Hayvan beslemek, dünyanın en sevimli, en sevgi dolu ama aynı zamanda en sorumluluk isteyen isteklerinden biri. Şahsım adına ben kedimin hayatından, canından, sağlığından, beslenmesinden ve hatta uyku kalitesinden bile sorumluyum. Baktığı kediye sadece süs ya da oyuncak muamelesi yapan insanlar da yok değil hani. Hatta okuduğum bir kitapta, araştırma gazetecinin ifadelerine göre çok ünlü bir pop yıldızımız, beslediği kedileri yavruyken seviyormuş. Ancak büyüdüklerinde, artık tatlı değiller diyerek kapı dışarı ediyormuş.
Hayvan beslemenin sorumluluğu insanları olgunlaştırır ve başka birini daha umursamanın ne menem bir duygu olduğunu tattırır. Evet ilk başta bundan bahsedelim. Ve ilk başlığımızı atalım. Böylece zenginlik derken ilkin ruh zenginliği ve sorumluluk gibi ana akım hisleri bir anmış oluruz.
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Hayvan Beslemek ve Ruhi Zenginlik
Her sabah uyandığınızda yanınıza gelen minnoş bir kedi ya da pofuduk bir köpek… Size ve varlığınıza şükreden sevimli öpücükler. Başını size zorla sevdiren kedi. Siz film izlerken bile kucağınızda uyumak isteyen bir köpek.
Tüm bu sorumluluk duygusu ve karşılığında alınacak bolca sevgi dolu ödüller. Hayvan beslemek, insanı olgunlaştırır demiştik. Cebimdeki son 10 liranın 5 lirasını kedime mama almak için ayırdığım günler olmuştu. Çünkü ben ona bakmıyordum aslında. Biz aynı evde ve aynı odada yaşıyorduk. Ve kediler ve köpekler ve diğer hayvanlar içleri sevgi dolu olsa da çoğu zaman kendi yemeklerini bulmak için epey zorlanan zayıf varlıklar.
Zamanında kediler üzerine okuduğum bir kitaptan alıntıdır: ”Dünya barışına katkıda mı bulunmak istiyorsun / bir kediyi uyurken izle.” İşte kedilere ve diğer hayvanlara olan bakış açımın temsili olan iki şahane dize. Hayvanlar özellikle kediler ancak güven duydukları yerde rahatlıkla uyurlar. Yoksa kaçak bir mahkum gibi tek gözü açık bir şekilde tedirgin ve darmadağın uykuların sahibi olurlar. Şu görselin sağladığı zenginlik ise nice paranın nice tatmin yolla ulaştırmaya çalıştığı ürünlerin ve hizmetlerin sağladığından daha fazlasını içerdiğini biliyoruz artık.
Bu zayıflıkların farkında olup onlara hem maddi imkanlar sunulduktan sonra sağlanacak yiyecek, barınak gibi ürünlerle hem de sevgimizle yaklaşmalıyız.
Hatta işi biraz da ileriye vardırıp evde hayvan beslemenin babalık ve annelik öncesi iyi bir prova olduğunu söyleyebiliriz. Bazen tuvalet ihtiyaçları için sizi uykunuzun en tatlı yerinden cırlayarak ve ağlayarak uyandırmaları. Her akşam eve dönerken onları besleme zorunluluğunu hissetmeniz. Onların yavaş yavaş büyümelerine ve size karşı davranışlarında daha farklı hallere bürünmesine tanıklık etmek.
Hayvan besleyenler ruhen de gönül olarak da her zaman için munis ve zengin olmalıdır. Çünkü öbür türlüsü sosyal medyada da karşımıza sıkça çıktığı gibi hayvana şiddeti artırır. Bu ise insanlık dışı ve mide bulandırıcıdır en hafif tabirlerle.
Hayvanları İşe Almak Nasıl Fikir? diye sorduğumuzda farklı ve marjinal bir konunun sınırları içerisine girdiğimizin farkında bile değildik. Ancak biz yazdıkça ve siz de okudukça anladık ki hayvanlar, sadece sosyal ve duygusal yaşamlarımıza değil aynı zamanda iş yaşamlarımıza da ortak olurlar. Belli başlı temel işleri yapabilecek birçok hayvan var. Polis köpeklerin varlığı ise hem güven verici hem de çok tatlı bir imaj çiziyor. Hal böyle olunca en azından çırak ve yardımcı parasından yırtmak isteyenleri ve bu sayede zenginliklerine zenginlik katmak isteyen herkesi hayvanları işe almaya davet ediyoruz. Maaş olarak bir sürü ilgi ve öpücük isteyebilirler yalnız sizden. Haberiniz ola.
İşte köpeklerin oynadığı bir oyuncak. Tamamen diş bakımına yarıyor ve sonunda da köpeğe ödül veriyor. Piyasada bu tür oyuncaklar çoğaldı ve çoğu da çok pahalı. Bu konuya yazımızın ilerleyen kısımlarında değineceğiz.
Hayvan Beslemek İkiye Ayrılır
Hayvancılık aynı zamanda bir geçim kaynağıdır. Özellikle ülkemizin İç Anadolu ve Doğu bölgelerine gidildikçe hayvancılığın iyi para getiren bir iş olduğunu görüyoruz. Etinden, sütünden, yumurtasından faydalanan insanlar halen birçok köy ve kasabada zenginlik göstergesi aynı zamanda.
Falanca kişinin kaç tane ineği var diye muhabbetler dönüyor köy kahvelerinde. Bizzat şahit olduğum için bu kadar emin konuşuyorum. Kent insanı için araba modeli ve markası ne ise köy insanı için de büyük baş hayvanın sayısı o kadar önemli.
O nedenle sadece hayvan beslemek ya da bakmak derken kedi köpek tavşan gibi sevimli ve munis dostlarımız aklınıza gelmemeli. Bunun dışında inek, öküz, kaz, tavuk gibi büyük ve küçükbaş hayvanlar tamamen bir iş kolu olarak bakılıyor ülkemizde. Bu da onları zengin yapıyor.
Kaz Yetiştirme Çiftlikleri Kar Marjı ve Kazançları Nasıldır kaz yetiştirme çiftlikleri ile ilgili bilmek istediğiniz her bilgiye linkimize tıklayarak ulaşabilirsiniz. Böylece hepimizin bildiği üzere kurallara ve özenli ihtimallere uyulduğu takdirde kaz yetiştirme çiftliğinin ne kadar zenginliğe götürücü bir ticaret biçimi olduğunu tekrar hatırlatıyoruz.
Şimdi yeni bir başlık atıyoruz. Kedi ve köpek besleyenler için nasıl bir sektör yaratıldığına dikkatleri çekeceğiz.
Bir Sektör Olarak Hayvan Bakmak
Pet shoplarda en başta sadece hayvan yemleri ve yemekleri satılırdı. Onlar da genelde markasız kuru mama çeşitleri idi. Ancak ülkemizde özellikle evde hayvan bakma alışkanlığı yaygınlaşınca pet shop ve benzeri satış noktalarında hareketlenmeler yaşanmaya başladı.
Artık her yiyeceğin birden fazla markası var. Birileri pahalı birileri ucuz. Birileri dana etli birileri tavuklu.
Eh bir de bu hayvanlar çok oyuncu hayvanlar oluyorlar. O nedenle sektörün içine birbirinden yaratıcı ve hayvanların gelişimlerine ve psikolojilerine yarar sağlayan oyuncaklar da piyasa içinde yer etmeye başladı. Bu da hep para demek. Sosyal medyanın etkisiyle ”falan kişinin kendisinde şöyle oyuncak var, benim kedimin nesi eksik” diyerek kendi kendilerini gaza getiren hayvan severler soluğu pet shoplarda alıyorlar.
Bu oyuncaklar genelde plastik ve basit mekanizmalı olsa da ekseriye pahalı satılıyor. Çünkü her şeyden lüks tüketim ürünleri. Almasanız da olur. Ama alsanız da ne güzel olur. İşte bunun farkında olan sektör yetkilileri de her geçen yıl yeni oyuncaklar ve yeni ürünlerle hayvan severlerin karşısına çıkıyor. Bu da bizi hayvan besleyenlerin neden genelde zengin olduğu sorusunun yanıtlarına götürmeye başlıyor yavaş yavaş.
Pet shoplar tam bir mini market. Adeta hayvanlar için özel kurulmuş Avm’ler de diyebiliriz. Rengarenk dünyalarda hayvanlar için akla hayale gelmeyecek çeşitte oyuncak ve yardımcı ürünler var ki bu alanın tam manasıyla ”sektör” özelliği taşıdığını görüyoruz. Görsele dikkatle bakarsanız ne kadar donanımlı ve çeşitli bir market olduğunu görürüz.
Hayvan Besleyenler Neden Daha Zengin Oluyor?
Çünkü zengin olmak zorunda. Fakir insanların bakış açısı genelde şöyle oluyor: ”Ya benim yemeye ekmeğim yok, ben nasıl bakayım hayvan.” Evet biraz düz ve sığ bir bakış açısı ama haklılık payı da yok değil. Yeri geliyor 10 lira bile önem arz ediyor. Kedi köpek bakmak ise gerek oyuncaklar, gerek yiyecek, gerek kum, gerek de aşılarıyla birlikte insana epey pahalıya patlıyor.
Ekstra:
Bu da kedim Sanço. Bir gün iyi bir kulübe transfer olup goller atması ve beni zengin etmesi için şimdiden ona futbol dersi veriyorum. Bu fotoğrafta da geleceğin gol kralı gibi poz vermesinin biricik nedeni bu.