Kredi Kartı Sahiplerinin Yapmaması Gereken 5 Ölümcül Hata

Şimdi kredi kartı sahiplerinin yapmaması gereken 5 ölümcül hatayı inceleyeceğiz. Tabi ki ölümcül değil. Mübalağa yapıyoruz. Yapılmaması gereken, gerçekten sizi uğraştıran ve zararlı 5 hatayı inceleyelim.

Kredi kartının ne olduğunu hepimizin bildiği günümüz Türkiye’sinde kredi kartının önemini anlatmaya da gerek duymuyorum. Hemen hemen artık bütün malımız, mülkümüz, olduğu kadar bütün paramız kredi kartının içine sıkıştırıldı diyebiliriz. Peki, kredi kartı kullanan müşterilerin yaptığı hatalar nelerdir?

  1. Hesap Kesim Tarihi ve Son Ödeme Tarihi Kavramlarını Bilmiyoruz!

Kredi kartı sahibi olduğunuzda maalesef bankanız sizi özel olarak eğitime sokmuyor. Siz kişisel olarak ilgilenip araştırıyorsanız ne mutlu size ama kredi kartı kullanıcılarının geneli, hesap kesim tarihinin ve son ödeme tarihinin neyi ifade ettiğini bilmiyor. Hâlbuki bu iki kavram çok önemli kavramlar. Doğru bir kredi kartı kullanıcısı hesap kesim tarihine göre harcama yapar. Yani daha önceki yazılarımızdan birinde değinmiştik, hesap kesim tarihi demek 30 günlük alışveriş sürenizin sonunda o ayki hesabınızın kesildiği tarih demek. Hesap ekstrenize de 30 günlük harcamanız yansıyacaktır. Bu durumda hesap kesim tarihiniz ayın 22’si ise ayın 21’inde alışveriş yapmamalısınız ya da bunu yapıyorsanız para sorunuz olmamalı. Çünkü hesap kesim tarihinize kadar yapılan bütün harcamalar o dönemin borcuna yansıtılıyor. Yani harcama yapmak için bir gün bekleyerek bir ay atabilirsiniz.

Son ödeme tarihi ise ödeme tarihini geciktirince sunulan ikinci şanstır. Bu arada faiz işler ama. Son ödeme tarihini ödeme tarihi sanan kredi kartı kullanıcıları var aradaki faize maruz kalmamak için bu yanlışı yapmamalısınız. Son diye belirtildiğine göre bunun bir ilki var değil mi?

  1. Kredi Kartına Yapılan Sigortayı Bilmiyoruz!

Anlaşılan kredi kartı kullanıcıları olarak hataları hep bilinçsizlikten yapıyoruz. Bunu araştırmayan çoğu kişi bilmez ve sık karşımıza çıkan bir kavram değildir. Kredi çekerken nasıl hayat sigortası yapılır cüzi bir miktar, kredi kartı verilirken de böyle bir sigorta yapılır. Fakat bu cüzi bir miktar değildir. Hesap ekstrenizi incelemelisiniz muhakkak bu sigortayı göreceksiniz. Neredeyse harcamalarınızın yarısı kadar olduğunu fark ettiğinizde bankanızla görüşmenizi öneririz.

  1. Borcunuzu Eksik Yatırmak!

Bankalar böyle müşterileri sever. Borcunu eksik yatıran ve bunun ne manaya geldiğini bilmeyen müşteriler baldır onlar için. Bankalar parayı faizden kazanır. Size geri almak şartıyla kredi kartı ve ya başka aracı yollarla para verirler ve bu parayı faiziyle kat kat geri alırlar. Borcu eksik yatırmakta sadece faizi yatırmak anaparaya ulaşamamaktır. Örneğin 500 tl borcunuz var ve faizli hali 600 tl. Artık kaç ay ödemediyseniz… Siz elinizdeki 150 tl’yi yatırıp “bari borcum 450 tl olsun elime geçtikçe yatırıyorum ne yapayım” mantığıyla yürümeyin. Bu yolda düşersiniz. Kartınıza sadece 50 tl yatırmış olursunuz ve asgari ücretin altında ise bu tutar (ki altındadır) faiz işlemeye devam eder. Yeniden yeniden faizlerle boğuşarak sürer gider bu durum. En iyisi toplu para yatırmaktır. Tüm borcu kapatamıyorsanız bile asgari ücretin sadece bir miktar daha fazlasını yatırmak doğru bir davranış olacaktır.

  1. Kredi Kartını Kırmak!

Ne yazık ki borcunu ödeyip, bankaya kapattırmak istediğinize dair başvuru yaptıktan sonra kartı kıranınız var. Bu yapabileceğiniz en yanlış davranış. Hesaplarınızı her zaman kontrol altında tutmalısınız. Bu tür dosyalar 8-10 yıl arası zaman aşımına uğramıyor ve siz kredi kartınızın kapanması için yaptığınız başvurudan sonra iyice emin olmadan kartınızı kırarak kendinizi milyarlık borçlara sokuyorsunuz. Bunun örnekleri var maalesef. Bu örneklerden birini mağdurun ağzından paylaşmak isterim. “Kredi kartıma ait bütün tutarı ödedim ve kartımı kapattım. Bankadaki kadın kartı kırıp atabileceğimi söyledi, bende attım. Aradan çok zaman geçti, yıllar sonra 1.000 tl’lik bir borç olduğunu ve hakkımda dava açıldığını belirten bir kâğıt aldım. Derhal bankamla görüştüm ve hesabımı kontrol ettirdim. Kaç yıl sonra bile hesabımın bilgilerinin tutulmasına başta şaşırmıştım çünkü bilgisizdim. Hesabıma bakıldığında paranın yatırıldığı borcun neredeyse kapatıldığını gördük. Neredeyse diyorum çünkü ekstre ücreti adı altında 5 tl borç kalmış. Bildiğimiz 5 tl. Yıllarca katlanarak 1.000 tl olmuş ve şimdi karşıma çıkıyor.” Bu ifade ile bankalara kızmakla kalmıyorum sizlere de hesabınız kapandı diye kartınızı kırıp atmanızın çok yanlış olduğunu söylüyorum.

Şu İş İlgini Çekebilir:  Kolayca Kredi Alabilmenin 5 Çakallık Dolu Yolu!

img_9635

  1. Okumayan Bir Milletiz Maalesef!

Okumuyoruz arkadaşlar, dostlar. Tabi ki şuanda yazılarımızın okunduğu bir sitede, bizi okuyan gözlere bunları söylemek saçma. Ama işin özü şu ki bütün işlemlerimizde, bankalarda, telefon ve internet başvurularında, hiç birinde uzun uzun kâğıtları okumuyoruz, direk imza atıyoruz. Aslında hakkımızdır oturup yazılanları tek tek okumak, anlamadığımız yerde yetkiliden bizi tatmin edene kadar cevap istemek. Bu hakkımızı kullanmıyoruz. Bizim bu hakkımızı kullanmamamızdan da kurumlar kendi çıkarlarına göre faydalanıyor. Ufak ayrıntılarla bizi detaylarda boğuyorlar ve biz derede mi okyanusta mı boğuluyoruz bilmiyoruz. Belli aralıklarla kampanyalar sunan kredi kartlarının, dönemlere ve anlaşmalı alışveriş noktalarına göre değişen faiz ve ya planlamalarını bilmiyoruz. Bu nedenle düz mantığımızın kaldırmadığı engebeli faizler ödüyoruz. Bilinçlenmemiz dileği ile.

Yorum yapın