Yalakalık, karakter aşınmasının en üst seviyelere görüldüğü kişilerde ortaya çıkar. Yavaş yavaş belirmez. Bir anda ortaya çıktığı gibi, bir daha da silinmez. Bu nedenle yalakalık bir huy değil bir mizaçtır daha çok. Nasıl ki her insan içindekini sızdırır ya da yansıtır, kendisinde bulunmayanın taklidini bile yapamaz, yalakalık da öyle göstermelik ya da belli bir süreye kadar yapılamaz.
Etrafımızda sayıları giderek artan yalakaları gördükten sonra böyle bir yazı yayımlamaya karar verdik. Özellikle iş dünyasında yalaka sayılarında gözle görünür bir artış var. Eskiden ”her mahalleye bir milyoner” diyorlardı, artık bu laf ”her ofise bir yalaka” şeklinde değiştirilmeli. Daha doğrusu ”her ofise en az bir yalaka” Çünkü yalakalık genelde çıkar çatışmasına dayanır ve bir ortamda en az iki yardakçı bulunur.
Bu yazımızda ek olarak yalakalık yapmak zorunda kalmadan, yapabileceğiniz 3 iş fikrini de sizlerle paylaşacağız.
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Yalakalık Bir Hastalık Mıdır?
Bir karakter yoksunluğu olan yalakalık diğer erdemsizlik çeşitlerinden farklıdır. Kişiye zarar değil yarar sağlar. Tam olarak yarar sağlaması için yalaka olunur zaten. Ancak sağladığı faydalar da sabun köpüğü gibi yüzeysel ve geçicidir. Birini sırf kendisine yardakçılık ediyor diye işe alan ya da terfi ettiren bir kişinin sağladığı iş kısa vadede ekonomik olarak fayda sağlar elbet. Ancak uzun vadede kişinin karakterinde onulmaz yaralar açar.
Diğer erdemsizlik çeşitlerinden farklı dedik. Örneğin aç gözlü bir insan fazla yemek yer, midesi şişer. Kendisine ait olmayan bir şeyi alır, hırsız damgası yer. Yalancı biri yalanlarını dizerken bir gün mutlaka yakalanır. Ancak yalakalık öyle değil. Tespit edilmesi, tanımlanması zor bir vaka.
Birisinine sen patronun yalakasın dersin. O da ne alakası var der. Yani diğer erdemsizlikler gibi kaydı tutulamaz, somut bir ağırlığı yoktur. Kişiler de bunu bilerek hareket eder zaten çoğu zaman. Bir başkası müdürünün sürekli ayak işlerine koşturur. Ama sorsan yardım ediyorum der. Bir diğeri iş çıkışı patronuna yemek ıslar. Ama sorsan kendisi cömert biridir sadece. Ancak o cömertliğin neden aynı pozisyonda çalışan arkadaşlarına değil de sadece müdürlere, master’lara gösterildiğini cevaplayamaz da.
Peki, yalakalık bir hastalık mıdır? Tıbbi olarak hayır. Beşeri olarak evet. Hastalık denince aklınıza grip, sinüzit, migren gibi insanın elinde olmayan şeylerse hastalık değildir. Hem hastalık, en çok hastanın zararına değil midir? Ancak yalakalara bakın, hepsi de kendinden çokça emin ve mutludur. Yardakçılığı, daha çok bir maraz olarak tanımlayabiliriz. Açgözlülük, mal mülk aşkı, para ve mevki hırsı hem gözleri kör eder, hem de karakteri felce uğratır yalakalığı zorunlu kılar. 16. yüzyılda yaşamış Melaye Ciziri adlı bir ozandan bu konuyla ilgili iki dize yazıp diğer başlığımıza geçelim:
Aşk iksiri verdi bin şükür ki Hüda’ya / Para pul sevgisi vermedi kulu Mela’ya
Her Toplumun Yüzde Kaçı Yalakalardan Oluşur?
Her toplumun bireyler gibi karakteristik özellikleri vardır. Bir de beşeri, ekonomik, sosyal şartları. Eğer ekonomik olarak gelişmiş bir toplumda yaşıyorsanız, yalakalık yapmanıza gerek kalmadan bir yerlere gelebilirsiniz. Yani böyle bir durumda ”yalakalık yarasını” kaşıyan uyarıcılar ortaya çıkmaz. Kişinin içinde yalakalık olsa bile bunu sergileyebileceği bir ortam yoktur.
Ancak gelişmemiş ve ”sözde” gelişmekte olan ülkelerde yalaka sayısı %30- %35 oranındadır. Yani her üç kişiden biri potansiyel ve aktif olarak yalakadır. Ekonominin gelişmemesi, imkanların az olması doğrudan doğruya sosyal hayatı ve ilişkileri etkiler. İnsanlar bakar ki bir yerlerde koltuk sahibi olmak için bol bol sırt sıvazlamak gerekiyor, eh öyleyse ben de böyle yapayım der. Bu da yalakalığın Meksika dalgası gibi yatay bir şekilde yayılmasına neden olur.
Yalakalar kendi içerisinde gizli yalakalar, potansiyel yalakalar ve aktif yalakalar olarak üçe ayrılır. Allah sizi üç türünden de korusun.
Yalakalar Hangi İşleri Yapar?
”Ne iş olursa yaparım” cümlesini sadece çaresiz ve muhtaç kişiler kurmaz. Onlardan daha çok yalakalar kurar. Hedefledikleri koltuğa çökene kadar ne iş olursa yapmakla mükelleftirler. Yeter ki ondan patronu istesin! Ancak bunun dışında iş bölümü ve işbirliği konusunda son derece beceriksiz ve isteksiz davranırlar. Çünkü eşit maaş aldığı kişilerle yardımlaşmak onlara göre vakit kaybı ve boşa enerji harcamak demektir.
Herhangi bir sektörü göstermemize gerek yok sanırım. Esnaflar hariç (manav sattığı domatese, bakkal dükkandaki cipslere yalakalık yapmayacağına göre) her işte, her çalışma ortamında yalakalar bulunabilir. Ancak belli başlı sektörlerde altın kurallardan biridir. Sadece yükselmek için değil söz konusu işte tutunabilmek için de yalakalık gerekmektedir. İnsanın yaşaması için oksijen ne demekse, sektörün devamlılığı için de yalakalık o demektir.
Özellikle televizyon, reklam ve medya sektöründe (tecrübeyle sabittir) yalakalık, yabancı dil kadar şarttır. İşinizi muntazam bir şekilde, tam zamanında ve istenildiği gibi yapmanız yeterli olmaz. Patronun nazını çekecek, ayak oyunlarında stratejik davranacak, rakip olarak gördüğünüz kişilerin kuyusunu kazacaksınız. Başka türlü olmaz mı derseniz olur,elbet. Ancak terfi olmayı hak eden siz iken, ofisin en yalaka tipinin terfi ettirilmesine ses çıkarmamanız gerekir o zaman. Dahası belli başlı iş ortamlarında, sırf istenildiği kadar yalaka olmadığınız için kovulma riskiniz bile var. Önemli olan insanlık ve erdemli olmak diyorsanız bu riskleri göze alabilirsiniz. Yok, asıl önemli olan iş sahibi olmak istiyorsanız çevrenizdeki yalakaları iyice gözlemleyin. Onlardan ne kaparsanız (her iki anlamda da) kârdır çünkü.
Yalakalık Yapmak Zorunda Kalmadan Yapılabilecek 3 İş Fikri
1- Hakimlik Mesleği:
Hakimler yalaka olmaz bilakis hakimlerin etrafında yalakalar olur. Hem davalardan lehine sonuç almak için hem de mevkinin karizması nedeniyle hakimlere yardakçılık yapanların sayısı bir hayli fazladır. Ancak yalakalık öyle bir şeydir ki sadece yapmak değil birinin, birilerinin yaptığını görmek de insanda tiksinti uyandırır. Hakimseniz, etrafınızdaki bu tiplere hiç yüz vermeyin. Hukukun üstünlüğünü gözetmeye ve kararlarınızı sadece yasalara göre vermeye devam edin. Bu meslek hakkında detaylı bilgiyi şuradan alabilirsiniz: HAKİMLİK MESLEĞİ
2- Gazetecilik:
Biraz önce medya sektörünün yalakalık seviyesinden dem vurmuştuk.Ancak gazetecilik diğer medya bazlı işlerden çok daha farklıdır. Gazeteciler genelde serbest çalışır ve sadece yetiştirmesi gereken haberlerden sorumludur. Eğer bağımsızlığınıza düşkün biriyseniz gazeteci olabilir, hiç kimseye yaltaklanmadan sadece işinizi yaparak yüksek mevkilere gelebilirsiniz. Dergi ve Gazete Çıkarmak Karlı Mı?
3- Badem Yetiştiriciliği:
Sadece siz, doğa ve bademler… Tüm tarımsal işlerde olduğu gibi badem yetiştiriciliği de tek başınıza ya da birkaç yardımcıyla yapabileceğiniz en nezih işlerden biri. İnsandan, metropolden ve tüm yalakalardan uzakta badem yetiştirebilir, yetiştirdiğiniz ürünleri yurdun geneline satabilirsiniz.