Paranın Asla Satın Alamayacağı 7 Az Bulunan, Değerli Şey

Güne makale yazmakla başlamaya karar verdiyseniz, konunuz gününüzü etkiler diye düşünüyorum. Ya ben bugün duygusalım ya da günümün duygusal geçmesini istiyorum. Yine uzun yazacağımı ve mutlu olacağımı düşündüğüm bir konuya giriş yapacağım. Umarım bu konu sizi de okurken gülümsetebilir. Naif, ince, savunmasız bir konu. Paranın satın alamayacağı 7 şey. Tabi ki parasız saadetin olmayacağını biliyorum, bunu yadırgamıyorum da. Para insanın yaşamını mutlu ve refah sürdürebilmesi için kazanmak zorunda olduğu kirli bir oyun. Ama öyle belkemiğinin kırıldığı anlar oluyor ki değil para dünya malı önemsiz oluyor. Hanlarım, hamamlarım, saraylarım olsa ne fayda gönlümdeki yar benim olmadıktan sonra. Sabahın bu kuşluk vaktinde depresyona girmek hiç istemem ama paranın satın alamayacağı 7 şeye başlamalıyım.

  1. ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :

    Gerçek Dostluk

Gerçek kelimesi burada önem kazanıyor. Dostunuz çok olabilir, tanıyıp selam verdiğiniz insanda çok olabilir, benim tanıdığım belki de binlerce insan var. Ama gerçek dostluk başka bir şey. Ben dostluğun önüne gerçek kelimesinin gelmesi gerektiğine üniversitede karar verdim. Bir dostum vardı, ev arkadaşımda oldu daha sonralarında ama daha henüz bana gelip giden bir üniversite arkadaşım iken onda bir şey keşfettim. Paraya değer vermiyordu. Tamda birlikte aç kalınca açlıktan zil çalan karnına gülecek bir kızdı. Sonra yıllarca birlikte yaşadık, bir kere bile para diye birbirimizi kırmadık. Oda elinde ne varsa koyardı bende koyardım. Evi üniversiteye uzak değildi, hafta sonları çok rahat gidip gelebilirdi, ama evde erzak bitince, ekmek bitince “hadi ben annemi özledim gidiyorum” demezdi. Ama diyebilirdi ona kızamazdım. Gider evine bir güzel annesinden harçlık alır, karnını doyurur, tatlısını yer, diğer arkadaşlarıyla gezer hafta başında dönebilirdi. Ama onun dostluğu ve karakteri o kadar güzeldi ki, birlikte açtık, birlikte parasızdık ve parayı bulunca da birbirimizi satmazdık. Allah sağlık sıhhat versin yeter gerçekten. Gerisi hallolur.

  1. Sağlık Sıhhat

Paranın satın alamayacağı ve çok önemli bir durum daha. Sağlık… Yıllardır paranın bir önemi yok sağlığınız yerinde olsun cümlesinin arkasına Sakıp Sabancı’nın çocuğunu örnek vermeyi bir borç bildi milletimiz. Zenginin malı züğürdün çenesini yorar derler ya, hep şu cümle duyuldu “bak Sakıp Sabancı’nın oğluna, adamın ne parası var be ama oğlunun derdine çare değil.” Aslında doğru bir serzeniş bu, özel hastanelerde bakım görmek -ki günümüz Türkiye’sinin içler acısı halinde, devlet hastanelerinde de tedavi görmek- paradan geçiyor ama paranın da satın alamadığı dertler var. Allah dermansız dert vermesin. Sağlığımız yerinde olsun varsın paramız olmasın, çalışır yaparız.

  1. Aşk

Hangi aşk parayla satın alınabilir söyleyin bana. Ah o Yeşilçam’ımızın zengin kızları fakir oğlanları. O çocuklar o fabrikatör babalara ne direndiler be. Çaresi para değil aşkın. Malınıza mülkünüze gelen olur olmaz demiyorum ama bu öyle bir durum ki ne hanların hamamların olsa da senin sevdiğin seni sevmedikten sonra neyleyim o zenginliği ben. İnsanı gece yatağına girdiğinde paraları ısıtmıyor ne yazık ki. He diyorsanız benim sevdiğim beni seviyor paramda var, yaşıyoruz biz gönlümüzce, darısı başımıza. Olmaz değil hem maddi durumunuz çok çok iyi olur hem güzel bir eşe sahip olursunuz olabilir. Benim demek istediğim sevdiğini kapına paranla getiremezsin he geliyorsa da ondan hayır gelmez zaten boşuna malından mülkünden gitmesin.

  1. İlim İrfan

Gayet doğru duydunuz, ilim irfan parayla olmuyor. Siz ne kadar çoluğu çocuğu özel okullara da gönderseniz, özel öğretmenlerde tutsanız, içinden geliyorsa okuyor, bilgileniyor, ayaklarının üstünde duruyor, içinden gelmiyorsa maalesef bir baltaya sap olamıyor. Aksine para sıkıntısı yoksa kendini daha da çok sapıtıyor insan. Bir eli yağda bir eli balda bir eli daha olsa kesin hovardalıkta aylaklıkta olacak. Her olumsuz örneğimizin olumla can bulmuş hali mevcut ama geneline bakıldığında eşeğe altın semer vurmuşlar eşek demiş ki, parasıyla değil mi semerim bile altın. Bilemiyorum olay bundan ibaret.

  1. Aile

Maalesef olaya aşk gözünden, dost gözünden değil de bir çocuk gözünden bakıldığında para aileleri bir arada tutmaya yetmiyor maalesef. Parasızlıktan dağılan aile olduğu gibi çok parayla da bir arada kalamayan aile oluyor. Paranın çokluğu birazda doyumsuzluğu getiriyor beraberinde. Çalışıp ev almanın tadı olmuyor böyle insanlar için, bir araba hayal edip çalışıp didinip onu almak, çocuğunu bilmem ne kolejine göndermek gibi büyük şeyler gözlerinde olmuyor. Bu şeyler onlar için küçülüyor çünkü. Adamın parası var evini de alır, gördüğü arabayı da anında alır, çoluğunu çocuğunu da özel okullarda okutur, karısının da eline alışveriş parasını verir. Yalnızlaşır böyle adamlar, kadınlar, çocuklar. Çok para iyi değildir.

  1. Huzur

Aşk dedik, dostluk dedik huzurun bunlardan farkı ne diyeceksiniz. Mesela rüyalarınızı satın alamazsınız. Huzurlu rüyalar görürsünüz mutlu uyanırsınız, filmlerdeki gibi “hayır” çığlığı atarak uyanmasanız da huzursuz rüyalar görürsünüz kan ter içinde uyanırsınız. İnsanın önce içi huzurlu olmalı, paranız vardır, dostunuz vardır, ama hayatınız o kadar sıkıcı, o kadar ağır olmaya başlamıştır ki size huzuru artık çok az buluyorsunuzdur. Yetmiyordur size paranız sizi mutlu etmiyordur.

  1. Başarı

Son olarak paranın getiremediği şeylerden biride başarıdır. Siz zengin olun, paranız için size saygı gösterilsin, her dediğiniz bir parmak şıkınızla yerine getirilsin ama içiniz boş kalsın. Paranız üzerinden balon başarılar elde edin. Olur mu öyle? Ne aldığınız diplomadan ne kurduğunuz işten sadece paranızın olmasıyla başarı elde edemezsiniz. Zaten etmemelisiniz de. Bence her şey bir denge içinde malınız, mülkünüz de huzurunuz, başarınız, aşkınızda hepsi yarı yarıya bir dengede. Allah ne çok versin ne eksikliğini göstersin.

Yorum yapın