Tefecilerden ve Kan Emicilerden Hızlıca Kurtaracak 4 İş Fikri

Her geçen gün tefecilere borçlanan kişilerin sayısı günden güne artıyor. İhtiyaçlar çoğalırken alım gücü düştüğünden insanların borçlanmaktan başka çaresi kalmıyor. Tabi durum bu kadar basit ve yüzeysel değil. Kredi notları düşük olduğu için bankalardan kredi çekemeyen milyonların son çaresi tefeciler. Aynı zamanda son çaresizlikleri…

Tefecilerin geneli herhangi bir kayıt ile çalışmadıkları için Türkiye’de tam olarak kaç kişinin bu türden kan emicilere borçlu olduğu bilinmiyor. Ancak kesin olan bir şey var ki sayılarında gözle görülür oranda bir artış var. Bunun en büyük nedenlerinden bir diğeri ise bir zamanlar lüksün en tepesinde yer alan şeylerin günümüzde temel ihtiyaç zannedilmesi. Araba almak için bankalardan kredi çekmeye çalışmak bir yere kadar anlaşılabilir ancak tefeciye borç yapmak tamamen anlamsız ve nafile bir çabadır. Bunun dışında yeni son model akıllı telefonu alabilmek için bile tırım tırım tefeci arayan insanlar mevcut. Hal böyle olunca tefecilere gün doğdu diyebiliriz. Bir zamanlar insanlar evlerini kurtarmak ya da doğrudan doğruya sağlık harcamaları yapmak için son çare tefecilere borçlanırdı. Bugün ise alışveriş çılgınlığının ve tüketim kültürünün bir parçasına eklemlenen insan borç alırken ve harcama yaparken dahi sömürünün en önemli unsuru haline getirildi.

İnsanoğlu Neden Kan Emicilerle Boğuşmak Zorunda? 

İnsan olanların insan gibi görünen kan emicilerin boyunduruğunda olması tarihin eski sayfalarına kadar uzanır. Bu, yeni bir şey değil. Sadece milenyum çağında, yazılı medyanın görsel bir şölene dönüştüğü günümüzde çok daha görünür oldu. Yoksa sayfalarda yazan aynı sömürünün tarihi, insanın insanın yaptıkları aynı aç gözlülüğün bir uzantısı. İnsanoğlu doğduğu günden ölene kadar kan emiciler boğuşmak zorunda kalmıştır. İnsanın tek düşmanı yine insandır. Dünya güzeldir içindekileri saymazsak da diyebiliriz.

Bu boğuşmanın, bitmek bilmeyen amansız mücadelenin birçok nedeni var. Bunlardan biri az önce de söylediğimiz gibi aç gözlülük, aşırı uçlara uzanmış hırs, başkasını tanımamak, egoizmin saldırganlığa evrildiği insan tabiatı. Kan emiciler emdikleri kanlarla, yani kasalarında biriktiği paralarla ölümsüz olduğu yanılgısına düşer. ”Sanır ki malı sonsuzlaştıracaktır onu” ayeti de tam olarak buna işaret etmektedir zaten. Hesap vermeyeceğini, yığdığı mallarla ve biriktirdiği paralarla sonsuza kadar yaşayacağını sanan insan, diğer insanları potansiyel bir kurban ve av olarak görür.

Bir diğer neden ise konformizm hastalığıdır. Medyanın pohpohladığı bu hastalık şatafatı ve lüks yaşamları bir el uzaklıkta gösterir. Siz de böyle yaşayabilirsiniz mesajı paraya indirgenen bir mutluluk hedefinin en vahşi ama en sade göstergesidir. Bunu gören insanlar diğer insanları sömürmeyi amaca giden yolda kutsal bir amaç sayarlar. Bu nedenle tefeciler başta olmak üzere tüm kan emiciler bu denli acımasız olabiliyor. Kendilerine borçlananları bu konformizm yolunda bir engel gibi görüyorlar. Herkesin her şeyi birbirine karıştırdığı, kavramların birbirine girdiği, insanların insanlıktan çıkıp erdemlerin değersiz birer paçavra gibi görüldüğü günümüzde bu boğuşma ve mücadele çok daha sert, çok daha tavizsiz ve kanlı olmaya devam edecek.

Sömürü İnsanoğlu Var Olduğu Sürece Devam Edecek Mi? 

Maalesef insanoğlu var olduğu sürece sömürü başka kılıklara girerek varlığını sürdürecek. Varlığını sürdürmesi için başkalarını yok saymaya, dahası yok etmeye kaldığı yerden devam edecek. Sömürü artık sadece Afrika ülkelerinde yaşandığı gibi silah zoruyla, insanları zincirleyip bir gemiye tıkmak şeklinde cereyan etmiyor. Modernizm ile birlikte artık sömürü biçimleri çok daha nahif, çok daha kibar. Ve çok daha renkli… Reklamlar, kampanyalar, televizyon şovları, kredi kartları, alışveriş çılgınlığı ve diğer her birimleri ile kapitalizm gücünü de varlık nedenini de sömürüden alır. Aksini söylemek saf dillik olur ya da bu sistemi çok iyi tanımadığınız anlamını beraberinde getirir.

İnsanlar toplumsal düzende her zaman piramidin en tepesinde yer almak isteyecek. Yatay eşit değil dikey tahakküm, insanın içindeki kan emici varlığın, bir anti-insan olan o diğer parçanın mottosu olmaya devam edecek. Sömürü şekil değiştirse de özündeki o tutku ve aç gözlülük ile öteki olanlara, yabancı olanlara dişini geçirecek. Bunun bir yüzünü tefeciler oluşturuyor. Ancak bu sömürü düzeninin yüzlerce yüzü var ve her birinde bir insan birini, bir insan bir toplumu ya da bir toplum bir toplumu sömürüyor.

Kötülük İnsanın Doğasında Mı Var? 

Salt kötülük insanın doğasında var demek hem kolaya kaçmak hem de yapılan her kötülüğü “sonuçta insanın doğası böyle” diyerek geçiştirmek ve meşrulaştırmak anlamına gelir. Bu açıdan bakıldığında şefkat, yardımseverlik, dürüstlük gibi erdemleri bünyesinde barındıran iyilik de insan doğasının bir parçasıdır. İnsan irade ve bilinç sahibi bir varlık olarak doğal değil toplumsal bir varlıktır. Kötülük insanın doğanın bir cevher, bir potansiyel olarak varsa, toplumda da bir sınıf atlama aracı, bir beslenme kaynağı olarak var. Kötülüğün zehrinden beslenen insanlar ‘çalmadan ya da sömürmeden zengin olunmayacağını‘ dile getirmeye başlayarak kendi acımasız politikalarına kılıf hazırlar.

Bebeklerin masumluğu ile yetişkin bir bireyin olabileceği en acımasız kimlik arasında sadece yaşanmışlıklara dayalı bir tecelli yoktur. İnsanın seçimleri ve tercihleri de bol miktarda bulunur. Birisi çıkıp “hak yemektense hakkımın yenmesini tercih ederim” diyebiliyorsa nihai amacı zenginlik ve güç olan kişilerin ‘hak yemezsem bu hedefleri tutturamam‘ deyişi hiçbir doğa ile açıklanamaz. İnsan doğasını kendi elleriyle inşa eder yoksa bir hayvandan, bir bitkiden farkı olmazdı. Önemli olan doğayı kan ve para ile değil daha insani hisler ve düşüncelerle beslemek. Anonim bir sözde söylendiği üzere ”hem düşünüp hem birine vuramazsınız.” Biz düşünmeyi seçtikçe kan emicilik vampirlerin tarihinde yazılmaya devam edecek, insanların değil.

Tefecilerden ve Kan Emicilerden Hızlıca Kurtaracak 4 İş Fikri 

1- Yolda kavun satmak:

Hazır önümüz yaz iken taşınması pratik, satması da aynı oranda kolay olan kavun satıcılığı size önerebileceğimiz ilk iş fikri. Aylarca tadı özlenen ve yediden yetmişe kadar herkes tarafından çok sevilen bir yaz meyvesi olan kavun satışından elde edeceğiniz kazançla ele güne muhtaç olmaktan kurtulabilirsiniz.

2- Küçük bir arabayla hamallık ve nakliyecilik yapmak:

Hamallık ve nakliyecilik yapılabilecek en zor işlerden biridir. Ancak getirisi de bir o kadar yüksek orandadır. Eğer tefeciler ile başınız beladaysa dişinizi sıkarak bu iki işten birini yapabilirsiniz.

3- Evde pasta yapıp Instagram’da satmak:

Evde yaptığınız pastaları Instagram’da satışa çıkarabilirsiniz. Özellikle aile bütçesine katkı sağlamak isteyen ev hanımlarının bir numaralı tercihi olan bu iş fikri günümüzde yüzlerce kişi tarafından yapılıyor. Reklam için biraz para harcarsanız günde en az birkaç pasta satarak inanılmaz kazançlar elde edebilirsiniz. Konuyla ilgili daha çok bilgi almak isteyenler için önceki yazımız aşağıdadır:

Evden Özel Pasta Yapıp Instagram’dan Satmak

4- Kombi tamirciliği yapmak:

Son olarak kombi tamirciliği günümüzde yapılacak en kazançlı işlerden bir diğeri olarak karşınızda duruyor. Artık daha fazla sömürülmek istemeyen herkes bu sunduğumuz iş fikirlerinden en akla yakın olanı seçebilir ve harekete geçebilir.

Yorum yapın