Giyim Mağazası Açacaklara En İyi Dekorasyon Fikirleri

İş, sadece sermayeyi denkleştirip bütçeyi ayarlayıp birkaç tane de personel ve tezgahtar ayarlayarak mağaza açmakla bitmiyor. Bunlar, işin temel prensipleridir. Giriş, gelişme sonuçlarıdır. Ancak asıl iş sonuçta, o mağazayı dekore etmektedir.

CLOTHES photo

Çünkü kim ne derse desin imaj çağında yaşıyoruz. Markanızın adı bile bayilik aldığınız takdirde ne kadar albenili ve popüler olursa olsun, tek başına yeterli değildir. Dışarıdan, örneğin Avm koridorlarında gezen ve gezerken sağa sola bakınan potansiyel müşterinizi etkilemeyi bilmelisiniz. İlk intiba sadece insan ilişkilerinde değil, ticarette de son derece önemlidir.

Dekor konusunu oluşturan temel bileşenler kısaca şunlardır: İç dizayn, vitrin düzenlemeciliği, hangi giysinin nerelerde bulunacağı ve tabi ki renkler.

Tüm bunların uyumunu ve realitesini sağlamak ise sanıldığı kadar kolay değil. Birçok büyük firma bunun için ekstra dizayncı kişiler tutmakta ya da alt bir birim olarak bu işleri düzenleyen birilerini tutmakta.

Burada parlak fikirler olarak vereceğimiz fikirler ışığında kendi dekorasyonunuzu düzenleyebilir, dikkat etmeniz gereken püf noktaları bu kısa yazımızda değerlendirebilirsiniz.

Yine bu yazımızda görseller üzerinden ilerleyeceğiz. Dekor dediğiniz süsleme ve sunma sanatı en başta göze sonra direkt bilince işleyen bir mekanizmaya sahip zira. Bununla birlikte renklerden ve biçimlerden bahsedersek reel örneklerden beslenmemiz kaçınılmaz oldu. O nedenle görsel görsel, fotoğraf fotoğraf ilerleyip size olması ve olmaması gerekenleri direkt örnekler üzerinden vereceğiz.

Dekor aşamasında gözetmeniz gereken ilk kural, hareket alanı sağlamak olacaktır. Giyim mağazalarından bahsediyoruz. Sırf bakmak ve biraz vakit geçirmek için bile mağazaya girecek olan sayısız insan var. Elbette ki bu ilk başta amaçsız ve alışveriş yapmayı aklından geçirmeyen kitleyi satın almaya yönelik bildirimlerle yönlendirmek sizin elinizde. Onun için ilk görselimizdeki mağaza gayet yerinde bir şey yapıyor ve ortada bir boşluk bırakıyor. Ayrıca ürünlerin birbirinden uzaklığı da gayet doğru bir karar. Böylece sırf gezmek için bile mağazaya girenler, ürünleri yakından ve rahatça inceleme fırsatı buluyorlar. Bu fırsatı bulanlar, satın almaya daha yakın kitleler. Mağaza, dekoruyla bunu başarıyor ve sağlıyor.

Burası da bir o kadar yanlış dekore edilmiş. Ortada olması gereken boşluk ve hareket alanının yerinde de başka giysiler var. O kadar çok giysiyle doldurursanız mağazanızı, o giysileri alacak insanları içeride tutamazsınız. Bu yanlışı yapmayın ve ürünlerin yedeklerini, farklı versiyonlarını daha çok deponuzda saklayın. Giyim mağazasının dekor konusunda en çok dikkat etmesi gereken ana husus budur işte. Hareket alanı sağlamak. Ancak insanların hareket edebileceği alanlara da giysi yığarsanız, kazancınız da satışınız da düşük olacaktır.

Şu İş İlgini Çekebilir:  Çiçek Yetiştirip Satarken Daha Çok Kazandıracak 5 Tüyo

Bu görselde de dekor namına herhangi bir öğe yok. Tıkış tıkış bir giyim mağazası. İnsanlar ancak adım atacak kadar yer sahibi. Böyle bir dekorun ve tasarının karşısında az biraz bilinçli bir tüketici, demek ki satılan şeyler benden daha kıymetli diye düşünebilir. Şöyle bir giyim mağazasında insan aradığını nasıl bulacak sorusundan ziyade, insan nasıl arayacak sorusu gündeme getirmeli? Hatta ve hatta insan bu mağazaya nasıl girecek ki aramaya başlayacak sorusu da pek ala sorulabilir.

Bir giyim mağazası için renklerin ne kadar önemli olduğunu yazımızın başında belirtmiştik. Örneğin şu görselde gördüğümüz mağaza, bir iç giyim mağazası. İç giyim mağazası çağrıştırdıklarıyla aynı zamanda erotizmi barındırır. Bunun için bu görseldeki mağaza gayet yerinde bir değerlendirmeyle mağazasını kırmızı ve bordo renklerinin hakimiyetinde sunuyor. Kadın giyiminde renkli ve rengarenk olmak son derece mantıklıdır. Çocuk giyimleri için beyaz, erkek giyimleri içinse siyah ve gri gibi tonlu renkler dekor açısından en uygunu olacaktır. 

Renkler ve zevkler tartışılmaz diyebilirsiniz. Tartışılmaz elbet ancak giyim mağazalarının dışında. Kendi renginizi konseptler ve giyim ürünleri merkezinde bulup onu aksettirmeyi başarmak ticari açıdan ne kadar hünerli olduğunuzu gösterip aynı oranda ne kadar kazanacağınızın da garantisi olacaktır. 

Giyim mağazaları kendilerine konsept bulmak zorunda. Dekor eşittir konsept. Bakınız bu görseldeki mağaza gayet güzel bir iş yapıyor ve insanları kendi evlerinde hissettiriyor. Adeta bir mobilyacı dükkanı gibi. Az ürün gösterip çok ürün satmanın temel ilkelerini buluyor böylece. Mağazaya binlerce aynı ürünü yığmak yerine onu estetize ediyor ve görsel bir şova dönüştürüyor adeta. Kendilerini evinde hisseden rahat müşteriler de buradan seçtikleri ürünleri alıp kasaya doğru yöneliyor.

İnsanları evlerinde hissettirin. Bunu illa mobilya ile yapmanıza da lüzum yok. Dekorunuz ve tasarımlarınız rahatlık verici olsun. Aceleye getirilmiş basmakalıp tepeden inme şekilsizliklerle örülü mağazalar, hem çirkin hem iticidir.

Bakınız burada da hikayeli anlatım var. Hem de daha en başta cereyan eden göz temasında. Yani vitrinde. Babaların giyeceği takımları baba figürünü karakterize ederek ve canlandırarak anlatmak, dahiyane bir fikir. Böylece hem hikayeleştirme metodu uygulanmış oluyor hem de insanlar bir hikayenin içine sokuluyor. Ticaretin hikayesidir bu. Her şey para demek değildir anlamının mağaza içine taşınması demektir.

Bu vitrinin en büyük hatası ise çok fazla boşluk bırakması. Nereden bakarsanız cılız ve etkisiz bir görünümü var. Fazla sade olayım derken basit olmaktan kaçının. Dekor işi ciddiyet ve profesyonellik isteyen bir iştir. Bu nedenle mutlaka uzmanla çalışın.

Size görseller üzerinden parlak fikirler olarak birkaç püf noktası ve incelik gösterdik. Umarım iş hayatınızda ve mağazalarınızda bu bilgiler işinize yarar.

Hepinize bol kazançlı günler dileriz.

Yorum yapın