Bodrum, yaz ve deniz turizminin merkezi. Bu, uzun zamandır böyle. Aslında Bodrum, Fransa’nın Paris’i gibi. Paris’e gidip birkaç gün gezenler, ”Eee bu muymuş Paris” diyorlar. Eyfel Kulesi’nin ise demirden bir kuleden ibaret olduğunu düşünenlerin sayısı az değil. Amacımız Bodrum’a çamur atmak değil. Sadece ülkemizde Bodrum’dan çok daha güzel ve konforlu tatil yerlerinin olduğu biliniyor.
Ancak gerek yabancı turistlerin ilgisi gerekse magazin yıldızlarının gözde mekanı olması tatil için Bodrum’u tercih edilmesinde önemli etkenlerden biri. Sabah akşam magazin programlarında X – Y çifti Bodrum’da görüntülendi tarzı haberler adeta bu ilçenin reklamı oluyor.
Biz de bu kadar Bodrum reklamı yaptıktan sonra asıl konumuza geçebiliriz. Bugünkü konumuz Bodrum’da villa alıp gelecekte kar etmek mümkün mü? Bu soruyu, birçok açıdan cevap vereceğiz.
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Neden Bodrum Zirvesini Yaşıyor?
Bodrum’un zirvesini yaşamasının en büyük sebebi ”herkesin orada olması.” Kimdir bu herkes? Yılın en sükse yapmış oyuncuları, popülaritesi yüksek iş adamları, playboylar, mankenler, yeni yeni ünlenmeye başlayan popçular… Sırf ünlü görmek için (artık sadece görmek için de değil, birlikte fotoğraf çekip Instagram’da paylaşmak için ve daha da önemlisi yer bildiriminde bulunmak için de) Bodrum’a giden binlerce insan var. Herkes orada diye herkesten biri olmak için. Bunun dışında elbette Bodrum’un kendine özgü çekicilikleri de mevcut. Plajlarının ve denizinin temizliği, hizmet ağının çok çok gelişmiş olması, eğlenecek sayısız mekan bulunması.
Tabi gündüz kumsal, güneş, deniz… Güneş yavaş yavaş batarken ışıltılı bir karanlık başlıyor Bodrum’da. Gece hayatı! Alkolün, sınırsız eğlenceyle hemhal olduğu ve insana yaşadığını hissettiren gece hayatı! Gündüzü ayrı gecesi ayrı bir ”cennet” olan bodrum, zirvesini yaşıyor. Bu yükseliş 2000’li yıllardan itibaren başladı 2010’lu yıllarda yavaş yavaş zirveye yaklaştı. Son dört – beş yıldır da Bodrum, diğer şehirleri solladı.
Bodrum’un zirve konumda olmasının en büyük nedenlerinden biri de İngiliz faktörü. İngilizler diğer Avrupa milletlerinden farklı olarak bir şeyi, bir insanı ve bir yeri kolay kolay beğenmezler. Beğendikleri mekanı da kolay kolay bırakmazlar ve herkese övgüyle bahsederler. Martta Nisanda başlayan yoğunluk Ekim- Kasıma sürüyor. Ölü sezon olarak kış mevsimini sayabilir. Onun dışında hareketlendi, hareketleniyor derken yılın 9 ayı Bodrum, Türkiye’nin en popüler tatil merkezi olmaya devam ediyor.
Haliyle bu durum villa alıp kiralama / satma konusunda da Bodrum’un tercih edilmesinde en büyük etken. İstanbul’da nasıl bir karış yerin değeri ve önemi fazlaysa aynı şey bu tür tatil beldeleri için de geçerli. Zamanında Bodrum’dan villa ve gayrımenkul alanlar şu an burayı her iki açıdan da cennet olarak görüyor.
Bir – Tatil Cenneti
İki – Kapital Cennet
Peki bu hep böyle mi devam edecek? Hayır. Dünyadaki her cennet, yapaydır ve her yapay cennet bitimlidir. Zaten sonsuza kadar sürecek olan bir cennetin dünyada işi ne? Bu soruların yanıtlarını bir sonraki alt başlıkta verelim.
Neden Bir Yerden Sonra Popülaritesi Azalacak?
Dostoyevski’nin şöyle bir kelamı var: ”Çünkü aşağılık insanoğlu her şeye alışır.”
Bu sözü biraz değiştirirsek ”İnsanoğlu her şeyden sıkılır.” Alışkanlık, menfi bir anlam taşır ve yerini er ya da geç sıkkınlığa bırakır. Sadece giysilerin, ürünlerin değil mekanların da modası geçer. Bir zamanların ”gözde” mekanları ”gözden” düşer. Bodrum’un da yaşayacağı kader bu. Peki ne zaman? Bize kalırsa bir 50 yıl içerisinde Bodrum, yerini başka bir tatil mekanına bırakacak. Örneğin Kuşadası, 20 yıl önce çok popüler bir yerdi. Şimdi ise popularitesi yarı yarıya düştü. Halbuki denizi Bodrum’a göre daha temiz, kumsalları da aynı şekilde. Ancak hizmet ağının gelişmiş olmaması, yabancı turistlerin elini eteğini çekmesi bu sonuca yol açtı.
Magazin yıldızları başka bir mekan keşfedip oraya akın edince Bodrum da eski popülaritesini yitirecek. Ancak en az 50 yıl daha burası büyük harflerle BODRUM olacak. Ortalama insan ömrünün 80 yıl olduğunu düşünecek olursak hala vaktiniz var. Gidin tatilinizi yapın, yaparken de satın alınabilecek villalara bakın. Bütçenizin yettiği ve standartlarınıza uygun bir villa satın alarak 50 yıllık bir plan yapabilirsiniz.
İnsanların Merkezde Olma Tutkusu Gayrımenkul Sektörünü Nasıl Etkiliyor?
5 yıl boyunca Mecidiyeköy’de yaşamış biri olarak şunu söyleyebilirim: Ben de merkezde olma tutkusuna (ki bu kör bir tutkuydu – göz yanılgısından ibaret) gark olmuştum. Soran olursa Mecidiyeköy’de yaşıyordum ama en bitik yerlerden birinde yaşıyordum. Fakat bu isme dayalı merkezde olma duygusu sadece İstanbul ile sınırlı değil. Aynı şekilde Bodrum, Alanya gibi tatil beldeleri için de geçerli.
İnsanların merkezde olma tutkusu gayrımenkul sektörünün işine geliyor. En harabe yerler bile ateş pahası! Çünkü adı Bodrum! Bir heves bir yerleri kiralayan ya da satın alan kişiler daha sonra ”adı var tadı yok’ demeye başlıyor. Bu nedenle villa alırken de sadece isme odaklamayın.
İnsanoğlunun Sıkılmadığı Bir Şey Var mı?
İnsanoğlunun sıkılmadığı tek bir şey bile yok. Zamanın bizi öldüreceğini bile bile zamandan bile sıkılıyoruz. Zaman bir türlü geçmek bilmiyor örneğin. Oysa geçse hepimiz mevta olacağız. Bunun nedeni insanın dünyaya ait olmamasıdır. İstanbul, Mecidiyeköy, Bodrum, Muğla, Antalya, Alanya… İsim hiç fark etmez. İnsan er geç her metadan, her varlıktan, her mekandan sıkılır.
Sıkıntı size gelene kadar hepinize iyi tatiller, iyi kazançlar.