Her Küçük İşletmenin Bilmesi Gereken 3 Dijital Pazarlama Taktiği

Hem ülkemizde hem dünyada orta sınıfın yavaş yavaş yok olduğunu hayretler içerisinde görüyoruz. Bununla birlikte küçük işletmelerin, büyümeyi başarmadıkları takdirde çok zor zamanlar geçireceğini şimdiden öngörüyoruz.

Bir küçük işletmenin önünde iki yol var. Ya sermaye ve bütçe desteğiyle büyüyecek ve göbekli bir holding haline gelecek. Ki bu çok zor. Zira piyasada sıcak para bulmak son derece zor. O sıcak parayı tamamen sağlıklı bir şekilde bir işletmeye akıtıp büyük bir hale getirmenin de sakıncaları var. Birçok küçük işletme, borç harç içinde büyüme riskine giriyor. Evet, pat diye büyümek, bir işletme için ayrıcalıklı bir durum değil riskli bir olgudur. Neden derseniz; büyük işletmelerin kaybı da büyük olur. Diyelim ki yaptığınız ticari atılım yerini ve karşılığını bulmadı.

Siz bir kafe açmıştınız. Küçük bir kafeydi. Sonra onu büyütmek istediniz. Ve bir kat daha çıktınız. Çokça para harcadınız. Borç aldınız ya da kredi çektiniz. Artık bunun bir risk olduğunu bilmektesiniz. Kafe, küçük bir işletmeyken kendi kendini döndürecek kadar kazanması yeterliydi. En azından bir süre daha piyasanın içinde yer almak için bu yeterliydi. Ancak büyütme işlemine girdikten sonra, artık kaybedeceğiniz tek bir dakika ve tek bir banknot olmamalıdır. Eğer siz kafenizi büyütüp genişlettikten sonra söz konusu müşterilerinizde bir artış gözlemlenmiyorsa o zaman vay halinize. Giderek kötüye gider ve sonra o küçük diye yakındığınız işletmeden de olursunuz.

Küçük İşletmeler İçin Pek Bilinmeyen 5 Pazarlama Yöntemi adlı makalemiz konumuza iyi bir giriş dersi niteliği taşımaktadır. Küçük işletme sahipleri – ki sayıları fazlacadır – bu türden yazılarımızı okuyarak nelere dikkat etmesi nelerden kaçınması gerektiğini öğrenebilir ve hemen şimdi uygulamaya geçebilir.

kucuk

Siz de yüzü gülen bir işletme olmak istiyorsanız taktiklerimizi mutlaka okuyun.

Günümüzde Küçük İşletmeleri Bekleyen Tehlikeler 

  • Önceden her mahallede en az 3 -4 tane bakkal / market olduğunu hatırlayanlar bilir. Peki ya şimdi? Bazı mahallelerde süpermarketler öyle bir konuşlanmıştır ki, birçok yerde birkaç mahalle ve sokak başına bir bakkal / market düşmektedir. Ancak artık günümüzde küçük işletme deyince adı bile zar zor anılan bakkalları düşünmemeliyiz sadece. Yani ben bakkal değilim diyerek kurtulacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.

 

  • Küçük işletmelerin faaliyet alanları giderek daralmaktadır. Pazardaki pasta diliminin önemli bir bölümü orta ve büyük ebattaki işletmeler kapmıştır. Daha şık, daha lüks olana insanların kapılmasının nedeni ise, medyanın üstlerinde yarattığı etkidir. Önceden bizim bakkalımız, bizim manavımız diye benimse emareleri gösteren kitle, artık böyle bir sahiplenmeden, duygusal dışa vurumlardan uzaklaşmıştır.

 

  • Kalite istiyoruz diye gürleyen kitleler, bu isteklerini de büyük işletmelerden karşılamayı kendilerine uygun görmüştür.

e-mail-1

E mail pazarlama ile kendi reklam ağınızı oluşturabilirsiniz.

Küçük İşletmelerin Düşmanı: Reklam 

  • Bugün insanların çoğunluğu, özellikle ev hanımları, piyasada yeni hizmet ve yeni ürün kapsamında neler olduğunu doğrudan televizyondan öğrenmektedir. Bunun dışında internetin de artık ev hanımlarının ellerine düşecek kadar yavaş yavaş yaygınlık kazandığını biliyoruz. Küçük işletmelerin düşmanı reklam başlığını atmamızın nedeni budur. İster televizyon, ister internet olsun, reklamlar insanların algılarına doğrudan hükmetmeyi başarmıştır. Şöyle bir diyalog döndüğünü kendi kulaklarınızla duyabilirsiniz.

– Anne ondan almayalım? / – Neden yavrum? / -Çünkü o reklamda oynamıyor.

Reklamda oynamayan işletmeler! Reklama çıkmak insanların algısında şöyle tezahür etmiyor. Reklamları var demek ki paraları var. Hayır bu işler böyle yürümüyor. Daha ziyade şöyle bir algı var. Reklamlarda çıkıyor, demek ki güven verici. Demek ki kaliteli ve alınabilir.

  • Küçük işletme olarak vereceğiniz reklamlar, çok az kapsayıcı olan minimal alanlarda cereyan eden ve hani ateş olsa cürmü kadar yakan cinsten olacaktır. Kendimizi kandırmayalım. Sırf reklam vermek için borç alan küçük işletmelerin de olduğunu biliyoruz. Bu da son derece yanlış ve hatalı bir ticari hatadır. Borçla reklam yapmak! İşte bu olmaz. Borçla reklam yapan, en sonunda daha fazla borçla, iflasın bayrağını kendi elleriyle göndere çeker.
Şu İş İlgini Çekebilir:  Yatırıma yeni başlayanlara 6 altın öneri

 

  • Demek ki eğri oturup doğru konuşulunca küçük işletmelerin mevcut şartlarda televizyon ve internet gibi ana akım iletişim noktalarında reklam verme gibi bir şansları olmadığını görüyor ve biliyoruz. Peki ne yapmalı? Asla umutsuzluğa kapılmamalı. Zira dijital ortamda uygulayabileceğiniz ve işletmenize can nefesleri üfleyebileceğiniz avantajlar var. Şimdi bu dijital taktikleri sizlerle paylaşacağız. Siz de en uygun olanları kendi işinize uygulayarak değişimleri kendi gözlerinizle görebileceksiniz.

 

Sosyal Medya ve Dijital Pazarlama Uzmanı Olmak adlı makalemizi hem bu alanda boy göstermek isteyenler okuyabilir, hem de az biraz paraya kıyıp işletmelerine dijital pazarlama uzmanı almak isteyen kişi ve kurumlar.

e-mail-2

Google haritalarına kaydolmak işletmenizi bir adım öne taşıyacak.

Her Küçük İşletmenin Bilmesi Gereken 3 Dijital Pazarlama Taktiği 

1- E- Mail Pazarlama: Çevrimiçi pazarlama platformu adı verilen bu dijital pazarlama, en eski ve en çok kullanılan yöntemdir diyebiliriz. Toplu mail atma prensibine dayanır. Ancak bir farkla. Tutup da bir öğrencinin mail adresine çamaşır makinesindeki indirimlere dair bilgilendirici bir mail atmazsınız. Ya da bir ev hanımına, piyano dersi adına kampanyalardan haberdar edici bir mail atmazsınız.

Bu pazarlama tekniğinde gelişigüzellik değil sistemli bir şekilde, belirlenen hedef kitlesine, doğrudan ilgilisine ve muhatabına mail yollanır. Bir küçük işletme olarak ne satıyor ya da hangi hizmeti veriyorsanız, doğrudan o kişilerin mail kutularına düşersiniz. Bunu e-mail pazarlama tekniklerine dair geniş bilgi ve deneyimlerine sahip şirketler, sizin yerinize çok uygun fiyatlarla yapmaktadır. İnternette küçük bir araştırma ile, binlerce kişinin mail kutusuna küçük işletmenizin adı ve kampanyaları dahilinde ulaşmak istiyorsanız gereğini yapmak adına ilk adımı atabilirsiniz.

 

2- Google Haritalara Kaydolma: Referans veri kümesinde, kendi işletmenizi görebilir ve gösterebilirsiniz. Artık sinema biletlerini bile internet ortamından temin eden geniş bir kitle var. Bunun dışında küçük işletmenizin sağladığı ürün ve hizmetlerden faydalanmak adına ”en yakını nerede acaba” diyerek direkt google haritalarda arayan insanların sayısı da katlanarak artmaktadır.

Bunun için google haritalara kaydolarak, gerçek mekanınızı sanal ortamda görücüye çıkarabilirsiniz. Böylece hem konum olarak ikametgah olarak size yakın olan insanları işletmenize çekme şansını yakalarsınız, hem de oradan geçmekte olan ve tam da işletmenizin sağladığı hizmetlerden faydalanmak isteyen yabancıları kendi ayaklarıyla işletmenize getirmiş olursunuz.

Bu sayede kullanıcı etkileşimi artar, sanal haritalarda hareket eden ve yer belirten kullanıcılar, diğer kullanıcılara öneri şeklinde işletmenizi tavsiye edebilir. Böylece bir anda küçük işletmeniz müşterilerle dolup taşabilir.

 

3- Youtube Tanıtımı: Youtube’da dakikalar değil saatler geçiriyoruz. İş dünyası da küçük olsun büyük olsun bu vahayı gerektiği gibi kullanmanın yollarını aradı ve buldu. Siz de Youtube için küçük tanıtım klipleri ve filmleri çekip sunumlar ve görseller eşliğinde potansiyel müşterilerinize bu çok popüler video sitesinden seslenebilir ve ulaşabilirsiniz.

Önce küçük işletmeniz için bir youtube kanalı almanız ve daha sonra bu kanalı periyodik biçimde videolarla doldurmanız gerekecek. Videolarınızın çok uzun olmamasına özen gösterin. Mümkünse bir dakikayı geçmesin. Amaca yönelik hizmet anlayışını benimsesin. Söylesin ve beklesin. Bakalım müşteri sayınızda belirgin oranda bir artış olacak mı?

 

Sonuç olarak küçük işletmelerin ayakta kalması hem ekonomimiz için hem de işletmelerin kendisi açısından hayati önem taşımaktadır. Umarım verdiğimiz taktikler işinize yarar. Başka bir yazıda görüşmek dileğiyle.

Yorum yapın