Zenginlere El Altından Ucuz ve Kazançlı Gayrimenkul Bulmak

Herkese merhaba! Bu yazımızda gayrimenkul sektörünün bilinmeyen ve pek tabi bilinmesi gereken bir yönünden bahsedeceğiz. O yön, mevcut iş sahalarında gayrimenkul borsasının bir arka yüzünü, bir başka deyişle alternatifini oluşturmaktadır.

Birçok işte olduğu gibi emlak sektöründe de başka alternatifler ve ek seçenekler söz konusudur. Bu legal ölçütünde değerlendirilmemelidir. Zira el altından denilince aklımıza hemen zıt anlamıyla illegal – yasa dışı anlamları gelmemelidir. El altından tabiri ile kastetilen, mevcut yolları ve izlekleri takip ederek ilerlemek değil; piyasanın içinde başka yollar bulup o yoldan ilerlemek ve para kazanmaktır. Sistem buna izin verdiği için, ne kadar akıllı ve uyanık olduğunuza bağlı olarak kazandığınız paranın da meblağı da aynı oranda farklılık gösterecektir.

Her zaman her şeyin daha ucuzu ve pratiği mevcuttur. Demokrasilerde çare tükenmez – sözünü piyasaya aktarabiliriz rahatlıkla. Hele ki gayrimenkul sektörü söz konusu olursa! Gayrimenkul sektörünün alternatiflerinin bu kadar çok türemesinin nedenleri ise bu kadar geniş yelpazede hizmet verme olanağına sahip olmasıdır. Öyleyse ilk sorumuzla başlayalım!

ga 3

Neden gayrimenkul sektöründe iş yapmalıyız? 

  • Öyle kavramsal, akademik ya da iş piyasası ağzıyla ekonomik terimler kullanarak bir açıklama yapmamız gereksiz olacaktır. Çok basit bir mantık temellendirmesiyle konuyu açıklayacağız. Neden gayrimenkul sektöründe iş yapmalıyız? Zira yaşayan herkesin, akşam olunca başını sokacağı, buna mecbur olduğu bir konut, bir daire ihtiyacı vardır! Bu ihtiyaca karşılık ve cevap veren ise yüzde doksan oranında gayrimenkul kurumlarıdır. Yüzde onluk kısmı ise, sahibinden satılık ya da kiralık ev unsurları oluşturmaktadır. Dolayısıyla yaşayan herkesin her daim bir ev ihtiyacı varken, gayrimenkul sektörü tıpkı gıda ve tekstil sektörü var olacaktır. Bu lüks değil, şart bir tüketim ürününün piyasadaki temsil edilme şeklidir.

ga 2

  • Para, her zaman vardır. Talep her zaman olduğu için. Bulunduğunuz şehrin, ilçenin, kasabanın çarşısına çıkın. Şöyle bir etrafınıza bakın. En fazla göreceğiniz dükkan türlerinin başında emlakçılar olacaktır. Hatta öyle ki yan yana sıralı emlak ofisleri bile görebilirsiniz. Demek ki, serbest piyasanın içinde kendilerine yer bulabilmektedir bu sektörde çalışanlar ve kurumları.

 

  • Ancak böylesi geniş yelpazeli işlerin alternatif sahaları ve çalışma alanları oluşturulabilir. Nitekim oluşturulmuştur. Artık gayrimenkul hizmeti vermek için, bir emlak dükkanı kiralamak, kiralık ve satılık daire ilanları almanıza lüzum kalmamıştır. Gayrimenkul işletmenizi, herhangi bir dükkana kalmadan, deyim yerindeyse adeta açık havada, seyyar olarak bu hizmeti verebilir ve çokça para kazanabilirsiniz.
Şu İş İlgini Çekebilir:  Lunapark Açmak Karlı Mıdır? - Röportaj

Şimdi başlığımızın ana konusunu oluşturan hususa bir giriş yapalım.

Nasıl el altından ve daha ucuza gayrimenkul bulup bu işten para kazanabilirim? 

  • Burada anahtar kelime ”bulmak” eyleminden ibarettir. Söz konusu işi tam olarak ticaret haline getirmek için, çift taraflı çalışmanız gerekecek. Önce el altından ucuz ve kazançlı gayrimenkul / gayrimenkuller bulmanız gerekecek. Buna genelde eş dost- arkadaş, akraba gibi birinci dereceden tanıdıklar vasıtasıyla erişilir. Diyaloglar kurulur. Karşı taraf söz arasında ”bende bir gayrimenkul var, onu emlakçıyı aracı  etmeden çıkarmanın bir yolu var mı” gibisinden soru, sorular yağdırır. Daha sonra diyalog ilerler. Siz, o gayrimenkulü sahiplenir ve gayrimenkul sahibine beklemesini söylersiniz.

ga 1

  • Akabinde işin ikinci tarafı başlar. Gayrimenkulü satma potansiyeli taşıyan zengin müşteriyi, müşterileri bulmak. Bulma, genelde gayrimenkulün kendisi gibi el altından olur. Civardan, mahallenizden, ilçenizden sözel haberleşme yöntemleri ile o zenginleri bulmak, biraz çevrenize biraz da şansınıza bağlı olacaktır. Ya da sosyal medyayı etkin kullanarak emlakçı olmadan ev satın almak isteyen kişileri bulmanız gerekecek. Daha sonra şartlar konuşulur, gereken pazarlıklar yapılır. Siz bu noktada, yine bir emlakçı gibi aracı ve köprü vazifesi görürsünüz. Sadece ortada verilmiş resmi bir ilan ve bir emlakçı dükkanı yoktur.

 

  • Peki aklınıza şöyle bir soru gelebilir. Neden resmi ve bilindik yoldan değil de bu yol izlenebilir. Bunun da üç taraf için makul açıklamaları vardır. Birincisi, gayrimenkul sahibi için olanı. Emlakçıya gittiğinde ilan için belli oranda bir rakam vermek zorundadır. Yine gazete ya da web-site ilanları için de aynı şekilde. Bu, gayrimenkul sahibi için hem angarya hem de ekstra masraftır. Diğer taraftan satın almak isteyen taraf için de emlakçıya gidip ev bakmak, son derece masraflıdır. En başta kapora ücreti bırakmak. O anda evi alıp almayacağı bile belli değilken cebinden para çıkar. Aynı şekilde evin satış işlemi tamamlandıktan sonra emlakçıya hatırı sayılır miktarda bir satış komisyonu verir. Aracı olan için ise, ne alıcı ne satıcı olmasına rağmen ekstra bir gelir kaynağı olarak değer kazanır Tüm bunların toplamında el altından daha ucuza ve kazançlı gayrimenkul bulmak, üç taraf için de daha uygun ve maddi açıdan mutluluk getirici olacaktır.

 

Tüm bunların toplamında dikkat edilmesi gereken ana nokta, alıcı ve satıcı dengesini iyi korumak ve tam bir güvenlik ortamı oluşturmaktır. İki tarafın birbirine güvenmesi ve işlerin ne kadar hızlı / kolay / pratik olacağı kurulan ilişkilerin sağlamlığına bağlı olarak değişecektir.

Herkese bol kazançlı günler dileriz!

Yorum yapın