Şuan benim için anlatması diğerlerine göre daha kolay ve daha sevimli olduğunu düşündüğüm bir konuya giriş yapmak üzereyim. ZENGİN VE RAHAT YAŞAM MI, MUTLU YAŞAM MI?
Farkında mısınız sistem bizi sürekli seçenekler arasında bırakıyor? Her şey o klişe soruyla başladı aslında, “anneni mi daha çok seviyorsun, babanı mı” neden hep bir şeyleri seçmek zorundayız? İkisi de olmuyor mu hayatta, olduramaz mıyız? Bakın bu konu başlığı bile seçim yapmak üzerine. Ama bir seçim yapınca mutlu olmaz ki insanoğlu, çünkü aklı hep seçmediği seçeneği yaşasaydı ne olurdu da takılı kalır. Böyle o mu bu mu, a mı b mi sorularında diğer seçeneği deneyimle şansımız var mı? Mesela zengin ve rahat yaşam mı, mutlu yaşam mı diye sorulduğunda önce ikisini de yaşamış, tatmış, biliyor olmamız gerektiğini düşünüyorum.
Ben bu konuyla ilgili ikisinden de biraz istiyorum. Mesela zenginlik çok fazla değil mi? Zengin olmayım ama fakirde olmayım. Çok istemeyim yani ama yoksunda olmayayım. Arada bir yerlerde bırakın beni. Siz hiç orta sınıfın varlığını duydunuz mu? Muhakkak duymuşsunuzdur. Utanmam, gocunmam ben orta sınıf kalayım. Kendin pişir kendin ye olayım. Param olsun tabi “para olmadan da mutluluk olmuyor ki canım” klişesine bir parça bulaşayım. Ama bak bir parça çok değil. Büyük başın derdi çok olur derler büyükler, zengin olmakta neyin nesi ben zaten dertten kaçan küçük bir kulum. Ama bu konu başlığının en acı noktası ortadaki ve bağlacının birbirine bağladığı iki kelime. Zenginlik ile rahat birbirine koşullanmış fark ettiniz mi? Zenginlikte gözü olan da olmayan da rahatı ister, karşı tarafta mutluluk tek başına bu kadar güçlü mü? Daha öncede belirttiğim gibi Allah ruh ve beden sağlığı versin ben zengin olmayayım. Ama bu demek değildir ki diğer seçeneği seçiyorum. Hayır! Kocaman hem de.
Böyle karşılaştırmalı soruları reddediyorum ben. Zengin ve rahat yaşamı da, mutluluğu da seçiyorum. Benimle aynı fikirde misiniz bilmem ama bilmek isterim, zenginlik, rahat ve mutluluk birbirine endeksli kelimeler sanki. Doğru orantılı gibi baksanıza. Ya da daha derin bir konuya bodoslama dalıyoruz.
Mutluluk Sizin İçin Nedir?
Ben kararımı verdim ve mutluluğu seçiyorum. Çünkü mutluluk benim için zengin ve rahat olmaktır, sevdiklerimin ve benim sağlığımın yerinde olmasıdır, zorda olsa aşkı bulmaktır, canımın yanmamasıdır, gözlerimin dolmamasıdır. Kısacası mutluluk benim için çok daha geniş bir kavramdır. Ben kendi mutluluğuma tabi ki önce ihtiyaçlarımı sonra zevklerimi sığdırırım ve şuan bu yaptığımdan çok memnunum. İçimde ki çokbilmiş kadın doğru şıkkı seçtiğimi düşünüyor. Belki de ilk defa. Peki, sizi irdeleyelim, sizi ne mutlu eder.
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Evli ve 3 Çocuk Babasıysanız!
Hepimiz mutluluğu seçiyoruz! Zenginlik ve rahat seçeneğini öldürdük tamam mı? Siz mutluluğu seçtiniz ve mutluluk sizin için karınızın her sabah yüzünüze gülmesi, çocuklarınızın okula gitmesi, para sıkıntısı çekmemeniz. Zenginlik sanılmasın geliriniz giderinizi tutsun, çoluğunuz çocuğunuz rahat okusun bu sizin en büyük MUTLULUĞUNUZ. Belki de burada bir avuç okuyucu ve yazar kitlesi olarak toplandık hayatın sırrını çözüyoruz!
Genç Kızsanız!
Biraz da tozpembe gözlüklerin ardından bir ilkbahar sabanına uyanmış ela gözlü bir kızın mutluluğunu irdeleyelim. Biliyor musunuz bir anda değişir dünyanız, bir kelime, bir söz hem yıkar hem yeniden inşa eder dünyanızı. Her sabah uyandığınızda işe giderken, adını bilmeseniz dahi, görüp gülümseyerek âşık olduğunuz biri oldu mu? Saatleri denk getirmeye çalıştığınız, aynı yoldan gittiğiniz, onun indiği durağı aklınıza kazıdığınız, geç kaldığı sabahlar “biraz daha beklesem gelir mi” diye düşündüğünüz bir aşkınız olmadıysa hayatta, olsun. Sonu hüsran olsa da olsun çünkü aşkın acısı bile güzel. Hani nerde kaldı zenginlik ve rahat yaşamak? Bak “aşkın” diyorum “acısı bile güzel” yani acı bazen mutluluk eşiğidir. Hem zengin olduğunuz zaman şansınız azalıyor benden söylemesi.
Ölmek Üzereyseniz!
En acısı da bu, ölmek üzereyseniz? Hala zenginlik ve rahat yaşam mı, yoksa mutlu yaşam mı sorusuna cevap veremiyorsanız, kendinizi ölüm döşeğinize yatırın. Ölmek üzereyken çok sevdiğiniz birinin gelip “nasıl geçti ömrün” diye sorduğunda, hangi cevabı vermek sizi gururlandıracak? Zengin, rahat ve kolay bir hayat mı, mutlu bir hayat mı? Ben yaşadım diyebilir misiniz? Ağız dolusu, kocaman kocaman, “ben mutluydum, hürdüm, dolu dolu doldurdum ömrümü, ben mutlu ölüyorum, içimde yaşayamadığım hiç bir şey kalmadı. Rahatım bozulmasın diye etliye sütlüye karışmamazlık yapmadım, risk aldım, kaçtım, koştum, vuruldum, zordu hayatım ama en güzeli buydu ben yaşadım”, diyebilir misiniz? Ya da bunu diyebilmek ister misiniz? Aslında bu sorunun cevabını sizin adınıza vermek ne bana ne de başkasına düşer. Ben gitmeden son cümle olarak soruyu buraya bırakacağım, umarım kalbinize dokunabilmişimdir, bu soruyu yöneltirsiniz kendinize. Zenginliği ve rahatı seçerseniz de kendinize bunu itiraf edin, bu istek ayıp değil, yanlış değil, sadece hayat tarzı. Risksiz, dingin, rahat, saf bir hayat seviyorsunuzdur, mutsuz değilsinizdir ama bu mutlu olduğunuz anlamına da gelmez ne yazık ki.
ZENGİN VE RAHAT YAŞAM MI, MUTLU YAŞAM MI?