Psikolojik Hastalığı Olanlara İş Önerileri

21. yüzyıl ile birlikte çeşit çeşit, öbek öbek psikolojik rahatsızlıklar gündeme geliyor. İnsanlar, maruz kaldıkları uygarlık stresler, kaygıları, korkuları ve envai çeşit dışlanmayla birlikte giderek kendi uçurumlarının sularına çekiliyor, çekilmek zorunda bırakılıyor. Bir yandan nüfus artıyor, bir yandan yalnızlık. Sanırım ünlü bir Amerikalı yazarın da dediği gibi ”nüfus sayısı arttıkça, insan sayısı azalıyor.”

psychological photo

Psikolojik rahatsızlıklar kendilerini belli sınıflarda toplayarak kendini belli ediyor. Örneğin nevrotikler ve çeşitli oranlarda nevrozlar var. Kaygıya dayalı bu hastalık, insanın kafasından kurmasına, giderek evhamlı biri olup çıkmasına neden oluyor. En küçük hadiseler bile gün yüzüne bir kıyamet, bir felaket ölçeğinde çıkıyor. Bu da insanları kaygılı ve nevrotik kılıyor.

Paranoyaklar var sonra. Giderek bir korku tüneline ve terör yuvasına dönen dünyamızda sağda solda sivilleri hedef alan terör olayları, patlamalar, katliamlar burnumuzun ucundayken sağlıklı olmak giderek daha zor bir hal alıyor. İnsanın zihni de psikolojisi de her gün gözlemlediği, izlemek zorunda kaldığı ve tanıklık ettiği olayların karşısında savunma gücünü yitiriyor.

Nasıl ki kış gelince insanın bağışıklık sistemi çöker ve nezle gibi grip gibi hastalıklar bizi bulur, vurur. Aynı şey zihnimiz ve psikolojimiz için de geçerli. Onları etkileyen sert iklimler de zihni, bilinci ve belleği doğrudan hedef alan olayların silsilesinde etki altına alınıyor. İnsana geleceğe ve kendine olan güveni, umudu azaldıkça içinde bir hastalığı büyütme ve o hastalığın altında ezilme ihtimali de o kadar artıyor.

Bugün kayıtlı milyonlarca hasta var. İlaca bağımlı, kısmen izole bir hayat taşıyorlar. Kimileri klinikte kalıyor. Sosyal hayatın dışında tutuyorlar kendilerini. Ya da kasti bir şekilde yalnızlığa itiliyorlar. Psikolojik sorunları olan insanlar çalışma sahalarının da dışında tutuluyor. Onların zaten kendine güveni yok. Bir de bu psikolojik baskılarla baş etmenin yolunu bir türlü bulamıyorlar.

Ta ki parlak fikirler onları da göz önünde bulundurup böyle bir yazıyı kaleme alana kadar. Adınıza bir teşhis konulmuş olsun, olmasın burada başlık başlık, madde madde psikolojik sorunları ve zafiyetleri olanlar için bir rehber niteliği taşıyor. Lafı daha fazla uzatmayalım ve ilk konu başlığımızı atalım. Umarım yazının sonunda kendi hastalığınızın tespiti ve yüzleşmesi dahilinde kafanıza ve ruhunuza göre bir iş fikri canlanır benliğinizde.

En Sağlıklı 7 İş Fikri ile sağlıklı olmak ve iş fikirlerini derecesini aynı potada eritmiştik. Çalışmak sağlıklı olmanın, sağlıklı olmak da çalışmanın ön koşulu olsa da tek koşulu değil. En sağlıklı 7 iş fikri ile birlikte, sağlıklı işlerde çalışarak kendi bozuk psikolojinizi de düzeltebilirsiniz. Bizden şimdilik bu kadar. Keyifli okumalar.

ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :

Doğa İle İlgili İşler 

Tabiat ana her zaman şefkatli ve kucaklayıcıdır. Toprakla olan insanın, diğer insanlarla da kendisiyle de bir problemi olmaz. Siz hiç depresyon hastası bir çiftçi gördünüz mü? O kadar yoğun ve özverili çalışır ki bu tarz insanlar, topraktan doğumun kuvvetini, gökten yağmurun bereketini alırlar. Hasta etmenlerle zihinlerini kuşatmak yerine, sürekli bir bahar telaşı ve tazeliği vardır onların zihninde.

Üretimin direkt topraktan, canlı canlı, tatlı tatlı içine çekerek soluklarını bile çiçeklerle bir tutarlar. Doğa ile ilgili işler, size hem para kazandırır hem de sizin terapinizi bedava kılar. Kimi doğa yürüyüşler, doğa gezileri ve doğa turizmi hep para demektir. Ancak örneğin bir bahçıvan olarak çalıştığınız yerde, hem ücretinizi alırsınız hem de söz konusu terapiyi çalışa çalışa, ürete ürete tatmış olursunuz.

Bunun dışında çiçekçilik de size iyi gelecek bir diğer meslek olarak gösterilebilir.

Bahçıvanlık Yapmak İsteyenlere adlı makalemiz de şöyle bir kenarda dursun. Bu işin inceliklerini ve ayrıntılarını öğrendikçe bu işe olan ilginiz ve iştahınız da kabarabilir. Doğa ana sizi de güzel ve özgür kılsın.

Sportif İşler 

Bir futbolcu olmak bile, günde saatlerce idman yapmak ve vücudunuzun ateşini fitillemek bile size ne kadar iyi gelecektir bir bilseniz. Bu nedenle yapılan birçok araştırmaya göre spor yapan insanların, yapmayan insanlara göre çok daha umutlu, çok daha pozitif olduğu gerçeği de ortaya çıkmıştır. Çünkü işleyen demir ışıldar. Bedenini doğal yollardan yormayı başaran, hamurunu sonrasının güzel kurabiyeleri için pişiren insanlarda mutsuzluk, ne psikolojik ne fiziksel olarak kendilerini vurur.

Teknik direktörlük, futbolculuk, hakemlik gibi işlerde hem sporun diriltici gücünü yaşarsınız, hem de güle oynaya para kazanarak psikolojinizi bir güzel onarırsınız.

Böylece sizin şifanız, sizin ilacınız maça çıkıp adam gibi oynamak ve gol atmak olacaktır. En büyük mutsuzluğunuz ise deplasmanda yer almak olacaktır. Ama unutmayın ki her deplasmanın bir de iç saha maçı vardır. İçinize iyi gelecek maçlarda bol bol gol atmanız dileğiyle.

Amatör Futbolcu Olmak İsteyenlere  adlı makalemiz de futbol serüvenine sadece izleyici olarak değil aktif ve faal olarak katılmanın koşullarını ve aşamalarını size aktarıyor. Belki çok genç ve kafası karışık bir okurumuzsunuz. Ve ne yapacağınızı, size ait olan bu bedenle hangi enerjileri hangi yönlerde boşaltacağınızı, harcayacağınızı bilmiyorsunuz. İşte size fırsat!

Ev İşleri 

Gerek ülke gerek dünya standartlarına baktığımızda paranoyanın nasıl da hain bir virüs gibi yayıldığını biliyor ve görüyoruz. Her sabaha bu gün acaba ne gibi karanlık ve kötü şeyler olacak diye bir kaygıyla uyanan sıradan bir vatandaş, gün gelir öyle bir hüsrana, öyle bir yenilgiye düşer ki bu kaygılar, ortada fol yok yumurta yokken bile sanki gerçekmiş gibi, sanki bir yerlerde size doğru bir tehlike varmış gibi kendini hissettirir.

Paranoyaklar için en zoru normal bir iş yerinde çalışmaktır. Çünkü bu kişiler için her an herkes bir tehlike arz etmektedir. Zamanla insanların en ufak bir davranışından bile anlamsız manalar çıkarabilirler. Patronu düşmanı, çalışma arkadaşı kuyusunu kazmaya çalışan bir hain olarak algılanabilir. O nedenle paranoyaklar ve paranoid şizofrenler için en temizi evde, kendi bildiği ve güvenlikli ortamında çalışmak olacaktır. Onlar mümkünse odalarından çıkmasınlar ve odalarından yönetebilecekleri işlerde çalışsınlar.

Mümkünse diyoruz ama bu mümkün. Mümkün olduğunu da Odanızdan Yönetebileceğiniz 4 İş Fikri adlı yazımızı okuduktan sonra iyice kavrayabilir ve değerlendirebilirsiniz. Dışarısı size tehlikeli, huzursuz edici gelebilir. Ama bunun karşısında tembellik bayrağını çekip hiçbir şey yapmamak yerine kendi sahanızda üretiminize ve çalışmanıza bakmalısınız. Çalışmak insanı iyi eden, ona şifa gibi gelen bir eylemler bütünüdür zira.

Sanatsal İşler 

Psikolojik buhranları ve sıkıntıları olan insanların sanata olan eğilimleri ve yetenekleri tartışılmaz. Bugün örneğin kendini edebiyat dünyasının sayfalarına adlarını altın harflerle yazdıran edebiyatçılar, birçok psikolojik sıkıntıdan muzdaripti. Kafka’nın normal bir kafa yapısına ve sağlıklı bir iç dünyaya sahip olduğunu iddia etmek gülünç olacaktır örneğin. Aynı şekilde Rus edebiyatının dev ismi Dostoyevski, her zaman depresif bir adamdı.

Resimleri bugün milyon lira değerinde olan Van Gogh, kendi kulağını kesip sevgilisine gönderecek kadar çılgındı örneğin.

Siz de psikolojik sıkıntılarınızı sanata yönlendirebilir ve bu alanda üretimler yapabilirsiniz.

Yorum yapın