Yazılarımızı büyük bir merak ve ilgiyle takip eden sevgili okurlarımıza kucak dolusu merhaba! Bu yazımızda internetten ürün pazarlama işine girmiş olan okurlarımıza yol göstereceğiz. Biliyorsunuz ki internet artık tüm satışların ve alışverişlerin gerçekleştiği ve uzay kadar sonsuz bir hacme sahip bir alan. Bu nedenle burada bir şeyler üretip satmaya çalışan ve birbirleriyle rekabet halinde olan binlerce site var. Üstelik rakipler ayları ya da yılları beklemeden gün be gün artmakta.
Bu gerçekliği kavradığımızda artık yeni bir şeyler denememizin zamanı gelmiş demektir. Başlığımızdaki hile kelimesine takılan sevgili okurlarımız için bir açıklama yapalım öncesinde. Dilimize yerleşmiş toplumsal kodlar vardır. Örneğin: Tıpta utanma olmaz. Ya da demokrasilerde çare tükenmez gibi. Bu söylemlere bir yenisini de biz ekleyelim. Ticarette hile olmaz. Ne yaparsanız yapın – eğer güven vermek içinse ve içinde doğrudan yalan bulundurmuyorsa – bunlar pembe yalanlar gibi zararsız hilelerdir.
Tıpkı reklamların, göz boyamacılığına varan hileleri gibi. Örneğin hiçbir hamburger reklam kliplerinde ve tanıtım için hazırlanmış / çekilmiş fotoğraflarda olduğu gibi büyük, iştah açıcı ve hacim olarak kalın değildir. Hangi marka olursa olsun, bu tür görsel hilelerle daha fazla müşteri potansiyelini harekete geçirmek ister. Ve nitekim bunu başarır da. Reklamcılık ve pazarlama sanatı, insanları onlara zarar vermeden ve amiyane tabirle ”aptal” yerine koymadan kandırabilme, yönlendirebilme alanlarıdır. ”Buraya kadar geldik madem, alalım bari” diyen müşterilerin sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Gösterilen ile alınan ürünün birbirinden bariz ama rahatsız etmeyecek derecede farklı olması, müşterileri elbette rahatsız eder. Önemli olan bu rahatsızlık seviyesini iyi ayarlamaktır.
Ticarette hile yapmak, bozuk ya da çok tartan bir tartıyla ürün satmak demektir. Çünkü bu artık hile değil düpedüz yalancılık ve dolandırıcılıktır. Ticarette belli kanun ve yasa tasarıları elbette ki var. Ama tüm bunların denetlenme oranları ne ölçüde başarıyı yakalayabilir? İşte bu tartışılır. Bunun dışında dünyada kaç insan varsa, en az o nüfusun yarısı kadar da bir şeyler satmaya çalışan kitle vardır. Hele ki internette. Normal bir film sitesinde ya da bilgi alma tabanında bile yanlarda, köşelerde sağlı sollu olarak bize bir şeyler satmaya çalışan sitelerin reklamlarını görürüz. Demek ki devir artık internetten bir şeyler alıp satmanın devridir. Bu da aynı ölçüde rakibiniz bol demektir.
Rakibin ve varlık sahasının bu kadar geniş olduğu bir alanda ise ticaretin hilelerine başvurmak pek insani bir atılım olacaktır. Biz de parlak fikirler ekibi olarak size bu hilelerin belli başlı 5 tanesini sunacağız. Unutulmamalıdır ki, dolandırıcılıktan ve kazıklanma hissinden uzakta ele alınarak seçilmiştir bu hileler. Günümüzde milyarlarca lira hazırlanan reklamların bile kendi içlerinde yalan ve hile barındırdığını çıplak gözle görüyor ve biliyoruz. Bu nedenle vicdanınıza ve iş ahlakınıza uygun olanları seçip uygulamakta özgürsünüz. Günün sonunda ürünlerinizi alan insanlar mutlu siz de ürünlerini satan bir işletmeci olarak mutlu olduysanız, ortada sorun olarak görülebilecek herhangi bir detay kalmamış demektir.
Dediğimiz gibi ticarette hile olmaz. En azından belli bir noktaya kadar. Bu nedenle şimdi arkanıza yaslanın ve ürün pazarlarken müşteriye güven verecek 5 tasarım hilemizi okuyun. Elbette ki bu 5 hileden tamamını uygulamak zorunda değilsiniz. Vicdanınıza ve aklınıza en uygun olanı seçip aralarından tercih yaparak sadece kendi istediklerini ve kafanıza yatanları uygulayabilirsiniz. Ticarette hile olmadığı gibi kısıtlama da söz konusu olamaz. Hazırsanız artık başlayalım!
İnternetten Ürün Pazarlarken Müşteriye Güven Verecek 5 Tasarım Hilesi:
- Yumuşak renkler kullanmalı. Sitenin genel tasarımı yumuşak, sade, akılda kalıcı ve kendisini yumuşak hissettiren renklerle örülü olmalı. Bu renkleri de sizin için araştırıp bulduk. Eğer ürün pazarlamak için bir site tasarlama aşamasındaysanız şu renklerden faydalanabilirsiniz: Mavi, turuncu, yeşil, pembe. Bu dört renkten biri ya da kendi arasında karmasıyla yüklü bir tasarımla renklendirilmiş siteler, kendilerini ziyaret eden kullanıcılarına daha ilk etapta güven hissi vermektedir. Kırmızı, mor gibi büyük etkileri olan güçlü renkler ise, ters tepebilmektedir. Aşırı hisler uyandıran böylesi renklerden sıfır risk için uzak durulmalıdır. Bunun yerine mavi ve turuncu başta olmak üzere yeşil ve pembe gibi yumuşak renkler tercih edilmeli. Böylece sitenin içinde hareket eden kullanıcılar, kendilerini çok daha rahat ve güvende hissedeceklerdir. Zira sitenizde gezenler, mağazanızda gezmiş gibi olacaklar ve kendilerini bağımsız hissettikleri için alanınızda daha fazla vakit geçirecekler. Daha fazla vakit geçirmeleri ise, alışveriş yapmaya daha yakın oldukları anlamına gelir.
- Ssl sertifikası edinilmeli ve sitenin görünen bir yerinde sergilenmeli. Ssl sertifikası, ne işe yarar? Tam olarak işe yaradığı nokta şudur ki, kullanıcılar o zamanki alışveriş için size bazı kişisel bilgilerini verirler. İşlem tamamlandığında ise kaygı duydukları şey kredi kartlarına ve kimlik bilgilerine dair verdikleri kişisel bilgilerin nereye gittikleri ya da gidip gitmedikleridir. Ssl sertifikası alan e-ticaret siteleri ise bu bilgilerin tamamen sıfırlanmasını taahhüt etmiş olurlar. Her alışverişin sonunda verilen kişisel ve özel bilgiler, bu sertifika sayesinde sıfırlanır ve kimsenin eline geçmez. Bunu da çok hızlı bir şekilde yapar. Öyle ki alışveriş tamamlandıktan sonra saniyeler içerisinde söz konusu bilgiler şifrelerle birlikte sıfırlanır. Bu da bir güven ortamı oluşması için olmazsa olmaz bir unsurdur. Sizin yapmanız gereken bu sertifikayı edinmeniz. Aynı şekilde sitenizin bu sertifika ile korunduğunu belli edecek şekilde sitenin gözle görülür bir yerine bu sertifikanın sahibi olduğunu belirtmeniz gerekecek.
- Sitenin belli başlı yerlerine bannerlar yüklemelisiniz. Sattığınız ürün beğenilmezse anında iade edilebileceğine dair tanıtıcı ifadelerdir bunlar. Müşteri, en azından bir denemiş olurum diyerek ürününüzü almaya bir adım daha yakın olacaktır. Müşteri zaten normal ve reel alışveriş merkezlerinden bir ürün satın alırken bile belli miktarda bir güvensizlik yüküyle doludur. Eh bir de bu e-ticaret ortamında katlanarak artar. Zira ne olursa olsun internet hale güvenli bir hale getirilememiştir. Birçok sahtekarlığın faaliyete geçmesi için en uygun yer olarak internet kullanılır. Siz ise sahtekarlık değil küçük hilelerle müşterinin güvenini arttıracaksınız. Bannerlar da bunlardan biri olmalı.
- Yüzlerce olumlu müşteri yorumunun ürün sayfasının altında yer alması: Elbette ki bu müşteri yorumlarının büyük bir çoğunluğunu siz kendi ellerinizle, farklı isimlerle yazacaksınız. Yüzlerce müşteri yorumunun kendiliğinden oluşmasını beklerseniz epey zaman ve enerji kaybetmiş olursunuz. Bu, yaptığınız hilelerin en büyüğü ama en zararsızı olacaktır. Zira bunu en büyük markalar bile yeri geldiğinde yapıyor. Amaç, sizin güvenliğinden emin olduğunu ürünleri, başkalarına başkalarının ağzıyla naklettirmek olacak. Böylece potansiyel müşterileriniz, kendilerinden önceki ”müşterileri” görüp sizden satın almak için bir miktar daha cesaret kazanacaklar.
- Güvenli yerde olunduğu hissiyatı yaratmak için başkaca büyük siteleri takip eden tasarım yapabilirsiniz. Bu son seçeneğiz. Diğer saydığımız dört hileden sonra bunu yapmasanız da olur. Çünkü ”taklitleri aslını yaşatır” sözü maalesef ki doğrudur ve siz de kendi reklamınızı yapayım derken başkalarının tanıtımını yapıyor olabilirsiniz. Ancak yine de bir miktar taklit etmenin ve göze parmak olacak kadar bu taklitlerin farkına vardırmadan dilediğinizi yapabilirsiniz.