Yoksa siz bir tipte olmanın, istenilen bir tipe sahip olmanın sadece kadın – erkek ilişkilerinde mi geçerli olduğunu düşünüyordunuz? Eğer böyle düşünüyorsanız medya devriminden haberiniz yok demektir. Evet, medya algılar üzerinde çok ciddi bir devrim yarattı ve bu da hem ön yargılı bakış açılarını çoğalttı hem de piyasanın tip konusunda taleplerini çoğalttı. Plaza çalışan tipleri, ofis tipi çalışanları, serbest çalışan tipleri çoğaldı durdu.
Artık tip hiç önemli değil yaptığın iş önemlidir diye bir çıkarım yapanın ağzına kürekle vurabilirsiniz. Zira bir insanın bir insanla karşılıklı bir ilişki kurması için öncelikle tiplerin tiplere denk gelmesi lazım geliyor. Çünkü daha önce de belirttiğimiz üzere artık bir imajlar çağında yaşıyoruz. Verdiğiniz, yansıttığınız imajlar ile birlikte değer görür ya da hor görürsünüz. Şimdi piyasanın belirlediği bir tipte dış görünüşe nasıl sahip olabilirsiniz, onu irdeleyeceğiz.
Bakın bu görsel, bize birçok şeyin ipucunu veriyor. Madem ki görsellerden ve tiplerden bahsedeceğiz fotoğraflardan ve resimlerden gitmemiz çok daha mantıklı olacaktır. Bu resimde söz konusu kişinin yüzü görünmüyor. Çünkü yüz, sonradan gelen ikincil bir önem arz ediyor artık. Önce nasıl giyindiğiniz, ne kadar şık olduğunuz önemli. Ne kadar şık iseniz işinize olan düşkünlüğünüz de o kadar önem arz ediyor. En azından belli bakış açılarında bu böyle. O nedenle bu resim bize birçok şeyi kanıtlıyor. Ne olursa olsun önce şık olun. Giysileri üstünüzde tam olarak taşımayı bilin. Sonra iş yüze gelecek ki onun da görseller üzerinden açıklamasını yapacağız.
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Piyasanın Belirlediği Tipler Nasıl Oluyor?
- Plaza Tipi Çalışanlar: Plaza tipi çalışanların en büyük çelişkisi şudur. Hem çok fazla neredeyse aşırı derecelerde yoğun çalışırlar hem de şık olmak zorundadır. İki dirhem bir çekirdek sözü plaza için söylenmiştir. Ancak iki dirhem çalışma bir dirhem şıklığa gider. O takım elbiselerin altındaki fanilalar yoğun çalışmaktan ter içinde kalır da, yine dış görünüş üzerinden o görüntü ört bas edilmeye çalışılır. İki yüzlü bir sistemdir hiç kuşku yok ki. O takım elbiselerle yemekler yenir, telefonlar edilir, en önemli iş toplantılarına gidilir.
Kimi plaza çalışanı güvenlik önemi olarak yedek gömlek, yedek kravat, yedek ceket taşır yanlarında. Ya da çalıştıkları plazalarda istifler onları. Herhangi bir yemek lekesi, ter lekesi her şeyin sonu demektir. Şimdi diyeceksiniz ki sırf ceketimde küçük bir leke var diye işim olmayacak mı ben plaza çalışıyorken? Evet, tam olarak öyle. Çünkü plaza çalışanlar tam insan yönlerini göstermezler. Robot olmak zorundadırlar. Karşı taraf da tam olarak bunu ister. Zira insanlar hatalıdır, robotlar kusursuzdur. Hal böyle olunca da takım elbiselerin, takım kıyafetlerinin altında ezilen kadınlar ve erkekler, her zaman için standartların üstünde bir algı yönetimi oluşturmak zorundadırlar.
Piyasa sizden mükemmel olmanızı istiyor. Ama aynı zamanda yemenizi içmenizi de mükemmel dış görünüşünüzü bozmadan tayin etmenizi istiyor. Yukarıda gördüğünüz resimde çalışırken yemek yemek zorunda kalan bir plaza çalışanın sempatik bir görüntüsü var. Ancak sempatik olmayan ise kravatın mayonez ya da hardal ile lekelenmiş olması. Yani gitti güzelim kravat. Şimdi şu çalışanın yedek bir kravatı yoksa ve plaza içinde de ona yedek kravatı bulunulmazsa, en iyi ihtimalle patronu ona ”sen bugün ortalarda pek görünme” diyecektir. Çünkü o leke, hatadır, yemek yediğinin bir kanıtıdır. Oysa biz ne demiştik. Plaza çalışanları, piyasa çalışanları gömlek, ceket ve kravat kombinasyonundan oluşan etten bir robot görünümündedirler. Bu nedenle fotoğraf ne kadar sevimli görünse de imaj değerleri açısından tam bir hüsrana işaret eder.
Güler Yüz ve Temiz Dişlerin Önemi
Hani eski gurbetçi filmleri vardı. Alman hekimler Türk işçilerin potansiyel manada sağlıklı olup olmadıklarını dişlerine bakarak kontrol ediyorlardı. Dişleri çürük, kırık çarpık çurpuk olanlar kenara ayrılıyor ve sen sağlıksızsın çalışamazsın deniyordu kendilerine.
İşte güler yüz ve temiz dişlerin önemi modern dünyada da bir bakıma aynı şekilde devam ediyor. Bir piyasa çalışanı hemen hemen her zaman sahte de olsa bir güler yüz efekti eklemeli yüzüne. Bu, sıcak iletişimin en güvenceli yoludur zira. Bu sayede insanlar orada olmaktan, bu iş görüşmenizi yapmaktan bahtiyar olduğunuzu düşünürler. Kendileri de her ne kadar sahte gülüşlerle sizi karşılamış olsa da.
Asık bir surat piyasanın istemediği bir şey. Bunu zaten biliyoruz. Zira kimse sizin asık suratınızı çekmek zorunda. Piyasada işin önemi o kadar büyüktür ki kişiler birer imaj olarak dolanırlar ortalıkta. Var olan ve aslolan sadece işin kendisi ve başarılmasıdır zira. Böyle olunca da dişlerinize bakmak bir sağlık gösterisi değil bir profesyonellik göstergesidir. İşleri kapmak da çoğu zaman güler yüzün ve güzel dişlerin başarılarından bir diğeridir.
Soldaki kadın çalışan belki de son araba taksitlerini ödeyemior. Ortadaki kadının evlilik ilişkisinde büyük çatlaklar oluşmuş ve su sızdırıyor olabilir. Sağdaki kadın çalışanın annesi on iki gündür hastanede ve işten çıkar çıkmaz onun yanına gidecek. Bu hayat hikayeleri piyasanın merak ettiği, ilgilendiği bir alan değildir. Ne olursa olsun piyasa çalışanları kendilerine güvenmeli, kendilerine güvendiklerini vücut dilleri ve giyim tarzlarıyla göstermelidir.
İmaj ve İtibarı Efsane Seviyelere Çekebilmek, Yükseltmek İçin imaj ve itibarın önemi ve onları yüksek seviyelere çekme kabiliyeti… İtibarınızı yaptıklarınız imajınızı söyledikleriniz ve dış görünüş belirler. Bu nedenle de imaj ve itibarı sıfır olan insanların bundan sonra yükselmeleri, piyasa içindeki iş yapabilmeleri neredeyse imkansızdır. İmaj ve itibarı yüksek seviyelere çekmenin sırları yalnızca parlak fikirler farkıyla yazımızın içinde.
Piyasada Giyilen Renklerin Önemi
Az önceki görsel de gördüğümüz üzere piyasada giyilen takımların ve kıyafetlerin rengi az çok bellidir. Siyah, beyaz, gri, kurşuni renkler ve kahverengi. Çünkü piyasa ve plaza gri bir atmosferden oluşur. Duyguların özenle saklanacağı ve mümkünse yokmuş gibi davranıldığı bir alandır piyasa işleri. Orada ne hissettiğiniz değil neler yaptığınız, neler başardığınız önemlidir.
Patronunuz size gelip bugün çok üzgün görünüyorsun neyin var demez. Bugün çok kötü görünüyorsun, topla kendini der. Bu nedenle gri olmak zorundasınız. Bu nedenle siyah gömleklerin altında özenle saklamalısınız bir kalbiniz olduğunu. Çünkü bir kalp değil bir beyin ve şık bir yakışıklılık, çekici bir güzellik sunmalısınız insanlara. İnsanların görsel açlığı medya tarafından kışkırtılıp bu noktaya getirildiyse ben güzelliğimle değil aklımla çözerim bu işi diye çıkamazsınız yola. Çıkarsanız da yolda kalırsınız zaten.
Piyasa şeytanı melek, meleği şeytan gösterebilir. Kötü niyetli iş projelerini bile güzel kıyafetler ve cici imajlar vasıtasıyla bir güzel servis edebilirsiniz. Piyasa, bir mankenler kulisi gibidir. Ne konuşulduğu değil ne yapıldığı ve ne kadar alkış alındığı önemlidir mutlak surette.
Son olarak aynı zamanda temiz giyinmeniz gerektiğini unutmayın. Ve mümkün mertebe mesainin başından sonuna kadar misler gibi parfüm kokmayı da. Tek bir kokunuz olacak. Önce parfüm sonra başarı kokusu. Ve tüm bunların hepsi de piyasada istenilen dış görünüşe sahip olmanın önemini bize tekrar tekrar gösteriyor.