Sadece İstanbul’a Yönelik Aynı Gün Teslimatlı Kargo Firması Kurmak

İstanbul, dünyanın en kalabalık 10 şehrinden biri. Şehir desek de esasında metropol… Yıldan yıla İzmit’e ve Silivri’ye doğru genişleyen topraklarıyla minik bir imparatorluk görünümünde hatta. 18 milyona yakın nüfusuyla – ki söz konusu nüfus ise resmi bir rakam elde etmek de çok zor – ”Uyumayan Şehir” tanımlamasıyla, bu dev kent, birtakım hizmetlerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiriyor. Şöyle ki nüfusu 300 bin olan herhangi bir şehir ile İstanbul’da bir hizmetin aynı standartlarda sunulması, tamamen ezbere bir çalışma şekli olacaktır.

Eskiden daha çok kullanılan ”Bundan başka İstanbul yok” sözünü merkeze alarak mevcut hizmetlerin farklı standartlarda sunulması icap ediyor. Bu hizmetlerin başında ise günümüzün olmazsa olmazları arasında bulunan kargo hizmetleri yer almaktadır. Hafta içleri son teslimat saati 18.00 – Cumartesi öğlene kadar – Pazar – Tatil – standartları bu şehirden bağımsız olarak düşünüldüğünde kargo firmaları için ideal görülebilir. Ki tam da bu noktada kargocuların salgın dönemi de dahil olmak üzere insanüstü bir gayretle çalıştıklarını söylemeden geçemeyiz. Çoğu zaman kendi canlarını hiçe sayarak – hiçe saymaya zorlanarak paketleri sahiplerine – yerlerine ulaştırmayı başaran bu arkadaşlar, günümüzün en zor sektörlerinden biri olan kargoculuğun hakkını fazlasıyla veriyorlar.

Ancak nüfusu çoğu Avrupa ülkesinden (başkentinden değil direkt ülkenin kendisinden) fazla olan İstanbul’a yepyeni bir kargoculuk anlayışı getirmek mümkün mü? Sadece İstanbul’a yönelik aynı gün teslimatlı kargo firması kurmak kazançlı olur mu? Bugün bu konularda sizleri aydınlatacağız.

Daha önce sadece lüks eşyalar için özel kurye taşımacılığı şirket kurmak hakkında bir yazı kaleme almıştık. Oldukça ilgi çeken bir iş kolu ile ilgili bilgilenmek isteyen okurlarımız bu yazıya aşağıdaki linkten erişebilirler.

Lüks Eşyalar İçin Özel Kurye-Taşımacılık Şirketi Kurmak

Neden Sadece İstanbul? 

Basit bir oran – orantı mantığıyla bile İstanbul’un başta kargo olmak üzere birçok hizmette farklı standartlara sahip olması gerektiğini anlayabiliriz. Türkiye’nin nüfusunu 80 milyon, İstanbul’un nüfusunu ise 20 milyon kabul ettiğimizde, ülkemizdeki nüfusun dörtte birinin (4/1) bu taşı toprağı insan olan kentte yaşadığını tespit etmiş oluruz. Yani 783.562 kilometrekarelik yüz ölçümüne sahip olan Türkiye’de her 4 insandan biri İstanbul’da yaşıyor. Bu arada İstanbul’un yüz ölçümü sadece 5.343 kilometrekare. Yüz ölçümlerini belirttiğimizde karşımıza çıkan tablo, bu şehirde sadece insanların sıkış tepiş yaşadığı gerçeği değil. Bu sıkışıklıkta işler de sıkışıyor çoğu kez. Bu kadar dar bir alanda bu kadar fazla öznenin bulunması, alelade bir kentte tere yağından kıl çeker gibi halledilebilen bir işin, söz konusu İstanbul oldu mu birtakım aksamalarla birlikte uzadıkça uzamasına neden oluyor.

Siz bakmayın bu kadar dar bir alan dediğime. İstanbul’un sonsuzmuş gibi uzanan şehir haritasını en iyi şoförler ve kargocular bilir. Yüz ölçümü rakamları diğer tüm istatistiki veriler gibi belli bir noktadan sonra sadece kağıt üstünde kalan ve hiçbir anlama gelmeyen rakamlara dönüşüyor. Ümraniye’den Beylikdüzü’ne gönderilen bir paket, neredeyse şehirler, ülkeler aşarak sahibine ulaşıyor. Normal bir dünya düzeninde Silivri’den Kartal’a otobüs değil uçak kalkması gerekirdi. Türkiye’nin yüz ölçümü bakımından en geniş şehri Konya olsa da İstanbul’da peçete kadar yer bile ”şehirleşmiş olduğu için”, aslında İstanbul, aynı zamanda en geniş topraklara sahip şehrimiz.

Şu İş İlgini Çekebilir:  Kredi Alarak Mı Yoksa Ortaklık Kurarak Mı İş Kurmak Mantıklı?

Bunun için sadece İstanbul odaklı bir iş planı yapılabilir, sadece bu kente yönelik bir planlama ile belli başlı sektörlerin standartları tamamen homojen hale getirilebilir. Bu sayede hem şehir sakinlerinin kargoları gecikmez ve en azından bir müddet daha sakin kalmaya devam edebilirler. Aksi takdirde ezbere standartlar, standardın altına düşüp düşürerek hem işletmelerin zarar etmesine hem de insanların mağdur olmasına sebebiyet verecek. Günümüz şartlarında olduğu gibi.

Aynı Gün Teslimatlı Kargo Mümkün Mü? 

Gerekli alt yapıyı oluşturduktan sonra birçok şey gibi aynı gün teslimatlı kargo da mümkün. Ama bunun için vızır vızır işleyen bir sistem kurmanız icap ediyor. Çağ dışı kalmış yükleme, sınıflandırma, etiketleme sistemleri ile, daha ”içerideyken” vakit kaybetmemelisiniz. Dışarıya, teslimata çıktığınızda, öyle ya da böyle aynı gün içerisinde kargoyu ulaştırmanız gerekecek. İnsanlar sizi sadece ”aynı gün” vaadiniz için tercih edeceklerinden, bunu gerçekleştirmediğiniz takdirde paralarını bile geri isteyebilirler. Tabi hızlı olurken güvenlik prosedürlerini de ihmal etmemeniz gerekiyor. Ne yüklemede ne dağıtımda…

Belki teslimat süresini 18.00’den 20.00’ye kadar uzatmanın bir yolunu bulabilirsiniz. Böylece ”saat 20.00’ye kadar kesin teslimat” minvalinde bir hizmet anlayışı ile kargoculuğa yepyeni bir vizyon da getirebilirsiniz.

E-Ticarette Böylesi Bir Altyapı Neden Müthiş Bir Rekabet Avantajı Sağlar? 

İnsanlar sipariş ettikleri ürünleri hemen elinde istiyorlar. Özel bir cihaz olsa sepete eklenip siparişi verilen ürünler aynı dakikada bir başka sepet üzerinden alıcılara ulaşsa tadından yenmezdi herhalde. Şimdilik bu mümkün olmadığına göre, en hızlı seçenek, teslimatı aynı gün içerisinde gerçekleştirmek olacak.

Kimler Talep Gösterir? 

Alışverişini e-ticaret sitelerinden yapan herkes buna talep gösterir. ”Aynı gün içerisinde kargoda” değil ”Aynı gün içerisinde kapınızda” sloganını duyan gören herkes söz konusu e-ticaret sitesinden alışveriş yapmak için birbirleriyle yarışacaktır.

Aynı Gün Teslimatlı Kargo Şirketi Açmak İçin Gerekenler ve Sermaye? 

Alt yapı çalışmaları, en az bir ofis, dağıtım elemanları, dağıtım araçları vs. derken en az 100 bin liralık bir sermayeye ihtiyaç duyan bir iş bu. Ancak söz konusu İstanbul olunca ”en az” olan miktarın üstüne en az 20 – 30 bin lira daha eklemek gerek. Sonuç olarak 150 – 160 bin liralık bir sermaye ile işe başlamak sektöre iyi bir giriş için yeterli olacaktır.

Kargo şirketi açmak için gerekli prosedürler aynı. İster aynı gün içerisinde paketleri teslim edin ister bir hafta içinde. Gerekli prosedürleri takip edip bürokratik adımları tamamladıktan sonra şirketinizi açabilirsiniz. Bunun dışında sıkı çalışanlara ihtiyacınız olacak. İstanbul gibi kaotik bir ortamda, teslimatları aynı gün içerisinde gerçekleştirmek için hem tecrübe hem de gözü peklik gerekecek. Yazımız boyunca İstanbul için bazı standartların değiştirilmesi gerektiğinden bahsettik ya hani, o standartlardan biri de ehliyet mesela. Türkiye’de araç kullanmak için ayrı İstanbul’da kullanmak için apayrı bir ehliyet verilmesi gerekiyor. Yani İstanbul trafiğinde ”hızlı ve güvenli” bir şekilde araç kullanacak deneyimli personellere ihtiyacınız olacak.

Not: Usta yönetmen Ken Loach’ın son filmi ”Üzgünüz, Size Ulaşamadık” kargo çalışanlarının ne zor şartlar altında çalıştığını ve kargoculuğun dünyadaki en zor işlerden biri olduğunu gözler önüne seren sert bir film. Bu sektöre girecek olanlar ya da halihazırda bu sektörde çalışanlar bu filmi mutlaka izlemeli.

Yorum yapın