Forex denilen illetin ne olduğu konusunda halen kafa karışıklığı yaşayan, tereddüt içinde olan arkadaşlarım bu yazımızda forex hakkında bir takım ışık tutulmamış köşeleri aydınlatmayı amaçlıyoruz.
Öncelikle forex demo hesaplarındaki ve gerçek hesaplardaki kur değerlerinin kimler tarafından belirlendiği konusunda halen şüphe, tereddüt ve soru işaretleriyle boğuşan dostlarıma yardımcı olması babında bu yazıyı hazırladım.
Bakın bu konuyu öyle her beyin süzgeçten geçirip; insanların anlayabileceği dilde somut örneklerle anlatamaz. Şanslısınız ki parlakfikirler diye bir yardımcınız var:)
Bakın arkadaşlar bundan yıllar yıllar önce 2001’den evvel Türk Lirasının diğer para birimleri karşısındaki değerini bizzat devlet belirleyip yayınlıyordu. Bu durumda elbette yatırımcılar daha doğrusu alıcı/satıcılar yayınlanan değeri inandırıcı bulurlarsa ve gerçekçiliğine güvenip almak isterlerse alıyorlardı…
Buna sabit kur sistemi denmese de buna benzer “gelişmekte olan ülkelere has değişik bir sistemi” denilebilir.
Elbette ki şu anda 2001’den beri “dalgalı kur sistemi” adı verilen ve tam olarak serbest piyasa ekonomisine uyumlu liberal, Amerikanvari bir sistemi kullanmaktayız…
Bu sisteme göre o gazetelerde her gün gördüğünüz kur değerleri binlerce, milyonlarca alım-satım işleminin ortalamasından oluşmaktadır.
Bakın öyle entellektüel görüneceğim diye anlaşılmaz bir jargona hiç girmiyorum haberiniz olsun! Yok efektif kurmuş, reel faizmiş, spekülatif likiditibileymiş…
Yazını tamamen ortalama zekaya sahip ve ilkokulu bitirmiş okuma yazma bilen Türk insanına hitaben yazıyorum.
Eee; her gün gerçekleşen milyonlarca döviz alım-satımı kim yapıyor kardeşim?
Baban, amcan, döviz bürosundaki müşteri, foreks piyasasında işlem yapan adam… Kısacası herkes diyebiliriz.
Nasıl yani tüm bu insanlar gün içinde bu alım-satımı aynı değerlerden yapmıyor mu?
Elbette ki hayır; bankaların ya da döviz bürolarının o anki teklifine göre bu alım-satımlar yapılıyor diyebiliriz.
İşte tüm bu milyonlarca alım satım değeri saat saat ortalamalar baz alınarak hesaplanıyor ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından saat başı “gösterge kuru” olarak yayınlanıyor. (10:00, 11:00, 12:00, 13:00, 14:00, 15:00)
Yine merkez bankasının resmi sitesini ziyaret ettiğimizde şöyle bir ifade ile karşı karşıya kalmaktayız: “Her iş günü belirlenen Merkez Bankası gösterge niteliğindeki döviz ve efektif alış satış kurları Genel Ağ sitesinde 15.30’da ilan edilmekte ve ertesi gün Resmi Gazete’de yayımlanmaktadır.” kaynak: yazının sonunda
Yani sevgili dostum; anlayacağın bu döviz kurlarına Kazım’ın, Ahmet’in, Mehmet’in manipulatif bir şekilde bulunduğu konumu, mevkiyi kullanarak rakamlarla oynaması çok ama çok zor görünmektedir.
Elbette ki büyük fon yöneticileri, sürü halinde bir araya gelerek bu döviz kurları üzerinde spekülatif bir şekilde düşüş ve yükseliş trendi yaşatma gücüne sahip. Lakin bu güç bile küresel çaptaki kurların etkilenmesine yetebilecek midir tartışmaya açık diyebiliri…
Bilgi işleme teklonojileri günümüzde o kadar gelişti ve muazzam hale geldi ki; bilgisayarlar ve nesnelerin interneti sayesinde milyonlarca hatta trilyonlarca veriyi aynı anda işleyebilip monitörlere yansıtabiliyoruz.
İşte bu sayede de kimselerin, hiçbir kurumun tek başına uzun vadede yönlendirmeye gücünün yetemeyeceği devasa büyüklükte piyasalar yaratabiliyoruz.
Dünya’daki ithalat-ihracat hacmi yıllık 20 trilyon dolar civarında iken; kur farklarına etki eden alım-satım işlemlerinin hacmi ise günlük 6 trilyon doları bulabilmektedir. Yılda 1.8 katrilyon dolara denk gelmektedir bu rakamda…
Şaka gibi gelebelilir sizlere ancak yıllık toplam kurlara dayanan hayali alım-satımların işlem hacmi boyutu neredeyse hesaplanamayacak kadar büyük olmakla birliktr dünyadaki tüm nakit paraların toplamından kat be kat fazladır! (40-50 trilyon dolara denk geldiği söylenmektedir)
Kısacası iş bu sebeplerle forex piyasası afili bir yalandan, tezgahtan, düzenbazlıktan ya da hileden ziyade dünyadaki 7 milyar insanın ortak bir etkileşimi sonucu oluşan; bilgi çağının koskocaman bir gerçekliği diyebiliriz…
Elbette ki bu alım-satımların her biri sanal ortamdan hayali olarak yapılsa da yani gerçek dünyada karşılığı olmasa bile insanların ortak inancı, hayali, miti bu hayali gerçeklik haline getiriyor…
Kafanız karışmış olabilir. Lakin size şöyle bir örnek vereyim: “Devlet tarafından geçersiz kılınmış ve vatandaşlar, insanlar tarafından da bu geçersizliği onaylanmış bir kağıt paranın satmaya kalksanız değeri 1 kuruş bile etmez (mürekkep ve kağıttan ibaret sadece). Lakin söz konusu para milyonlarca insan tarafından aynı anda değerli kabul edilirse ve onaylanırsa işte o zaman o beş para etmez kağıt parası 200 TL ya da 100 $ gibi rakamlarla tarif edilebilir bir alım gücüne sahip olabilir.
Yani özetleyecek olursak olay biz insanların ortak hayal gücünde ve iş birliği halinde olan hayali gerçekliğimizde zuhur etmektedir…
Forex piyasası da bugün; binlerce yıl önce paranın icadında olduğu gibi herkesin ortak bir şekilde güvendiği, paralarını yatırdığı, işleme soktuğu, iş birliği yaptığı bir mecra olup her geçen gün inandırıcılığını artıran bir sanal dünya haline gelmiştir.
Yani eğer ki kendinizi geliştirebileceğinize ve gündemi, insanların ortak hayal gücünün nabzını ölçebileceğinize inanıyorsanız hiç durmayın derim.
Sizlere önerim hemen aşağıdan GCM Forex ile demo hesaba kayıt olmanız ve de kendinizi test edip yeteneğinizi ölçmenizdir.
Belki siz de insanların ortak hayal gücünün nabzını tutabilme yeteneğine sahip vizyon sahibi birisinizdir.
Kendinizi bu konuda tanımanın tek yolu forex deneme hesabına kaydolmaktan ve en azından 1 ay kadar işlem yapmaktan geçmektedir.
Yazımı sonlandırmadan önce söylemek istediğim bir husus daha var: “Forex piyasasının külliyen afili bir tezgah, sahtekarlık ve yalan olduğunu iddia edenlere itibar etmeyiniz. Eğer ki kaliteli bir kurum ile yani mesela SPK(sermaye piyasası kurulu) denetiminde olup lisans sahibi bir aracı kurum ile çalışırsanız gönül rahatlığı ile bu konuda zerre telaşa kapılmanıza gerek yok diyebilirim.
Not: Sermaye piyasası kurulu lisansı almış firmalar sizin emirlerinizi anlık olarak küresel piyasalarda işlem yapmak üzere ilettiklerinde ceplerine atma gibi bir şeyi asla yapamazlar. Uluslararası anlaşmalar sebebi ile bu durum çok sıkı denetlenmekte ve kontrol edilmektedir!