Sosyal medya hepimizin aktif olarak kullandığı bir alan. Sosyal kısmı işin tanışma, birbirleriyle sohbet muhabbet kısmını oluştururken, medya kısmı tanıtım, haberleşme, yani daha ciddi daha profesyonel açılardan ele alınabilecek hususların alanıdır. Medyanın sosyalleştirildiği alana sosyal medya denir. Ve de tam tersi bir ifade kullanacak olursak sosyalliğin medyatik hale gelmesi de diyebiliriz.
Önceden sosyal olmakla şimdi olmak arasında ciddi uçurumlar var. Önceden birinin 7 – 8 adet arkadaşı oldu mu oooo baya sosyal bir arkadaş derdik kendisi için. Şimdi herkesin maşallah binlerce arkadaşı var. Birinin Facebook’ta diyelim ki 247 arkadaşı var. Hemen sızlanır sevdiklerine yakınlarına. Benim çok az arkadaşım var.
Sosyal medya birincil gücünü rakamsal olarak matematiksel ifadelerle ele alıyor desek yanılmış sayılmayız. Minimal olan geniş yelpazelerde sınırlıdan sınırsıza doğru profesyonel ölçeklerle arttırıldı. Yetinmezlik de daha fazlasını istemek de sosyal medya kullanıcılarının birinci dereceden efekti oldu.
Artık ”ben sosyal medya kullanmıyorum” diye ayrı bir artistik yapan çekirdek kitleyi, marjinal azınlığı saymazsak, büyük bir çoğunluk, hani diyebiliriz ki 10 kişiden 8’i kullanıyor. Evlilik programlarında bile benimle evlendikten sonra sosyal medya hesaplarını kapatır mısın gibi sorular soruluyor. Bir şeyin günümüzde ne kadar güçlü olduğunu nasıl anlarız? Hakkında konuşma oranından.
Acaba kaçımız gün içinde Facebook, Twitter ya da Instagram’a girmeden, orada yaşanan diyaloglardan bahsetmeden, orada görünen hadiseleri aksettirmeden gün geçiriyoruz?
Facebook’tan Otomatik Paylaşım Yaparak Günde 10.000 Ziyaretçi Çekmek adlı makalemiz sosyal medyanın tam olarak ne kadar güçlü olduğuna dair çok iyi bir örnek. Günde 10 bin ziyaretçiyi üstelik siz hiçbir şey yapmadan, tamamen otomatik pilota bağlayarak çekebilir ve bu ziyaretçi akımından da ciddi oranda kazanabilirsiniz. Ayrıntılar makalemizde.
Sosyal medya dünyası, sınırsızdır.
Sosyal Medyanın 3 Etkin Gücü
Evet sevgili parlak fikirler okurları. 7 yaşındaki çocuğun da 70 yaşındaki ninenin de kullandığı, vakit geçirmekten sonsuz zevk aldığı alan sosyal medya. İnsanlar yakınındaki, üç boyutlu ortamdaki arkadaşlarıyla konuşmak yerine yüzlerce kilometre uzaktaki insanlarla parmakları ve seslerini kullanarak konuşmayı daha çok seviyor. Bunun nedeni psikolojik de sosyolojik de.
Ancak sosyal medya denilince aklımıza salt sohbet muhabbet unsurları gelmemeli. Bununla birlikte şimdi yazımızın tam da bu kısmında sosyal medyanın 3 etkin ve epey devrimci gücünü sıralayacağız.
1- Haberleşme
Haberleşme derken iş yerindeki kocasına Facebook’tan mesaj atıp ”akşam gelirken iki ekmek bir de yoğurt almayı unutma” demesini kastetmiyoruz. Bu haberleşmenin çok sığ, hani sıfır noktası diye tabir edebileceğimiz noktasıdır.
Haberleşme şirket içi disiplinlerde olanaklarıyla kendini bir güzel belli eder. Eskiden patrona soracağı bir soru, yönelteceği bir sual olan personel, bin bir zahmet ve utangaçlıkla patronun kapısını çalmak zorunda kalırdı. Bugün kapılar ve pencereler iptal. Ortak facebook hesapları var. Her şirketin bir sayfası var.
O şirkete yöneltilecek uyarılar, eleştiriler, sorular direkt olarak elektronik ortamdan hayata geçiriliyor. Haberleşme, sosyal medya sayesinde her zamankinden daha hızlı, dana aktif, daha enerjik bir şekilde çift uçlu olarak işlemeye devam ediyor.
Facebook Sayfaları Alıp Geliştirdikten Sonra Satmak Facebook’u sadece kişisel çıkarları ve iletişimleri için aynı zamanda bir iş kolu olarak kullanmak isteyen herkes makalemizi okuduktan sonra bunun çok da uzak bir ihtimal olmadığını görecekler. Facebook sayfaları alıp ya da açıp akabinde geliştirdikten sonra satmak, günümüzün en karlı işletim sistemlerinden biridir.
2- Tanıtım – Reklam
Sosyal medya, her şeyden öte ucuz bir reklam kaynağıdır. Örneğin genç bir edebiyat sever dergi çıkardığında cebinden 100 – 200 lira vererek reklamını yayınlayabilir. Hem de paşalar gibi. Bununla birlikte hedef kitleni kendin belirlediğin, hangi saat aralıklarında, örneğin hangi yaş aralıklarına ya da meslek gruplarına hitap edeceğini de kendin belirlediğin bir tanıtım – reklam ağıdır bu.
İşte sosyal medya gücünü hem hitap ettiklerinin total sayısıyla hem de hitap etme biçimini tamamen sana bırakan liberal özgürlük türevleriyle gücüne güç katmaya devam edecektir.
3- İletişim – Sosyalleşme
İletişim kabızları, kronik ürkekler, iki lafın belini kıramayanlar için sosyal medya muazzam bir olanak sağladı diyebiliriz. Bu bazen şizofrenik ölçüler barındırsa da içinde, isteyen istediği kimliğe bürünebiliyor örneğin. İstediğin fotoğrafı al, istediğin kimliği al. Ses yok mimik yok. Ama kendi gerçekliğini meydana getirmiş taş gibi bir hacim var. Bu hacmin adı sosyal medya alanı.
Hem böylece sosyalleşmek de cabası. Yeni insanlarla tanışma fırsatı. Tarzına göre, aradığın standartlara göre. Artık kimse yalnız değil. Artık isteyen istediğini anında bulabiliyor.
Facebook’tan Reklam Vererek Ürün Pazarlamanın En Önemli Sırları nı öğrenmek istiyorsanız buyurun yazımıza. Facebook üzerinden reklam vererek ürün pazarlamanın en önemli sırlarını başka yerlerde değil, uzaklarda da aramadan şıp diye bulmanız için yazımız parlak fikirler farkıyla karşınızda!
Sosyal medya türleri ve ikonları…
Sosyal Medyanın 3 Kötü Gücü
Güç denilince insanların aklına hep kötü şeyler geliyor olsa da güç çoğu zaman kötü adamların elindeki kötücül provalara dönüşüyor. Çünkü gücü elinde bulunduran birey ya da kitle onu her zaman iyiye kullanmaktan aciz kalabiliyor.
O nedenle sosyal medyanın şimdi de 3 kötü gücünü ele alacağız ve değerlendireceğiz. Hazırsanız başlayalım.
1- Karalama
Karalama kampanyaları genelde artık sosyal medya üzerinden yapılıyor. Nedeni basit: Sosyal medyada hedef alınan, adına çamur atılan kişi dışında herkes sanal. Böylece aslı astarı olmadan, sırf bazı ”güçler” böyle istiyor diye bazı firmalar, bazı kurumlar, bazı kişiler hedef alınarak karalama kampanyaları yürütülebiliyor.
Bu yeni modalardan biri. Aslı astarı olmadan, ortada fol yok yumurta yokken çamur at izi kalsın mantığı sosyal medya hesapları üzerinden pek ala yürütülebiliyor. Bu da kısmi zararlar ya da kalıcı hasarlar doğurabiliyor. Aman dikkat edelim.
2- İftira
Ortalıkta fake hesaplar dolaşıyor. Bunu herkes de bir güzel biliyor. Biri birine iftira atmak istemeye görsün bakın neler yapıyor? Neler neler yapıyor hem de! En basitinden iftira atmak istediği zatın adı ve soy adıyla sahte bir hesap açılabiliyor. Bu hesaplar üzerinden ne iftirası atılacaksa onun arka planı oluşturuluyor. Buna insanlar bazen kanıyor, bazen oralı olmuyor.
Ancak sosyal medyanın başarılı ve güzel bir yer olması kadar tehlikeli bir yer olduğunu da hesaba katalım. Nice aldatmaların, kader kurbanlarının, boşanmalarının nedeni de sosyal medya olarak gösterilmeye başlandı. Bakalım daha sosyal medya üzerinden ne gibi eleştiriler, ne gibi kötü durumlar, ne gibi talihsizlikler sanık ya da tanık olduğumuz durumlara yol açacak?
Facebook’tan Ürün Satarak Para Kazanmak İsteyenlere son olarak linkini vereceğimiz konu sosyal medya üzerinden doğrudan ürün satma olayını açıklığa kavuşturuyor. Bu konuda bir şeyler yapmak isteyen okurlar, yazımıza tıklayabilirler.
3- Toplumsal Linç
Geldik sosyal medyanın son gücüne. Hukuksuzluğun kök saldığı bir ortamda, birinin bir açığını yalan yanlış, doğrusunu bilmeden, ya da ne kadarı yalan ne kadarı gerçek sorgulamadan, birilerini toplumsal bir şekilde alay ederek, şakaya vurarak, hedef göstererek toplu şekilde infaz etmeye toplumsal linç denir.
Toplumsal lincin en büyük özelliği sosyal medyada başlıyor olmasına rağmen sonuçlarının gerçek hayata taşınıyor olmasıdır. Linç, yargılamadan toplu bir şekilde birini öldürmeye teşebbüs etmektir. Sadece tanımını okuyunca bile ne kadar kötü olduğunu görebildiğimiz böylesi bir eylemin ne kadar çok şakşakçısı, ne kadar çok fanatiği vardır. Yakın zamanda birçok insan, sorgusuz sualsiz toplumsal lince maruz kalmış ve cezasını insanların hain ve aşağılık saldırılarıyla çekmişlerdir.