Satışları Arttıran Eğitim Temelli Pazarlama

Pazarlama konusunda sizleri aydınlatmaya devam ediyoruz sevgili parlak fikirler okurları. Bu yazımızda da satışları birinci elden arttırmanın yolu olarak eğitim temelli pazarlamaya değineceğiz. Pazarlama eğitimi alarak hangi yolları daha kestirmeden ve daha hızlı geçeceğinize, hangi eğitim programlarıyla pazarlama bilimine dair bilmeniz gereken şeylerin neler olduğunu hatırlatacağız.

sale photo

İlk önce pazarlamada eğitimin önemine dair reel bilgiler vereceğiz. Daha sonra eğitim temelli pazarlamada nelerin öğretildiğini, nelerin ders olarak okutulduğunu beyan edeceğiz. Akabinde pazarlamada nelerden uzak durmanız ve nelere ağırlık vermeniz gerektiğine dair hiçbir yerde bulamayacağınız enformasyonlarla okurlarımızın yollarını aydınlatmaya kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Restoranda Satışları Arttırmak İçin Teknikler adlı makalemiz her ne kadar sadece restoran odaklı bir yazı gibi görünse de belli bir noktadan sonra ha restoran ha başka bir satış noktası diyebiliriz. Önemli olan satışları arttırmak kısmının hem güncel hem de reel ölçeklerini bulabilirsiniz.

sale photo

Pazarlamada Eğitimin Önemi 

Şimdi bizim ülkemizde şöyle bir algı var. Öncelikle o algının ne kadar yanlış ve defolu olduğunu görmek ve göstermek gerek. Eğitimin derecelendirilmesi okullarda, kurslarda, kurumlarda değil, sahada daha neticelendirilmiş bir şekilde gösterilir.

Hele ki pazarlama gibi direkt sahada, aktif alanda kayda değer bir alanda, pratik ölçeklerde değerlendirilen bir şeyin eğitimini almak son derece saçma ve zaman kaybı gibi gözükür. Bir şeyi, bir ürünü, ya da bir hizmeti satmak için bana herhangi bir eğitim kurumu ya da programı ne öğretebilir diye sorar dururuz.

Aslolan bir mağazada, bir satış ofisinde bir an önce işe başlamak ve işin başında pişerek mesafe kat etmektir. Ama dediğimiz gibi bu bakış açısı son derece yanlıştır ve hatalı sonuçlara yol açmaktadır. Kendinize eğitim temelsiz olarak fazla güvendiğiniz takdirde, iş sırasında peşi sıra yaptığınız hatalar, eksik yönelimler ve yanlış perspektifler, işinizden kovulmanıza, o işin zarar etmesine ve müşteri – pazarlamacı ilişkisi çeperinde ciddi bozulmalara, yıpranmalara yol açar.

Pazarlama, bize göre bir bilimdir. En başta kurumsal olarak birçok detay barındırır içinde. Yani kısacası bir pazarcının ”akşam oldu böyle oldu” ya da ”On beş ama sana on olur ablacığım” sloganlarından çok daha derinlikli, çok daha mental açıdan birikime ihtiyaç duyan bir yapıya sahiptir. Eğer pazarlama, bizim pazarda gördüğümüz dayıların, teyzelerin satış teknikleriyle sınırlı kalsaydı herkes pazarlama uzmanı kesilir, herkes elindeki ürünü ya da hizmeti istediği koşullarda istedikleri kişiye arzu ettikleri fiyata satardı.

 

İçerik pazarlaması ile ürün satma sırları adlı yazımızı okuduktan sonra hem içerik pazarlama sanatını hem de ürün satma sırlarına muvaffak olup söz konusu işinizde artı uçlarda birtakım başarılara daha sistematik ve daha profesyonel erişebilirsiniz. Unutmayın ki her şeyin bir eğitimi vardır. Bu eğitim tuzağı değil bilakis eğitimin zorunluluğunu bize hatırlatan yegane güç unsurlarıdır.

Pazarlamacılık bir bilimdir ve eğitim almak şarttır.

Eğitimsiz Pazarlama Olmaz!

Müşteri demek potansiyel alıcı demektir. O potansiyel alma safhasında müşteriyi irkiltmek, soru işaretleriyle bırakmak, bir adım geride durmasına neden olmak, tam alacakken üründen vazgeçmesine ön ayak olmak, beceriksiz bir anlamda eğitimsiz pazarlamacılık örneğinin nedenlerindendir.

Her pazarlamacı sosyal hayatında aynı zamanda bir alıcıdır. Ancak her alıcı bir pazarlamacı değildir. Bir pazarlamacının alıcıya ”ben günde 12 saat, ayakta çalışıyorum, sen benim ne koşullarda çalıştığımı bilmiyorsun” gibi ayak diretmelerle karşı koyması, hem amatörcedir hem de saçmadır. Pazarlamacılar, satış arenasının gizli forvetleridir aynı zamanda. Bir şirket, bir marka ne kadar değerli ne kadar popüler olursa olsun, bir ürünü satmak yani gol vuruşunu yapmak tamamen pazarlamacının ve pazarlamacılık sanatının öznelliği içindedir.

O nedenle olaya çok çok geniş bakış açılarıyla yaklaşıp da durum değerlendirmelerini soyutlaştırmak, kurumsal hale getireyim derken suçu ve başarıları hep başkalarını atmak ve yüklemek manasız ve kafa karıştırıcı olacaktır. Eğitimsiz pazarlama olmaz zira bir müşteriyle konuşmak ve onu ürünle sarmaş dolaş hale getirmek bile belli bir miktar eğitimin parlak sonuçlarındandır.

Şu İş İlgini Çekebilir:  Dükkânın İçinde En Çok Neredeki Ürünler Satılır?

Pazarlamacılar İçin Mesleki Sır Sayılabilecek 8 Şey adlı yazımızda bu zamana kadar sır olarak saklanan ama parlak fikirler farkıyla sır olmaktan çıkarılıp okurlara sunulan bir armağan kimliğine bürünen son derece güncel ve reel bilgileri bulabilir ve pazarlamacılık yolunda bu sırlara vakıf olarak ilerlediğiniz hedefte daha sık ve daha emin adımlarla ilerlersiniz.

Pazarlama Eğitiminde Neler Öğretilir? 

  • Size pazarlama eğitiminde diksiyon dersi bile verildiğini söylesek herhalde çok şaşırırsınız. Ama diksiyon önemlidir. Türkçeyi doğru düzgün kullanmak ve İstanbul Türkçesi diye bildiğimiz şivesiz, aksansız konuşmanın müşterilere daha fazla güven ve estetik açıdan daha rahat hissettirici olduğunu da ekleyebiliriz. Şivelerden, argolardan, kaba vurgulardan arındırılmış kibar ve sakin bir şekilde ”hoş geldin” ile başlayan diyalog süreci, iyi bir başlangıç olacaktır. Başlamanın, satış konusunda bitirmenin yarısını olduğunu söyleyip dilimizi iyi kullanmanın inceliklerine erişmelisiniz.
  • Pazarlama eğitiminde duruş ve konum da gösterilir. Mesela bir giyim mağazasında pazarlama sorumlusunuz. Asla müşteri ile reyon arasına girip birkaç saniye bile olsa ürün ile müşteri arasında kalabalık etmemelisiniz. Müşteri sizinle konuşurken bile giysileri görmeli, o anda hem söylediklerinizi duyup hem de almak istedikleri ürünleri görmeli. Böylece çifte etki altına girecektir.
  • Pazarlama eşittir yönlendirme, manipule etme sanatıdır. Müşteri size ”şu var mı ya da yok mu diye sorduğunda” asla direkt yok deyip kestirip atmamalısınız. Yoksa anında başka bir ürüne, bir benzerlik bağı kurup o ürünlere yönlendirmelisiniz. Yok, hayır, mevcut değil gibi sözcükler ve söz öbekleri direkt negatif çağrışımlardır ve müşteriye ”ben o zaman başka bir yere bakayım” cümlesini kurdurtmaktan başka bir işe yaramaz.
  • Önemli olan müşteriye herhangi bir şey satmayı başarmaktır. Bir pazarlamacının umurunda olan şey, müşterinin istediğini alıp gitmesi, herhangi bir şeyi satın alıp o dükkandan, o mağazadan çıkmasıdır. O nedenle yönlendirmenizi her zaman pozitif uçlara bağlayın ve müşterilerinizi eli boş döndürmemeye bakın.
  • Son olarak verilen pazarlama eğitiminde psikoloji dersleri de alırsınız. Zira hem müşterinin hem paranın anlık psikolojisini çözüp pratik çözümler bulmanız için birtakım psikolojik değerleri yalayıp yutmuş olmanız gerekmekte. Eğitim şart diyorsak ve pazarlamacılık alanında yükselmek istiyorsak, pazarlama eğitimine gereken önemi çok fazla geç de kalmadan vermenin yollarını bulmalıyız.

Ayda 1400 TL’den Fazla Kazanan Bir İnternet Pazarlamacısı Olmak İçin Gerekenler adlı yazımızdan sonra ayda 1400 liradan daha fazla kazanmak için interneti nasıl aktif ve değerli bir şekilde kullanacağımızın önemli ipuçlarını bulabilirsiniz.

Başarısız Bir Pazarlamacı Olmamak İçin… 

Hepimiz biliyoruz ki pazarlamacılık sektörü her zaman en çok giriş – çıkışa, çalışan anlamında sirkülasyona sahiptir. Çoğu pazarlamacı daha yolun başında bu işe lanet eder ve ben beceremiyorum ya da bu iş bana göre değil diyerek sektörden ayrılır. Sadece geçici olarak para kazanmak isteyen kişilerin akın akın doldurduğu bir sektördür pazarlamacılık. Ama böyle olmamalıdır. Neden mi?

Çünkü pazarlamacılık, en çok kazandıran alanlardan biridir. Aynı zamanda dişinizi sıktığınız ve gerekli eğitimleri aldığınız takdirde size hızla yükselme şansı veren yegane iş kollarından da biridir.

Yorum yapın