Hepinize merhaba. Bu yazımızda sermayesiz tadilat yapma işi alabilmek için siz değerli parlak fikirler okurlarına belli başlı taktikleri vereceğiz. Ancak bu taktiklerden önce konunun ve bu işin daha iyi anlaşılabilmesi için ve pek tabi daha fazla kar elde etmek için söz konusu işin ayrıntılarını ve püf noktalarını sizlerle paylaşmalıyız.
Öncelikli olarak sermayesiz tadilat yapma işi nedir? Tadilat yapma işi için ne kadar sermaye gereklidir? Bu sorulara cevap arayalım.
Sermayesiz Tadilat Yapma İşi Nedir ve Nasıl Mümkündür?
- İster tadilat işi olsun ister tamirat işi. Bu işi faaliyete geçirmek ve aktif bir şekilde ifa etmek için her zaman bir dükkana ihtiyaç duyarsınız. Ya da düzelterek söyleyelim: Duyardınız. Ancak yazımızı okuduktan sonra bir yerleri onarmak ya da yenilemek için illa bir dükkan kiralamanız ya da satın almanız gerekmediğini göreceksiniz.
- Şimdi bunu telefon örneğiyle açıklayalım. Önceden santral merkezleri vardı. 1940’ların, 50’lerin Hollywood filmlerini izlediğinizde gördüğünüz manzara şu idi: Biri çevirmeli ve kocaman telefonları çevirir ve Alo Santral mi, beni şuraya bağlar mısınız – gibisinden cümleler kurardı. Yani merkeze bağlı bir iletişim ve haberleşme kaynağı vardı. Ancak günümüze gelindikçe, milenyum çağı ile birlikte teknolojik ekipmanlar ve donanımlar yükselişe geçti ve dilimize de hayatımıza da ”mobil” sözcüğü girmiş oldu. Mobil ne demektir? Hareket eden, sabit bir yeri olmayan ve her ağa sahip olan demektir. Sermayesiz tadilat derken de tam olarak bu mobil uygulamalar ve avantajlardan faydalanma ölçeğinden bahsediyoruz. Artık tadilat ya da tamirat işine girmek için bir dükkan kiralamak ya da satın almak lüzumsuz bir masraftır. Günümüzde iş yapabilmek için tıpkı telefon ve internet uyduları gibi her yerde olmak, her yerde görünmek gerekmektedir. Bunun için internet çıkmıştır zaten. Bir dükkan kiralamak hem masraflı hem de gereksiz görünmektedir. Bir dükkanda müşteri beklemek, sınırları darlaştırmak ve tek boyutta iş yapmak demektir.
- Böylece anlıyoruz ki sermayesiz tadilat derken kastettiğimiz bir dükkan satın alma işleminden ve onun tüm mali yükümlülüklerinden arınmak demektir. Tadilat için gerekli alet edavatları ise bir çantaya sığdırmak sizin ustalığınıza bağlı olacaktır. Nispeten büyük olan onarım araçlarını ise herhangi bir depoda saklayabilirsiniz. Bu depo, evinizin kullanılmayan küçük bir odası bile olabilir. Size lazım olan bir dükkan kiralamak ya da satın almak değil; her zaman ayağınızı yerden kesecek bir araba olmalıdır. Böylece sabit değil mobil olabilirsiniz. Böylece size ulaşmak isteyen önce ”santrali” aramak zorunda kalmaz. Doğrudan size ulaşabilir. Bu da sıfıra yakın sermaye ile yüzde yüz oranında kar ile tadilat işine girmek ve orada yükselmek demektir.
21. yüzyıl ile birlikte kimi işler, nice ölümsüz işler bile rafların arkasına atılmaya başlanmıştır. Örneğin berberlik için bile ölmeyecek meslek denilse de çok yakında insanların kendi tıraşlarını gerçekleştirebilecek makinelerin piyasaya sürüleceği konuşulmakta. Makineleşmenin ve tekelleşmenin had safhaya vardığı günümüzde, kimi işler ise şekil ve konum değiştirerek hayatta kalmaya çalışmaktadır. Sermayesiz tadilat işi de tam bu noktadadır. Küçük esnafların görünmeyecek kadar küçülmesi ile birlikte, taşeronlaşma ve kartelleşmenin de artmasının peşi sıra, insanlar pratik çözümlerle iş piyasasında kalmak uğruna mücadelelerini vermektedirler. Her şey alnının teriyle eve ekmek götürme isteğine dayanmaktadır. Böylece pratik çözümler geliştirilir ve karşımıza ”sermayesiz tadilat” adı altında yeni, yepyeni iş konuları çıkabilir.
Peki sermayesiz tadilat işi yapmak için nelere dikkat edilmeli, hangi püf noktalara özen göstermelidir? Şimdi vereceğimiz taktikler ile birlikte sadece bir çanta ve bir araba ile yüzde yüz karların peşinde ve çok yakınında olacaksınız. Önemli olan hak yemeden, alın teriyle para kazanmak madem. Buyurun size yeni taktikler:
Sermayesiz Tadilat İşi Yapabilmek İçin Taktikler Nelerdir?
- Zenginlerin uğrak noktalarında takılmak: Bir numaralı müşteri adaylarınız kodaman olarak nitelendirilecek zenginler olacaktır. Fakir, önce bir evi olsun sonra tadilat yaptırabilir diye düşünebilirsiniz. Bunu düşünmekte de çok haklısınız tabii ki. O nedenle müşteri ve hedef kitleniz zenginler olacak. Bir tadilat işçisi ve işvereni olarak önce tek sonra çırağınız ya da yardımcınız ile böyle zengin ortamlarında boy göstermelisiniz. Neden iki kişi değil de tek derseniz, bunun nedeni kalabalık ve rahatsız edici görüntüler vermemektir. Ortalıkta çete gibi dolaşmanın bir estetiği, bir esprisi olmayacaktır. Bu nedenle böyle zengin ortamlarında spor kıyafetler ve spor bir iş çantası ile dolaşın, kendinizi görünür kılın. Küçük cemiyet ve piyasa arenalarına tadilat işi ile uğraştığınızın bilgisini sunun. Bu, kulaktan kulağa yayılacaktır. Daha sonra ani gelişen kararlarla tadilat yaptırmaya karar veren zenginler size ulaşacaktır. Siz de bir cep telefonu uzaklığındaki yardımcınıza ya da çırağınıza haber edip onun temel ekipmanlarla yanınıza gelmesini sağlayabilirsiniz. Yardımcınıza ulaşmadan önce bir yer incelemesi yapmanızda fayda var. Tam olarak tadilat ve tamirat alanında ne isteniyor, ne talep ediliyor? Ölçüp biçip gerekli ekipmanları yardımcınız aracılığıyla söz konusu adrese ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Zira mevzu bahis olan şey tadilat ise, bin bir çeşit yöntemi ve yolu vardır. Siz de bir dükkanda değil seyyar olarak çalıştığınız için hepsini birden yanınızda bulundurmanız mümkün olmayacaktır. Bu nedenle bir ön araştırma ve bir yardımcı şart olacaktır.
-
- Varlıklı ve yaşlı kimselere ulaşmak için onların ilgilendiği spor aktivitelerine yönelin: Zenginler, hangi sporlarla ilgilenir. Orta sınıf gibi halı sahada maç yapmaz zenginler. İki pota arasında üçerli basketbol maçı da çevirmezler. Onların sporları da yemek zevkleri ve sanatsal kültürleri gibi farklıdır. Günümüzde zengin sporları olarak golf, yüzme ve özel alanlarda yürüyüşü gösterebiliriz. Sizin yapmanız gereken bu alanlarda boy göstermektir. Peki neden hem varlıklı hem yaşlı insanlar, sizin hedef kitleniz olmalıdır? Yaşlı olmaları en ufak tadilat işinden bile sakınmaları anlamına gelmektedir. 2 dakikalık basit bir tadilat ve onarım işini bile yapmaktan imtina edebilirler. Kalp hastalarıdır onlar. Tansiyon sorunları vardır. Bir de varlıklı oldukları için uğraşmak istemezler. İşte bu noktada sizin misyonunuz ve pozisyonunuz ortaya çıkar. Onlar için günlerce uğraşılsa bile yapılamayacak çok zor bir onarım işi, sizin on dakikanızı almaz. Özellikle elektrik alanındaki sıkıntılardan bir hayli çekinirler. Pek tabi haklı olarak. Elektrik, çeşitli risklere gebedir çünkü. Bu nedenle onların risk payını kendinize ve işinize yöneltirsiniz ve 10 dakikada 200 – 300 lira gibi piyasa ortalamasının çok üstünde paralar kazanabilirsiniz. Tek yapmanız gereken bu insanların takıldıkları, spor yaptıkları ve vakit geçirdikleri alanlarda tadilatçı kimliğinizle boy göstermek ve kendinizi çeşitli aralarla hatırlatmaktır. Böylece hem dükkan kirasından kurtulmuş olursunuz hem de küçük bir çanta ile büyük paralar kazanmanın yolunu kendi yolunuzun üzerine inşa etmiş olursunuz.
Dediğimiz gibi artık birçok iş şekil ve format değiştirmektedir. Serbest piyasa ekonomisinin acımasız şartlarında kimi meslekler ölmeye yüz tutarken kimi meslekler de şekil ve format değiştirerek farklı çalışma stilleriyle var olmaya devam etmektedir. Bir şeyleri onararak kazanacağınız paralarla hem mesleğinizi yaşatmaya hem de gelir elde etmeye kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.