Sokakta Kestaneci Açmak

Merhaba pek değerli parlak fikirler okurları! Bu yazımızda yine gözümüzün önünde olup da ”neden olmasın” diyerek kolları sıvayacağımız bir işi sizlere aktaracağız. Sokakta kestaneci açmak!

Öncelikle şunu söyleyelim. Türk toplumu için kestanenin epey farklı bir yanı var. Bu, yan kendi içinde fazlaca önem arz ediyor. Sobalı evlerimizin nostaljik kuytularında sobanın üstünde kestane pişirmek tarifsiz bir mutluluk, tarifsiz bir huzur demekti. Kestanenin hayatımıza girişi sadece gıda ve beslenme yönünden arz etmiyor. O bize ait.

Chestnut photo

Bazı besinler ve gıdalar vardır ki kültürel kimliğin adeta bir yansıması, bir dışa vurumudur. Örneğin boza. Siz hiç boza içen bir Kanadalı gördünüz mü? Görmeyi geçin böyle bir şeyi hayal edebildiniz mi? Ya da kokoreç yiyen bir Danimarkalı. Gıda ile kültürel ve milli kimlik arasında her zaman bir paralellik var. Bu böyle gelmiş, böyle gider. Zaten beslenme biçimleri, bir milletin genel karakteristik özelliklerini direkt olarak yansıtır.

Bir Alman ata sözü aynen şöyle diyor: İnsan, ne yiyorsa, odur. Bir Fransız kahvaltıda kruvasan ve kahve ile yetinirken, bir Amerikalı da kahve ve çörek yiyebilir. Aynı şekilde benzer kodlar arayacaksak Türk mutfağının en çok benzediği ve neredeyse tıpatıp olduğu ülkelerin başında bir Akdeniz ülkesi olan İtalya yer almakta.

İtalyanlar, makarnaya bayılır. Hatta öyle ki makarna ile ekmek bile yerler. Biz de boğazımıza düşkün bir milletiz. Bir gün örneğin İstanbul’un sokaklarında kestane satarken olur da bir İtalyan turist yanınıza yaklaşır da sizden kestane satın alırsa sakın ha şaşırmayın! Hatta tıpkı bir Türk gibi sizinle pazarlığa bile oturabilir. Zira mutfaklar ve beslenmeler arasındaki benzerlik, insanların davranışlarına da yansır.

Yakalanmadan Sokakta Seyyar Satış Yapma Yöntemleri adlı makalemiz sokakta kestaneci açmak konusunun henüz başında sıkı bir giriş niteliği taşıyor. Yakalanmadan sokakta seyyar satış yapma yöntemleri! Bakın bu bilgileri başka hiçbir yerde bulamazsınız parlak fikirler okurları! Olur da başınıza biraz zordaysa, gerekli ruhsatları çıkarmadan satış yapmak zorunda kalmışsanız, sokağa çıkmadan önce yazımızı iyice bir derinlemesine okuyunuz. Sonra Başım Belada şarkısını söylemek zorunda kalmamak için, baştan önleminizi alınız!

Sokakta Kestaneci Açmak İçin Gerekenler 

Seyyar bir tezgaha ihtiyacınız olacak. Bir de onun üstünde kestaneyi pişirecek ve sıcak tutacak bir soba, bir mangal dizaynında bir kestane pişirme aracınız olacak. Alttan ısıtmalı oluyor bu tür tezgahların üstündeki şeyler. Bununla birlikte ısısı ayarlanabiliyor. Yani aslında son derece pratik ve basit.

Bunun dışında sokaklarında dolaşmak ve satış yapmak istediğiniz semtin ya da ilçenin belediyesinden gerekli izinleri ve ruhsatları almanız gerekiyor. Aman ha kaçak göçek iş yapmayın! Yoksa belediye tezgahınızı da alır, üstüne üstlük bir de sizi para cezasına çarptırır.

Bir de tabi sizi soğuktan koruyacak kıyafetlere ihtiyacınız olacak. Şimdi sokakta kestaneci açmak isteyen arkadaşları en büyük düşmanlarıyla tanıştıralım: Soğuk! Kara kış! Ben şu yazıyı yazarken bile dışarıdan korkunç uğultular ve fırtına sesleri geliyor. Allah, soğukta kalanlara yardım etsin duamızı mırıldandıktan sonra dışarıda kestane satıp ekmek parasını çıkarmak isteyen arkadaşlara soğuktan korunma yöntemlerini söyleyelim ve açıklayalım.

Sokakta sucuk ekmek satmak adlı makalemiz de sokakta kestane satmak ile eş değer bir iş kolu olarak size göz kırpıyor. Sokakta kestane yerine sucuk ekmek satmak, kendilerine daha makul ve karlı görünen arkadaşlar bir tık ile yazımızın içine düşebilir ve adım adım sokakta sucuk ekmek satmayı kavrayabilir. Şimdiden bol keyifli okumalar.

Sokakta Kestane Satanların En Büyük Düşmanı: Kara Kış! 

Türkiye, son yılların en sert kışını yaşıyor. Ocak ayının ortalarına doğru yaklaşıyoruz ve görünen o ki şimdiden bu kış fazla uzadı. Böyle giderse de uzmanların da söylediği üzere bu kış, Nisan’a kadar uzayacak. Bu, bir bakıma iyi. Böylece Nisan ayına kadar sokaklarda kestane satabilirsiniz. Zira kestane, bir kış yemişidir. Aynı zamanda zaten yazın çıksa bile yenmeyecek bir gıdadır. İnsanlar kış geldi mi aklına belli başlı içecekler, yiyecekler gelir. Bu, bir bakıma genetik kodlanma ve şartlanmadır.

Yazın insanın aklına hiç boza içmek gelir mi? Gelmez. Aynı şekilde kestane de sadece soğuk kış günlerinde sıcak sıcak yenilen harikulade bir gıdadır.

Ancak kışın belli başlı zorlukları var. En büyük zorluk soğuk! Mutlaka içlik giyin. Özellikle bacaklarınıza. İnsanın soğuğu ayaklardan ve bacaklardan çektiği ve o noktalardan yayılan virüslerle hasta olduğu bir gerçek. O nedenle önce kendinize sonra tezgahınıza iyi bakmanız gerekecek. Bu noktada dikkat etmediğiniz takdirde ne olur sevgili arkadaşlar? İşinizden gücünüzden olursunuz. 2 gün tezgah açarsınız, 5 gün evde hasta yatarsınız.

Size şunu açık yüreklilikle söyleyelim ki kıştan daha önemli bir sorun varsa o da devamlılığı sağlamaktır. Özellikle sokakta satış yapan insanlar için istikrarı sağlamak çok ama çok önemlidir. Her zamanki köşe başında görünmek, her gün orada bulunmak, sizde sabit ve daimi bir müşteri kitlesi oluşturacaktır.

Ama bir gün görünüp bir gün görünmeyen; bir gün orada, üç gün başka bir yerde gezen bir kestaneci olursanız, unutulur ya da bir başkasına tercih edilirsiniz. O nedenle arkadaşlar, sokakta her ne satıyorsanız satın, kendi sağlığınızı ön planda tutun. Kendini korumayı bilmeyen satıcılar, çok geçmeden evden dışarı adım bile atamazlar.

Bunun dışında parmakları kesik eldivenler, bereler ve atkılar kullanın. Soğuk, aman dilemez. Nazan Öncel’in şarkısında dediği gibi: Kış baba kış kış, Çüş baba çüş çüş…

Sokakta Mendil Satarak Para Kazanmak tartışmalı bir konuyu mercek altına aldığımız sokakta mendil satarak para kazanmak adlı makalemiz tam olarak burada. Sokakta mendil satan herkes aynı zamanda birer dilenci midir? Yoksa mendil satmak da kestane ya da sucuk ekmek satmak kadar doğal bir satıcılık tekniği midir? Bu konudaki görüşleriniz yazımızı okuduktan sonra değişebilir.

Chestnut photo

Daha Fazla Kestane Satabilmek İçin 

Öncelikli olarak sattığınız kestaneler taze olmalı. O nedenle kestaneyi toptan aldığınız kaynağınızı iyi seçin. Bayat kestaneler ağızda kurumuş tatlar bırakır ve böyle bir şey sizin tezgahınızdan alınan kestaneler yüzünden olursa, bir daha aynı müşteri gelmez size.

Bununla birlikte tezgahta sattığınız kestanelerin iri olmasına özen gösterin. Küçük kestaneler hem tat olarak hem görsel olarak doyurucu olmaz. O nedenle kestane ürününde iriliğe ve tazeliğe özen göstermeniz gerekecek.

Bunların dışında temiz görünümlü olun. Özellikle el ve tırnak bakımınız olmalı. Kocaman, içi kir dolu tırnaklarla satış yapmaya kalkarsanız aman diyelim! Müşteri sizden kestane yemez. Siz müşteriden azar yersiniz.

Her zaman tezgahın başında durmaya özen gösterin. Bazen öyle durumlar oluyor ki tezgahın başında satıcı değil müşteri bekliyor. Böyle bir şey yok. Müşteri sizi beklemek zorunda değil. Hatta piyasanın içinde diyebiliriz ki müşterinin para verip de üstüne beklediği tek şey herhalde servis aracıdır. Onun da sizin mesleğinizle bir ilgisi olmadığına göre, her zaman muntazam bir şekilde işinizin başında durmaya gösterin.

Herkese hayırlı satışlar!

Yorum yapın