Simitçi dümkanı açmak iş fikrini incelemeden önce size biraz mevzuattan bahsedeyim. Gıda üretimi mevzuatına göre size açmanızı önerdiğim simitçi dükkanıda bu gıda üretimi tesislerinden olacaktır.
Peki ne olacak? Şu olacak: açmayı planladığınız simitçi dükkanında gıdalarınızı belirli standartta steril dolaplarda saklamak durumundasınız. Lavabonuz, tezgahınız paslanmaz çelik olmalı, Ürünleri son tüketim tarihinden önce satmalısınız(bu muhafaza dolapların sıcaklığı da +2 ve +4 derece arasında olmalı falan filaan). Yani demek istediğim gıda sektöründe diğer tüm sektörlere oranla daha sıkı denetim ve prosedür olacaktır. En ufak bir hatanızda devletin “denetim müfettişleri” sizlerin yakanıza yapışacaktır. Ağır para cezaları kesip sizi sekteye uğratacaktır tüm bu prosedürlere aykırı giderseniz.
Şu da şurada dursun. Kardeş iş fikri olan börekçilik hakkında: PİDE BÖREK SALONU AÇMAK-Değer mi onca çileye?
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Röportaj
K. R ile simit arabasından simitçi dükkanına uzanan yolculuğuna dair konuştuk. Bununla birlikte kendisine, sektöre dair merak edilenleri da sorduk.
– Uzun bir süre seyyar tezgahla simit sattınız. Sonra simitçi dükkanınızı açtınız. 4 yıldır da dükkanınızın başındasınız. Bu her haliyle girişimcilik başarısı olan süreci kısaca anlatır mısınız?
– Benimki biraz klasik hikaye. Çok çalıştım. Gece gündüz demeden. Kenara hep para attım. Sonra hayırlısıyla dükkanımı açtım.
– Peki, sizi, diğer simitçilerden ayıran nedir? Herkes seyyar arabayla çalışarak birikim yapabilir ve sizin gibi dükkan açabilir mi?
– Benim gibi birçok şeyden feragat edip günde 12 – 14 saat çalışırlarsa neden olmasın. İnsanın yapamayacağı şey yoktur. Yeter ki başaracağına inansın ve çok çalışsın.
– Sizinle biraz da sektöre dair konuşmak istiyorum. Simit evleri ilk çıktığında sadece belli başlı lokasyonlarda, daha çok merkezi yerlerde vardı. Sonra dalga dalga büyüdü bu sektör. Özellikle İstanbul, İzmir ve Ankara gibi metropoller ve Eskişehir, Tekirdağ gibi öğrenci kentlerinde çok fazla simit evi olduğunu görüyoruz. Fakat yine de sektörün o yükselişi kesildi diyebiliriz. Bazı yerlerde peş peşe simit evleri kapandı. Sektördeki girişimciler nerede hata yaptı sizce?
– Hemen söyleyeyim: Simit evlerini elitist mekanlara dönüştürmeleri en büyük hata oldu. Örneğin 1 liraya aldığın bir simidin içine biraz beyaz peynir biraz da domates koyup ona 25 liraya satmaya kalktığında, müşteri de aptal yerine konduğunu düşünmeye başladı. Simit evlerinin bir fincan çayın 10 – 15 liraya satılan yerlere dönüşmesi sektörün aynı hızla düşüşe geçmesine neden oldu. Olay amacından saptı sonra. Simit evleri tatlıcı dükkanlarına dönüştü. Şu an sadece saydığınız büyük şehirlerde, o da belli başlı yerlerinde simit evleri mevcut. Taksim, Mecidiyeköy, Kadıköy vs.
– Öğrencilerin, memurların ve daha birçok kişinin kahvaltısı olan simide üst üste yapılan zamlar hakkında ne diyeceksiniz? Yakın tarihte 50 kuruşa yediğimiz simit artık bazı yerlerde 2, bazı yerlerde 2.5 liraya satılıyor. Çok yakında simit de lüks tüketim kategorisine girer mi dersiniz?
– Girer mi değil? Girdi bile. Eskiden işe okula giderken simit yer doyururum karnımı diyenler şimdi evde yiyip çıkıyor. Neden? Çünkü her yıl yarı yarıya zam yaptılar. Pandemi sürecinde de alım gücünün düşmesi ile birlikte simit de arada bir yenebilecek bir atıştırmalığa dönüştü. Tıpkı diğer pastane mamulleri gibi.
– Sizin dükkanınızı diğer simit evlerinden ayıran en önemli özelliklerinden biri, sadece sürülebilir peynir değil birçok farklı çeşitte peyniri simidin yanında sunuyor olması. Bu fikir aklınıza nereden geldi? Kaşar, lor peyniri ve daha birçok peynir çeşidini gören müşterilerin ilk tepkisi ne oluyor?
– Simit, peynir ve çay, bizim insanımızın damak zevkine en uygun üçlülerden biri. Ancak simit evlerinde, sadece markası değişmek üzere, hep aynı türde peynirler satılıyor. Krem peynir. Bir gün dedim ki, nasılsa peynirlere muhafaza edecek soğuk dolaplar var. Neden simit ve peyniri bir arada sunmayayım. Böylelikle bu tarz bir işe kalkıştık. Çok şükür ki Allah utandırmadı. Müşteriler de çok memnun. Çünkü krem peynir, çok çok alternatif bir kahvaltılık. Koyun, inek peyniri varken bunlara yönelmek zorunda kalan müşteriler, bizim peynir çeşitlerimizi görünce, bir yiyeceğine iki simit yiyor.
– Simitçi dükkanı açmak isteyenlere ne tavsiye edersiniz?
– Simidiniz ve çayınız her daim taze olsun. Bir de ”gülmeyi bilmeyen dükkan açmasın” demişler. O nedenle müşterilere her zaman güler yüzlü davranmaya özen göstersinler. Son olarak dükkanlarında yeni şeyler denemekten çekinmesinler.
Simitçi dükkanı açmak fikri son yıllarda uluslararası fast food zincirlerinden darbe yese de bizim Türkler damak tadını kolay kolay değiştiren millet olmadığı için halen inanılmaz bir rağbet göstermektedir bu simitçi dükkanlarına. Bu işi kendinize aşt kurumsal bir firma ile yapabileceğiniz gibi çoğunluğun yaptığı gibi “franchising” ile de yapabilirsiniz.
Simitçi bayiliği alarak dükkan açmanız, eğer işlek bir yerde mesela ana caddede barınmayı hedefliyorsanız kaçınılmaz olacaktır denilebilir.
Hangi firmaların simitçi franchsingi verdiğini ülkemizdeki en ünlü simitçi bayiliklerinin resmi yani orjinal sitelerinden(sakın başka yerden yapmayın!!!) öğrenebilirsiniz. Genelde bu bayilikleri 10 000 ila 250 000 TL arasında bir fiyata verirler. Şimdi belki de çok diyenler olabilir ama daha önceki franchising adlı yazımızı okuduysanız anlayacaksınız ki bu bayiliklere onca parayı boşu boşuna dökmüyorsunuz. Şurası da bir gerçek ki kendi markanızı oluşturmak size eğer başarabilirseniz, daha doğrusu onca zaman bu büyük balıklara dayanabilirseniz çok daha fazla kazanç olarak geri dönecektir. Simitçi dükkanı açmak fikrinin değerlendirmesine geçebiliriz artık;
1)Maliyeti
Simitçi dükkanı açtığınızda hamur, un, su, tuz gibi malzemelerden yararlanacağınız için hammadde maliyeti olarak düşük ancak ustalık maliyeti olarak daha doğrusu aşçı maliyeti olarak yüksek bir iş fikridir.
Bu işte aşçı çok önemlidir. Şu anda piyasada ortalama bir hamur işinden anlayan usta 2000 artı yol, yemek, sigorta, primler alır. Ayrıca genelde 1 yıllık sözleşmelerle çalışırlar. Bu sebeple işinizin sekteye uğramaması için aşçımızın seçimini iyi yapmalı ve bu aşçının her Allah’ın günü işyerinde olacağından emin olmak zorundayız. Neden derseniz bu sektörde müşteri ustanın batmasını, ölmesini, hastalanmasını anlamaz. Dakikasında size etiketi yapıştırır müşteri ve bu tip bir aksiliği görürse bir daha da uğramaz. Bu sebeple her zaman yedekte usta bulundurmalısınız. Hatta gerektiğinde işi direk siz devralmalısınız.
2)Nereye açılmalı
Aşçıdan sonra en önemli kriter simitçi dükkanı açacağınız yeri iyi mevzilendirmek…
Eğer müşteri sayısına mukayesen rekabetin gereğinden fazla olduğu bir lokasyona simitçi dükkanı açarsanız afedersiniz ama avucunuzu yalamaya mahkumsunuz!! Mesela yukarda dediğim gibi eğer ana caddede takılmayı planlıyorsanız ve bütçenizin 3 katı kadar daha bütçeniz sırf bu iş için kenarda durmuyor ise yani ilk yıllar kazanmadan duramıyorsanız franchising (bayilik) almak zorundasınız.
3)Olması gerekenler
Simitçi dükkanı açmak istiyorsanız bilmeniz gerekenlerden biriside envanterinizde yani menünüzde “simit” dışında çay, kahve, poğaça, kek, pasta, börek, ufak pizza gibi başkaca ürünlerde olması gerektiğidir.
Bakmayın siz adının simit sarayı olduğuna:) Bazı simit sarayları koskoca tabelasına rağmen simit dışında bu saydığım yiyecekleri sataraktan işlerini yürütmektedir.
4)Simitçi Bayilikleri maliyeti
Simitçi dükkanı açmak için eğer bayilik de alacaksanız en az 80 000 TL SERMAYE GEREKMEKTEDİR!!
Daha aşağısı kurtarır mı diye sormayın bile çünkü bunun işçi maaşları var sigorta primleri var, yemeği var, suyu, doğalgazı, elektriği, dükkan kirası, vergisi var. Daha bir de burada hesaplanmayan şeyler de var mesela arızalanan dükkan eşyaları, beklenmedik vergi cezaları , nakliye ve benzin giderleri gibi. Yani arkadaşım kafanda ne hesapladıysan o rakama 1/3 ekle. Siz nasıl ki geleneksel simitçileri yutacaksanız sizden daha büyük bayilik zincirleri de sizi yutmaya kalmışacaktadır.
Bu maliyeti düşürmek istiyorsanız tavsiye: Minimalist tasarımın gücünü kullanarak hem insanların hem de bütçenizin gönlünü yapmış olacaksınız. Son dönemlerde moda maximal yaşamaktan ziyade; gösterişten uzakta ve de basitlikliğin hakim olduğu tasarımlardan yana…
5)Hijyen gerekliliği
Simit ve türevleriyle ilgili yiyecekler satan bir dükkan açarsanız hijyene çok önem vermelisiniz.
Müşteriler ufacık bir zibilden dolayı sizin ipinizi kesebilirler. İnsan psikolojisi daha detaycı olmaktadır bu dükkanınıza geldiklerinde bunu asla unutmayın!!
Özellikle de masa ve sandalyelerin kaliteli temizlik malzemeleri ile düzenli aralıklarla temizlemeli ve daha da önemlisi bu temizliği müşteriye göstermeli ya da hissettirebilirsiniz. Bunun yapabileceğiniz en iyi şey kokuları kullanmak! İnsanlar güzel kokulardan tahmin ettiğinizden çok daha fazla etkilenir.