Sanal gerçekliğin ilk adımları 3D gözlükler ile atılmıştı. Sinema perdesindeki filmde atılan bir ok bize doğru geliyormuş hissi veriyor, western türündeki bir filmde koşan atlar adeta üstümüze üstümüze geliyordu. Bu adeta’lıklarin, bu sanki’liklerin seviyesi yükseldi sonra. Buna arttırılmış gerçeklik dendi. Diğer isimleri ise sanal gerçeklik ve simülasyon. Simülasyon terimi ise Fransız filozof Jean Baudrillard tarafından ”olumsuz” anlamda ortaya atılmıştı. Bu kavrama göre gerçek gibi olan, gerçeğin yerini almakta, dolayısıyla ortada ne gerçek ne de gerçeğin yansımaları kalmaktadır. Filozof, bu kavramı tamamen tehlikeli bir virüs gibi değerlendirirken, dünyanın en yetenekli mühendisleri ve yazılımcıları ile çalışan dev firmalar, simülasyonun pozitif yönüne odaklandı ve ilk üretimlerini gerçekleştirdi.
Günümüzde gerçeğin (gündelik, sıkıcı, üç boyutlu gerçeğin) yerini alması amacıyla üretilen sanal gerçeklik gözlükleri, birçok farklı özelliği bünyesinde barındırıyor. Önceden bu gözlükleri kullanmak için, üst kısımda yer alan düğmelere basmak zorunda kalanlar, artık cihazı uzaktan kumanda ile kullanabiliyor. Yeni çıkan modellerde ”reçine lensi” adı verilen özel lensler kullanılıyor. Bu tür cihazların ilk sürümünde birçok kişi göz rahatsızlıklarından şikayet etmişti. Bazılarının gözlerinde aşırı kuruma ya da kızarma gibi defektler ortaya çıkmıştı. İlk elin günahı olmaz diyen üreticiler artık çok daha kaliteli ve sağlıklı gözlükler üretiyor. Bu kadar çok ve yeni özelliğin bu simülasyon aygıtlarında kullanılabilir olması ise yaygınlaşmanın bir numaralı kanıtı. Bir üründe ne kadar çeşitlilik ve yeni özellik var ise, popülaritesi gün be gün artıyor demektir.
Artık uzak değil yakın geleceğin en önemli icatlarından biri kabul edilen sanal gerçeklik gözlükleri, arttırılmış gerçeklik bağlantılarıyla yeni bir ”dünyanın” değil, ”dünyaların” kapısını aralamak üzere.
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Neden Sanal Gerçeklik Her Eve Girecek?
Nasıl ki önce radyo, sonra televizyon, sonra bilgisayar her eve girdi. Bu çizelgede dördüncü sırayı sanal gerçeklik gözlükler alacak. Sanal gerçekliğin her eve girecek olmasının birçok nedeni ve öncülü var. Öncelikli olarak teknolojik devrimin yaşandığı günümüzde talep edilen şey tam olarak böyle bir cihaz. Sıkıcı, sürprizsiz, aksiyonsuz, adrenalinsiz bir dış dünyaya kapılarını kapatmak isteyen insanlar, kendi dünyalarında vakit geçirmek isteyecek. Bu öyle bir dünya olacak ki hem sanal hem gerçek sayılacak. Bir şey gerçekten hissediliyorsa gerçektir ilkesinden yola çıkılarak hazırlanan gözlükler, çağımızın en yaygın görülen rahatsızlıklarından biri olan can sıkıntısını tamamen ortadan kaldırabilecek donanımda. Bu gözlüklerle birlikte can sıkıcı huzur yerine kalp çarpıntılarına yol açan mutluluğa, miskin hayat düzeni adrenalin yüklü bir aksiyon filmine bırakacak. Bunlar iddialı söylemler değil. Bunlar bizzat bu gözlüklerin taşıdığı ve vaat ettiği iddia.
Bu iddia ne zaman yerini bulur, bilinmez. Belki 50, belki 30 yıl içinde. Belki de daha yakın. Kesin olan tek şey, bu sanal gerçeklik ürünlerinin her eve gireceği.
Bu Bekleme Süreci Neden Yavaş?
Sanal gerçeklik ürünleri aslında 2000’li yılların başında girdi hayatımıza. Önce televizyon haberleri yapıldı, sonra çeşitli mekanlarda test edildi ve hem oyun hem de sinema dünyasında müşterilere sunuldu. Ancak yayılma süreci biraz yavaşladı. Bunda birçok parametre etken. Öncelikli olarak sanal gerçeklik ürünleri, en fazla gelişim gösteren teknolojik cihazlardan biri. Ancak bu gelişim aşamasında birçok aksama ortaya çıktı. Başta göz hastalıkları olmak üzere bazı gözlüklerin direkt beyne zarar verdiği tespit edildi. Şimdi piyasaya sürülen yeni nesil ürünler ise çok daha fazla özelliği çok daha uygun fiyatlarla alıcılara sunuyor.
Sanal Gerçeklik Piyasası Nasıl?
Ekstra kullanım kolaylığı sağlayan sanal gerçeklik ürünlerinin piyasası, bu yeni gelişmelerle çok daha hareketlendi. Yakın bir zamanda gözlüklere olan talebin artmasıyla birlikte piyasanın daha da hareketlenmesi bekleniyor. Bunun için bu cihazların, her yeni icat gibi, ”standart” bir ürün haline gelmesi gerekiyor. Eklenecek çıkarılacak özellikler, gerçekliği daha da arttıracak teknik çalışmalar sürüyor.
Her yıl dünyanın birçok yerinden bu teknolojik cihazlara olan talep oranı da artış gösteriyor. Türkiye’de de yeni yeni kıpırdanmalar var.
Karlı Mı?
Sanal gerçeklik ürünlerinin (vr) üretimi, dağıtımı, pazarlanması, satışı, reklamı… Her şeyi çok ama çok karlı. Sadece gerçek kişilerin değil tüzel kişilerin ve çeşitli kurumların da ilgi gösterdiği sanal gerçeklik gözlükleri, sadece eğlence ve sinema sektöründe değil eğitimde de aktif olarak kullanılmaya başladı. Talep oranı da arttıkça kar oranı da artmaya devam ediyor.
İnternetten Sanal Gerçek Gözlüğü Satmak Mümkün Mü?
Halihazırda sanal gerçek gözlüğü satan birçok internet sitesi mevcut. Siz de bir internet sitesi ile anlaşabilir ve yurt dışında getirdiğiniz bu ürünleri satışa çıkarabilirsiniz.