Asli mesleğimiz dışında bir yerlerden düzenli olarak para kazanmayı hepimiz isteriz. “Şuradan da 200 lira gelse; bu işten de 100 lira koparsak.” diye düşüne düşüne bir de bakmışsınız ki neredeyse iş yerinizden aldığınız maaşın yarısı kadar ek geliriniz olmuş. Böyle bir başarı yakalamak çoğu kişi için maalesef imkansızdır. Çünkü; bu yazıyı okuyanlar dahil milyonlarca insanımız ne yazık ki her gün sabah 9 akşam 5-6 şeklinde yapılan çalışma dışında para kazanmanın mümkün olmadığı gibi bir yanılgı içerisindedir. Bazılarımız çeşitli ek kazanç fırsatlarına karşı öyle körleşmiştir ki; verilen tavsiyelerin, sunulan imkanların çoğunun da uydurma; hatta ve hatta para tuzakları olduğunu düşünmektedir.
ÖNEMLİ İPUCU: Artık bir yetenek elde etmenin vakti geldi. Gidip işe yarar ve doğrudan paraya çevirebileceğiniz bilgilerin, yeteneklerin kazandırıldığı kurslara yazılın. Mesela İstanbul’da yaşıyorsanız İSMEK bunlar için gayet avantajlı.
İnsanların bu kadar umutsuz, paranoyak ve art niyet araya bir yaklaşım göstermesinin çok çeşitli sebepleri vardır. Ama bunları birkaç ana kategoride toplamamız mümkündür:
1)Türk milleti, hobilere ve çeşitli sosyal aktivitelere gereken önemi vermemektedir.
Bu durum aslında tam anlamıyla bir zincirleme tepkimedir. İnsanlar asgari ücretle veya birkaç yüz lira fazla maaşla çalışırsa sadece karınlarını doyuracak kadar para kazanırlar. Dolayısıyla hobilerine ve ilgi alanlarına ayıracak vakti ve parayı da bulamazlar. Hele bir de bu kişi evli ve çocukluysa iyice tadından yenmez olur.
2)Birinci maddeden yola çıkarsak, insanlarımızın çoğu yaptıkları iş dışında kendilerini geliştirme imkanı bulamamaktadır.
Siz hiç evin kirasını ve mutfak masraflarını karşıladıktan sonra çocuğunu gitar, satranç, yüzme, vs. etkinliğe gönderecek kadar para kazanan bir usta gördünüz mü? Ya da ailesinden veya sağdan soldan aldığı üç kuruş burs ile ev kirasını ve birkaç paket makarna masrafını karşıladıktan sonra ders çalışmaktan başka bir şey yapma imkanına sahip olan Türk öğrencisi gördünüz mü?
Eğer insanlar hobileri için gerekli vakti ve geliri bulamazlarsa; onlara hobilerini öğretebilecek kapasitede olan insanlar da para kazanamaz. Bu durumda da tüm ülke çapında ek gelir imkanları epey kısıtlanmış olur.
3)Yetenekli olduğu ve ek gelir elde edebileceği bir saha olsa bile insanlarımız geçim sorunundan dolayı gemileri yakıp sadece sevdiği işle uğraşmaya cesaret edememektedir.
Kurs verebilecek kadar bir enstrüman çalmayı biliyor olabilirsiniz. Ama tüm geçiminizi bununla sağlamak üzere yaptığınız işi bırakmak; biraz riskli ve tehlikeli gözükebilir. Dolayısıyla enerjinizin ve beyninizin çok küçük bir yüzdesini ek gelir fırsatlarına ayırabilirsiniz.
4)Çeşitli geleneksel sistemler bir yana; internetten ek gelir kazanma imkanlarına gençlerimiz dahil milyonlarca vatandaş son derece yabancılık çekmektedir.
“Artık her şey internetle şekilleniyor.” “İnternet çağına giriyoruz.” gibi klişelere kulaklarınızı tıkayın. Şu anda tam olarak o çağdayız ve adapte olamayanların aheste aheste yok olacağı döneme doğru yaklaşıyoruz. Böyle bir döneme girmişken; internetten ek gelir konusunda nasiplenmemek de ayıp olur tabii..:)
İnsanlarımız interneti Facebook, Twitter, vs. sosyal medya araçlarında takılmak, oyun oynamak, haber okumak gibi amaçların dışında kullanmayı ne kadar öğrenirlerse; ek gelir imkanları da doğru orantılı olarak artış gösterecektir.
SONUÇ: Sevdiği işi, istediği yerde ve istediği vakitte yaparak özgürce hayatta kalan daha mutlu, daha çok yönlü ve daha üretken insanlar….
Ben ev hanımı ve iş arıyorum. …evde yapılan davetiye Nikah şekeri ..Bu tür işler yapa bilirim.
Arkadaşlar yorumlar malumunuz herkese açık olduğu için ille de iletişim paylaşacaksanız cep telefonu numaranızı değil de e-posta adresinizi yorumunuzun en sonuna yazmak suretiyle paylaşmanız daha güvenli olacaktır.
Paylaştığınız cep numarası aradan yıllar geçtikten sonra size veya numarayı devrettiğiniz kişiye rahatsızlıklık verebilir.