Spor, günlük hayatımızın gereklerinden biri… Genci yaşlısı, erkeği kadını, ayırt etmeksizin çeşitli spor alanlarında ter dökmekte. Bazen kilo vermek için, bazen fit kalmak için ve her zaman kaliteli ve sıhhatli bir yaşam için spor yapılmakta, yapılan sporlarda, sporun türüne göre çeşitli aletler, araçlar ve gereçler kullanılmaktadır.
Bu aletlerin, araç – gereçlerin temini ise çeşitli spor mağazalarından sağlanmaktadır. Öncelikle daha yazımızın başındayken şunu belirtmek isteriz ki; günümüzde spor mağazası satmak potansiyel anlamda yüksek karlara gebe bir atılımdır. Günümüzde, sadece büyük şehirlerde ve metropollerde değil, ilçelerde ve küçük kasabalarda bile spor mağazaları açılmakta ve çok geçmeden sayılarını katlamaktadır. Spor mağazalarının bu denli zincirleme bir şekilde hayatımızda etkin roller oynamaya başlamasının sebeplerini meraklıları için şu şekilde sıralayabiliriz:
Artan bilinç ile birlikte Türk insanı da spor yapmanın bir lüks ya da artistlik aracı değil, daha kaliteli hayat standartlarını yakalamak için elzem bir gereklilik olduğunu kavradı. Özellikle görsel medyada, akabinde peş peşe çıkan sağlık ve doğal yaşam kitaplarında, sporun yararları adeta halka naklettirilmiştir. Hal böyle olunca insanlarda, spor yapmaya yönelik bir heves, sporun önemine dair bir bilinçlenme meydana geldi. Yapılan her sporda belli başlı materyalleri şart koştuğundan, spor mağazalarının peş peşe açılması kaçınılmaz oldu.
Sporun teşvik edilmesi, özendirilmesi… Son 10 yılda sadece belediyelere ait yüzlerce spor salonu ve spor mağazası açıldı. Belediyelerin tabiri caizse ‘’sudan ucuz’’ açtığı spor salonları, özellikle genç nüfusta ve kadın nüfusunda ciddi anlamda spora yönelişi başlatmış oldu. Artık geçtiğimiz yerlerde, 3 aylık, 6 aylık, 1 yıllık kapsamında çeşitli kampanyalar ile birlikte, halkımızdaki spor yapma oranının kat ve kat arttığını görüyoruz.
Sıfır beden kadın ve kaslı erkek imajının hem yazılı hem görsel medya tarafından sürekli olarak gündeme getirilmesi de spora duyulan ilginin artmasına sebep oldu. Artık erkekler göbekli değil güçlü; kadınlar basenli değil sağlıklı birer fert olmak istemekte. Çünkü karşımıza çıkan tüm televizyon starları, belirli bir beden ölçüsü ve imajı çizmekte.
Ülkemiz obezite tehdidi altında olan bir ülke. Şişmanlık, artık alaya alınacak bir zaaf değil, bir rahatsızlık, hem de çok ciddi hastalıklara yol açabilecek bir rahatsızlık olarak nitelendirilmekte ve değerlendirilmekte. Karaciğer, kalp gibi birçok hayati organın aşırı kilolardan dolayı birincil dereceden etkilendiği tıp ve bilim alanında kanıtlanmış durumda. Nitekim, insanların spor yapması, eski bakış açısında bir lüks, tatlı bir hobi iken; artık hastalıklarla mücadelede ilk elden bir tedbir paketi.
Tüm bunların ışığında spor mağazalarının da spor salonları ve spor bilinciyle birlikte artmış olması, elbette ki kaçınılmaz. Bu yazıyı okuyan kişiler, diyelim ki aklına yattı ve bir spor mağazası açmak istiyor. Nelere dikkat etmeli?
Spor mağazasında satışları arttırmak için 5 anahtar manevramızı size verelim ve iyi bir girişimci olarak ne kadar kazanacağınızı kendiniz görün.
1- Öncelikle halkla ilişkiler kısmınızın sağlam işleyen tekerlere sahip olması gerekmekte. Bu ne demek? Bu, şu demek ki, spor mağazası açıp salt dükkanınıza yeni ürünler getirerek satış işinde iyi olmanız pek mümkün görünmüyor. Siz hem mağazanın sahibi hem de spor bilincinin sahibisiniz. Bu nedenle, belediyelerin, yaşam koçlarının, diyetislerin ve sağlıklı yaşam danışmanlarının başlattığı yerden sporun hayatımız için olmazsa olmaz bir unsur olduğunun bilinçlendirme çalışmalarına devam etmelisiniz. Her gittiğiniz ya da önünden geçtiğiniz spor salonunun bir sloganı olduğunu görmeyeniniz yoktur. Bunlardan birkaçına örnek şöyle verebiliriz: ‘’Sağlıklı Bir Yaşam İçin Spor.’’ – ‘’Sporsuz hayat, hatadır.’’ – ‘’Önce spor’’ Bu ve buna benzer onlarca slogan, spor salonlarının en görünen kısımlarında yanıp sönmektedir. Bir spor mağazasının belli başlı sloganlara ihtiyacı vardır. Siz de mevzu bahis spor ve sağlık olduğu için salt bir işletmeci olarak kalmanız doğru olmayacaktır. İnsanlara önce spora teşvik etmelisiniz ki akabinde insanlar önce spora sonra spor malzemeleri satan dükkanınıza yönelsin. Bu bağlamda halkla ilişkiler kısmınız slogan ile başlayan ve çeşitli yönlendirmelerle devam eden dev bir iletişim ağına sahip olmalıdır.
2- Müşterilerinize ürün değil sağlık sattığınızı unutmayın ve onlara da sık sık hatırlatın. Örneğin bisiklet satıyorsunuz. Bisiklet satmak da sürmek de salt bacakları ve kas gücünü ilgilendiren bir hadise değildir. Spor, bütünlüklü bir uğraştır ve bu açıdan bakıldığında sadece teknik detaylara boğulmuş bir mühendislik alanı değildir. Bisiklet pedalları çeviren biri, akciğerlerinizi de açmaktadır. Futbol topunun peşinde koşan biri de, halter kaldıran bir diğeri de aynı zamanda nefes almaktadır. Siz spor ürünleri satan bir mağaza olarak, mevcut ve potansiyel müşterilerinize o nefesi veren bir kurum olmalısınız. Bisiklet 100 lira iken 90 liraya bırakmak, basit bir işletme taktiğidir. Ancak bisikleti, hayatın nefesi olarak sunmak ve pazarlamak stratejik açıdan ciddi bir başarı olabilir.
3- Yeriniz isterseniz bulunduğunuz şehrin en işlek caddesinde olsun. Ne olursa olsun bir web siteniz olmanızda yüksek fayda var. İnsanlar, bir spora başladığında o sporda kullanılacak ve ihtiyaç duyduğu şeyleri yavaş yavaş öğrenir. O yavaş geçen öğrenme sürecinde her gün yeni bir alete, yeni bir gerece ya da yeni bir kreme ihtiyaç duyabilir. Her ihtiyaç duyduğunda ise pazar Pazar, çarşı çarşı gezerek istediği ürünü arayacak değil. Artık internet üzerinden satış, çok daha yaygın ve popüler bir halde… İnsanlar, ‘’akılsız başın cezasını ayaklar çeker’’ mantığıyla almak istediği ürünleri önce bilgisayar ve telefon ekranlarından araştırarak, fiyat karşılaştırmaları yaparak değerlendirmektedir. Bu nedenle spor mağazanızı anlatacak, ürünlerinizi tanıtacak, yaptığınız kampanyalardan ve fiyat indirimlerinden haberdar etmek için bir internet sitesi açmak ve o siteyi sürekli güncel tutmak, spor mağazasındaki ürünlerinizi arttıran bir etken olacaktır.
4- Sporun sadece futboldan ibaret olduğunu aklınızdan çıkarın ve ürünlerinizde çeşitliliğe gidin. 21. Yüzyıl ile birlikte spor dallarındaki çeşitlilik daha bir fark edilir hale gelmeye başladı. İnsanlar, voleybol, golf, çeşitli fitness sporları yapar oldu. Hal böyle olunca, sizin bir spor mağazası olarak salt futbol ve ek olarak basketbol ürünleri satmak her açıdan ticari bir kısırlık olacaktır. Sayısız spor dallarının sayısız ürünlerini, araç – gereçlerini mağazanızda bulundurmak, hem gelen müşteriyi hem de kasanızı memnun edecektir.
5- Sürekli takipte kalın. En yeni çıkan ürünleri takip ettiğiniz bir iletişim ağınız olsun. Aynı zamanda sosyolojik açıdan da ülkenizde, şehrinizde, civarınızda yönelim kazanılan spor dallarından haberdar olmak için gözlemler ve analizler yapmalısınız. İnsanların, ne istediğini bilmek, günlük hayatlarında nelere doğru yöneldiğini öngörmek ya da sıcağı sıcağına takip etmek, spor ürünleri sattığınız mağazanızı cazibe noktası haline getirecektir. Modern zaman ile birlikte artan nüfus ile birlikte, insanların istekleri belirli periyotlarda değişmekte, bir nevi güncellenmektedir. Siz de güncel ve kazanan bir mağaza olmak istiyorsanız bu güncelliğe, statik değil hareketli pazar manevralarıyla dahil olmalısınız. İçinde bulunduğumuz yüzyıl, hızın yüzyılıdır. Bu açıdan düşündüğümüzde, zamanı yakalamak için zamanın hızına ayak uydurmalı, hımbıl bir işletme değil; enerjik bir mağaza olmanız gerekecektir.