Şirket Kimliğini Kaybetmeden Modalardan Yararlanıp Uyum Sağlamak

Şirketlerin ayakta kalmasını sağlayan, onları kaim kılan ve periyorlar halinde yükselişe geçmesine olanak tanıyan temel kaideler vardır. Bunlar element özelliği taşıyan, kilometre taşı mahiyetinde iki unsurdan oluşur. Bir, bir şirket kimliği kazanmak. Diğeri de modalardan yararlanıp çağın gerekliliklerine uyum sağlamak.

Şirketler batar, çıkar, yükselir, iflas eder, yine açılır. Bunun temel bir matematiksel denklemi yok. Kağıt üstünde rakamlarla ne kadar oynasak da son söz her zaman tüketicinindir. İster hizmet görsün ister ürün satın alsın, para ve alım gücü ve potansiyeli tüketicilerde olduğu için, bir şirketin geleceğini de en nihayetinde onlar belirler. Demek ki bir şirket, ne yapıyorsa daha fazla rağbet görmek ve alınmak, tüketilmek için yapıyor.

Şirketlerin Geleceği Tehlikede Mi? 

Bu sorunun cevapları da sorunun sorulma zamanı da manidardır. Zira şirketlerin geleceği aslında bir miktar tehlikededir. Örneğin petrol şirketlerini ele alalım. Bugünün en güçlü ikonları olan ve satış gayreti göstermeden ellerindeki ürünleri her ülkeye her kuruma kolayca satan petrol şirketleri, 100 yıl sonra tarih sahnesinden geri gelmemek üzere silinebilir. Zira dünyanın, bu minik ve kirli gezegenimizin petrolü 100 yıl sonra tamamen tükenecek.

Demek ki neymiş? Bir şirketin geleceğini belirleyen yegane unsur, onun ne ürettiği ve ne zamana kadar üreteceğidir. Bu bazen petrol gibi tamamen tükenen kaynakların yarattığı sıkıntıdan dolayı mevcut hale gelir. Bazen de tercih edilmemekten, miadını ve vaadini doldurmaktan ileri gelir. Bir zamanların popüler ürünleri, ”ne hikmetse” bir anda ticaret sahnesinden inerler. Bu iniş bazen kendi istekleriyle ve tercihleriyle olur, bazen de piyasanın kısmen acımasız koşullarına mağlup olarak.

Sonuç olarak kısım kısım, öbek öbek şirketlerin gelecekleri tehlikededir. Bunda bir başka faktör de şirketlerin, tekelleşerek ezici bir güce kavuşmasıdır. Herhangi bir çikolata yemek istediğimizde isimleri ne olursa olsun, hemen hemen hepsi aynı üretici firmadan çıkmadır. Genel ve kapsayıcı isim altında, markaları değil isimleridir aslında değişik olanlar. Bu her üretim ve hizmet alanında böyle cereyan etmektedir. Şirketler giderek güçlenmekte, orta sınıfın yok olması gibi, orta güçteki şirketlerin de yok olmasına neden olmaktadır.

 

Büyük Şirketlerle Başa Çıkmak, Rekabet Etmek İçin 5 Tüyo adlı makalemiz tam da bu kısımda epey işinize yarayacak ve öngörülerinizi arttıracaktır. Büyük, kocaman ve ezici güçte olan şirketlerle başa çıkmak, en azından onlara karşı bir mücadele örneği sergileyerek ticaret sahasında boy göstermek için, makalemizin maddelerinden yararlanabilirsiniz.

si-3

Şirket kimliği kazanmak son derece önemli bir husustur.

Şirketinizi Kurtarmak İçin Hiçbir Zaman Geç Değildir 

  • Şirketleri kurumsal yapılar olarak görürüz ancak şirketlerin de huyları, insani alışkanlıkları vardır. Bununla ne demek istediniz şimdi diye sorduğunuzu duyar gibiyiz. Bir şirket kimler tarafından nasıl yönetiliyorsa, zamanı gelince tam olarak o kişilerin ve vizyonların tavrı içerisinde olur. Başında tembel insanlar varsa, bir şirket de ağır hareket eden, atıl bir hal alır. Fazla hırslı birileri tarafından idame ediliyorsa, yine de aynı şekilde hırsına yenik düşerek kepenkleri indirir.

 

  • Minimal düşünmekte fayda var. Bir rock şarkısında da dendiği gibi: Her şey açık, her şey kolay. Büyük şirket, küçük şirket, hatta işletmeler bile aynı temel prensiplerle can bulur ve yönetilir. 3 kişilik bir şirket ile 300 kişilik bir şirket arasında sadece rakamsal farklılıklar vardır. Hepsi en sonunda aynı şekilde yönetilir. Aynı başarılarla yönetilir ya da tipik hatalarla dibe çekilir.

 

  • Gözünüzde şirket deyince bir sürü duvarlı, kurumsal anlamlarla sıkıştırılmış, teorik ve pratik anlamda kafa karıştırıcı imgeler canlanmasın. Hepsi bir muhasebeci ile el sıkışarak başlar ve öyle ilerler. O nedenle bir şirketi kurtarmak için de geliştirmek için de hiçbir zaman geç değildir. Yeter ki kendinize, iş arkadaşlarınıza ve yaptığınız işe inanın.

Şirketinizin Sürdürülebilir ve Kalıcı Olması İçin 6 Taktik adlı makalemiz ile parlak fikirler olarak size sunduğumuz sayısız taktikten 6 tanesini okuyabilir, bir şirket sahibi olmanın olanca ağırlıyla yürüteceğiniz stratejilerle birlikte keyifli ve kazançlı bir yöne çevirebilirsiniz. Dediğimizden ekstra olarak, bir şirketi batırıp çıkarmak dışında, belki de en önemli olan o şirketi sürdülebilir kılmaktır. İş piyasasında istikrar ve görünen yüz olmak, en mühim kısmı teşkil eder.

Above view of friendly workteam working with documents at business meeting
Şirket, bir ortaklıklar bütünüdür.

Şirket Kimliği Nedir? Nasıl Edinilir? 

  • Şirketi elinden tutup kimlik çıkartmaya götürecek haliniz yok. Burada şirketin vizyonundan, içeriğinden, üslubundan ve hatta renklerinden bile bahsedilebilir. Mesela bazı markalar, bazı renklerle özdeşleşmiş durumdadır. Yine aynı şekilde bazı markaların çeşitli yüzleri, oyuncakları, çizimleri ve grafikleri vardır. Şirketin kimliği, tasarımla ve üslupla oluşur.

 

  • Şirketin üslubu tüketicisi ile arasında kurduğu ve geliştirdiği iletişim kendisiyle cereyan eder. Bazıları ”sen” zamirini kullanarak daha içli dışlı ve samimi bir portre çizerken; bazıları ”siz” hitabını kullanarak kurumsal bir kimlik oluşturur. Burada o şirketin tam olarak hangi hizmeti sunduğu, hangi ürünleri sattığı önemli rol oynar. Örneğin bir çikolata firması, kurumsal olmak zorunda değildir. Hatta kurumsal olmasa çok daha iyi olur. Çikolata sonuçta. Yersin ve mutlu olursun. Bu kadar. Karmaşık ya da zor bir bileşke değildir.

 

  • Ancak bir bankanın da müşterileriyle o kadar içli dışlı olması beklenemez. İşte sevgili parlak fikirler okurları, bir şirketin kimliği bunlardan oluşur. Bir de arkasına yaslandığı tarihçesinden. Kurulum tarihinden beri yaygın bir söylem olarak kullandığı ve benimsediği jenerikler, sloganlar, o şirketin kimliği, yani halka açık olan yüzüdür. O yüzü en sevilecek halde boyamak, makyajını yapmak ve halka arz etmek gerekir. Makyaj aşırı ya da yetersiz olursa, söz konusu potansiyel tüketiciler de kendi yüzlerini başka şirket kimliklerine ve imajlarına çevirir.

 

  • Çağımızda her şeye imaja indirgenmiş durumdadır. Şirket kimliği de içerikten çok yüz boyama kitaplarına dönen imajlara çevrilmiş durumdadır.

 

Bir Şirket Neden Modaya Uymak Zorundadır? 

  • Hiç 80’lerin ya da 90’ların reklam filmlerini izlediniz mi? İzlediyseniz, orada ürün tanıtımından çok yüzlerde tebessüm bırakan sevimliliklerden birkaç dal bulabiliriz kendimize. Bize o dönem çekilen filmler, komik veya gülünç gelir. Ama bir o kadar da ciddiye alamayız o reklamları. Çünkü o dönem kullanılan sloganlar, çekim teknikleri ve oyuncuların takındıkları tavırlar, bize çok uzaktır.

 

  • Bugün, bu tarz bir reklam çekerseniz, hiçbir satış başarısına ulaşamazsınız. Deme ki, modaya uyanlar sadece mankenler değil şirketler de olmalı. 2000’li yıllarda ”birader” kelimesini değil ”panpa” kelimesini kullanarak bir reklam oluşturulabilir ancak. Tabi burada sadece küçük bir örnek veriyoruz. 90’larda sıklıkla kullanılan birader sıfatı, bugün yerini kanka, panpa gibi modern deyişlere bırakmıştır. Şirketler de -kurumsal olmayanları tabi- bu şekilde ya da bu seyirde seslenirler potansiyel müşterilerine.

si-1

Grafikleriniz yukarı göstersin istiyorsanız modaya uyum sağlamalısınız.

Bir Şirket Modalardan Yararlanıp Uyum Sağlayamazsa… 

  • O zaman düşüş gerçekleşir. Şirketin ana hatlarında çatırdamalar baş gösterir ve önlenemez bir şekilde grafikler aşağıya çekilir.

 

  • Müşteri kaybetmeye başlarsınız. Satım oranlarınız düşer. Pazarda kendinize yer edinmekte güçlük çekersiniz.

 

Tüm bunların toplamında bir şirketin modalardan faydalanıp ortama ve çağına uyum sağlaması kaçınılmaz bir zorunluluktur artık.

Yorum yapın