İnsanoğlunun temel ihtiyaçlarının başında yemek – içmek gelir. Bu ihtiyaçların güvenli, sağlıklı ve kolay bir şekilde sağlanması içinse mobilyalara ihtiyaç vardır. Yemek, masanın üstünde yenir, bardak mutfak raflarında muhafaza edilir. Bir diğer temek ihtiyaç ise uyku. Uyumak için de yatağa, divana, sedire gereksinim duyulur. Toplumsallaşmak içinse öyle ”ayaküstü” konuşmak yeterli değildir. İki sandalye çekilir, gelen misafirler ”şöyle buyurmaz mısınız” diyerek tekli – çiftli- üçlü koltuklara yönlendirilir. Onlara ikram edilen çay – kahve- tatlılar ise yan ve orta sehpaların üzerine konur.
Kısacası insanların hem fiziksel hem de sosyo-kültürel ihtiyaçlarının giderilmesi için mobilyalar en sık kullanılan vasıtaların başında gelir. Kullanım ağı işlevsel ve fonksiyonel olmak suretiyle sadece teknik – pratik değildir üstelik. İşin bir de estetik yönü vardır ki o da dekorasyonu bünyesinde barındırır. Mobilyalar, insanoğlu yerleşik hayata geçtiğinden beri onlarla birlikte. Bu nedenle ”ölmeyecek meslek” ibaresini sadece kuaför arkadaşlarımızın ifa ettiği meslek ile sınırlamak, yersiz olacaktır. Mobilyacılık sektörü, çeşitli ihtiyaçları olan ve hep olacak olan insanlar için her zaman var olmaya devam edecektir.
Mobilya sektörü ise kendi içerisinde üçe ayrılıyor. Birinci kısım işin imalat kısmında. Marangozlar ve ek olarak mobilya imalat merkezleri gecesini gündüzüne katarak insanların beklentilerine ve beğenilerine uygun mobilyalar üretmeye devam ediyor. İkinci kısım ise satış kısmında. Her biri gösterişli masalar, yataklar ve envai çeşit aksesuar ile dolu olan mobilya mağazaları maalesef günümüzde istedikleri kadar iş yapamıyorlar. Bunun nedenine yazımızda değineceğiz.
Üçüncü kısım ise mobilya montaj ve tamir işidir. Günümüz şartları göz önüne getirildiğinde şu an için en uygun işin bu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Öncelikli olarak mobilyacılık sektörünü analiz edelim, daha sonra neden montaj ve tamir işinin en makul iş olduğuna dair ayrıntıları sizlerle paylaşacağız.
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Türkiye’de Mobilya Sektörü
2015 yılından sonra bir yalpalama ve bocalama dönemine giren mobilya sektörü 2019 yılından sonra yeniden canlanmaya başladı. Özellikle konut kredi faizlerinin düşürülmesi bu sektörünün yükselişe geçmesinde büyük rol oynadı. Yeni ev alan kişilerin neredeyse tamamı ”yeni eve yeni mobilya” anlayışıyla hareket ettiği için mobilya satışları son beş yılın istatistiklerini aşmayı başardı.
Bu gidiş daha ne kadar sürer bilinmez. Konut kredisi faizleri de hep böyle düşük mü gidecek, o da meçhul. Ayrıca bazı sektör temsilcileri ile yapılan görüşmelerde de durumun göründüğü kadar iç açıcı olmadığı ifade edildi. ”Yeni evine kavuşanlar kavuştu, mobilya sektörü şimdi tekrar yerinde sayıyor” diye şikayet edenlerin sayısı az değil. Özellikle virüsten sonra ithalat – ihracat dengelerinin tamamen alt üst oluşu belli başlı dinamikleri fazlasıyla aşındırdı. ”Al gülüm ver gülüm” aşamasına geri dönmemiz, diğer ülkeler gibi biraz daha zaman alacak. O zamana kadar ”satış” temelli tüm işler sekteye uğramaya devam edecek.
İşin bir de ”fiziksel” bir boyutu var. Hem de tam anlamıyla fiziksel. Dükkan fiyatları uçmuş durumda. Bu iş ise ”teknik” özellikleri itibariyle ”büyük” dükkan açmayı gerektiren sayılı işlerden biri. Mobilyada çeşitlilik önemli mi? Hem de nasıl. Gelen müşteri, pantolonu için kemer ya da altılı bardak takımı almıyor ki. Evine koltuk, kanepe, salonuna sehpa, çocuk odasına yatak alıyor. Yani ince eleyip sık dokuyacak, ne kadar çeşit varsa hepsini görmek isteyecek. Eh bir mobilyacı da ayrı bir yere depo açıp mobilyaları orada tutamayacağına göre? Bu iş, gelen müşteriye katalogdan ürün baktırmaya varır ki, hem ironik hem gülünç olur.
Sözün kısası mobilyacı dükkanı açmak istiyorsanız, büyük ve en az iki katlı bir dükkana ihtiyacınız olacak. Dükkan fiyatları göz önünde bulundurulduğunda bu sektöre giriş yapmak için hiç de doğru bir zaman olmadığını söyleyebiliriz.
Neden Mobilya Tamir ve Montaj İşi?
Alım gücü düştüğü için insanların çoğu temel ihtiyaçlarını da boş verdi artık. Sadece ”acil” ihtiyaçlarını gidermek için para harcıyor. Mobilya temel ihtiyaç olsa bile acil ihtiyaç olsa bile acil olması için ya yeni bir ev alınması gerekiyor ya da mobilyanın kullanılamayacak duruma gelmesi. Ki artık kırılan bir mobilyanın yenisini yerine almak yerine onu tamir ettirmek çok daha mantıklı ve makul bir seçenek olarak görülüyor.
Başlıkta yer alan neden mobilya tamir ve montaj işi sorusunun cevabı da burada gizli. İnsanların mobilyaları tamir ettirme seçeneği varken çok daha fazla para harcayıp yeni mobilya almalarına imkan yok. Bu imkanlar dahilinde olsa bile, başka yerlere zorunlu olarak giden paralar, seçenekleri hep bir sonraki aya erteliyor. Ancak mobilya montajı ve tamiri yaparak acil ihtiyaçlara cevap verebilir ve krizde olan ekonominin durumundan mümkün olduğunca az etkilenirsiniz.
Antika Mobilyaların Tamirini Yapmak
Yazımızın sonunda size aslında eski ama bir o kadar yeni olan bir meslekten bahsetmek istedik. Özellikle Beşiktaş, Nişantaşı, Cihangir ve Kadıköy gibi ilçelerde sadece antika mobilyaların tamirini yapan dükkanlar mevcut. Bu iş ayrı bir uzmanlık alanı mı gerektiriyor? Hayır. Ama özel bir ”özen ve ilgi gerektiriyor.” Antikaların fiyatı kadar değeri de vardır ve tamiri esnasında yapılacak en ufak bir dikkatsizlik, geri döndürülemez kaoslara yol açabilir. Özel ilgi dediğimiz nokta ise çift taraflıdır. Tamirci kendisine bırakılan antika bir sandalyeyi ya da abajuru tamir ederken, küçük ve hassas aletler kullanır. Her yönüyle ihtimam gerektiren bu işte ”dikkat etmez” – ”dikkat kesilir.” Ama ilginin bir de müşteri yönü vardır ki onların elindeki antikaların yenilenmesini ve onarılmasını sağlamış olursunuz. Nasıl mı? Tabelaya ”sadece antika mobilyaların tamiri yapılır” diyerek örneğin.
Türkiye’de antika mobilyaların ve eşyaların meraklısı olan on binlerce insan bulunuyor. Hele ki İstanbul, Ankara, İzmir gibi ülkedeki elit kesimin yüzde sekseninden fazlasının bulunduğu şehirlerde bu kişilerin ellerinde bulunan antika eşyaları tamir edebilirsiniz. Hem de normal bir mobilya tamiri fiyatının üç dört katına. Sizin bu mobilyalara göstereceğiniz aşırı hassasiyetin reel karşılığı hizmetinizin ücreti olarak size dönecektir.
Hepimizin bildiği üzere tarihi yapıların yenilenmesine restorasyon denir. Aslında tarihi bir değeri olan antika eşyalar da pek ala restore edilebilir. Dükkanınızın tabelasına da ”Antika Eşyalarınız Restore Edilir” gibi iddialı ve farklı bir cümle yazdırırsanız. Ya da daha güzeli bu şekilde internete reklam verebilirsiniz. Eğer sermayeniz mevcut ise verdiğiniz hizmetlerin ayrıntılı olarak anlatıldığı ve gösterildiği bir internet sitesi açmanız da mümkün. Bu sayede mobilyaların restore edilmeden önce ve edildikten sonraki fotoğraflarını yan yana paylaşabilir ve önce hayran sonra müşteri kitlesi oluşturabilirsiniz.
Before – After tekniğine yepyeni bir soluk getirdiğiniz gibi mobilya tamirini de elit kesime hitap eden bir işe çevirebilirsiniz. Yarısı zanaat yarısı sanat olan bir iş. Ama zanaatkarlardan da sanatçılardan da kat be kat fazla kazanacağınız bir iş.