Kadıköy, nam-ı diğer Kediköy – Khalkedon, İstanbul’un ayrı bir öneme sahip nadir ilçelerinden biridir. Bazılarının burayı ilçe – semt değil memleket – kent olarak görmesinin birçok nedeni var. Bunun en büyük nedenlerinden biri zaman içerisinde oluşmuş ”Kadıköy Kültürü”. Hatta Anadolu – Avrupa çatışması dahilinde Taksim – Kadıköy kültürü sık sık karşıya gelmiş, edebiyat ve müzik alanında eserler ortaya koyan sanatçılar, birbirlerine laf çarptırmak suretiyle içinde Taksim ya da Kadıköy geçen şarkılar, şiirler, öyküler yazmışlardır
İşin bir de alt kültür tarafı var ki, alt kültür sadece sanatın değil sosyo-politik, yerleşim, yaşam biçiminin de bir uzantısıdır. ”Biz Fikirtepe çocuğuyuz” diyenler bir tarafta, biz ”Tarlabaşı çocuğuyuz” diyenler diğer tarafta. Ancak son yıllarda, özellikle Beyoğlu’nda yapılan değişimler oranın kültürünü bitirme noktasına getirdi. Her yerde açılan ışıl ışıl mağazalar, nargile kafeler ilçenin dokusunu zedelerken, kaba saba turistler de Taksim’in yeni sahibi oldu. Böylece özellikle öğrenci kesimi için ibre kesinlikle Kadıköy’e kaydı. Birazdan sizlerle paylaşacağımız nüfus verileri de Kadıköy’ün yeniden İstanbul’un en gözde, en popüler ilçesi olma yolunda olduğunu gösterecek. Ancak her şeyin bir bedeli var öyle değil mi? Bir yer popüler oluyorsa sadece evlerin, arsaların, dükkanların değil her şeyin fiyatı artar. Kadıköy’de geçen yıl 2 liraya içtiğimiz çayı (çoğu zaman çayımsı şeyi) bugün 5 liraya içiyoruz.
Nüfus ile ucuzluk arasında doğru bir orantı olacakken, her nedense (?) orantıların en ters biçimiye, nüfus ile pahalılık doğru orantılı oluyor. Bunun altında tüccar kurnazlığı ve bezirgan psikolojisi var. ”Beğenmeyen başka kapıya” söylemi ”Beğenmeyen başka semte” şeklinde yeni bir söyleme dönüşmüş olabilir.
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Kadıköy’ü Kadıköy Yapan Nedir?
Kadıköy’ü diğer ilçelerden ayıran birçok nev-i şahsına münhasır (Yaşayan bir kültür olarak Kadıköy, pekala bir şahıs kabul edilebilir) özellik var. Hemen her yerde bahsi geçen nostaljik tramvay ise bu özelliğin çok küçük bir kısmını oluşturuyor. Zira kimse bir yeri içinden tramvay diye sevmez sadece.
Kadıköy’ü Kadıköy yapan en temel niteliklerden biri herkes için birçok seçenek olması. Mor- yeşil saçlı punkçıların takılabileceği barlar da mevcut, Anadolu’nun bağrından kopup gelmiş amcaların eğlence anlayışına uygun türkü barlar da. ”Marjinal kültür” ile ” Arabesk kültürün” kesişim noktasında olan Kadıköy, biraz film tanımı gibi olacak ama ”herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bir ilçe” Vejetaryen kafeler, çizgi roman satan dükkanlar, genelde eski kitapların satıldığı Akmar ve daha niceleri.
Kimler Bu Patlamaya Ön Ayak Oldu?
Kadıköy nüfusu 2007 yılında yaklaşık 750 bindi. 2010 yılında bu rakam 530 bine kadar düştü. Daha sonra da periyodik aralıklarla düşen nüfus 2017 yılında 451 bine kadar düştü. Son iki yılda ise popülasyon yine aldı başını gidiyor. Sadece bir yılda nüfus 25 bin oranında arttı. Bunun en büyük nedeni öğrencilerin buraya akın etmesi ve Kadıköy’ün en sevilen ilçelerden biri olması.
Kadıköy Esnafının Ana Geçim Kaynakları Nelerdir?
1 – Çay – Kahve – Tatlı: Özellikle hafta sonları Kadıköy, herkesin mekanı oluyor. Aile babaları eşiyle, çocuklarıyla, bir Kadıköy yapalım rotayı bu ilçeye çeviriyor. Öğrenciler zaten orada. Evde bunalanlar en azından bir çay içelim tatlı yiyelim diyerek mekanlara doluşuyor.
2- Şarj aleti – Kulaklık – Telefon: Tüm şehirlerde ve ilçelerde olduğu gibi Kadıköy’de esnafın ana geçim kaynaklarından biri de şarj aleti ve kulaklık aksesuarları satmak. Bir de tabi modern insanın en büyük ihtiyaçlarından biri olan telefon. Kapağıydı kılıfıydı derken telefon sektörü, son yıllarda esnafı ayakta tutan temel sektörlerden biri haline geldi.
Gençler Kadıköy’ü Neden Çok Seviyor?
Gençlerin Kadıköy’ü çok sevmelerinin başlıca sebebi özgürlük duygusu. Gençler için erdemlerin de hedeflerin de nihai kaynağı olan özgürlük, insanların günden güne kendini boğulmuş hissettiği dünyamızda, az olsa rahat bir nefes almak, istediklerinin en azından bir kısmını yapabilmek demek. Kadıköy bunu sağlıyor mu? Sağlıyor.
İşin bir de Moda sahili tarafı var tabi. Köpeklerini gezdirmek isteyenler, arkadaşlarıyla toplaşıp soğuk bir şeyler içmek, tepeden tırnağa betona gömülmek üzere olan bir kentte az biraz çimen – toprak kokusu almak isteyenler kendilerini buraya atıyor. Karşıda mis gibi deniz manzarası…
Metalcisi de seviyor Kadıköy’ü rapçisi de… Öğrencisi de işçisi de memuru da… Onca kalabalığına rağmen yaşanabilir -gezilebilir – çekilebilir bir ilçe olarak tanımlanıyor Kadıköy. Dekorasyon ürünleri, orijinal hediyelik eşyalar ve gerçekten başka hiçbir yerde bulamayacağınız ”abidik gubidik şeyler” satan mağazalar da epey ilgi çekici. Üstelik Kadıköy, artık Taksim’in boşluğunu da doldurmak zorunda. Önceden gençlerin yarısı olmasa bile yarısına yakını bir alternatif ya da tek seçenek olarak Taksim’e gidiyordu. Şimdi gençler çekildi oradan, turistlere alın sizin olsun Taksim dercesine, bir zamanlar Taksim’in alternatifi olarak gördüğü Kadıköy’ü yurt bellediler.
Kadıköy Emlak Rantı Gelecekte Biter mi?
Söz konusu gayrımenkul sektörü ise rant hiç bitmez. Hele ki İstanbul gibi ülke mahiyetinde bir şehirde asla bitmez. Şekil değiştirir, maske değiştirir ama bir şekilde yoluna devam eder. Pek tabi yolunu bulmak isteyen şark kurnazları yüzünden. Şimdi hem ev, hem arsa hem de dükkan fiyatlarındaki bu astronomik artışın da sebebinin yarısı da bu şark kurnazları. Her şeyi ekonomik krize bağlamak manasız bir ezbercilik olacaktır. Ya da Corona Virüsüne… Sonuçta maliyeti 20 kuruşa tekabül eden çayın 5 liraya satılması kapitalizmin karanlık yüzü ise, gayrımenkul sektöründeki rant ve fiyatların artışı da bir başka karanlık tarafı.