Turizm Bu Yaz Kesin Canlanacak Mı?

Uzun zamandır akşam vakti yorgun argın eve döndüğümüzde ülkede bugün neler olmuş öğrenmek için izlediğimiz ana haberlerde hep aynı türden haberlerle karşılaşıyoruz. Turizm kan kaybediyor. Turizm baltalandı. Turizmde işler yolunda gitmiyor.

Sürekli olarak kötü haber almaya alışık yurdum insanı için bu tür bir haber en azından dehşetli bir haber değildir. Orta vadede karanlık bir haber manasına gelmektedir. Zira biz Türkiye’de yaşayanlar olarak bu ülkede ne karanlık ne acı haberler almaya alıştık. Ancak turizm sektöründekiler için işin rengi, kazın ayağı hiç de öyle göründüğü gibi değil.

Bu ülkede turizmden çok fazla ekmek yiyen kurum ve buna bağlı olarak insan olduğunu biliyoruz. Turizmde herhangi bir eksik olması, örneğin o derece 200 değil de 150 tatilçinin gelmesi bile çeşitli kötü sonuçlara yol açıyordu zaten. Örneğin maaşlar az ve geç ödeniyordu. Ya da oteller daralmaya, tatil köyleri indirim yapmaya zorlanıyordu.

Ancak ülkemizde son yaşanan birbiri ardına terör olaylarından sonra turizm bir anda durma noktasına geldi. Avrupalılar ve Amerikalılar ayaklarını çekti ülkemizden. Önceden Beyazıt meydanına indiğinizde (orada dört yıl okuduğum için bunu gönül rahatlığıyla yazabiliyorum) binlerce turist görürdünüz. Vızır vızır işleyen caddesiyle, çeşitli ırklara mensup turistleriyle Beyazıt meydanı her daim işlek bir bölgeydi. Ancak geçen ay oraya gittiğimde oradaki ıssızlık tüylerimi ürpertti.

Aynı şeyi Taksim’e çıkan arkadaşlar da hissediyordur eminim. Sanırım Taksim meydanındaki ıssızlıkların nedenini sadece hava soğukluklarına bağlamak, en iyi ifadeyle saf dillik olacaktır. Zira halihazırda kış tatili diye bir şey var. Bu mantıkla bakacak olursak Kanada’nın ya da Almanya’nın hiç turist almaması gerek. Halbuki onların turizmi bizden kat kat işliyor.

Önceden turizm kötü gitti haberlerinden şunu anlardık. Bir memur, kendi halinde takılan bir işçi yaz geldi mi tutup da Antalya’da bilmem kaç yıldızlı otelde kalamazdı. Hem de bir haftalığına ha? Olacak iş değildi bu. Yani turizmin kötü gitmesi her zaman bu memleketin insanları için geçerliydi.

Bir otel sahibi için oteline yabancı turistin gelmesi her zaman daha karlı daha yüzde tebessüm bırakıcıydı hem. Buranın insanları kendi memleketlerinde özgürce tatil yapamazken, dış turizm denilen olayla alan memnun veren memnun bir hava vardı. Ama artık dışarıdan turist gelmiyor. Sanıyoruz ki asıl mesele de bu. Yani bu memleketin insanları zaten fakir olduğu için tatil yapamazken, dışarıdaki insanların gelmemesi direkt ekonomik kaynağa vurulan bir darbeydi.

Turizm Krizi Zamanında Bir Oteli Ayakta Tutacak 5 Taktik adlı makalemiz de bu yazı ile tamamen kardeş bir yazı. Turizm krizi zamanında bir oteli ayakta tutacak 5 taktiği bildikten sonra en azından kendi bölgenizde bir canlanma yaşatabilirsiniz. Zira artık iş özel sektörün özel hamlelerine kalmış gibi görünüyor. Devletin, özel sektöre müşteri bulmak gibi bir vaadi olmadı hiçbir zaman. O nedenle dost acı söyler parlak fikirler okurları! Kendi başınızın çaresine yine siz bakmalısınız.

Türkiye, her yönüyle bir turizm cenneti olmayı hak ediyor.

Turizm Bu Yaz Canlanır Mı? 

Bu soruya sağlıklı bir cevap vermek istiyorsak önce turizm krizinin neden patlak verdiğini iyice anlamamız gerekiyor. Ülkemizin ardı arkasına gelen patlamalar, turizm krizinin birinci sebebidir. Turistler, eğlenmek, gezip görmek, bir ülkede yolculuk etmek için önce güvenlik isterler. Bu her yerde böyledir. Sürekli olarak tansiyonun yüksek olduğu, her an bir yerden saldırı gerçekleşebilecek bir ülkede tatil yapmak, pek tabi de haklı olarak mümkün değildir.

Öyleyse turizmin bu yaz canlanmasını istiyorsak önce ülke içinde barışı sağlamamız ve bunun güvencesini vermemiş olmamız lazım. Uzun bir süre ülkemizin içinde bir canlı bomba ihtimalinin bile konuşulmamış olması gerekiyor. Ondan sonra hafızaları da zayıf olan insanlar, tüm bu olayları unutup cennet ülkemizde tatil yapmaya, buraya döviz bırakmaya kaldıkları yerden devam edecekler.

Bunun dışında elbette ki ekonominizin canlanması, düzelmesi gerek. Şimdi burada çok ince bir hesap var. Bunu okumak, üstelik doğru okumak gerekiyor. Şimdi diyebiliriz ki döviz zaten aldı başını gitti. Bir dolar kaç liraya dayandı. Yani turistin işine gelmez mi? 1 dolara ne kadar şey alabilir. Ancak bu tezi öne sürenler şu gerçeği ayırt edemiyor.

Bu ülkede döviz ne kadar yükselirse o kadar ekonomik krizler birbiri ardına gelir. Bu da turizm sektöründeki kişilerin fiyat oranında zam yapmalarına neden olacaktır. Ki, oluyor. Yani turizm sektöründeki kişiler, kendilerini ve işletmelerini korumak için inanılmaz yüksek fiyatlar sunuyor karşı tarafa.

Eh zaten güvenli değilsin, bir de pahalı hizmet veriyorsun demezler mi adama?

Her şey önce güvenlik duygusu sonra iktisat ile ilişkilidir sevgili parlak fikirler okurları. Ve görünen köyün kılavuz istediği hiç görülmemiştir.

Turizmi canlandırmak için çareler düşünmeye yazımızı okuyarak başlayabilirsiniz.

Bundan Sonrası İçin 

Ülkedeki güvenlik için turizm sektöründekiler için yapacakları şey belli. Ülke belli bir istikrara, belli bir barış ve huzur atmosferine kavuştuğu zaman dürüst bir şekilde video klipler, tanıtım klipleri hazırlatmak ve bunu internet ortamından dış dünyaya duyurmak, göstermek, izletmek. Bu algıyı oluşturmak için ise sistemli ve örgütlü bir şekilde çalışmak gerekiyor.

Ülkedeki güvenlik unsuru tamamladıktan sonra, çeşitli kampanyalar, indirimler düzenleyerek maddi açıdan da karşı tarafı rahatlatıcı hamlelerde bulunmalısınız.

Bu yaz değil ama umarız yakın zamanlarda turizm yeniden canlanır ve ülkemiz bu alanda rahat bir nefes alır.

Yorum yapın