Başlığımız biraz acımasız oldu kabul! Ama en az sistem ve piyasa sistemleri de bu kadar acımasız. 21. yüzyıl ile birlikte vahşi kapitalizm modernize bir şekilde yeniden hortladı diyebiliriz. Şık giyimli, mis kokulu şirket adamlarının, plaza çalışanlarının arasında bir meydan savaşıdır gidiyor. Rakiplerden önce şirket içi olup biteni mercek altına almak en mantıklısı.
Yeni bir şirkete girdiniz diyelim. Emin olun ilk gününüz de, ilk haftanız ve ilk ayınız gibi korkunç geçecek. Merhamet yok demiştik. Siz, yeni olduğunuz bir şirkette, bir ofis ortamında en angarya işlere koşturulan, arkasından fısır fısır konuşulan biri olup çıkacaksınız. Buna mobbing derler. Burada asıl sorulması gereken nokta şudur: Biz aynı takımdaysak, takım arkadaşlarım neden bana kötü davranıyor? Neden beni birtakım iyiliklerden, yardımlaşma ve paylaşma gibi değerlerden uzak tutuyorlar?
Çünkü gördükleri, bildikleri o. Sizi küçük küçük ısırarak belki de önünüzdeki şirket meydan savaşlarına hazırlıyor olabilir. Rekabetin kızılca kıyamet atmosferinden en az zararla sıyrılmanız için sert bir ortam oluşturulmuş durumda. Ünlü boksörlerin klişe olsa da gerçeklik de barındıran o sözlerini hatırlayabiliriz bu zamanda: Yumruk yemeden yumruk atmayı öğrenemezsin.
Demek ki şirket içi anlaşmazlıklar, yükselen tansiyonlar ve yapılan kavgalar bile aslında rekabet ortamındaki tamiri mümkün olmayan bozgunların bir dışa vurumu, bir yansıması. Şimdi size öncelikle rakiplerinizi psikolojik olarak çökertme tekniklerini adım adım sunacağız. Daha sonrasında ise rakiplerle savaşma esnasında en az hasarla mücadeleden ayrılmanız için dikkat etmeniz ve uzak durmanız gereken noktaları da yine parlak fikirler farkıyla sizlerle paylaşacağız.
Bir İş Ortağı İle İyi Geçinmenizi Sağlayacak 6 Psikolojik Taktik ile psikolojik durumlara göz atmaya, onları ince eleyip sık dokumaya kaldığımız yerden devam ediyoruz. Biliyoruz ki psikoloji hem iyi hem kötü yönde kullanılabilen bir bilimdir. Rakibinizi aşağı çekmek ya da kendinizi yukarı çekmek adına, hiçbir yerde bulamayacağınız taktikleri peşi sıra sitemizde bulabilirsiniz.
Her şey psikolojide başlayıp yine aynı merkezde bitiyor. Bu nedenle kazanan galibiyetini kendini iyi hissederek kutluyor. Kaybeden ise, belki de ortalıkta bir kayıp olmamasına rağmen sırf kendini kötü hissediyor diye kendini kaybetmiş ilan ediyor.
Rakiplerinizi izleyin ve ona göre hareket edin.
Rakibinizi Psikolojik Olarak Çökertme Teknikleri
1- Gizli Alay
Buna eski Türkçe’de istihza denir. Hani örneğin Sabahattin Ali’nin sık sık kullandığı bir tabir vardır: ”Müstehzi bir ifade.” Eh tam olarak o. Bıyık altı gülümsemeler ve imalı ifadeler ile beslenen gizli alayı rakibinizin ruhsal durumunu allak bullak etmek için kullanabilirsiniz.
Örneğin yüz yüze toplantılarla. Emin olun ki rakiplerinizle de toplantı yapmanızı gerektirecek iş görüşmeleri ile karşılaşacaksınız. Yüz yüze geldiğiniz zaman psikolojik olarak çökertme tekniklerini kullanmaya başlayabilirsiniz. Bunun birinci yolu gizli alaydır. Gücü elinde bulunduran kişi ancak alay etme şansına sahip olur. Ama gizli alayın şöyle bir hüneri vardır. Açık açık alay ettiğiniz zaman rakibiniz gelip size ”sen kimle alay ettiğini sanıyorsun be” diyebilir. Ama gizli alayda, bir bakış, bir gülüşte, üstünlüğü ele geçirdiğiniz gibi, kimsenin de karşınıza dikilip hesap sormamasını sağlarsınız.
2- Güçlü Görünmek
Şirket ya da işletme olarak zor günler geçiriyor bile olsanız her daim güçlü görünmeye bakın. Zayıflık zayıflığı çeker. Kendisini insan ve şirket bazında zayıf hissedip yine aynı oranda zayıf gösteren bir yapı, iskeletlerine kadar çözülmeye doğru gider. Bunu kendinize yapmayın. Bazen olanın dışında görünmek, göstermek tüm dertlerin ilacıdır. Medyanın gücü de buradan geliyor ki yazımızın son çeyreğinde buna da kısaca değineceğiz.
3- Gövde Gösterisi
Her iş bir şovdur aynı zamanda. Bütün patronların hal ve hareketleri, toplantı salonunda olup biten tartışmalar, iddialar, ret cevapları… Hepsi ama hepsi gösterilen ve gösterildiği gibi kabul edilen medyatik bir dünyanın temel yapı taşlarıdır. Hal böyle olunca da ”gövde gösterisi” dediğimiz şeyi şirketin bir davranış sistemi olarak sunmalı ve karşı atağa geçmelisiniz.
Örneğin şirketinize genç ve güzel bir kadın çalışan alın. Bu bile rakiplerinizin psikolojisini alt üst edecektir. Dedikodu kazanları kaynarken, şirkete alacağınız yeni birisi, üstelik genç ve güzel bir kadın ise bu, iki manaya gelecektir.
Bir şirkete yeni bir çalışan alacak kadar ekonomik açıdan düzgün işleyen bir şirkete sahip olduğunuz gerçeğini insanların yüzüne tokat gibi vuracaksınız. İkincisi ise eski bir güzellik kuralı olarak nüfuz edecektir. Güzellik, can acıtıcıdır. Eğer ki ona başkası sahipse.
4- Başarılarınızı Duyurun
Öncelikle uyarmamız gereken mevzu, size ait olan başarısızlıkları itinayla saklayın. Şirketin belli bir bölümünde işler yolunda gitmiyor mu? Bunu sakın rakiplerinize, yani sistem içindeki düşmanlarınıza duyurmayın. Bu karşı tarafa kendi ellerinizle güç vermek demek olacaktır. Bunun yerine en ufak başarınızı dahi resmen teşhir edin.
Diyelim ki yeni bir ürün sürdünüz piyasaya. Beklenen de oldu. Ne eksik ne fazla. Yani ortalama bir başarı elde ettiniz. Siz bu ortalama başarıyı alın, sanki daha önce hiç kimse böyle bir şey başarmamış gibi lanse edin. Rakipleriniz zaten size karşı hassas bir konsepte sahip olacağı için en ufak bir başarı opsiyonu bile onları çıldırtmaya yetecektir.
5- Parti Düzenleyin Ve…
Ve onları davet etmeyin. Çok acımasızca olsa da artık çocuk değilsiniz. Kapitalizm, yetişkinlerin oynadığı sert bir oyundur. Yeri geldiği zaman kırmadan dökmeden ama psikolojik olarak ezmeyi ihmal etmeden karşı tarafı alaşağı edin.
İş piyasasında da çeşitli partiler, toplantılar, organizasyonlar düzenlenmektedir. Siz de bol bol düzenleyin. Hatta onları biraz şatafatlı ve frapan düzenleyin. Gözünüze kestirdiğiniz rakip hariç tüm rakiplerinizi de ne kadar barışçıl olduğunuzu göstermek adına davet edin. Günü geldiğinde kendilerinin davet edilmediğini gören rakibiniz hem psikolojik hem fiziksel açıdan çöküntüye maruz kalacaktır.
Rakiplerle Başarılı Rekabet Etme Sanatı makalemizi de okuduktan sonra bu konuda kendinizi uzman ilan edebilirsiniz. Sektörünüz ve iş sahanız ne olursa olsun her zaman rakipleriniz olacaktır. Rakiplerin sayısı ve kalitesi arttıkça da, kavgalar savaşa dönüşecektir. Sizin elinizdeki savaş baltası, tek kelimeyle psikolojik olacaktır. Bu psikolojik savaştan galip ayrılmak istiyorsanız rakiplerle başarılı rekabet etme sanatını öğrenmiş olmanız gerekmektedir.
Sonunda galip gelmek istiyorsanız rakiplerinizi psikolojik olarak çökertmelisiniz.
Son Bir Taktik Daha
İçeri adam yerleştirme taktiği oldukça zor ve külfetli ama bir o kadar da meyve toplama zamanı gelince elinizde kilo kilo koz ve tüyo olmasını sağlayacak bir taktiktir.
Rakibinizin çalışma sahasında bir adamınız var ise, o rakibinizin en hassas, en bitimsiz psikolojilerini de öğrenmiş olursunuz. Bununla birlikte daha da önemlisi o şirkette ya da işletmede nelerin iyi nelerin kötü gittiğini, o şirketin bir sonraki adımının, bir sonraki hamlesinin ne olacağını da öğrenmiş olursunuz.
Rakibinizi psikolojik olarak alt etmek istiyorsanız önce bilmeli, akabinde de bilerek hareket etmelisiniz. Bilerek hareket edenin kazanacağı bir sahadır artık iş piyasası. O nedenle hislerinizle değil öngörülerinizle hareket etmeyi bilin. İçeri yerleştireceğiniz ajan da işinizi iyi yapar, siz mis gibi haberler taşırsa bu savaşın biricik galibi, siz olacaksınız demektir.