Hepinize merhaba. Ülkemiz, coğrafyamız, biricik memleketimiz zor günler geçiriyor. Belki de Cumhuriyet tarihinde ilk defa bu kadar soru işareti birikti. Kalabalık meydanlardan geçerken, Taksim’de ya da Kadıköy’de dolaşırken, acaba bir yer patlayacak mı diye endişeleniyor, en ufak bir gürültüde en kötü fikirler beynimize üşüşüp duruyor. Ülkemiz maalesef ki karanlık bir dönemden geçiyor.
Bize düşen umutlu olmak, ümitli yanlarımızı biriktirip büyütmek ve insanlarla paylaşmak. Tarihte hiçbir umutsuzluk çeşidi, hiçbir karamsarlık akımı insanlığı, toplumları, ülkeleri bir yere taşımamıştı. Umudumu koruyup bir yandan da iş fikirlerine yani üretime inanacağız ve bunu her zamankinden daha fazla, daha inançlı bir şekilde sürdüreceğiz.
”Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler” diyen şairin izinden giderek bu zor bulunacak nimette memleketimize sahip çıkacağız. Unutmamamız gerekir ki umutsuzluk eşittir tembellik. Ümidi kaybolmuş ya da elinden alınmış birey de toplum da ”ben ne yapsam da nafile, öyleyse hiçbir şey yapmayayım” diye düşünür ve ciddi bir atalet rüzgarına sürüklenir. Bu rüzgar da oradan oraya savurmak yerine insanı kendi evine, şirketleri kendi kaynayan kazanlarına sıkıştırır ve orada tutar.
Aynı zamanda ülkede yaratılmak istenen umutsuzluk rüzgarı insanları bencilliğe de sürüklemektedir. ”Benden sonra tufan” şeklinde nükseden bu bencillik hastalığı maalesef ki tüm kötü özelliklerin ana kaynağını oluşturmaktadır. Aman bana bir şey olmasın da, ben bir yerlere kaçayım da diğerlerine ne olursa olsun şeklinde tezahür eden bu rahatsızlıktan, bu kör gözüne parmak şeklindeki bencillikten kendimizi itinayla uzak tutmalıyız.
Bu yazının kaleme alınma amacı çok bellidir. Terör rüzgarlarının estiği ülkemizde, insanları önce toplumun sonra kendi yararına bir şeyler üretmeye devam etmesini sağlamak, önündeki iş yapma engellerini ortadan kaldırmaktır. Çünkü biliyoruz ki bir memlekette iş durursa, üretim azalırsa, umut da yardımlaşma da azalır. Ve ülkemizin, güzel ve nadir memleketimizin pimi o zaman çekilir işte.
Teröre yenilmeyeceğiz ve iş yapmaya, yardımlaşmaya, şirket olarak, işletme olarak, kazanmaya, kazandırmaya, ekonomimizi kaldığı yerden canlandırmaya devam edeceğiz. Parlak fikirler olarak bu yazımızda terörün beslediği, geliştirdiği iş fikirlerini ve nicesini bulacaksınız. İyi okumalar efendim.
Gelecekte ölecek olan kazançlı meslekler! adlı makalemiz ise günümüze ışık tutarak geleceğe dair hiç kimsenin tahmin edemeyeceği şekilde bitecek, ölecek olan bugünün kazançlı meleklerini kaleme alıyor. Yazımızı okuduktan sonra gelecekte nasılsa ölecek diyerek mevcut işinizi değiştirme yoluna gidebilir ya da geleceğe daha çok var ben bugün kazanmaya devam edeyim diyerek mevcut işlere odaklanmaya devam edeceksiniz.
Fikirlerimizle her zaman yanınızdayız.
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Terörün Baltaladığı İş Fikirleri
Öncelikle böyle bir başlık açmayı uygun bulduk. Terör zamanı, hangi anlayışla ölür, hangi üretimler azalır, hangi tüketim noktaları normal zamanda işgal altındayken el ayak çekilir o sektörlerden?
Malum terör zamanı lüks tüketim ürünleri azalır. Kimse, bugün hangi kitabı okusam, yarın hangi filme gitsem diye düşünmez. Çünkü terör, ultra bir şeydir. Aşırı bir çağda, sanatsal aktiviteler durma noktasına gelir, kültür bir mola verir. O nedenle terörün baltaladığı ilk iş fikrine sanat diyebiliriz. Sinema, edebiyat, müzik gibi sanatsal yönelimler durur. Bir müzisyen çıkacağı albümü erteler. Bir yazar, romanını bir başka mevsim yayımlatma kararı alır. Konserler iptal edilir, sergiler kapanır.
Bunun dışında terör zamanı eğlence sektörü de bitme noktasına gelir. Hele ki son alçakça saldırıdan sonra çoğunluğun eğlenmeyi beşinci, altıncı plana attığına eminiz. Zira şimdi eğlenmeye ne moral motivasyon var ne de enerji.
Bunun dışında terör, psikolojide de terör estiriyor. Bu psikolojik yıkım da insanların alışveriş disiplinlerini değiştirip farklı alanlara özen ve yoğunluk göstermelerine neden oluyor. Bunların ve daha fazlasının ne olduğunu merak edenler yazımızın geri kalan kısmıyla ilgilenebilirler.
Gelecekte ne tip dükkanlar açmalıyız? hepimiz biliyoruz ki bu terör zamanını aştığımızda yeni, pırıl pırıl bir gelecek bizleri bekliyor. Gelecekte ne tip dükkanlar açmalıyız yazımızla sizi şimdiden yarının güzel ihtimallerine hazırlıyoruz.
Teröre karşı gelişen iş fikirleriyle, zaman dayanışma ve üretme zamanı.
Terörün Geliştirdiği, Büyüttüğü İş Fikirleri
1- Güvenlik:
Nasıl ki bir mahallede evin birine hırsız girerse o mahalle toplu bir şekilde önlem almaya karar verir. Her yeri alarmlar, güvenlik önlemleri salar. Aynı durumu tüme vararak tüm bir ülke modeline de çevirebiliriz.
Terörün geliştirdiği büyüttüğü iş fikirleri arasında birinci sırayı güvenlik ürünleri ve hizmetleri alıyor. Devlet, daha fazla güvenlik satın alarak tüm noktaları kontrol altında tutmak ister ve insanlarını korur. Aynı şekilde insanlar da kendi kişisel korumalarını sağlamak adına birçok güvenlik önemli ve hizmeti satın alır.
2- İlaç:
Terör demek, yaralı sayısının fazlalığı demek. Allah göstermesin, ama bundan sonra ülkemizde olabilecek terör saldırılarına karşı hastaneler fazla miktarda ilaç ve tıbbi malzeme satın alıyor. Çünkü biliniyor ki her terör olayından sonra onlarca, yüzlerce yaralı olabilir.
Bunun dışında psikolojik tıp da gelişen, büyüyen sektörler arasında. Kolay değil, her zaman dolaştığınız, vakit geçirdiğiniz yerlerde bombalar patlıyor; belki çok yakınlarınız belki arkadaşlarınız ölüyor. İnsanlar kaygı bozukluklarına, paranoyak olmaya zorlanıyor. Bu da psikoloji sektörünün birçok hasta ile meşgul olmasına ve bu sektörün büyüyüp serpilmesine yol açıyor.
3- Gıda:
Biraz önce insanların alışveriş alışkanlıkları ve disiplinleri değişiyor demiştik. Gıda sektörü de gelişim gösteren sektörlerden birisi. İnsanlar, her terör olayından sonra, her savaş ihtimalinden sonra marketlerde uzun kuyruklar oluşturuyor. Bu, zor zamanlar için küçük ama etkili bir yöntem. Temel gıda malzemeleri satın alarak hem kendisini, hem de ailesini korumaya çalışan anne – babalar, yağ, un, tuz gibi temel besin maddelerinden kilolarca alarak bu sektörde ciddi bir gelişim gösterilmesine önayak oluyorlar.
Gıda sektörü zaten ölümsüz bir sektör iken bu şekliyle daha bir canlı, daha bir hareketli alana taşınmış oluyor.
4- Haber Sektörü
İnsanlar, terör zamanlarında haberlere ulaşmak gayretinde oluyor. Hiç, haberlerin de servis edildiği gibi aynı zamanda pazarlandığını düşündünüz mü? Bir haber sitesi tıklandığı kadar, bir haber programı izlendiği kadar para kazanıyor.
Bu sektörde önemli olan hızlı, hızlı olduğu kadar da gerçek haberleri izleyicilere ulaştırmak. Bu sayede her zaman daha nitelikli bir iş yapmış olur ve insanların çoğunluğunu haber kaynaklarınıza bağlı kılarsınız. İzleyici demek müşteri demek. Gerçek ve hızlı haber demek daha fazla müşteriye ulaşmak demek.
Emlak Piyasası Neden Durgun? Ne Zaman İşler Açılır? adlı makalemiz de terörün baltaladığı işlerden biri olan emlak piyasasını mercek altına alıyor. İnsanlar terör zamanı asla ama asla ev satın almazlar. Neden mi? Cevabı yazımızda.
Son Olarak:
Son olarak korku yok dayanışma var diyerek yazımızı nihayete erdirelim. Şirketler üretmeye, istihdam yaratmaya, insanlar çalışmaya ve yardımlaşmaya devam ettiği sürece! Korkmayın! Hiçbir şey olmaz bizim ülkemize!
Önemli olan iş fikirlerini hem toplumun hem bir birey olarak insanın yararına geliştirmek ve bu işten para kazanmayı bilmektir.
Bir başka yazımızda yeniden görüşünceye kadar, hepiniz huzurla ve barışla kalın! Hoşça kalın.