Ticari İş Yaparken Uyulması Gereken Özen Ve Yükümlülüklerin Önemi

Ticaretin En Önemli Kuralları 

Ticaret, sadece alım – satım işi demek olsaydı o zaman herkes bu işten alnının akıyla sıyrılırdı. Ticaret dediğimiz kavram en az pazarlama kadar derinlemesine araştırılması, gözlemlenmesi ve üstüne deneyim kazanılması gereken bir branş. Bununla birlikte nasıl ki her okuyana alim denmiyor, her ticaretle uğraşana da tüccar denmiyor, denmeyecek de.

Ticaret Yapmaya Nereden Başlayabilirim? yazımızın başında nasıl bir yazı koyalım ki hem bizim yazımıza başlamamız hem de sizin konuya vakıf olmanız daha kolaylaşsın? Elbette ticaret yapmaya nereden başlayabilirim sorulu konumuz bunun için en uygunu. Çoğu zaman nereden başlayacağımızı bilmediğimiz için kaçırırız tüm trenleri. Ticaret trenini en doğru istasyonda ve en doğru saatte beklemek isteyenler hızlı bir giriş yapmak adına yazımıza göz atabilir.

Aklınızda ticaret işine girme varsa öncelikle bilmeniz gereken ticaretin en önemli kuralları var. Bunlara özen ve yükümlülük de diyebiliriz. Omzunuza hangi kuralları yükümlülük olarak aldığınız ve hangi inceliklere özen göstermeniz gerektiğini bilirsiniz daha yolun başında birçok rakibinizin önüne geçmiş sayılırsınız.

Şimdi size ticaretin en önemli 5 kuralı ile baş başa bırakıyoruz.

1- Fikir ve sermaye ortaklığı: Kambersiz düğün olmaz derler. Biz bırakalım şimdi kamberi. Gelinsiz ve damatsız düğün olmaz değil mi? Gelin yoksa iptal, damat ortalıkta görünmüyorsa yine iptal. Fikir ve sermaye ortaklığını da tam olarak olmazsa olmaz diye nitelendirmeli ve ticaretin ilk kuralını bu sayede buraya aktarmış olalım.

Ticari fikir diye bir tanım var arkadaşlar. Nasıl ki her birimizin parmak izleri bile farklıysa ticaret gibi derin ve geniş bir alanda at koşturacak fikirler de her zaman var. Önemli olan doğru iş fikrini, en doğru zamanda doğru kanallara akıtmayı bilmektir. Buna ticari oyun denir. İhtiyaç yaratmak denir. Doğru zamanda doğru pazara doğru ürünü yerleştirmek denir.

Fikir olmazsa elinizdeki para, sadece kağıt parçasından ibarettir. Para yoksa, kafanızda fikir çılgınca bir hayalden başka bir şey değildir.

2- Önce öğren, sonra yap, sonra sonuç bekle: Ticarette bodoslama iş yoktur arkadaşlar. Kağıt üstünde sağlam planlar gerekmektedir. Bir banka açmak için bir banka soygun planından daha fazla çalışmanız gerekiyor örneğin. Hele ki 21. yüzyılda ticaret piyasası öyle rakiplerle, öyle kötü ihtimaller ve öyle düşük puanlarla dolu ki önce öğrenip sonra işi yapmaktan başka çareniz kalmıyor.

Öğrenmeden ya da yapmadan sonuç beklemek ise tüccarların değil hayalperestlerin basit kuruntularından ibaret sadece.

Bir ticaret gemisi… Soracağınız sorular şu olacak şirketinize ve kendinize: Bir ticaret gemimin içinde hangi ürünler taşınıyor? Nereye taşınıyor? Hangi denizler üstünde? Ve ne kadar? Ticaret demek, muhasebecilerin oynadığı soyut rakamlı matematiksel işlemleri gerçek hayata geçirmek demektir. Tamamen somut hale gelmiş rakamlardır onlar. Kazanıp kaybetmeyeceğiniz geminizin başarısına bağlı olacak.

3- Ticarette de usta – çırak ilişkisi olduğunu ve öğrenilecek şeylerin asla bitmeyeceğini bil: Kimi yerlerde ticaret bir bilim, kimi yerlerde ise bir sanat olarak geçer. Bence her iki tanım da doğru. O yüzden usta çırak ilişkisinde kendinizi ilk 10 yıl içerisinde sadece çırak olarak görün. Öğrenmeye kapalı değil sonuna kadar açık bırakın kendini. Para işleri de ticaret işleri de dışarıdan göründüğü kadar kolay değildir. Kolay olsaydı başaranlar az kaybedenler çok değil tam tersi bir manzara ortaya çıkardı.

4- Fırsatı ayağına bekleme, fırsatın ayağına koş: Bu kuralı yazmamıza gerek bile yok. Fırsat dediğimiz şey asla kapınızı çalmaz. Zile basıp kaçan haylaz bir çocuktur o. Siz onun peşinden koşacaksınız. Bazen ise sıfırdan onu siz yaratacaksınız. Ticari alanda yürüteceğiniz stratejiler, ortak konumunda diyalog ve verim olarak faydalanacağınız kişiler ve bunların toplamdaki seçimi, fırsatların ne kadar kazandıracağını belirleyen yegane ölçek olacaktır.

5 Tek başına ticarette başarılı olamazsın, unutma: Son hatırlatma ve asla unutulmaması gereken belki de en altın kural. Ticaret bir ağ, bir şebeke işidir. Tıpkı medyanın görselleri bize ulaştırana kadar binlerce kablodan geçmesi gibi, ticaretin de parasal yolları birbirine bağlıdır. Şirketler, yollar, kurallar, ilişkiler derken bunların her birine ayrı özen göstermeli ve tek başına bir yere gelinemeyeceğini iyice bellemeli.

Ticareti Artırmak Mı Yoksa Teknolojiyi Artırmak Mı Daha Önemli? çok ama çok önemli bir soruyu derinlemesine sorduğumuz bu yazımızı okumanızı öneriyoruz değerli parlak fikirler okurları. Bir şirket ya da çalışma sahası içinde hem çağı yakalamak hem de mevcut kazançları koruyup arttırmak adına hangi ölçeğe daha çok ağırlık verilmeli? Ticaret mi asıl olan yoksa teknoloji mi? Soruların cevapları yazımızın içinde meraklı gözleri bekliyor.

Ticareti sadece para işi ve nakit oyunu sananlar kaybettiklerinde ne kadar da yanıldıklarını bir güzel anlıyorlar. Rakibine saygı duyacaksın ve para senin için tüketim nesnesi değil istatistiki bir bilgi olacak sadece. Onu kullanmadan önce yönetmeyi bileceksin. Sabırlı olmak da paraları üst üste koyup bir servet yapmak için en uygun adımların başında geliyor.

Ticarette Başarısız Olanların Ortak Özellikleri 

Ana konumuz ticari işlerde uyulması gereken yükümlülükler ve özen. Bu açıdan baktığımızda ticarette başarısız olanların ortak özelliklerini incelersek nelerden kaçınmamız gerektiğini de iyiden iyice kavramış olacağız demektir.

1- Aç gözlülük: Aç gözlülük, kendini en çok ticaret alanında gösterir. Neden derseniz, paranın somut ve ihtimal olarak en çok döndüğü ve konuşulduğu alan burasıdır. Göstermeniz gereken özen planlara değil paranın kendisine ve daha fazla kazanma aç gözlülüğüne savrulursa çok fazla geç olmadan siz de savrulmaya başlarsınız.

Aç gözlülükten uzak durmalısınız. Evet, her zaman daha fazla kazanma ihtimali vardır. Ancak bir diğer ihtimal de en dibi görmek ve her şeyi bir anda kaybetme ihtimalidir. Gözünüz hırsla körleşmesin. Bir vizyonunuz olsun.

2- Tez canlılık: Ticaret adamı dediğin en az bir rockstar kadar ”cool” olacak arkadaşlar. Paranın kokusunu alınca öyle hemen atlamayacak. Saygın bir iş adamı olarak tüm detayları inceleyecek, gözlemlerde bulunacak, rakamsal verilerle ilgilenecek. Her şey uygun ve mantıklıysa ilk hamlesini yapacak. Yoksa tez canlılık, ticaret alanında sökmez. Sökmediği de geçmiş ve güncel örneklerden ortada zaten.

İşte karşınızda bir ticaret sandığı. Bu sandığı neyle doldurmak niyetindesiniz? Neyle doldurursanız başarılı neyle doldurursanız başarısız bir ticaret adamı olursunuz? Sorular bizden cevaplaması sizden.

3- Tek ben olacağım merakı: En büyük ticaret ağı benim olacak, en birinci ben olacağım gözü dönmüşlüğüyle hareket ederseniz hem dostlarınızı hem de rakiplerinizin saygınlığınızı kaybedersiniz. Bunu yapmayın. Hiçbir zaman tek ben olacağım merakına yenik düşmeyin.

4- Paraya çok fazla güvenme hatası: Ticaret sonunda para kazanabileceğin bir iş, eyvallah. Ama para odaklı bir şey değil. Daha çok ilişki ve strateji gerektiren bir iş. Çevreniz ve irtibatta olduğunuz ağlar sağlam olmalı. Koordinasyon ve iletişim de mutlak surette önemli.

5 Bilgiyle değil hislerle hareket etmek: Ticaret için bilim tanımlamasında bulunmuştuk. Hislerinizle hareket etmek istiyorsanız ticaretle değil medyumlukla ilgilenin arkadaşlar. İnanın ticaretten daha başarılı olacağınız kesin o zaman.

Hepinize başarılı olacağınız sağlam ticaret ağları dileriz! Bir başka yazıda görüşene kadar kendinize ve paranıza iyi bakın.

Yorum yapın