Bu yazımızda kredi kartı kopyalanmasına engel olmak için yapılabilecek ön müdahaleleri ve de güvenlik uygulamalarını anlatacağız…
Alışveriş insanoğlunun varoluşundan bu yana ayrılmaz bir parçası oldu. Önceleri takas yöntemiyle olan bu alışveriş paranın bulunuşu ile yerini devretti. Ürün çeşitliliği, pazar rekabeti, alım gücünün artması ya da alım gücü olmayan kişilere taksitli alışveriş gibi seçenekler sunmasıyla, bankalar son yüzyılın revaçta olan sektörü haline geldi. Öyle ki günümüzde ev hanımlarının fatura ödemelerinden tutunda, şirketlerin maaş ödemelerine kadar her türlü işlemler bankalar aracılığıyla yapılmaya başlandı.
Banka kartı ise, her bankanın müşterilerine kendi bankalarından işlem yapabilmeleri için verdiği karta denir. Banka kartı ile müşterisi olduğunuz banka hesabınızı yönetirsiniz ve para yatırma, havale yapma, para çekme, yatırım ve fon yönetme, fatura ve hizmet faaliyetleri gibi birçok alanda işlem yapabilirsiniz. Banka kartı edinmek için seçtiğiniz bankaya başvuru yaparsınız ve bu başvurunuz sırasında ödediğiniz herhangi bir ek ücret yoktur. Takriben 15 iş günü içerisinde banka tarafından aranır imzanız karşılığında kartınızı elden iade alırsınız. Kredi kartından farklı olarak boş bakiye ile teslim alırsınız, bankanın size sunacağı anlaşmalı ve özel bir işlem yapmıyorsanız eksi bakiyeye düşmez ve ya faiz ödemezsiniz, kredi kartıyla ortak özellik olarak taksitlendirme seçeneği ile alışveriş yapabilirsiniz.
İnsanların nakit para yerine banka kartı taşıması bazı avantajların yanı sıra sorunları da beraberinde getirdi. Özellikle son dönemlerde maalesef gördüğümüz, banka ve kredi kartı kopyalama meselesi birçok insan ve bankalar için tam bir tehdit unsuru olmaya başladı.
Sadece banka ve kredi kartının üzerinde yazılı on altı haneli hesap numarası, son kullanma tarihi ve bunlara ek olarak kartın arka yüzünde bulunan üç haneli cvc koduyla bu kopyalama işlemi basit bir şekilde yapılabiliyor. İnsanların emekleri kolayca çalınabiliyor.
Peki bu kredi kartı kopyalanmasını önlemek için ne yapmalıyız?
1) Öncelikle banka kartımızın herhangi bir kartvizit olmadığını anlamalıyız. O nedenle gereği olmadan çıkartmamalı, sağda solda görülebilecek şekilde bırakmamalıyız.
2) Güvenilir yerlerden alışveriş yapmalı, alışveriş sırasında kartımızı yere düşürürse, düşüren ilgili kişiyi takip etmeliyiz. Özellikle geçtiğimiz dönemlerde kasiyerlerin masa altında bu şekilde bilgileri kopyaladığını ve kullandığını haberlerde şaşkınlıkla izledik.
Kredi kartı ve ya banka kartı kopyalamak ve kullanmak çok büyük bir suçtur. 5464 numaralı “Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu” adı altında, banka kartı ve kredi kartı kullanan bireylerin hak ve sorumluluklarını açıklayan ve gözeten kanunlar resmi gazetede 28.02.2006 tarihinde yayınlanmıştır.
On bir bölüm, elli maddeden oluşan bu kanunların herhangi biri üzerinde yapılan, herhangi bir değişiklik yine resmi gazetelerce yayınlanmak zorundadır.
Yani durum şu ki banka kartı ve kredi kartı kullanmak gerçekten ciddi bir iş ve kişisel önem dışında kanunlar tarafından korunan ve yaptırım gücüne sahip olan yasal bir durumdur. Adınıza edindiğiniz banka ve kredi kartınızı yukarıda belirttiğimiz gibi, alışveriş sırasında kaybetmeniz durumunda, haberiniz olmadan herhangi bir şekilde kopyalandığını anladığınız anda derhal bankanıza başvuru yapıp kartınızı iptal ettirmeniz, akabinde hukuksal süreci savcılığa başvuruda bulunarak başlatmanız gerekir. Aksi takdirde maddi kaybınızdan bankanız sorumlu olmaz.
3) Bir diğer ve bana göre en önemli hususlardan biri, hesapları belli aralıklarla takip etmektir. Genelde taksitli alışverişlerin arttığı bu dönemde, aylık ödenen miktarlar çok uçuk bir rakam olmadığı sürece ve uzun vadede yapılan taksitler nedeniyle fazla önemsenmeyip, göze batmadan ödenebilmekte. Ancak ne aldığımız, ne kadar ödeyeceğimiz, nakit bakiyemiz gibi konularda bazen gevşek davranabiliyoruz ki bu yaptığımız en büyük hatalardan biri. Bu duruma en iyi çözüm dediğimiz gibi belli aralıklarla bankamatiklerden hesap dökümlerini almak ve incelemek.
İnternet bankacılığının her geçen gün daha çok kitleye ulaşmasından dolayı bu takip işlemine alternatif bir yol olarak, daha rahat ve detaylı olması açısından da internet bankacılığı üzerinden takibi öneririz. Müşterisi olduğunuz bankanın resmi internet sitesinden t.c kimlik numaranız ve şifrenizle girip, yaptığınız bütün harcamaların en ince ayrıntısına kadar görme şansına sahip olabiliyorsunuz. Fakat yine de teknoloji ile arası olmayan bireyler, banka kartı üzerinden yapılan harcamalarda ve ya taksitlendirmeler de gördükleri en ufak bir problemi dahil bankaya gidip ilgili personelle görüşmeliler. Yapılan herhangi bir işlem bize yabancı geliyorsa bankayla iletişime geçmeli, işlem saati ve tarihi üzerinden işlemin bize ait olup olmadığını teyit ettirmeliyiz. İşlem bize ait değilse de bunu iletmeli, gerekirse kartın iptali için gerekli prosedürü izleyip başvuru yapmalıyız. Tüketici olarak haklarımızı da sonuna kadar savunmalıyız. Fakat tüketicilerin haklarını korumaya yönelik bunca yaptırımın yanı sıra, geçtiğimiz dönemlerde örneklerine sıkça rastladığımız kendi iradenizle banka kartı bilgilerinizi verdiğiniz çevrenizin, sizin iradeniz dışında yaptıkları harcama hukuksal bir yaptırıma tabii değildir.
Hayatımızı kolaylaştıran, bize çeşitli fırsatlar sunan banka kartlarını bilinçli kullanmaya, dikkat etmeliyiz. Bir anda hayatımızı kâbusa çevirmesine izin vermemeliyiz. Unutulmaması gereken şey hayatımızdaki yeniliklerin avantajları kadar dezavantajlarını da bilmeli, bunlara önlem almalıyız. Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle.