İran Kedisi Çiftleştirip Popülistlere Değil De Gerçek Kediseverlere Satmak

Popülizm her şeyin sahtesini üretmekte oldukça mahirdir. Kelimenin kökündeki ”pop” kaliteyi, özenli olmayı ya da sağduyuyu tanımlamaz. Çoğunluğu tamamlar. Popülasyon, popüler, popülizm gibi kelimeler de çok sevilen değil, çok kişi tarafından satın alınan ürünler, ya da benimsenen akımlar için kullanılır.

persian cat photo
o basık yüzlerini yerim

Popülistlerin el atmadığı ”şey” yok. Aslında sektör demeliyiz. Zira onların el attığı her canlı anında birer ürün haline gelir ve yaşam alanları da birer sektöre dönüşür. Malumunuz kediler ve köpekler sadece Türkiye’de değil dünyada da en çok bakılan ev hayvanlarından ilkini oluşturuyor. Köpekler sadık ve sevecenlikleri, kediler ise orijinal ve tatlı mı tatlı oluşlarıyla insanların yalnızlığını paylaşıyor ve onlara bir anlamda yaren oluyor.

Hele ki İran kedileri gibi hem görünümleriyle hem de özellikleriyle tamamen orijinal olan türleri! Zaten son derece özgün hayvanlar olan kedilerin bu orijinal türleri maalesef ki şark kurnazlarının, popülistlerin eline düşünce, alınıp satılan birer nesneye dönüşüyor. Hazırsanız ilk başlığımızı atalım ve İran kedisi hakkında merak edilenleri satır satır sizinle paylaşalım.

İran Kedisi Çiftleştirip Satmak Neden Etik Değil?

Aslında daha başlığın kelimelerini yazarken ”etik” kelimesine gelene kadar cevabı vermiş olduk sayın Parlak Fikirler okurları. İran Kedisi Çiftleştirip Satmak, kısmı aynı zamanda Çiftleştirmek İçin Satmak manasına geliyor. İşin içine ticaret girdi mi, can ile ticaret birbirine karıştı mı, et ile etik de birbirine karışıp hercümerç oluyor.

Kedilerin kısırlaştırılması ayrı çiftleştirilmesi ayrı bir dert diyeceksiniz. Onlar kendi kararlarını verecek kadar irade sahibi. Bu, aslında çok yönlü bir tartışmayı beraberinde getiriyor. Hele ki ”etik” gibi nesnel olmaktan çok öznel yorumların içerisinde kalan, nesnel olma zorunluluğu bulunmayan bir kavramda, her kafadan en az bir ses çıkıyor. Kimisi hayvanların iradesi olsa bile aklı yok deyip mevzuyu irade – akıl çatışmasına getiriyor. Kimileri ise insan dışındaki canlıların bir şeye karar verecek kadar içgüdüye ve zekaya sahip olduğunu iddia ediyor.

Bir kısım ise olaya tamamen marjinal bir açıdan bakıyor. Yeni nesil hayvan sever diyeceğimiz marjinal bir grup hayvanlar arasında tuhaf bir ayrım yapıyor. Bu zatlara göre kedi, köpek gibi hayvanlar, koyun, tavuk gibi hayvanlardan üst kademedeler. Yani bir koyun ile kediyi, ya da bir ördek ile köpeği sırf hayvan oldukları için aynı görmek ve her birine aynı şekilde yaklaşmak büyük bir yanlış. Yine bu kişilerin iddialarına göre kümes hayvanları ve çeşitleri sadece iradeye sahipken, kedi ve köpek gibi hayvanlar hem iradeye hem de akla sahipler. Onlara göre kedi ve köpek gibi hayvanlar ya insanlarla yaşadıkları için akıl sahibi oldular ya da akıl sahibi oldukları için insanlarla birlikte yaşıyorlar.

Sözün özü kedilerin ticareti kuzu koyun ticaretine benzemiyor. Belki bu cümlelere hayvan severler kızacak ama asıl ”türcülük” belki gerçekten tüm hayvanlara aynı yaklaşmaktan doğuyordur. Sonuç olarak kedileri satmak için çiftleştirmek ile koyunları çiftleştirip etinden sütünden yününden faydalanmak aynı şey değil. Birinden somut ve besinsel olarak faydalanılırken diğeriyle direkt arkadaş olunuyor. Bu da arada çok ciddi bir mahiyet farkı oluşmasına neden oluyor.

Şayet Etik İse Bu İş Kazançlı Mıdır?

Aranızdan bazıları ya da birçoğu bunu direkt etik kabul etmiş olabilir. Bazılarınız ise bırakalım etik mi değil mi, siz kazançtan haber verin demiş olmalı muhakkak. İnsan hayatının giderek ucuzlaştığı günümüzde bunları düşünecek, dert edecek kadar tuzu kuru değiliz, maalesef. Eğer etik kabul edilirse bu işin son derece kazançlı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Zira İran Kedileri, tıpkı Van Kedileri gibi hem çok nadir bulunuyor hem de dünya insanlarınca çok seviliyor. Sadece bir bölgeye, bir ülkeye ait olsalar da evrensel bir sevgi duyuluyor kendilerine.

Bu işin etik olma ihtimalini arttıran belli başlı doneler de var elimizde. Rahatlıkla diyebiliriz ki, kedilerin üremesi onlar açısından bir haktır. Asıl kısırlaştırılmaları büyük bir sorun teşkil edebilir. Eh bir de kedilerin çiftleştirilmesi ile uğraşacağınıza gidin tavuk üretim merkezlerinin haline bakın derseniz de gayet isabetli bir noktaya parmak basmış olursunuz. Eğer hiçbir canlının canı acımıyorsa, birileri İran kedisi sahip olmak için yanıp tutuştuğu çağımızda onları çiftleştirip satmak  o kadar da kötü bir şey olmayabilir.

Not: Parlak Fikirler ailesi olarak yazılarımızda sesli düşünüyor, meseleleri en az iki yönüyle ele almaya çalışıyoruz. Yazılarımızın kişisel görüş içerse de esas itibariyle bizim değil çoğunluğun düşüncelerini aktarmaya çalışıyoruz. Bu yüzden lütfen yazdıklarımızı çelişkili değil çok yönlü olarak ele alın.

Gerçekten Kedi Sevmeyen Biri Sırf Şov Olsun Diye Kedi Bakmalı Mı?

Belki de asıl etik meselesini bu başlık altında konuşmalıyız. Perihan Mağden bir yazısında çok ünlü bir şarkıcının yavru kedileri alıp evinde beslediğinden, kediler büyüdüğünde ise onları sokağı attığından bahseder. Burada o ünlü ismin adını söylemeyelim. Burada önemli olan özne değil eylem! Bu örnekten de anlaşılacağı üzere bazılarının kedi sevgisi de yalan, düzmece, şov ve gösteriden ibaret. Niceleri var ki sırf Instagram’da fotoğraf paylaşmak için kedi bakıyor. Niceleri var ki tam bir hayvan düşmanı olmasına rağmen popüler kültür bunu gerektiriyor diye hayvan aşığı kesiliyor.

Tüm bu ”show must go on” muhabbetlerinden sonra olan yine hayvanlara oluyor. Bir fotoğraf figürü, bir popüler kültür oyuncağı olarak kullanılan hayvanlar kullanıldıktan sonra bir kenara atılıyor. Her gün hayvanların maruz kaldığı şiddet insanların sözde hayvan sevgisinin gerçek yüzünü gösteriyor aslında. Bu nedenle sadece gerçekten hayvan sever olanlar evlerine kedi köpek almalı, geri kalanlar ise rol yapmayı bir an önce bırakmalı.

İran Kedileri Neden Prenses Gibi Triplere Sahip? 

İnsanların yaşadığı bölgelere göre karakteristik özellikleri ve mizaçları değişiyorsa kedilerde de ayn değişiklikler söz konusu olabiliyor. İran kedileri yapıları ve mizaçları gereği son derece sakin bir yapıya sahip. Bir de muhtemelen tatlılıklarının ve güzelliklerinin farkında oldukları için tam bir prenses gibi hareket ediyorlar. Aynı zamanda tam bir ilgi düşkünü oldukları için koltuktan, yataktan çok kucakta olmayı tercih ediyorlar. Biraz az ilgi gösterecek olsanız küsebilir, daha da fenası depresyona girebilirler. Ortalama ömürleri 10 – 15 yıl olan İran kedileri en nadir ve sevimli kedi türlerinin başında gelmektedir. Dileriz ki sayıları çoğalır, çoğaldıkça dünya çok daha güzel, çok daha ”ponçik” bir yer olur.

Yorum yapın