Takım elbise giymenin iş dünyasındaki önemi

Bir işe girişeceksiniz diyelim, muhtemelen ilk defa bu işi yapacağınızı varsayalım. Bu durumda söz konusu iş ile ilgili bir dünya ayrıntı bir yana iş için ne giyeceğinize karar vermek zorundasınız.

Koskoca “parlakfikirler“‘de iş hakkında yazdığımız onca yazının arasına “iş için kılık kıyafet” ile ilgili bir yazı yazmaz isek hakikaten olmaz. Size yıllardır anlatmaya çalıştığım “pazarlama” denilen şeyin olmazsa olmazlarından birisidir kaliteli ve şık bir kılık kıyafet giymek. Yani iyi bir pazarlamanın farzlarından birisidir bu kıyafet olayı.

İş görüşmesine ya da toplantıya giderken ne giymeliyim?

Arkadaşlar ben admin size kendi gardırobumdan en sevdiğim takım elbise kombini paylaşmak isterim. Ben şahsen bir iş görüşmesine ya da toplantıya giderken kendi o meşhur fotoğrafımda giydiğime ek olarak bu aşağıdaki 3 takımı giyerim.

Çakma mı sandınız:)) Hepsi beymenden bunların…

Neyse daha fazla artisliğe lüzum yok, ne diyordum ben. Heh, takım elbisenin iş dünyasındaki önemi…

Bakın arkadaşlar, gidip de paspal bir görünümle ürün tanıtmaya kalkışırsanız, iş görüşmesine gidip rezil bir görüntüyle ortaklık ya da bölünme kararı alırsanız karşınızdaki kişi de sizinle iş konusunda beraber yürümeye yanaşmayacaktır. Bunun en büyük sebebi insanların bilinçaltıdır. Şayet; beynin en alt tabakasına karşınızdaki insan hakkında olumsuz sinyaller giderse ki kötü giyinmeniz durumunda böyle bir tablo ortaya çıkmaktadır; karşınızdaki insanın size sunduğu ürün, proje, teklif ile ilgili de olumsuz düşünmeye başlarsınız. Nasıl mı?

Bilinçaltınızda kurallar biraz katıdır. Ya hep ya hiç prensibi hakimdir. Bilinçaltına ise dışarıdan ses, görüntü, dokunma, koku gibi duyuylarla ulaşabilirsiniz. Eğer ki kötü giyinirseniz bilinçaltı, ya hep ya hiç mantığı gereği kötü giyinenin ürünü de, teklifi de herşeyi kötüdür diye düşünecek. Hal böyle olunca beyninizin mantıki ve duygusal kısmı bilinçaltı tarafından olumsuz yönde etkilenecek ve söz konusu görüşme olumsuz sonuçlanacaktır.

Bu durumu deneysel olarak tecrübe eden, kanıtlayan psikoanalizciler azımsanmayacak boyuttadır. Yani sonuç olarak iş için yapacağınız her bir manevra sırasında iyi giyinmelisiniz. Benden size neler giyeceğiniz konusunda tavsiye beklerseniz elbette ilk önerim “takım elbise” olacaktır. Yukarıda kendi takımlarımı dizdim, siz de bir kez olsun parayı kıyıp “suit up” yaparaktan kendinize iyilik etmiş olursunuz.

Son olarak unutmayın, insanlar içerikten çok etikete, dış görünüşe önem verir. Size somut örnek vermek gerekirse “patatesler” bunun için en iyi örnektir. Ben eskiden bu işle de meşgul olduğum için iyi biliyorum. İnsanlar “santa” adlı topraklı ama inanılmaz lezzetli patatesi tüketmek yerine “bamba” adlı çok parlak ve iri ama tatsız olan patatesi satın almayı tercih etmişlerdir. Bu durumu patates tüccarı dostuma sorduğumda “insanlar özellikle iş “alış-verişe” geldiğinde özellikle etiketçidir” diyerekten beni susturmuştu…

Patateslerin dünyasındaki parlaklık neyse iş dünyasındaki takım elbise de odur arkadaşlar. Tabi bu demek değildir ki “aynı anda hem nitelikli hem de şaşalı görünmek diye bir şey yok“. Elbette her iki vasfa da sahip olabilirsiniz. Zaten insanlar bu durumu da anlayacaktır.

Haydi sağlıcakla kalın, bir sonraki yazıda görüşmek üzere, iş için ne giyeceğini kararlaştırmak isteyenlere de bir kez olsun paralarını toplayıp koca koca avm’lere gitmelerini öneririm. Zaten Türkiyemiz bir avm cenneti malum.

Yorum yapın