Gereksiz düşüncelerden ve duygulardan kurtulmak

Bu yazıyı az çok layıkıyla yazdığımı düşünüyorum; zira başlıktaki “gereksiz düşünce ve duygularla boğuşma” problemini kendimden biliyorum. Kişi kendinden bilir işi derler ya hani işte o hesap. O sebeple internette dolaşan klişe yazılardan biraz daha farklı bakış açıları ve belki de daha işe yarar çözüm önerilerinden kırıntılar bulabileceğinizi ümit ediyorum.

anxiety photo

Gereksiz düşünce ve duyguların kaynağı neler olabilir?

• Henüz kendi beyinize uygun iş fikrini veya hobiyi bulamamanız sonucu beyninizin iş bitirmek isteyen parçasının işsizlikten sizi yemeye çalışması durumu.

• Geçmiş yaşantınızdaki istenmeyen tecrübeler, travma yaratan anılar. Kötü ve talihsiz olaylar.

• Halihazırda etrafınızdaki insanların duygu ve düşüncelerini istemsizce aşırı derecede hissedebilmeniz sonucu ortaya çıkan duygu durumu bozuklukları.

• Eski sevgiliyle yaşanan hüzünlü veya kötü olaylar, başarısız iş fikri denemesi.

• Korkular, kaygılar, endişeler, paranoyalar.

• Obesif-kompulsif bozukluklar

—————————–

Bakın arkadaşlar, bu “gereksiz duygu ve düşüncelere kapılma” olayı genellikle zararsız, basit, doğal bir şeydir. Ancak eğer ki bu hal ve vaziyet gününüzün neredeyse uyanık kaldığınız her saniyesini kapsıyor ise işte orada bir problem başlıyor demektir.

İnsanlar Türkiyede psikologlara pek değer vermez ve ciddiye almazlar. “Ne gerek var psikologa” diye düşünürler. Bu düşüncenin açık ara yanlış olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim sevgili parlakfikirler okurları…

Psikolog denilen insanlar sizleri belki ölümden kurtarmazlar ama “az parayla daha verimli, daha iyi, daha mutlu yaşamanıza” yardımcı olabilirler. Mutlu olabilmeyi başarabilmek ise bu devirde inanın paradan bile daha değerli bir şey.

Sistemin size dayattığı “daha mutlu olmak için daha fazla para kazanmaktan ve servetinizi katlamaktan başka çareniz olmadığı” ilizyonuna artık kulak vermeyiniz lütfen.

Para hırsının dünyada yarattığı zararları hesaba katarsak ve işlevselliğini düşünürsek mutlu olmak adına bir noktadan sonra pek de işe yaramaz bir meta olduğu gerçeği ile karşı karşıya kalıyoruz. Para ile uyuşturucular mutluluk sağlama açısından inanın çok benzerlikler taşırlar. İkisine de insan doyamaz ve mutlu olmak için HEP DAHA FAZLASINI İSTER…

Mutlu olmak adına tek başına paraya güveniyorsanız paranın sonsuz olmadığı ve ekonomik sistemlerin doğası gereği hep daha fazlasını katlayarak kazanamayacağınız gerçeğine binaeten diyebilirim ki mutluluğunuz çok kısa vadeli kalacaktır…

———————————-

Kendimden örnek verecek olursam; gereksiz düşüncelere ve kaygılara sahip olma halimin kaynağını tam bilmiyorum. Sizin de böylesi “gereksiz duygu ve düşüncelerden kurtulamama halinizin” var ise kaynağının ne olduğunu buradan layıkıyla analiz edip tahmin etme imkanım yok. Bunun için bir uzmana başvurmanız gerekmektedir.

İnsanlara “ruh sağlığım yerinde değil” dediklerinde ilk etapta inanmak istemeyebilirsiniz. Ancak sizi temin ederim ki eğer siz de insanlardan yaka paça kaçmak isteseydiniz, bazı yerlerde bir anda alakasız gelen sosyal fobilere sahip olsaydınız, hayatınızı zindan eden yersiz takıntılardan ve gereksiz duygu durumu bozukluklarından dolayı intihar edecek kıvama gelseydiniz, birine telefon etmek gibi birçok basit işi bile komik denecek yersiz, mantıksız korku ve endişelerden dolayı yapamayacak kıvamda olsaydınız, ellerinizde ısırılacak tırnak kalmasaydı inanın ki aynı düşüncelerde olmazdınız.

Sevgili okur “bu bahsettiğin psikolojik sendromu aşabildin mi” diye soracak olursanız, üzülerek belirtiyorum ki tam olarak aşamadım.

Ancak tüm bu sendromları ilaç ya da uyuşturucu madde olmaksızın bir nebze hafifletebildin mi diye soracak olursanız size cevabım evet olabilir.

Gereksiz duygu ve düşüncelerden bir nebze kurtulmak için yaptıklarım

– İnsanların sizi negatif yönden eleştirmesi durumunun hiç de sanıldığı gibi korkunç olmadığı gerçeğini iyi kavrayın. Mesela bu siteye her gün onlarca “harika, çok güzel” tarzı yorumların yanında “bu ne la; resmen tek kelimeyle ÇÖP, kalemine sı(ç)ayım senin” 🙂 tadında yorumlar geliyor. Ne oluyor bir tarafım mı eksiliyor. Ahanda buradayım ve yazıyorum. Hem de onlara inat yazıyorum. Size yersizce çamur atanların veya atacak olanların birçoğunun yeteneksiz, vasıfsız, düşük zekalı, kıskanç insanlar olduğunu biliniz. Ortalama zekalı veya halden anlayan insan; haddini bilmeyen, aşağılayıcı ve kırıcı yorumlar yapmaz!

– Aşırıya kaçmamak kaydıyla yeşil çay içmek. Aşırıya kaçınca bu seferde 3-5 saat sonra eskisinden daha beter ruh haline bürünüyorum.

– Birçok insanın sizi; sizin onları gözlemlediğiniz kadar iyi gözlemlemediği gerçeğini kabul etmek. Eğer aşırı empatikseniz bu gerçeği bilmek pek rahatlatıcı… İnanın birçok insan hayata sandığınızdan daha düz ve dar açıdan bakmaktalar. Esasında bir avuç insan dışında kimsenin umrunda değilsiniz.

– Günlük düzenli kahve tüketmek. Bunu da aynı şekilde b.o.k.u.n.u çıkarmakdan yaptığımda gayet güzel sonuçlar alıyorum. Odaklanma yeteneğim artınca gereksiz düşünceler kayboluyor veya perdenin gerisinde kalıyor.

– Müzik dinlemek

– Uzun soluklu yürüyüşler yapmak

– Isınma hareketleri ve egzersizler yapmak

– Rastgele bir romandan kesitler okuyup içinde kaybolmak. Özellikle bu maddenin çok etkili olduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim.

– Güvendiğiniz ve iyi bildiğiniz yakın dostlarınız ile sosyal temas kurmak. Biliyorum birçoğunuz insandan kaçıyorsunuz ama yakın dostlarınız bu kaçılması gerekenler listesinde klasman dışılar.

– Yeteneğinize uygun iş fikrini bulup o iş üzerine çalışmak. Matematik dahisi iseniz matematik üzerine çalışın. Empatik biriyseniz sosyal bilimler size daha uygun olacaktır…

——————————-

Arkadaşlar bakın mesela otistik insanlar arasında matematik zekası çok yüksek olan kişiler mevcuttur. Dengesiz ve orantısız bir beyine sahip olmak demek bu dengesizliği lehinize çeviremeyeceğiniz anlamına gelmemektedir. Bazı konularda harikalar yaratabilecek kudrette iken bazı konularda 5. sınıf veleti kadar başarı sergileyemezsiniz; burada mühim olan size uygun yaşam mecralarını bulabilmek ve oralarda yaşayabilmek.

Keşke hepimiz optimal diye tasnif edilen beyine sahip olsaydık ya da dengesiz beyinlerimizi tatmin edebilecek meşgaleler bulmak suretiyle kendimizi topluma kabul ettirebilseydik…

Sevgili okur lütfen burada kullandığım havalı gözüken psikolojik sorun isimlerine veya etiketlerine aldanma. Bu türden psikolojik rahatsızlıkların da dünyada yaşayan bireyler için iyi veya havalı bir şey olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Herşey kararında ve dengeli iyidir. Siz eğer bir şeyde çok iyi iseniz yüksek ihtimalle başkaca yerden de çok büyük açıklarınız ve zaaflarınız olacaktır. Yani süper insan, mükkemmmel insan diye bir şey yoktur.

Herkes bu noktada kendini bilmeli. Güçlü olduğunuz yönleri ve zayıf olduğunuz yönleri onlardan kaçarak değil de onları tanıyarak ve keşfederek belirlemeli ve ona göre bazı şeyleri KABULLENMELİSİNİZ. Kabullenmediğiniz her zafiyet size “kompleks” olarak geri dönecektir. Buna izin vermeyin. “Ben şu konuda iyiyim şu konuda kötüyüm ve geliştirmem gerek” diyin ve kabullenin gitsin.

Eğer dengesiz ve orantısız bir beyine sahipseniz bunu dizginleyebilmeniz sahiden çok zor olacaktır. Başlıktaki bahsettiğim “gereksiz düşünce ve duygular sizin peşinizi bırakmayacaktır“. Ancak eğer bir kez bunu başarırsanız emin olun harikalar yaratabileceksiniz.

Bu noktada belirtmem gereken bir diğer husus; bazı konularda zeki olmanızın sizi diğer insanlardan üstün yapmadığı gerçeğidir. Her insan farklı farklıdır. Farklılıkları kabul ederek onlara yol açmak toplumsal başarımız için kilit rol oynamaktadır. Kimi konularda dengeli beyinler en idealidir. Kimi konularda ise dengesiz diye varsayılan beyinler en idealdir. Bu hususu kabul ederek yaşayınız…

Not: Eğer hakikaten ağır bir probleminiz olduğunu düşünüyorsanız psikologlara, psikiyatristlere başvurmaktan imtina etmeyiniz. Burada yazılanlar genel nitelikte tavsiyelerdir.

Yorum yapın