Merhaba sevgili parlak fikirler okurları! Bu yazımız şirket bünyesinde, işe alım uzmanları ve doğrudan patronları ilgilendiriyor. Ancak yine aynı şekilde işlerine sıkı sıkı bağlı olan ya da doğrudan ona muhtaç olan çalışanlar da yazımızı dikkatle okumalı. Çağın kabusu işsiz kalmaktır. Bir de sevdiğin ya da benimsediğin bir işten kovulmak, bu kabusun başlangıç noktası olduğuna göre…
İşten atmak, atılmak, kovmak, kovulmak gibi eylemler, her zaman olumsuz bir çağrışımdır. Sanmayın ki bir patron, bir müdür bir çalışanı kovduğunda keyfe keder davranıyor. Bazı zalim, sadist özellikte olan müdür ve personel şefleri bundan keyif alabilir. Ama çoğu zaman bu kovan, işten atan tarafından da trajiktir. Sonuçta birine iş imkanı vermek ona ekmek vermek demektir. Aynı şekilde o kişinin iş hesabıyla bağlantısını kesmek de ister istemez ekmeğini elinden almak anlamına gelecektir.
O nedenle bu yazımızda doğru zaman nedir, onu konuşacağız. Gerçekten ekonomik krizlerin sirenleri bir kez daha çalmaya başladı. Bu sirenlerin gölgesi altında yeni yılda yeniden bir işten çıkma dalgası yayılabilir. Yine aynı şekilde ekonomik süt liman giderken de şirket içi muhasebelerin karışması ya da çalışan performansından memnun olmamak gibi nedenlerden ötürü de işten çıkarılmalar kendi öznel alanlarında gerçekleşebilir.
Nasıl ki yeni bir işe girmek, girişmek hayatımızın keyifli gerçeklerinden biriyse, işten çıkmak da sert ama hakiki bir gerçekliktir.
Şimdi öncelikli olarak bir çalışanın işten atılmamak dikkat etmesi gereken şeylere kısaca değineceğiz. Sonra işten çıkarma üslubunu ve çeşitlerini sizlerle paylaşacağız. Sonra da hangi durumlarda bir çalışan işten atılmalıdır sorusunun cevaplarını hep birlikte arayacağız. Hazırsanız başlayalım.
Çalışanlarınızın Doğal Kişiliğini Değiştirmeye Çalışmak Neden Tehlikeli? adlı makalemiz de patronlara yönelik bir inceleme ve araştırma yazısı. Çalışanlarınızın doğal kişiliğini değiştirmek yerine onların özgün kişiliklerini işlere uygulamasını sağlamanın ne derece etkin ve yararlı bir destek olduğuna dair bilmeniz gereken her şey yazımızda.
Patronunuz sizi odasına çağırdı. Ne yapacaksınız?
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Çalışan İşten Atılmamak İçin Nelere Dikkat Etmeli
Askere yeni gidecek olan toy gençlere her zaman şu tavsiye verilir: Görünmez ol! Böylece kimse seni cezalandırmaz, kimse sana angarya iş yüklemez. Azarı da en sonunda başkaları yer. Öyle ya komutanlar nasıl görünmez birine zılgıt çeksin?
Şimdi aynı şey aslında tıpatıp benzer olarak iş yaşamında da cereyan etmektedir. Eğer çok iddia gerektirmeyen bir işteyseniz hele, mutlaka görünmez olun. Çeşitli sivrilikler, her zaman dikkatleri en başta olumsuz olarak çeker. Bu olumsuzluk ortamında da sonra sizi hep öyle o negatif sivriliklerle anarlar. Ah Hakan mı? Hani geçen toplantıda espri yapmaya çalışan şu çalışan? Gibi…
Görünmez olun ve işinize bakın. Tabi bu dediklerimiz, örneğin reklam ajansında çalışan biri için geçerli değildir. Ancak ülkemizde iş yerlerinin yüzde doksanı belli bir kurumsal havada ve ciddi ortamda gerçekleştiği için sivrilmemek en önemlisidir.
Bunun dışında saygı çizginizi her daim yüksekte tutun. Saygı göstermek demek alttan almak, kişiliğinizden ödün vermek demek değildir. O nedenle ”salla başını al maaşını’‘ taktiği aslında iyimser ve doğru bir yol göstericidir.
İşten atılmak korkusu sizi saçmalatabilir. Size verilmeyen işleri dahi yapmak isteyebilirsiniz. Ancak sakın ha! Böyle bir şey en başta diğer çalışanların arasında ”işgüzarlık” ve ”yalakalık” olarak değerlendirilecek ve anında dedikodu kazanı kaynamaya başlayacaktır. Siz sadece size verilen işleri eksiksiz yapın. Aksi takdirde şirket için dengeler yerinden oynar ve ”ayağınız” itinayla kaydırılır.
İşinizi seviyorsanız ve devam etmek istiyorsanız önerilerimizi lütfen dikkate alınız.
Empati Yoksunu Patron Ya Da Çalışanlarla Baş Edebilme Yöntemleri adlı yazımız da çalışan – patron ilişkisi denkleminde empati yoksun patronlarla baş edebilme ve onları alaşağı etme imkanlarını sizinle tartışıyor. Ülkemizdeki çoğu patronun empatiden bihaber olduğunu var sayarsak, yazımız ne kadar da yerinde değil mi?
İşte çalışanlarını seven bir patron!
Bir Çalışanı Ne Zaman Atmaya Karar Vermelisiniz?
1- Aldığı izinler ve ürettiği bahaneler çoğalınca:
Her patron, kendisini ihanete uğramış gibi hisseder çalışan kaytarmaya başlayınca. Ve haklı olarak şöyle düşünür: ”Ben yok canımla didinmişim, bu ofisi açmışım, bu işletmeyi kurmuşum. Adam, bir düğün, bir cenaze, bir hastane diyerek boyuna izin alıyor.”
Gereksiz izinler almak, o çok sevdiğiniz işten ayrılmanıza neden olur. Adeta çalışanın umursamazlığı ve bir nevi şımarıklığıdır bu durum. O nedenle patronunu ve diğer çalışma arkadaşlarını enayi yerine koymanın eş anlamlısıdır bahaneleri, izinleri arttırıp işten kaytarmaya çalışmak. Hadi patronu anladık peki ya diğer çalışma arkadaşları? Çalışanın aldığı her gereksiz izin, içinde bulunduğu her kandırmaca, sonuç olarak diğer çalışma arkadaşlarının başına patlar. Gün boyu bir çalışanın eksikliği, diğerlerinin ekstra daha fazla çalışmasına, hatta çoğu zaman fazla mesaiye kalmasına neden olur.
2- Kurallara uyulmayınca!
Örneğin bir patron, bir iş yeri sahibi olarak keskin kurallarınız olabilir! İşe geç kalınmayacak! Akşam 6’dan önce kimse işinden ayrılmayacak! Kahve – sigara molaları iki saatte bir yapılacak! Örnekler ve kurallar çoğaltılabilir. Bu noktada sizin dikkat ettiğiniz, özen gösterdiğiniz kaidelere uyulmadığını gördüğünüzde çalışanınıza yol verebilirsiniz.
Doğrusu bu tür kurallar kolaylıkla istismar edilebilir. Bu da çalışma stilini, işin akışını direkt olarak bozabilir. Bir çalışan 20 dakikada bir sigara molasına çıkıyorsa, kim nasıl sağlayacak yapılacak işleri! Önce uyarır, sonra bir kez daha uyarır, sonra da hadi canım sana başka iş yerinde kolay gelsin diyerek yol verebilirsiniz.
Bir patron aslında nasıl olmalı (5 adet kriter) ? Ayrılık da sevdaya dahil diyen Attila İlhan’a nazire olarak, işten atmak da patronluğa dahil diyebilir ve bir patronun aslında nasıl olması gerektiğine dair reel bilgiler verdiğimiz yazımızı sizlere sunuyoruz.
3- İstikrarlı bir şekilde başarısızlık faktöründe:
Şimdi eğri oturup doğru konuşalım Bazı insanlar bazı işleri beceremez. Bu sürekli hale de gelir. Ne yapalım? İnsanın tabiatı böyledir. Zira, bir insan ne kadar başarılı ve zeki olursa olsun, sırf çaresizlikten dolayı işinize başvurabilir. Para kazanmak için ama hiçbir halta yaramadan da iş yerinizde mevki doldurabilir. Bu nedenle herhangi bir başarısızlık ya da beceriksizlik neticesinde kimsenin kimseye gücenecek hali yok.
İstediğiniz hiçbir şey doğru düzgün yapılmıyorsa, bir ay, hadi bilemediniz iki ay mühlet verirsiniz. Baktınız gördünüz olmuyor. O zaman yapacak hiçbir şey kalmamış demektir.
Toplu işten çıkarma günü! :))
İşten Atma Üslubu Nasıl Olmalı?
Bir kere şirketlerin yaptığı bir hata vardır. İşten atılma nedeni ne olursa olsun, ”şirkette daralmaya gidiyoruz, bütçemiz kısıldı, o nedenle sizinle artık daha fazla çalışamayacağız” diyerek yuvarlama, ezbere söylemler üretirler. Aslında çalışanı neden kovduklarını tam olarak, net olarak ifade etseler de, bir daha o arkadaş da yeni girdiği iş yerlerinde aynı hatayı yapmaz, dikkat etmesi gerekenlere özenle dikkat eder.
İşten atma evresi her bakımdan, iki taraf için de sıkıntılı bir süreçtir. Mümkün olduğunca kibar, duyarlı ve dürüst bir şekilde ifade edilmeli ve uygulamaya geçilmelidir. İşsiz kalmak dünyanın en feci şeylerinden biridir. Ancak dünyanın sonu da değildir.
Herkesin işinde mutlu mesut devam etmesi dileğiyle!