Zekaya ihtiyacımız var. Özellikle aptallığın bir tercih olarak üstümüze saldırdığı şu günlerde. Çıkan tüm kavgalar, yapılan tüm ahlaksızlıklar, burnumuza dayatılan vicdansızlıklar, istismarlar, adam kayırmalar… Bunların hepsinde zeka noksanlığı vardır. Neden derseniz, ki deyin, merak etmek ve sormak da bir zeka göstergesidir – çünkü zeka kişiye aynı zamanda bir vicdan getirir.
Vicdanlı olmak ise adaletin terazisine inanmak ve her koşulda adil davranmaya çalışmak demektir. Aynı zamanda zeka, bir mantık abidesi işler insanın içinde. Bu da mantıksız davranışlar sergilemesine, gereksiz kalp kırmasına, durduk yere kavga çıkarmasına engel olur. Zeki insan, başkalarının sorumluluğunu kendi sorumluluğu kabul eder. Kişi iyileşmek istiyor ve içinde bulunduğu toplumu da güzelleştirmek istiyorsa en başta akılcılığın yolunu açmalı. Aklın gözü açıldı mı gönlün gözü de daha uzakları görür. Bu nedenle aptalca sevmek değil delice sevmek denir.
Peyami Safa, bir düşünce yazısında deliliğin aptallıktan evla olduğunu söylemiştir. Ve eklemiştir: ”Delilik, var olan bir aklın kaybolmasıdır. Aptallık ise var olmayan bir aklın var olmamaya devam etmesidir.” diyerek son noktayı koymuştur. Dünyanın en zeki insanı kabul edilen Einstein ise ”aptallar, her defasında aynı şeyi yapıp farklı sonuçlar beklemektir.” der.
Bugünkü toplumların ve geriye doğru giden medeniyetin başındaki en büyük bela aptallıktır. Çünkü yalnızca zeka noksanlığı olan insanlar düstursuz, haksız davranmayı kendilerine evla görürler. Dünyayı, insan ilişkilerini ve geleceğe dair umutları da bir güzel köreltip karartırlar.
Parlak fikirler olarak bu olaya el atmak istedik ve zekanın hızlı gelişimi için nelerden faydalanıp nelerden uzak durmamız gerektiğini sizler için araştırdık. Şimdi başınızı sıvazlayın, baş ağrınız varsa bir ilaç için ve yazımızı okumak üzere arkanıza yaslanın.
Karşımıza özellikle internet ortamında birçok IQ testi çıkıyor. Şahsım adına ben bu testleri ciddiye alacak olsaydım kendimi ”dünyanın en büyük aptalı” ilan edip bir köşede ağlardım. Bir de bu testleri çözüp zekalarıyla övünen arkadaşları görüyoruz. Bakın ne kadar başarılıyım kafasında test sonuçlarını teşhir ediyorlar. O arkadaşlara sizin huzurunuzda sormak istiyorum: ”Zeki olmak, birkaç matematik ölçekli grafik ve mantık sorusunu çözmek midir yoksa alçak gönüllü olmayı bilmek mi?”
Hızlı Zeka Gelişimi Sağlamak Nasıl Mümkündür?
Şimdi tek tek maddeleyerek hızlı zeka gelişimi sağlamanın nasıl mümkün olduğunu, adım adım izleyeceğiz ve irdeleyeceğiz. Hazır iseniz başlayalım parlak fikirler okurları.
1- Kitap okumak: Kitap okumak sadece sosyolojik olarak değil biyolojik olarak da zeka gelişimini hızlandırıyor. Örneğin her romanın içinde matematiksel bir kurgu var. Giriş gelişme sonuç bölümleri kişinin fazla ve farklı düşünmesine olanak sağlıyor. Bununla da kalmayıp kişinin diksiyonunu düzeltiyor. Olaylara, kişilere, olgulara farklı bakabiliyorsunuz. Yeni kavramlar ve kelime anlamları öğrenerek beyninizin her zamankinden daha hızlı ve pratik çalıştığını fark etmeniz ise kaçınılmaz oluyor.
2- Sağlıklı ve dengeli beslenmek: Hep aynı tip besinler tüketirseniz çok geçmeden beyniniz de ”error” vermeye başlar. Bir Kanada atasözü ilginç bir ifade kullanır ve ”yeşil yiyen, yeşil düşünür” der. Bu deyiş sağlıklı beslenmenin önemini renk temsiliyle bize gösteriyor. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur sözümüz de buna iyi bir ışık tutma prensibi olarak ciddiye alınmalı ve hatırdan çıkmamalı. Vejetaryen ve vegan arkadaşlar kızacak ama birçok araştırma da kırmızı et yemenin hafızayı ve hızlı düşünmeyi doğrudan olumlu bir şekilde arttırdığı da kanıtlanmış bir gerçek. O nedenle ne düşündüğümüze dikkat etmek için önce ne yiyeceğimize dikkat ediyoruz.
3-Nöroterapi: Bazı zeka durgunlukları ise sosyolojik ya da kıt düşünmekten değil biyolojik fonksiyonların yetersizliğinden ileri gelir. Nöroloji bilimi bunun için var zaten. Nasıl ki büyük bir yanılgıyla her kilo fazlası insanı obur ve pis boğaz ilan etme hatasını düşüyorsak… Öyle ki birçok kilo problemi yaşayan insan çok az yemesine rağmen hormonal sorunlardan dolayı bu sorunlarını aşamıyorsa aynı şey bazı zeka durgunlukları açısından da nöroloji ilgilendiren bir alana taşınıyor. Nöroterapi tamamen uzman doktorlar tarafından geliştirilmiş ve kimi tedavilerde kullanılan yaygın olmayan ama etkili bir yöntem.
Beyin aynı zamanda tüm düşüncelerimizin olduğu gibi tüm his ve duygularımızın da üretildiği bir alan. Bu nedenle hem hislerden hem de düşüncelerden sorumlu olan bu organa sahip çıkmakta fayda var. Zaten vücudumuz da bunun farkında olsa gerek ki en sağlam, en kırılması zor kemikler kafa kemikleridir. Kafa tası dediğimiz şey bir taş kadar sağlam ve dayanıklıdır. Aman beynimize bir şey olmasın diye. Çünkü o bizim vücudumuzun ve varlığımızın başkenti. Başkentimize gereken özeni gösterelim ve orayı her daim temiz tutalım.
4- Toplumsallaşmak, toplumun arasına karışmak: Buna halk arasında sosyalleşmek de denir. Ancak sosyalleşmek epey yanlış bir yargı ve yorum. Zira kişi tek başına sinemaya gittiğinde de sosyalleşmiş oluyor. Asıl önemli olan toplumsallaşmaktır. Bunu iki şekilde yapabilirsiniz. Bir toplumun içine karışarak. Diyalog kurarak, muhabbet ederek, etki tepki mesafelerini aşarak. Bir ikincisi ise ürettiğiniz değerleri, ürünleri, eserleri toplumun içine yedirerek. Yoksa kapalı kapılar ve sıkışık duvarlar ardında kaldığı sürece ne zekanızın ne de yaptıklarınızın bir önemi olmayacaktır. Bu da kişiyi tembelliğe ve aptallığa taşıyacaktır.
5- Zeka oyunları oynamak: Evet arkadaşlar, zeka oyunları da adı üstünde olduğu üzere hızlı zeka gelişimi sağlar. Hatta bulmaca bile, zekayı sürekli dinamik ve aktif tuttuğu için doğrudan zekaya etki eder. Toplumda sıklıkla dile getirilen birçok unsur geyikten ibaret olsa da bu bahsettiğimiz şey tamamen mantıklı ve gerçektir. Bununla birlikte sevgiliyle keyfine puzzle yapmak bile, beynin kimyasını doğrudan etkilediği için sizi her oyundan sonra biraz daha akıllı birine dönüştürebilmektedir.
Beyin ile ağız arasındaki mesafe kısadır. Ve çoğu zaman hızlı zeka gelişimi gösteren ile düpedüz durgun zekalı olan insanlar arasındaki temel yapı farkları konuşmalarda kendini gösterir. Bir taraf her konuştuğunu ölçüp biçip tartarak dile getirirken, bir taraf da ağzına ne gelirse söyler. Ancak ağzına gelen şeyler beyinden değil omurilikten geliyor gibi hareket ederler. Konuştuktan sonra düşünmek yerine konuşmadan önce düşünmek, hızlı zeka gelişiminin hem nedeni hem sonucudur.
6- Düşünmek ve düşünce egzersizleri yapmak: Kafayı sadece futbol maçlarındaki hakem hatalarına ya da yan komşunun neler karıştırdığına takmazsanız ve düşünecek milyarlarca gizem ve eğlenceli bilgi varken bunlara sırt çevirmezseniz düşünmeye başlamışsınız demektir. ”Ben seni düşünüyorum canım, ondan bu halim’‘ demek yerine sadece ve öncelikle kendiniz için düşünün. İnsanın hayatı bir tane olduğu gibi beyni de bir tanedir. Bir tane olan her şeyimizin kıymetini bilelim.
7- Sık sık seyahat etmek: Yeni yerler görmek, yeni insanlarla tanışmak, yeni kültürlerin ve farklılıkların içine dalmak hızlı zeka gelişiminin bir parçasıdır. Fazla gezen de fazla okuyan da bilir. Yeter ki ikisinden birini tercih etsin.
Dileriz zekanızın hızlı gelişimi için ellerinizdeki akıllı telefonların aklına değil kendi aklınıza güvenerek hem sağ duyulu hem zeki bir insan olarak hayatın içine karışırsınız. Yeni bir yazıda görüşünceye kadar aklınıza mukayyet olun!