Paranın Tek Elde Toplanması Duracak Mı?

Napolyon para para para demiş! Nasreddin Hoca, parayı veren düdüğü çalar diye buyurmuş. Para para para, varlığı bir dert, yokluğu bir yara demiş eski bir şarkımız. Herhalde bu kağıt parçalarının dünyayı yöneteceğini Lidyalılar bile tahmin edememişti. Ancak bugün her şey, en önemlisinden tutun da en önemsizine kadar her şey paranın etrafında dönüyor. Çünkü para, merkezde. Hatta merkezin kendisi. İnsanoğlu bir şekilde başarıp paranın, insandan, sevgiden, yaradılıştan ve hatta ölümden bile daha önemli olmasını sağladı. Ölüm, bir gün mutlak bir şekilde gelecek olmasına rağmen insanoğlunun en fazla düşündüğü şeyler arasında para ve cinsellik geliyor. Pek tabi birbiriyle doğru orantılı olarak.

 

En önemli şeyler paranın etrafında dönüyor dedik. Mesela? Mesela sağlık. Kimse kimseyi kandırmasın ya da yanlış yönlendirmesin lütfen. Parası olan geç ölüyor ve güzel yaşıyor. Açlıktan kim ölmüş diye soranlara ise yanıtımız hazır: Yetersiz ve dengesiz beslenmeye karşı sağlık sorunları ve buna bağlı olarak erken gerçekleştirilen ölümler, bin değil, milyon tane maalesef. Paranız varsa gidersiniz en özelinden hastaneye paşa paşa baktırırsınız kendinize. Ama yoksa hastane koridorlarında uzun bekleyişler, birkaç ay sonrasına atılan ameliyat tarihleri sizi ve sağlığınızı biraz daha bozar.

Para, günümüzdeki sistemde her kilidi açar sevgili parlak fikirler okurları. Çünkü her kilit banknotlara odaklanmış durumdadır. Ve bu yaptığımız sakın para güzellemesi sayılmasın. Bilakis biz her konuda, her durumda kökü parasal çıkarlara uzanan sistemi eleştiriyor.

Tam da eleştirdiğimiz noktadan paranın tek elde toplanmasını sakıncalı buluyoruz. Bu sakıncaları da biraz sonra size açıklamaya hazırlanıyoruz.

Paranın Asla Satın Alamayacağı 7 Az Bulunan, Değerli Şey hazır paranın kendisini de paranın işleyiş ve kullanış biçimini yerden yere vurmuşken paranın asla satın alamayacağı, az bulunan, değerli tam 7 şeyi sizlerle paylaşmaktan kıvanç duyarız parlak fikirler takipçileri! Hala vaktimiz varken bazı şeylerin fiyatını değil sadece değerini bilmek mutluluğuyla.

Para ve tek el kombinasyonu.

Paranın Tek Elde Toplanmasının Gelecekteki Sonuçları Nelerdir? 

Aslında gelecekteki değil şimdiki sonuçları da diyebiliriz buna. Çünkü kara gelecek, geliyor, yavaş yavaş şimdiki zamana evriliyor.

Paranın tek elde toplanması, gelir eşitsizliğini arttıracak gibi görünüyor. Görünmek ne kelime, birebir yaşatıyor. Fakirlerin sayısı artarken fakirliğin boyutları günden güne derinleşiyor. Memleketin ve dünyanın her yerinden fakirlik manzaraları azalacağına artıyor. Bir şeyler gerçekten ters gidiyor ama ne? Para tek elde toplandıkça birileri zenginliğine zenginlik ekliyor. Ünlü bir komedyen bilmem kaçıncı arabasını alırken, birileri otobüse binmeye para bulamıyor. Ünlü bir müzisyen sırf zevk için milyon dolarlık gitarını parçalarken, birileri delik ayakkabılarıyla utana sıkıla okullara, iş yerlerine gidiyor.

Bununla birlikte iktisadi çöküntü psikolojik yıkımı da beraberinde getiriyor. İnsanlar cinnetin eşiğinde sinirlerini birbirlerinden, kurumlardan, küçük ama etkili olaylardan çıkarıyor. İntihar denemeleri, sinir krizleri, çıldırmalar. Borcunu ödeyemeyen bir adam, kendini öldürmeyi mantıklı buluyor. İflas etmiş bir kurumun sahibi çıldırarak tımarhaneye kapatılıyor.

Üstelik bu türden çirkin haberleri her gün okuyor, izliyor ve tam bir duyarsızlaşma ile birlikte unutuyoruz. Fakirlik, paranın az olması sadece mali bir durum değildir. Sosyolojik bir çıkmaz, psikolojik bir yıkımdır.

Eğer para tek elde toplanmaya devam ederse insanların alım gücü iyice göçecek. Peki o zaman o ultra milyarder iş adamlarının şirketleri tam olarak kimlere hizmet ve ürün satacak. O on beşinci arabasını alan ünlü komedyen hangi insanlara komik hikayelerini anlatacak. Kapitalizmin tam olarak çıkmazı da budur. Birileri tek elden ve az sayıda zengin olurken fakir kitleler giderek çoğalıyor. Üretilen hiçbir şey satılacak, satış alanı bulacak bir konumda olmayacak!

Fakir İken Zengin Gibi Görünmenin Sırları yahu maden fakirlikten kurtulamıyoruz bari en azından fakir gibi görünmekten kurtulalım, çalımımız yetsin diyenler için hiçbir yerde bulunmayacak özgünlükte bir yazı daha. Fakir iken zengin gibi görünmenin sırlarına vakıf olmak ve bu sırları kendi hayatlarınıza yedirmek istiyorsanız buyurun yazımıza.

Aşırı, zenginlik medyanın gösterdiği gibi sevimli bir şey değildir.

Medyanın Aşırı Zenginliği Övüş Biçimleri 

Zamanında çok satan bir kitap olan Secret kitabında bir adam şöyle diyordu. Hep 20 milyon dolarlık bir evde oturmak istemiştim. Bugün bunu başardım. Çünkü inandım! Doğrusu harika bir hikaye. Ama kimse de çıkıp şunu sormuyor. Birinin 20 milyon dolarlık bir evde yaşamak istemesi, sağlıklı mıdır, insani midir?

O kitap bir de ekliyordu. Siz de 20 milyon dolarlık bir evde yaşayabilirsiniz, yeter ki inanın! Allah Allah! Siz inanıyor musunuz mesela buna? 8 milyarlık dünya nüfusunda herkes 20 milyon dolarlık bir evde yaşayabilir mi? Tabi ki de hayır. Birileri çok fakir diye birileri çok zengin. Birileri aç kalıyor diye birileri öğle yemeğinde karides yiyor. Bu işin bu sistemin matematiği bu, bu kadar. Bunu kavramak ve oltaya gelmemek farz.

Ha bir de şöyle bir durum var. Ünlü milyoner, üçüncü malikanesini aldı! Bir başarı hikayesi gibi sunuluyor bu. Oysa bir sömürü hikayesi. Birileri kiralarda sürünürken, dünyada milyonlarca evsiz insan varken birilerinin üçüncü köşkünü satın alması, medyanın nazarında iyi, güzel, keyifli bir şey! Bu aldatmacalara ve ilkesizliklere göz yummamak ve sorgulamak gerekiyor. Sorgulamazsak, medyanın bize sunduğu zengin tiplerine ve bir gün siz de zengin olabilirsiniz yalanlarına kanarsak halimiz Arap!

Bir Anda Varlıklı Olmak ve Bunu Kaldırabilmek adlı makalemiz ise zenginliğin tehlikeli yokuşlarında tıkanmamak ve yol almaya devam etmek üzerine bir inceleme niteliği taşıyor. Bir anda varlıklı olanların başına gelen ani iflaslarla baş edebilmek ve buna önceden engel olmak adına yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.

Paranın iki elde toplanma sorunsalı…

Paranın Tek Elde Toplanması Duracak Mı? 

Böyle giderse durmayacak gibi görünüyor. Zenginler, zenginleşmeye, servetlerine servet eklemeye devam ediyor. Bunun dışında birçok ülkede işsizlik ve açlık sınırının altında yaşama durumları artarak devam ediyor.

Dünya ve kapitalizm kafa yapısını değiştirmediği sürece, dünya her zaman için daha kötü ekonomik haritalara sahip çıkmaz bir sokak olacak. Çıkmaz bir sokakta delik açmak ve yeni sokaklar bulmak, o sokaklarda adil bir şekilde koşmak ve nefes almak ise bizim elimizde.

İnsanlar, yardımlaşma dernekleri, çeşitli kurumlar toplanıp ülke ve dünya bazındaki gelir eşitsizliklerini dile getirmeli, buna bir son verilmesi adına çalışmalar yürütülmelidir. Biri üçüncü malikanesini aldığında ona çanak tutmak ve alkış yapmak yerine eleştiri okları yöneltilmeli. Önce dünyanın algısı değişmeli ki sonra paranın akış yönü değişebilsin. Yoksa paranın tek elde toplanması, birilerinin avuçlarını boş bırakmaya devam edecek.

Eşit Bir Dünya Mümkün Mü?

Evet ama nasıl mümkün? Önce inanarak, sonra inandığını göstererek, sonra dayanışma sergileyerek. Çoğunlukta olan fakir insanlar, azınlıkta olan zengin insanlar tarafından yönetiliyor, sömürülüyor ve türlü yoksunluklara maruz bırakılıyor.

Buna dur demek için anlamalı, okumalı, incelemeli ve harekete geçmeli. Daha eşit, daha adil, daha özgür bir dünya için yapabileceklerimiz bu denli sınırsızken, oturup azıcık aşım ağrısız başım diye şükretmek, züğürt tesellisinden başka bir şey olmayacaktır.

Yeniden görüşmek dileğiyle. Hoşça kalın.

Yorum yapın