Merhaba pek değerli parlak fikirler okurları. Bu yazımızda iki ayrı kelimeden yola çıkarak hem göçmenlerin hem de göçebelerin yapabileceği işleri size sıralayacağız. Bununla birlikte göçmen yaşamanın zorlukları ile göçebe yaşamanın dezavantajlı risklerini de karşılaştırmasak da aynı metin içinde aynı potada eriteceğiz. Sözü daha fazla uzatmadan direkt ilk başlığımızı atalım. Zira bu yazımızda çok fazla başlığımız var. Hem göçmenler hem de göçebeler için.
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Göçmenlerin Çalışabileceği Ve Yapabileceği İşler
Tam olarak hangi şartlar altında hangi ülkeye göçtüğünüz ile ilgili olarak değişecek işlerdir. Ama biliyoruz ki bu dünya, göçmenleri pek sevmiyor. Özellikle Avrupa’dan gelen görüntüler ve insanlık dışı muameleler büyük bir şekilde ülkelerini terk etmek zorunda kalan göçmenlerin başına geliyor.
Ülkemizde de başta Suriyeli olmak üzere birçok göçmen ve sığınmacı var. Bu açıdan baktığımızda göçmenlerin çalışma konusunda çok da fazla seçenekleri yok. Ne iş olursa yaparım kafasında önlerine çıkan her işi yapmak zorundalar. Çünkü bilmediğiniz bir ülkede bilmediğiniz dillerin konuşulduğu bir coğrafyada muhtemelen geçici süre oradasınız demektir bu.
Eğer ülkenizde mesleğinizi, uzmanlaşma sağladığınız işi bıraktıysanız çeşitli belgelerle bu konuda uzman olduğunuzu kanıtlayabilir ve ülkedeki o meslekleri zorlayabilirsiniz. Ama bunun için sığınma değil barınma hakkını kullanmalısınız.
Sığınan kişi çalışamaz. O zaten son gücüyle sığınmıştır ve hayatta kalmaya çalışmaktadır. Ancak modern bir tabana oturtulduğunda göçmenler, kendi işlerini gittikleri ülkelerde yapabilirler. Böyle bir hakları var. Göçmen hakları Birleşmiş Milletler tarafından kararlaştırılıp onaylanmış.
Bunun dışında göçmenlerin her işi yapabileceklerini yazmakta bir beis görmüyorum. Onların işi zor. Hiç kimse kendi vatanından memleketinden uzaklaşmak istemez. Hele ki göçmen ve mülteci kıvamında. Yazımızın ilerleyen kısımlarında göçmenlerin başındaki olumsuz durumları da yazacağız.
Şimdi göçebelerin yapabileceği işlere bir göz atalım.
Göçmen Olarak Yabancı Ülkede Çalışmanın Zorlukları adlı yazımız da göçmen olarak yabancı bir ülkede çalışmanın zorluklarına göz gezdiriyor. Eğer göçmenseniz ya da göçmen olmaya zorlanıyorsanız ya da bu minvalde bir tanıdığınız var ise yazımızı okuyarak sizi nelerin beklediğini ve onlarla nasıl mücadele etmeniz gerektiğini öğrenebilirsiniz. Allah göçmen insanlara kolaylık ve hayırlı iş kapıları versin.
Göçmenler, çoğu zaman gittikleri yeri bilmezler. Sadece giderler. Kalırlarsa savaşın, kaosun, yoksulluğun içinde kalırlar çünkü. Gitmeleri yeni ülkelerde yeni bir hayata tutunmaları gerekir. Bu kameraya takılan uzak poz, bize onların ne kadar tedirgin ve ne kadar yalnız olduklarını gösteriyor. Kimse memleketini durup dururken kafileler halinde terk etmez. Terk edenlerin en azından bu acısına, bu vatan hasretlerine saygı duymak gerekiyor. Umarım siz de benim gibi düşünüyorsunuzdur parlak fikirler okurları.
Göçebelerin Yapabileceği Ve De Çalışabileceği İşler Nelerdir?
Göçebe ile göçmen arasındaki farklı anlatmamız işe yarayacaktır. Göçebe, konar göçer yaşayan ve bunu tercih eden insandır. Bir çadırı vardır ve orada kalır. Keyfi bir şekilde. Herhangi bir şeyden kaçmıyordur. Memleketine istediği zaman huzur ve barış içinde döner.
Göçmen ise çeşitli sosyolojik ve yıkım sebeplerinden ötürü ülkesini terk etmek zorunda kalmış ve genelde topluca başka bir ülkenin sınırlarına sığınmış insana denir.
Bu açıdan baktığımızda göçebe kişilerin ve toplulukların imkanları ve özgürlükleri dahilinde çok daha fazla işte çalışabileceğini görüyoruz.
Göçebeler hand made diye tabir edilen el işi boncukları, oyuncakları, çeşitli süs eşyalarını ve takılarını o bölgenin insanlarına, yerlilerine satarak karşılığında bazen barınak bazen de yemek alırlar. Ama göçebelerin hazır merkezleri kendi çadırlarıdır. İşlerini de genelde çadırın içinden ya da çadırın merkezinden alırlar.
Bazı göçebe milletin hayvancılık ile geçindiğini biliyoruz. Hatta otlak ve kışlak olarak ikiye ayırdıklarını da biliyoruz yaşam alanlarını. Küçük baş ve büyük baş hayvancılık göçebe kültürün bir parçasıdır. Hayvanların çoğu zaman sütünden ve yumurtasından faydalanırlar. Bazen ise doğrudan etinden ve yününden.
Bir diğer iş de otlak alanında ekilecek çeşitli sebze meyvelerdir. Bunları bazen sadece kendileri yerler bazen ise ticaretini yapacak kadar çok üretirler. Bu da tamamen göçebe kültürünün hangi aşamasında olduğunu gösterir.
Tek başına bir göçebe tutup da sebze meyve yetiştiriciliği ile uğraşmaz hani. Yeri gelir günü tek bir çikolata ile bile geçirebilir. Ancak göçebe milletler ve kabileler de vardır. Onların bir arada yaşaması için hayvancılık ve sebze – meyve üreticiliği gibi işlerde çalışması gerekir. Ya da hand made uygulamasıyla çeşitli incik boncuk işleri.
Sonuç olarak göçebeler ne kadar zorundalarsa o kadar çalışabilirler. Ancak göçmenler imkanları ne kadar müsaitse o kadar çalışabilirler ancak.
Kuzey Moğolistan’da yaşayan göçebe bir millet gördüğümüz. Tam da biraz önce bahsettiğimiz gibi hayvancılık ve tarımla uğraşıyorlar. Bir evleri, bir memleketleri yok. Sürekli olarak yoldalar. Çadır yaşamları var. Bu bir özgürlük çeşididir çünkü içinde bir tercih barındırır. Şimdi sizi göçmenlerin hayatındaki belli başlı zorluklarla bırakalım. Daha sonra vaktimiz kalırsa göçebe hayat tarzının da dezavantajlı durumlarına göz atacağız. Her şeye hazırlıklı olmak lazım.
Az Parayla Dünyayı Gezmek Mümkün Mü? sorusundan yola çıkarak bazılarımız göçmen bazılarımız göçebe olmuş olabilir. Az parayla yola çıkarak başka bir ülkeye taşınmış, orada önce göçmen sonra oranın yerlisi olmuş arkadaşların var olduğunu biliyoruz. Yine aynı şekilde sırtında bir çadır, cebinde üç kuruş para diyar diyar gezen modern keşişler de var aramızda. Az parayla dünyayı gezmek mümkün arkadaşlar. Ayrıntılar yazımızın içinde.
Göçmen Yaşamanın Çeşitli Zorlukları Nelerdir?
Tamamen başka bir ülkede, yabancı bir coğrafyada, yabancı insanların evinde konuk olmuş sürekli bir misafir gibi kalakalırsınız. Birçok ülke topraklarında yabancı göçmen istemiyor. Irkçılık ve sosyolojik kaygılar gerekçesiyle istemediklerini de sert bir dille belirtiyorlar. Özellikle Batı ve Kuzey Avrupa bu konuda çok katı.
Sürekli olarak sınır dışı edilme korkusu ile birlikte başkasının eline bakmak zorundasınız. Hem de uzun bir süre. Memlekete mi döneceksiniz sığındığınız ülkede ne iş olursa yaparım diyerek kolları mı sıvayacaksınız bu da ayrı bir belirsizlik.
Bunun dışında kalıcı bir şekilde konut sahibi olmak için belki yıllarca bekleyeceksiniz. Size tahsis edilen küçümen binalarda, çadırlarda ya da ona benzer kurumlarda kalacaksınız. Bunların üstesinden gelirken ise hem fiziksel hem de psikolojik olarak epey yıpranmanız baya bir olası.
Ha bir de göçmen kuşlar var tabi. Onların rızkını da Allah ve doğa veriyor. İnsan göçmen olacağıma göçmen kuş olsaydım keşke, en azından kanatlarım olurdu, en azından özgür olurdum diye geçirebilir içinden. Bize de bahar göğünün katmanlarında uçan ve özgürlüklerine doğru kanat çırpan kuşların arkasından bakmak düşer.
Göçebe Hayatın Zorlukları Nelerdir?
Çadır hayatının zorlukları ile birebirdir. Soğuk havanın sert kış iklimleri. Ya da aşırı sıcak havanın rutubetli içeriği. Bununla birlikte sürekli olarak doğanın içinde olmak vahşi hayvanlar ve vahşi haşerelerle mücadele etmeyi gerektirecek.
Zor ve çetin şartlar altında sadece bir çadırınız, biraz paranız olacak. O da en iyi ihtimalle. Ama yine de göçmen olmak yerine göçebe olmak her zaman daha mantıklı ve insani olanıdır. Birinde şartlar öyle zorladığı için, birinde siz öyle tercih ettiğiniz gerçekleşmiştir çünkü.