Röportaj
4 yıldır Tekirdağ Sahil’de tostçu dükkanı işleten S. R ile röportaj gerçekleştirdik. S. R. ile tostçu dükkanlarının geleceğini, müşterilerin beklentini ve genel olarak gıda sektörünün bugünkü durumunu konuştuk.
– Merhaba. Menünüze baktığımda bildiğimiz, klasik lezzetler dışında epey farklı seçenekler görüyorum.
– Merhaba. Gözlemlediğim kadarıyla sadece biz değil, tüm dükkanlar, lokantalar, kafeler vesaire, menülerinde yenilemeye gidiyor. Galiba çağa ayak uydurmak dedikleri böyle bir şey. Çünkü insanlar sucuklu ya da kaşarlı tost yemeye gelmiyor buraya. Farklı ve egzotik tost çeşitlerini denemek istiyor çoğunluğu.
– Bunda, günümüzde herkesin biraz ”gurme” olmasının bir etkisi var mı?
– Müşteri her zaman farklı olanın peşinden gider. İsmi, kokusu ya da görünümü farklı olan tostlar için de geçerli bu.
– Sizin menünüzde en çok ilgi uyandıran ya da tercih edilen tostlar neler peki?
– Pastırmalı ve yumurtalı tosta büyük ilgi var. İnsanlar artık açlıklarını geçiştirmek için değil, tam manasıyla doymak için tost yiyor. Biz de onlara dükkanımızda bu seçeneği sunuyoruz.
– Doymak ya da doymamak. Büyün mesele bu diyorsunuz…
– Bizim dükkanımıza gelirlerseniz doymadan gitmezsiniz diyorum…
– Menüde vejetaryenler için ayrılmış özel bir sayfa var. Başka yerlerde, örneğin bir pizzacıda yahut ev yemekleri pişiren bir lokantada vejetaryenler için yapılmış pizza ve yemekler bir elin parmağını geçmiyor. Ama sizde tam bir sayfalık seçenekler dizisi var. Bunu da bir strateji olarak mı belirlediniz?
– Tostçu dükkanı deyip geçmemek lazım. Ben işimi severek yapıyorum. Ancak sadece sevgi ve bağlılık ile herhangi bir dükkan işletilemez. Bunun için piyasayı gözlemlemek, alıcıların beklentilerini mümkünse yerinde gözlemlemek gerek. Son 4 -5 yılda, yani ben bu dükkanı açalı beri, belki bin kişi sormuştur: Vejetaryen menünüz var mı diye. Müşteriye ”hayır” demek onu kaybetmek anlamına gelir. Ben de daha fazla kişiye hayır dememek için menüye yeni bir sayfa ekledim. Hem gözlemlerim sadece bu dükkanla sınırlı değil. Vejetaryenlerin istedikleri gibi karınlarını doyurabilecekleri yerler sınırlı. Vegan kafeler ise, – siz de takdir edersiniz ki – çok pahalı.
– Sizde yaklaşık 10 çeşit vejetaryen tost çeşidi var ve fiyatları da her bütçeye uygun.
– Ispanaklı, siyah zeytinli, enginarlı, beyaz peynirli, yeşil zeytinli ve daha birçok tost çeşidimiz var, evet.
– Ne kadar çok seçeneğiniz olursa, o kadar fazla müşteriye hitap edersiniz. Peki bu kural unutuldu mu? Dükkanların açılıp kapanma hızı, hiçbir zaman günümüzdeki gibi jet hızıyla olmamıştı. Hem tost dükkanı işletenler hem de gıda sektöründeki diğer dükkanlar, nerede yanlış yapıyor sizce?
– Benim şahsi kanaatim yanlışın yarısı girişimcilerde ise yarısı da maalesef piyasanın kendisinde. Hiç kimse dükkanı batsın diye açmaz. Herkes ayakta kalmaya çalışıyor. Bir kısmı başarılı oluyor ama büyük çoğunluğu dikiş tutturamıyor.
– Piyasanın yanlışları ne sizce?
– En basitinden dükkan kiralarının ayyuka çıkması. Bugün, özellikle İstanbul ya da Tekirdağ sahildeki gibi hareketli yerlerde bir dükkan ya da büfe açmaya çalışsanız, kirasını karşılamak için yüklü bir sermaye gerekiyor.
– Serbest piyasa o kadar da serbest değil diyorsunuz.
– Maalesef artık bunun adına ”kısıtlayıcı piyasa” diyebiliriz. Bu kadar kısıtlı imkanlar altında, en azından menüyü, oturma düzenini, dükkanda çalan müzikleri değiştirerek bir yenilik yakalamaya çalışıyoruz.
– Son olarak bunu sormak istiyorum. Dükkanınızdaki oturma düzeni. Tostçu dükkanlarında alışık olduğumuz gibi. Ayakta yemek için yer yok. Tüm müşteriler için masa ve sandalyeler…
– Biraz önce de dediğim gibi, müşteriler buraya atıştırmaya değil doymaya geliyor. Ayaküstü atıştırılacak bir dükkan olsun istemedim burası. İnsanlar aileleriyle gelsin, tostla da gayet güzel bir şekilde karınlarını doyurabilecekleri görsünler.
Tostçu Dükkanı Açmak Karlı Mı?
Tost, bizim milli yiyeceklerimizden biri. Özellikle pazar sabahları evde olan babamız tarafından ya da annelerimiz tarafından yapılan tostların tadı hala damağımızda. Çayın yanında, ayran ya da meyve suyu gibi soğuk meşrubatların yanında ayrı güzel giden bir gıda, tost.
Sadece bizim kültürümüzde de yok. Ancak bizim kültürümüzde sucuğu bol, kaşarı bol tostlar bir tür Türk tipi tostların var olmasını sağlamıştır. Genelde Fransa’ya ya da Amerika’ya gittiğinizde orada insanların kaşarlı ya da peynirli yediklerini görürüz. Zaten sucuk demek biraz da Türkiye’de etin tadına varmak demektir.
Tost, asla eskimeyen bir lezzet. Her ne kadar tavuk döner onun tahtına göz dikmiş olsa da tostun büyük bir avantajı var rakiplerine karşı. Tost, bir kere kahvaltı olarak yenebiliyor. Kaşarlı mı karışık mı sorusuyla birlikte insanlara bir seçenek sunabiliyor. Ancak tavuk döner ve benzeri gıdalarda öyle bir alternatif seçeneği yok.
O nedenle tost, içindekiler ile birlikte bir adım öne geçiyor. Artık domatesli tost yapmak bile mümkün. Çünkü gelişen teknoloji ile birlikte ürünlerde de gözle görülür ve kayda geçecek şekilde farklı güzel ayrımlar var. Bir tost makinesi önceden içine domates koyduğunuz tostları yakabilirdi. Ancak cihazların gelişmesi ile birlikte tostun tarihçesinde de farklı ekoller gelişmeye başladı.
Tüm bunların toplamında tostçu dükkanı açmak epey karlıdır. Çünkü bu ülkenin insanları ne olursa olsun, dünya yansa iki şeyi yemekten vazgeçemez. Simit ve tost. O nedenle tost işine girmek belli başlı kurallara ve ritüellere uyulduğu takdirde epey kar getiren bir iştir.
Şimdi diyelim bir tostçu dükkanı almaya karar verdiniz ya da bunu ciddi ciddi düşünüyorsunuz. Şanslısınız ki parlak fikirler karşınıza çıktı. Parlak fikirler olarak tostçu dükkanınızdan tam olarak kazanç sağlamanız için dikkat etmeniz gereken hususlara ve ayrıntılara göz atacağız.
Hamburger görünümlü bir tost çeşidi. Tamamen deneysel ve öncü. Ama kim demiş girişimlerin dünyasında herhangi bir şey halkın sağlığını oynamadığı sürece yapılmasın. Bu başarılı bir girişimdir. Görünüm olarak hamburger ancak içerik ve yeme alışkanlığı olarak tost. Siz de akşam dükkanı kapadıktan sonra çeşitli tost çeşitleri düzenleyebilir deneyebilirsiniz. Tadından ve şeklinden emin olduğunuz tostların patentini bile alabilir ve tostçular arasında özgün ve girişimci ruhunuzla fark yaratabilirsiniz.
İyi Bir Döner Dükkanı Nasıl Olmalı? adlı yazımızı da meraklı zihinler için bu noktaya bırakıyoruz. Şu an piyasa araştırmalarına ve incelemelerine göre açılacak gıda alanında en karlı iki sektör döner ve tost. Bu yazımız boyunca döner dükkanları ile ilgili paylaşımlar yapmaya devam edeceğiz. Böylece tost ve döner olmak üzere iki seçenek açılacak önünüzde. Hangi seçeneği son olarak seçeceğinizi ve uygulayacağınızı elbette ki size bırakıyoruz. Bizden önermesi sizden uygulamaya sokması ve yapması.
Tostçu Dükkanından Daha Fazla Kazanmak İçin
1- Dükkanı nereye açacağınıza iyi karar verin: Bir dükkanın nereye açılmış olduğu son derece önemli. Sanırım bunda hemfikiriz. Bir de şu boyutu var olayın. Tost dükkanları genelde caddeye değil sokaklarda olur. Kahvaltı kültürünün bir parçasıdır bu. Siz yine de ana caddelerden ya da çıkmaz olmayan renkli sokaklardan birinde açabilirsiniz dükkanınızı.
Bu süreci sakın ha aceleye getirmeyin. Birkaç gün değil birkaç hafta, gerekirse bir ay süresi boyunca dükkanın yeri konusunda uzun araştırmalar yapın. Çevre esnaflarla diyaloglar kurun. Bir önceki dükkan neden kapatıldı, onu da sormayı, araştırmayı ihmal etmeyin.
Dükkanınız iyi bir yerde açılırsa rakiplerinize karşılık üstünlük kazanmış olursunuz. Ama kötü bir yerde ise ne kadar çabalarsanız çabalayın uzak kaçmaya ve insanların başka yerlerden yemek yemesine engel olamaz ve iflas bayrağını çekmeye doğru indirirsiniz.
2- Kaliteli sucuk ve kaşar kullanın: Buraya dikkat parlak fikirler okurları! Nice tostçu nereden kısacağını şaşırıp en kötü, en bayat ve en adi sucuk ve kaşarlar kullanarak halkın sağlığıyla da damak tadıyla da oynuyor. Bu da nelere yol açıyor nelere! Dükkanınızda birilerinin mide fesadı geçirmesini ya da istifra etmesini istemiyorsanız bu noktaya dikkat edin.
Sizin tostları yiyen insanlar bir tane daha istemeli. ”Bu ne lan martı etinden mi bu” deyip kaçabilirler de. Bu ihtimalleri sıfıra indirmek için toptancınızı iyi seçin. Kalite ve sağlıktan asla ve kat’a ödün vermeyin.
Tost, elle yenen bir yemekti. Ancak modern dünya ile birlikte belli başlı şeyler de değişti. Eh tabi tost da değişti. Tost artık dilimli bir şekilde gelebiliyor örneğin. Bazı aşırı modernist insanlar ”ay elle yemek mi yenir mi” diye cıngar çıkarabilirler. Siz o nedenle ne olur olmaz tabağın yanına çatal bırakmayı da unutmayın. Her müşteri için her ayrıntıyı gözden geçirin. Kaybeden siz olmayacaksınız, emin olun.
3- Kokan yağ kullanmaktan uzak durun: Bazı yağlar kokuyor ve bu tost gibi sıcak yemeklerde kendini iyiden iyiye belli ediyor. Ayrıca bazı kalitesiz yağlar tam çözülmediği için ıslaklık da bırakıyor. Bu da ekmeğin kalitesini bir hayli düşürüyor. Size tavsiyemiz içerikte olduğu gibi yağ kullanımında da kaliteyi göz etmeniz.dönerciler ya da döner dükkanı açmak isteyenler! Sıfırdan marka yaratmakla uğraşmak istemiyorsanız biraz paraya kıyıp dönerci bayiliği alabilirsiniz. O dönerci bayilikleri arasından en karlı olanları ise parlak fikirler farkıyla linkini verdiğimiz makaleden öğrenebilirsiniz.
4- Hijyen kurallarına mümkün mertebe dikkat edin: Mutlaka eldiven kullanın. Bir çırağınız varsa onun da kullanması konusunda talimat verin. İnsanların en çok dikkat ettiği şey bu. Tamam, ellerinizi yeni yıkamış olabilirsiniz ama bu dışarıdan böyle görünmez. Bu nedenle hijyen kurallarına dikkat etmeniz özellikle hanım müşterilerinizin dikkatini olumlu anlamda çekecektir ve onların daimi olarak gelmesini sağlayacaktır.
5- Vejetaryen menüler hazırlamayı ihmal etmeyin: Bakın bu öneriyi kimseden duyamazsınız. Vejetaryen menüler hazırlayın. Biberli domatesli peynirli tostlar inanılmaz gidiyor. Neden derseniz? Çünkü insanlar harıl harıl bir yarış varmış gibi vejetaryen oluyor memlekette. Son on yılda yüzde kırk oranında bir artış olmuş hayvansal gıda yemeyen insanlar. Bir de veganlar var. Onlar için de peynirsiz yumurtasız etsiz tostlar hazırlayabilirsiniz.
Daha fazla kazanmak için her müşteri tipi için üretim yapmayı gözden kaçırmayın.
6- Dışarı masa atın: Artık bahar geldi. Önümüz de yaz. Bu nedenle eğer imkanınız varsa dükkanının önüne masa ve sandalye atın. İnsanlar böylece ”ah burada sigara içiliyormuş” diyerek bile sizin mekanınıza oturabilirler. Türkiye’de ne kadar sigara tiryakisi olduğunu biliyoruz. Ve sırf kapalı mekan diye tercih etmedikleri dükkanları da.
7-Çay ve benzeri içeceklerde indirime ya da ikrama gidin: ”Çaylar bizden” sözü herhalde bu memlekete ait bir sözdür. Tost da bu memleketin biricik beslenme alışkanlıklarından biri olduğuna göre çay ve benzeri içeceklerde indirime ya da ikrama gitmek hem göze hoş görünmenizi sağlayacak hem de müşterinin ayağını alıştıracaktır.
Bunun dışında tost ile yetinmek zorunda değilsiniz. Tostun yanına sandviç ekmekler ve çeşitli garnitürler de ekleyebilirsiniz.
Tostçu Dükkanı Açmak İçin Nereleri Tercih Etmeliyim?
bu tür yeme içmenin bel kemiği sayılan ve Türk halkının gözünde hızlı yemek denilince simitten sonraki yiyecek olarak zihinlerde beliren bir gıdaya yönelik iş kuruyorsanız içiniz nispeten rahat olabilir. Zira tostçu açmak; sushi dükkanı açmaktan daha farklıdır. Yani insanların zihinlerinde büyük ve önemli yer işgal etmiş bir yiyecek türüne odaklandığınız için pazarlama giderleriniz azalacaktır. Hemen hemen her bölgede bu tür bir işletmeyi ayakta tutabilmeniz mümkün hale gelecektir.
Ancak elbette nasıl ki arka arkaya benzin istasyonu ruhsatı verilmiyor ise yan yana tostçu dükkanı açmak da pek sağlıklı olmayacaktır. Siz de temel iktisadi kuralları gözardı etmeden açacağınız yeri tayin edin.
Menüye Yaratıcı Tostlar Eklemek
Bu platformda sürekli söylediğimiz ve altını çizdiğimiz bir şey var: Müşterilere fazla seçenek sunmak şarttır ve hatta günümüz itibariyle elzemdir! Bu her zaman için satış yapma ihtimalinizi arttıran bir unsur olacaktır. Bu nedenle tostçu dükkanınızın vızır vızır işlemesini istiyorsanız menüye yaratıcı ve farklı tostlar da eklemelisiniz. Artık her üç aileden birinin evinde tost makinesi zaten var. Sizin dükkanınıza kaşarlı, sucuklu tost yemeye gelecek olanların sayısı bir hayli azalmış durumda. Bu gerçekliği göz önünde bulundurarak çok daha farklı ürünlerle hazırlayacağınız yaratıcı tostlarla piyasada tutunabilirsiniz.
Bunların başında zeytinli – beyaz peynirli tost geliyor. Zeytin omletlerde de sıklıkla kullanılan kahvaltılık ürünlerin başında geliyor. Artık tostlarda da pişmiş zeytinin tadı beyaz peynir ile buluşunca ortaya benzersiz lezzetler çıkıyor. Bir diğer seçenek ise kavurmalı tosttur. Hem doyurucu hem de inanılmaz lezzetli olan bu tost türleri de menüye mutlak surette eklemeniz gereken bir diğer seçenek olmalı. Kavurma ile mantarı bir arada sunan tostlar da müşterilere alternatif olarak sunulabilir. Tostu sadece kahvaltılık değil öğle ve akşam yemeği olarak da sunabilirsiniz. Kim bilir belki ‘Akşam Tostçusu’ ya da ‘Gece Tostu’ adıyla bir dükkan bile açabilirsiniz. Yumurta ve pastırma ile hazırlanan özel tost menüleri yanında ayran ve kola hediyesi ile birlikte müşterilere sunulabilir.
Patatesli tostlar da özellikle öğrenci kesim tarafından büyük bir rağbet oranıyla tercih ediliyor. Bu seçeneği de menünüze ekleyebilirsiniz.
Kötü İnsanları Dükkandan Nasıl Uzaklaştırabilirim?
Maalesef tostçu dükkanları, tıpkı büfeler gibi kötü niyetli insanların uğrak yeri, hatta toplanma merkezi haline gelebilir. Kötü insanları dükkandan uzaklaştırmanız hem müşteri kaybına uğramamak hem de saçma sapan insanlarla uğraşmamak adına gereklidir. Çok fazla polemiğe girmeden kibar bir iletişim yolunu deneyerek burada istenmediklerini dile getirebilir öncesinde de hissettirebilirsiniz. Hala dükkanınızın çevresindeler ise profesyonel bir yardım almanız gerekebilir. Bunun için artık bekçiler var. Dükkanınıza gelen bekçilerden ya da civarda sürekli gördüğünüz görevlilerden yardım talebinde bulunabilir ve dükkanınızı ve sokağınızı bu tür potansiyel tehlikelerden koruyabilirsiniz.