek saksafon öğrenmekten kaçınmanız lazım gelir. Mutlaka bir eğitmenden saksafon öğrenimi olmalı ve daha sonra kendinizi geliştirme aşamasında tek başına ilerlemelisiniz.

 

• Bir başka zorluk ise bu alanda gidilebilecek kursların azlığıdır. Örneğin küçük bir şehirde ya da küçük bir ilçede iseniz belediyenin kurslarına müracaat edersiniz. Ancak belediyenin kursları da genelde belli başlı enstrümanlar üzerinedir. Bunlar gitar, bağlama ve keman gibi çoğunluğun çalmak ve öğrenmek istediği müzik aletleridir. Bu nedenle özel bir hoca bulmak zorundasınız. Özel hoca bulmak ise hem zaman açısından hem de ekonomi açısından zorlayıcı olacaktır. Ancak her ödülün öncesinde bir uğraşma süreci vardır. Emeğinizin yanına bir de mücadele ruhunuzu katıp ”ben bu saksafonu çalmayı öğreneceğim arkadaş” diyerek bir an için bile vazgeçmeden başlamalı ve başarıya giden yolda doğru üflemeler ve sıkı çalışmalarla ilerlemelisiniz.

 

• Saksafon enstrümanın son zorluğu ise her piyasada ve her alanda çalacak bir mekan, bir grup, bir ortam bulunmasının her zaman o kadar da kolay olmayacağı yönündedir. Örneğin keman, tek başına çalınıp alkışları toplayan bir enstrümandır. Keza piyano ya da gitar da öyle. Ama evde anneniz babanız çay içerken durun size bir resital yapayım derken konu komşuyu da yerinden sıçratarak uzun saatler boyunca saksafon çalamazsınız. Bunun nedeni saksafon aletinin belli bir ağırlığı olmasıdır. Tıpkı bir bateri gibi hem cismen de hem melodik olarak ağır bir alettir. Bu nedenle başka müzik aletlerinin arkasında ya da yanında çalınması çoğu zaman daha uygundur.

Saksafoncuların İş İmkanları Nasıldır? 

• İş imkanlarını 3 ana başlıkta toplayabiliriz. Bunlardan biri bir müzik grubu kurmak ya da hali hazırda kurulu bir gruba katılmaktır. Böylece konserlerden, lansman gecelerinden ve çıkarılan albümlerden para kazanılabilir.

 

• İkinci seçenek televizyon programlarında çalmaktır. Bilindiği üzere hem talk show programlarında, hem de evlilik programları gündüz kuşağında yayınlanan televizyon şovlarında hep bir orkestra kuruludur. Bu orkestrada da birçok müzik aleti olduğu gibi saksafon da vardır. Kendinizi yeteri kadar geliştirdiğinizde öz geçmişiniz ve saksafonunuz ile gerekli başvuruları yapabilir ve gelecek olan olumlu bir haberi bekleyebilirsiniz.

 

• Son olarak iş imkanı düğün salonları ve benzeri yerlerdir. Her ne kadar düğünde saksafon olmaz dediğinizi duyar gibi olsak da özellikle zengin düğünlerinde, caz ve blues müzik isteyen evlilik törenlerinde saksafoncular boy gösterebilmektedir. Bu nedenle şansınız bu noktada da mevcuttur.

Mesleğin Artı ve Eksileri Nelerdir? 

• En büyük eksi, hiç şüphesiz iş bulma olanağının azlığıdır. Saksafon, daha çok Avrupa ve Amerika topraklarında rağbet edilen bir enstrümandır. Bizim insanımızın kulağına göre çok daha bas ve sert bir tınısı mevcuttur. Bu nedenle bir piyanist ya da gitarist kadar her elinizi salladığınızda bir işe çarpmanız söz konusu değildir. Yine de yılmayın. Çalışmaya ve çalmaya devam edin.

 

• Bir diğer eksi, yazımızın hemen başında da belirttiğimiz üzere bu enstrümanın uzun ve meşakkatli bir yol olmasıdır. En az bir yıl sadece amatör olarak geçireceğiniz bir yıl olacaktır. Doğru üflemeyi ve doğru sesler çıkarmayı öğrendiğinizde cover yapmaya ve kendi bestelerinizi üretmeye başlayabilirsiniz.

 

• Mesleğin en büyük artı yönü ise, hiç şüphesiz bu enstrümanı çalan insanların az olmasıdır. Tam bir uzmanlık ve ustalık isteyen bir enstrümandır çünkü saksafon. Bu nedenle yılmadan, usanmadan mücadele edip çalarsanız günün birinde adınız saksafonunuz ile birlikte önemli yerlerde duyulacaktır.

 

Saksafoncuların Maaşları Nasıldır? 

• Bu, tamamen nerede, ne şekilde saksafonculuk yapacağınıza bağlıdır. Ancak müzik, çok fazla para potansiyeli taşıyan bir alandır. Hele ki ustaysanız. Bu nedenle ustalığınızı kanıtladıktan sonra, şansınız da yaver giderse çok geçmeden ekmek değil pasta parası kazanabileceğiniz bir meslek hayatınız olur. Bunun yanı sıra para ile birlikte ünlü ve takdir edilen bir sanatçı olmanın parayla ölçülemeyen değer duygusu da hayatınızdan hiç eksik olmaz.