Takım elbiseler, gündelik hayatımızda yoğun olarak kullandığımız bir elbise türü değil. Buna rağmen, toplum içinde en çok özen gösterilen, bazı zamanlarda alınması için para dahi biriktirilen bir ticaret eşyası.
BİLGİLENDİRME: TÜRKİYE’DE TAKIM ELBİSE ÜRETEN ÇOK İMALATHANE VAR. ANCAK CİDDEN DOĞRU DÜZGÜN BİR KONSEPT ÜRETEN VE BUNU MARKALAŞTIRIP SATAN ÇOK AZ KİŞİ VAR. MÜHİM OLAN BU. BIRAKIN BOŞ HAMBALLIKLARI!
Peki bir takım elbiseyi, pazarın en pahalı tüketilen materyali kılan özellikler nelerdir? Bir takım elbise bu kadar az tüketilmesine rağmen neden pazarın en büyük paylarından birine sahip:
-
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Öncelikle bilmeliyiz ki, Türk toplumu, her ne kadar çevresine aynı özeni göstermese de kendisi konusunda oldukça frapan bir millettir.
”İki dirhem bir çekirdek” sözü tam olarak bu yetkinliğin ve üstüne düşmüşlüğün resmini bize verir. Babalarımızın, amcalarımızın, yakın tanıdıklarımızın dolaplarında en az birkaç çeşit takım elbise olması, bir sınıf göstergesi, bireysel bir ışıltı kaynağıdır. Toplumların, kendileri aralarında anlaştığı gizli dillerden biri de giyim dilidir. Üç gün üst üste aynı kıyafetle görünen bir esnaf, bir mahalle sakini ister istemez yadırganır. Aynı şekilde birer yıl arayla farklı düğünlerde aynı takım elbiseyle boy gösteren biri de, çoğunluk tarafından ayıplanmaya ve alaya maruz kalır. Öyleyse Türk toplumlarında takıl elbise satmanın birinci tüyosunu veriyoruz:
-
Müşterilerinize, ne olursa olsun takım elbiseyi bir lüks değil bir elzem ürün olarak pazarlamanız gerekiyor.
Her Türk müşterisi, duygusal bir potansiyeldir. Ürünün kalitesinden ziyade onda yaratacağı farklılıkları göz önünde bulundurur. Elbisenin ne kumaşından olduğunu usulen sorar mesela. Bir Türk müşterisi için önemli olan, elbisenin kumaşının ne olduğu değil, o kumaşın etrafında saygı ya da belli oranlarda popülarite katıp katmadığıdır.
İkinci noktada, bu saygınlık rolü perdeye taşınır. Bir takım elbise pazarında, takım elbiseler de düşük seviyeden en üst seviyeye taşınır. Bin liralık da bir takım vardır, yedi bin liralık da. Hal böyle olunca bir müşteriye takım elbise satmanın ikinci tüyosu da bu evrede şekillenir. Düğünlerden, kız isteme törenlerinden, önemli toplantılardan sonra konuşulan şey, o toplantının yapılma nedenleri ve gelişimleri değil; insanların üstlerinde ne taşıdıklarıdır. Ne olduğun değil, ne göründüğün önemlidir mesajını verirseniz takım elbisenizi satmanız daha da kesinleşir. Bu nedenle ikinci tüyo olarak, takım elbisenin mesajı müşterilere dikte edilmelidir, diyebiliriz.
Tezgahtarından satış müdürüne kadar satış işinden ekmek kazanan herkesin bildiği ya da bilmesi gereken bir nokta vardır. Müşteriler, ilgilenilmek ister. Bu ilgilenme, özel hayata burnunu sokmadan onun kişisel zevklerine hizmet edebilme sanatıdır.
-
Takım elbiseniz, üstünüze tam oturdu demek yerine, Takım elbiseniz bundan sonraki hayatınızda size çok yakışacak demek.
Küçük ama etkili bir örnekle, satış danışmanının müşteri ile yakınlaşma hususundaki derecelendirmeyi anlatmaya çalışıyoruz. Müşterinin o anki parasal psikologu karşısındaki satış personelidir. İyi şeyler duymak ister. Bir takım elbise satmanın en etkili yollarından biri, onu giyecek olan potansiyel müşteriye o takım elbise üzerinden iltifat etmektir.
Çok uluslu en büyük şirketlerin bile ürünlerini pazarlarken yaptıkları yegane şey budur. Ürünlerini müşterileri üzerinden övüp; müşterilerini de ürünleri üzerinden kışkırtmak. ”Sen yakışıklı bir adamsın, ama bu takım elbiseyi aldığında daha da yakışıklı olacaksın.” En büyük şirketlerden en küçük ölçekli çalışan tezgahtarlara kadar tüm giyim sektörünün dikkat etmesi gereken nokta: İltifattır.
Gelelim 4. tüyoya. Önemli ve doğru zamanlarda yapılan bir fiyat politikası, sizi satış rakamlarında birkaç 0 daha eklenerek yukarı çıkaracaktır.
Örneğin bayram öncesi yapılan çeşitli stratejik indirimler, size en olmazsa sürümden kazandıracaktır. Çoğu şirketlerin ve şirket politikalarının yaygın yaptığı yanlışlardan biri bayramlardan ve yeni yıldan önce fiyat arttırmaktır. Bu müşterilerin en az yüzde ellisini kaybetmek ve diğer yüzde elliye ürünü pahalı satmak demektir. Bu yöntem ile, müşteri kaybeden şirketler mevcuttur. ”O markanın ürünleri pahalı” diye fişlenen şirketlere büyük zararlarla uğraşmak durumunda kalabilirler. Bu nedenle fiyatlar konusunda esnek ve bazı özel zamanlarda indirimi göze alan politikalar gütmek, size de müşterilerinize kazandıracaktır. Her şey önce reklam ve bilinmektedir. Adınız menfi değil olumlu alanlarda konuşulsun istiyorsanız, biraz daha pozitif fiyat politikaları uygulamanızda fayda var.
Beşinci tüyoya gelelim. Beşinci tüyomuz kendinizi sürekli yenilemeniz ve çağa aya uydurmak zorunda olduğunuzu bilmeniz gerektiği.
Siz, siz olun eski kafalılık ile nostaljiyi birbirine karıştırmayın. Her eski şey nostalji olsaydı, vatka hala belli başlı omuzlarda takılı olurdu. O halde eskilerin bitmiş, istenmeyen, pazarda bir değeri olan ürünleri piyasaya sürmek talihsiz bir hata olacaktır. Yenilikler, her alanda, her daim takip edilmeli, potansiyel müşterilerin talepleri takip edilmelidir.
Altıncı tüyomuz, spora yönelik olmaktır.
Artık spor takım elbiseler de üretiliyor ve sıklıkla memnun kalınarak giyilmektedir. İş ortamlarının kısmen daha modernleşip rahat hale gelmeleri, hiyerarşinin şeklinin değişmesi giyimlerde de belli bir rahatlık algısına yol açmıştır. Bu nedenle spor takım elbiseleri üretimi ve kullanımı yaygınlaşmaya ve popülerlik kazanmaya başladı. Bugün birçok iş yerinde – yarı resmi algısı olarak – spor takım elbiseleri tercih edilmektir.
Son tüyomuz her zaman güler yüzlü çizgilere, desenlere yer vermeniz.
Çünkü takım elbiseler, genelde ciddi ortamlarda, önemli görüşmelerde ve resmi alanlarda giyilen bir elbise türü. Bu nedenle bu ciddi havaya uyacak ama ciddiye biraz renk getirecek tarzda bir üretim ve satış stratejisi geliştirirseniz, farkınızı da çok fazla geçmeden gösterirsiniz. Takım elbiseler, kesimleriyle, dikimleriyle, aksesuarlarıyla tam anlamıyla bir ciddiyet barındırmalı. Ancak o ciddiyet kuru ve yavan olmamalı. Bu nedenle üretimde, tanıtımda, pazarlamada ve satışta takım elbisenizi kısaca anlatacak bir sloganla birlikte her zaman akıllarda kalacak renklilikte ve orijinallikte olmalısınız.
Erkeklerin gardolaplarında sizin takım elbiseleriniz olsun istiyorsanız, ürünü severek üretmeli ve satışa sunmalısınız. İşinizi severek yapmak, sizi her zaman bir adım önde tutacaktır.