Genel Müdürlüğe Yükseltecek 7 Gizli Taktik

Sevgili parlak fikirler okurları! Hepinize merhaba. Bu yazımızda size genel müdürlüğe yükselmeniz için birbirinden farklı kanallarla ilerleyebileceğiniz 7 önemli taktik vereceğiz.

Sizi çalıştığınız şirkette, genel müdürlüğe yükseltecek 7 gizli taktik!

Biliyoruz ki herkesin içinde bir aslan yatar. O aslan da ama geç ama erken bir gün mutlaka genel müdürlüğe yükselmek ister. Kimse sorsanız, en alçak gönüllü olanına kadar, herkes içinde bir yerde en üstte olmayı ister. Bu insan olmanın biricik itkisidir. İtki demek, önlenemez, bastırılamaz istek demektir. Ve insanın önlenemez yükselişi bazen başarılı olup kişiyi genel müdürlüğe kadar yükseltir.

Her kurumun bir müdürü vardır. Şirket bazında. Küçük ya da yüksek şirketler bazında. Buradan ne sonuç çıkıyor? Bir gün herkes, genel müdür olabilir imajı. Ama tek bir gerçek vardır: O da sadece bir kişinin genel müdür olacağıydı. Olacak ile olabilirlik arasındaki mesafede, birinin diğerlerinden vasıf olarak, imaj olarak daha farklı, daha önde olması gerekmektedir.

Şimdi size çalıştığınız sektör ve alan ne olursa olsun size genel müdürlüğe yükseltecek 7 gizli taktiği sunacağız. Bu gizli taktiklerin tamamını farklı periyotlarda uygulayabileceğiniz gibi, içinden seçerek size ve çalıştığınız şirkete en uygun maddeleri de uygulama şansınız var. Önemli olan plan yapmak ve harekete geçmek. Bazen kısa bazen uzun vadede. Ancak başarıya giden yolda asla vazgeçmemek.

Şimdi size altın değerinde taktiklerle baş başa bırakıyoruz:

3

Bir soğuk savaş türü: Kim müdür olacak?

Genel Müdürlüğe Yükseltecek 7 Gizli Taktik

1. Taktik:  Sizden üst seviyedeki insanlarla iletişiminizi mesafeli tutmak. Ama o mesafeyi de iyi ayarlamak. Ne sizi görünmez kılacak kadar uzak; ne de sizi yalaka gibi gösterecek kadar yakın. Ben buradayım diyeceksiniz ama icraatlarınızla. Yaptıklarınızla onore edecek ve karşılığında onur nişaneleri alacaksınız.

İş yerlerinde kimi hareketler ve tavırlar ne kadar iyi niyetli gerçekleştirilse de belli bir bakış açısıyla yalakalık olarak nitelendirilir. Eğer patronunuz ya da sizden üst mevkideki biri bu hareketlerinizi yanlış algılama noktasına sürüklenir ve sizi yalaka olarak nitelendirirse genel müdürlük hayalleriniz, hayal olarak kalacak demektir. Bu nedenle mesafeyi, sen ile siz deme arasındaki önemli kavramalı; hem sözel hem fiiliyat olarak bu noktaların derecelerini iyi ayarlamalı.

Sizi efendi bilmeliler. Bilindiği üzere efendi kelimesinin iki anlamı vardır. Bir: Sessiz, sakin, saygılı, kibar. İki: Hükmeden. Önce sessiz, sakin tam bir efendi olun; sonra hükmeden alanına geçip gerçek manada efendi olmaya başlayın. İlk formülümüz bu. Efendi formülü.

 

2. Taktik: İş yerinizde hemen hemen herkese küçük sürprizler yapın. Hediyeler alın ve doğum günleri tertipleyin. Bu sizden aşağıdaki seviyede olan insanlara da yapılsın, üst seviyede de. Ve eşit noktada olanlara da. Böylece insan ayırmamış ve göze batmamış olursunuz.

Peki bu tür hediyelerin ve organizasyonların amacı nedir? Amacı kendinizi en sevimli halde görünür kılmaktır. Bir iş yerinde görünür olmak eşittir parlamak demektir.

Kimi iş yerlerinde patronlar, bazı çalışanlarının isimlerini bile bilmezler. O isimsiz insanlar işlerini ne kadar düzenli ve sağlam yapsalar da ”silik” karakterlere ve görünümlere sahip oldukları için her daim görünmez adam kıvamında takılırlar. Siz görünmez olmayın. Aldığınız hediyeler ve düzenlediğiniz küçük sürprizlerle her daim iş yerinin görünen yüzü, parlak çocuğu olun.

 

2

İş yerinde yükselmek için parlak fikirlere ihtiyacınız olacak.

3. Taktik: Özgün, tamamen size ait olan fikirler üretin ve bu fikirleri ifade etmekten çekinmeyin. Genel müdürlük, çetin çeviz olarak adlandırılacak kadar zor bir konumdur. O zor konuma erişmek için de orijinal fikirlerle bezeli tamamen cesaret ve cüret isteyen hamlelerde bulunmalısınız.

Şu İş İlgini Çekebilir:  Sun Tzu'nun Girişimcilik Hakkındaki 5 Şaşırtıcı Görüşü

Toplantı salonlarında patron ya da başka bir yetkili konuşurken önündeki dosya ile ilgilenen kılkuyruk tiplerden olmamalısınız. Şirketin ortak dertlerinde ve fikir tabanlarında her zaman söyleyecek bir sözünüz olmalı. Ancak o söz de sırf söylenmek için, öylesine dile getirilmemeli.

Fikir bazında çok çalışmalısınız. Ben bu şirkete ne katabilirim, ne gibi yeniliklerle patronun karşısına çıkabilirim? Bu sorular, aklınızın çalışan kısımlarında hep dönmeli ve doğru zamanda doğru yerde insanlara yansıtılmalıdır. Siz yansıtan bir ayna görmelisiniz ki, patronunuz o aynada önce kendini sonra sizi görmeli. Her genel müdürlük bir veliahtlık kavgasıdır aslında ve siz başa geçmek için sözünü sakınmayan bir yiğit olmalısınız.

4. Taktik: Dakik olun. Ömrünüzün bir beş senesi, gerekirse saat 6.30ta kalkmayı gerektirse de işe de toplantılara da belli başlı görüşmelere de erkenden gitmeyi kendinize kural edinin. Her zaman iş ortamında geç kalanlar olacaktır. Ama bir ay önce ama iki ay sonra. Ne olursa olsun göze çarpmak demişken asla olumsuz manada demedik. İşe geç kalan, toplantı saatini kaçıran, trafiği bahane edenler arttıkça siz dakikliğinizle ön plana en olumlu anlamda çıkmış olacaksınız.

Dakiklik, işi ciddiye almak, gerekli sorumlulukları liyakatla omuzlamak demektir. Başarının sırrı işin ciddiyetine hidayetle ermektir. İşte önemli olan iki şey var. Bir yapmak, iki göstermek. Siz de işinizi ciddiye alıp bu alışı da dakik olarak gösterirseniz çalışma arkadaşlarınızdan dolayısıyla rakiplerinizden bir adım önde olacaksınız demektir.

1-boy-boy-mudurluk-koltugu

Boy boy müdürlük koltuğu

5. Taktik: Münakaşa etmeyin. Kavgaları çıkaran ya da alevleyen değil ayıran olun. İşin genel müdürlük seviyesi aynı zamanda olgunluk açısından da en disipline olmuş hali demektir. Disiplinli olmak az kavga etmek değil kavganın hiçbir şekilde nedeni olmamaktır.

Sakin ve pozitif tabiatınızla patronunuzun gözüne girmeye bakın. Diğer kavgacı tipler fazla olan hırsları yüzünden kaybetmeye mahkumken, siz en sonunda kavgadan beladan uzakta, başarıya ve sonuca da bir o kadar yakın bir şekilde ilerlemeye ve yükselmeye devam edin.

Başarının ve yükselmenin anahtarı sabrın ve sakinliğin ellerindedir. O anahtarı elde etmek için de yüksek miktarda sabır ve sakinlik gereklidir.

 

6. Taktik: İş yeri içinde asla dedikodu yapmayın, kimseyi çekiştirmeyin. Böylece zamanı gelince birinci elden kullanılacak şekilde kimsenin eline koz vermiş olmazsınız.

Birbirini çekiştiren, arkasından konuşan insanları gülümseyerek dinleyin. Ve biz de parlak fikirler olarak biliyoruz ki ister küçük bir işletme olsun, ister uluslar arası bazda çalışan kocaman bir şirket olsun, her çalışma ortamında her zaman otomatik olarak bir dedikodu merkezi vardır. Kahve ve sigara molalarında, yemek aralarında, bazen masadan masaya, bazen kulaktan kulağa, ama illa ki birilerinin duyacağı ve yayılacağı şekilde yapılan bu fiskoslar, zamanı gelince birilerinin başını fena halde ağrıtır.

O başı ağrıyan siz olmayın. Zamanında genel müdür ya da ona çok yakın pozisyondaki biri hakkında söylediğiniz iki çift laf, sizi sonsuza kadar genel müdürlük koltuğundan uzaklaştırabilir.

 

7. Taktik: Çok çalışın! En büyük şirket sahiplerinden en ünlü milyonerlere kadar her başarılı insanın ve kurumun dilinde bu vardır: Çok çalışmak.

Çok çalışmak, aynı zamanda okumak, muhakeme etmek, araştırmak, kendini geliştirmek, yeniliklere açık olmak, dinlemeyi ve söz söylemeyi bilmektir. Tüm bu donanımların çeperinde hiç kimse yoktur ki çok çalışmadan, tembellik yaparak, kaytararak hakkıyla genel müdür koltuğuna otursun.

Onlar kazara o koltuğa otururlar ki, çok geçmeden de aynı hızla düşerler o koltuktan. O koltuğun mutlak sahibi olmak istiyorsanız çalışın! Çok çalışın!

Yorum yapın