Y Kuşağından Kaliteli İş Adamı Olur Mu?

Pek sevgili okurlarımız, bu gün ki konumuz “Y KUŞAĞI” ve de ondan ne kadar iş adamı olacağı. Y Kuşağı belki de sizin de benim gibi ilk defa duyduğunuz bir tanım olabilir. Ama inanın çok eğlenceli bir konu çünkü yabancı olmadığınız bir dönem ve gayet geniş bir dönem. Peki, bu dönem tanım olarak bize neyi tanıtıyor. Kısa araştırmalarım sonucunda ulaştığım Y Kuşağı nedir sorusunun cevabını hemen sizinle paylaşıyorum.

Y Kuşağı, 1980 ile 2000 yılları arasında doğanların kuşağıymış. Bu tanımın devamı da var ama bu cümleyi duyar duymaz aklıma devrin en önemli olayı geldi. “12.Eylül.1980 Askeri Darbe” geldi. Bu 1980 yılından itibaren doğan çocuklar demek, darbe ile doğan çocuklar demek. Bu çocuklar şuan 36 yaşındalar ve kiminin annesi, babası, ablası, kardeşi, bu yazımızı okuyanlardansa kimisi darbeyle doğan çocukların ta kendisi. Tanımın devamı ise şöyle; 1925 ile 1946 yılları arasında doğanlar “Gelenekseller”, 1946 ile 1963 yılları arasında doğanlar “Baby Boomers”, 1963 ile 1980 arasında doğanlar X Jenerasyonu, 1980 ile 2000 yılları arasında doğanlardır. Türkiye’nin %25’i “Y Kuşağı” dır.

Y Kuşağı 4 ana unsur üzerine inşa edilmiş bir kuşaktır.

  1. İletişim
  2. Medenilik
  3. Teknoloji
  4. Globalizm

Bu dört unsura kısaca değinelim. İletişim, araştırmasanız da mantığınızla çözeceğiniz gibi, dönemin sonuna yetişmiş olsa dahi diğer kuşaklara göre Y Kuşağına çağ atlattı. Telefonun yaygın olarak her cebe girmesi 1997’lerin de sonuna uzansa da Y Kuşağı içinde doğanların en büyük avantajı oldu. Hızı ve iletişimi antenli, kapaklı ve kocaman telefonlarla tanıdık. Bilgisayarında varlığını biliyorduk ama internet hızı ve dönemin maddi olanaklarıyla telefon kadar yayılamadı. Medenilik, radyo ile başlayan televizyon, gazete, telefon ve bilgisayarla (yaygın olmasa da) devam eden iletişim ağı ve eğitimin öğretimin her sene daha da gelişmesi ile medeni nesiller yetişmeye başladı ve bence bu dört başlık içinde a ve c, b ve d birbirine bağlı kelimeler. Teknoloji telefon ve bilgisayarın dışında bir ülkenin sahip olduğu teknoloji ağını yansıtır. Bu üretim makinalarından tutunda, hastanelerde kullanılan makinalara, hastalıklara bulunan çarelere kadar her şeyi kapsamaktadır. Son unsurumuz globalizm. Önceki üç unsurun da birleşmesiyle ortaya çıkması kaçınılmaz olan durum globalizm… Kısacası bizim dünyadan dünyanın da bizden haberi var diyelim.

Y Kuşağını İşe Almak

Y Kuşağını işe almak mantıklı mı mantıksız mı? Şimdi iyi ve kötü, kolay ve zor yönlerinin olmasının yanı sıra, personelini idare edebilmeyi bilen yöneticiler için olumlu ve verimli olacağını düşünüyorum. Bende 94 doğumluyum ve bu yukarıda ki tanıma göre Y Kuşağıyım. Yani ortalama 94 doğumlu bir bireyin 22 yaşında işe başladığını düşünerek konuyu irdeleyecek olursak kötü yönleri;

  1. Belli bir deneyimi kazanana kadar ciddiyetsiz ve usulsüz olabiliyor. Bunun sebebi de bence rahat dönemin insanı olmak. Çünkü sene 2016 ve her şey elimizin altında buda bireylere hayatı şaka gibi gösteriyor. Disiplinsizlik var!

Bunun dışında kötü bir yön göremiyorum ki zaten Türkiye’nin %25’ini oluşturduğumuzu düşünürsek genç ve işçi nesil şuan Y Kuşağı. İyi taraflarına bakmak gerekirse;

  1. Y Kuşağı teknolojiye en yakın kuşak olduğu için teknolojiyi çok iyi kullanabilen bir kuşaktır. Sonsuz bilgi imkanı, bilgiye hızlı erişim, pratik zeka ve bunlara bağlı yüksek verim.
  2. 1980’de doğan birinin şuan 36 yaşında olması demek kuşağın çokta yaşlı olmadığının kanıtıdır. Y Kuşağı genç nesildir. Genç nesil her zaman daha aktiftir ve bu da iş hayatında verimi yükselten unsurlar arasındadır.

Y Kuşağının iyi ve kötü yönleri olduğu gibi kolay ve zor noktaları da vardır. Mesela zor noktalarından biri gücünün farkında olmasıdır. Yanlış duymadınız Y Kuşağı gücünün farkında,  çoğu sektörü ele geçirmek üzere olduklarının farkındalar bu yüzden kontrol edilmesi zor olabiliyor. Ama iyi bir yönetici bu zor durumu kolaya çevirmeyi başarabilecektir. Bunun dışında Y Kuşağının genelini zeki, hırslı bireyler oluştururken 1995 döneminden sonrasını da kimilerine göre “tembeller” oluşturmakta. Birkaç yıl sonra tembel olan yüzdelikten bir ikisiyle çalışmak zorunda kalırsanız kolay gelsin sizlere.

Bence Y Kuşağını kolay bir kuşak haline getiren durum ise okuma oranlarının diğer kuşaklara göre daha yüksek olması. Yani kuşağın eğitim düzeyinin yüksekliği. İletişim gücü ve kendilerine olan özgüvenleri.

Y Kuşağı ve Yöneticilik Kabiliyeti

Bence 1990’da doğan Y Kuşağı bireylerini insanlara yönetici yapmayın. Bence 10 yaş-5 yaş ve bu yaş farkının hangi yıllar arasında olduğu çok önemli. Yani 1980’de doğanla 1990’da doğan aynı tecrübeye, hayat standardına, eğitime sahip değil maalesef. Y Kuşağı çok tehlikeli olduğu için eğer eğitimini, teknoloji bilgisini ve gücünü istiyorsanız yönetime yakın tutabilirsiniz ama yönetime almamalısınız. Neden? Egodan. Eğer bu kadar genç insanları yönetici yaparsanız, piyasa da maalesef varlığını sürdüren kötü yöneticilerden olabilirler. Kendi bilgilerine ve pratik zekâlarına, özgüvenlerine, asiliklerine tam yetki verirseniz bir felaketle karşılaşabilirsiniz. Evet, eğitim statüsü, teknoloji, bilgi çok önemli, ama bence Y Kuşağından zeki bir birey X Kuşağından tecrübeli bir yöneticinin asistanı olmalı.

Y kuşağından kaliteli bir iş adamı olur mu?

Bu soruya “evet/hayır” ne bir cevap verebileceğimizi düşünenler var ise sizleri şöyle bir kenara alayım. Bizce “geleneksel kuşak” ve de “X kuşağı” ile kıyaslandığından Y kuşağından tam teşekküllü bir iş adamı maalesef olmaz…

Bunun en büyük sebebi yazımızın başında da belirttiğimiz “teknoloji” ile iç içe büyüme olayıdır. Şimdi diyeceksiniz “Ne alaka?” diye. Şöyle ki teknolojinin getirdiği hazırcılık, kolaylık, temizlik, tertip insanlarda toza, çamura, pisliğe girme ve de sağ çıkma konusundaki yeteneklerini kaybettiriyor. Bunun anlamı da şudur ki; “Bir kahve dükkanına sıfırdan tadilat yapmak” gibi bol miktarda toz, çamur, pislik isteyen işlerde bizim hanım hanımcık ellere sahip x kuşağımız sınıfta kalmaktadır…

 

Yorum yapın