Tüm okurlarımıza merhaba. Bu yazımızda yine emlakçılık mesleğini ve iş kolunu ilgilendiren bir yazımızla birlikteyiz. Ultra lüks ve pahalı olan evleri kiraya vermenin ve satmanın koşullarını sizlerle paylaşacağız.
Yazımızla ilgilenen okurlarımız aynı şekilde sitemizde bulunan Emlakçılık Yapmak İçin Bilmeniz Gereken 5 Şey! konulu makalemize de göz atabilirler.
Bilindiği üzere bir ülke ne kadar zengin ve gelişmiş olursa olsun, içinde her zaman zengin ve fakir insanlar olacaktır. Bu zenginlik ve fakirlik ayrımı da yaşanılan evlere de bir dışa vurum olarak yansımaktadır. Mal varlığı ve para arttıkça insanların giyimleri, konuşmaları, sosyal ve kültürel alışkanlıkları, nitekim son olarak yaşadıkları evler de değişecektir.
Bir emlakçı için en zor olan görevlerden biri ise kendisine gelen ultra lüks evleri kiraya vermek ya da satmayı başarmaktır. Zira hali hazırda bu durumu zor kılan etmenlerin başında Türkiye’nin orta gelirli insanların çoğunluğunu oluşturduğu bir ülke olması. Bununla birlikte ortalama bir fiyatta satışa çıkarılan ya da kiraya verilen evlerin bile alıcı adayları çoktur ancak alıcısı tektir ve o tek alıcı da zor bulunur.
Emlakçılık, hiç şüphesiz insanlarla çokça vakit geçirilen ama başarıyı her defasında yakalayamadığımız mesleklerin başında gelir. Her zaman bir alıcı ihtimali vardır. Ortalama bir evi görmeye gelenler, bazen gün içerisinde 2’i 3’ü bulur. Ancak işin ilk evresidir bu. ”Eve bakmaya gelecekler” cümlesi ile açıklanabilir bu ilk evre.
İnsanlar, başlarını sokacakları evi seçme konusunda her zaman müşkülpesent ve zor karar veren bir yapıdadırlar. Zira ev almak, alışveriş listelerinde en zor olan hengameyi temsil eder. Bundan sonra da araba alıcıları gelir zaten.
Ev almak neden bu kadar zordur? Ve emlakçılar, ortalama bir evi bile satışa çıkartmaya ya da kiraya vermeye neden bu kadar zorlanırlar? Çünkü insanlar, bir evi kiralasalar bile orada en az 1 yılını geçireceklerini bilirler. Bu da çoğumuz için oldukça istikrar ve tam isabet gerektiren bir karardır. Çok rahat ve kendilerine güvenen insanlar dışında toplumun yüzde doksan gibi bir kısmı, ev seçerken son derece seçici ve ağırkanlı davranırlar. Bir emlakçıyı da en çok uğraştıran temel handikap budur.
Ultra lüks ve pahalı olan evleri satışa çıkarmak ya da kiraya vermek ise bir emlakçı için en zor görevlerden biri olsa gerek. Hali hazırda bütçesi, ekonomisi ve kişi başına düşen milli geliri belli olan bir toplumda ultra lüks bir evi söz konusu sahiplerine ”kazasız belasız ve hızla” ulaştırmak kimi durumlarda kırk takla atmayı gerektirir. Peki Türkiye gibi gelişmekte olan ve çoğunluğunu orta sınıfın oluşturduğu bir ülkede ultra lüks ve pahalı bir eve alıcı ya da kiracı bulmak bu kadar zor ve külfet iken nelere dikkat etmeli, nelerden kaçınmalı?
Emlakçılık işinde olan ya da bu işe başlamak isteyen okurlarımız için dikkat edilmesi gereken unsurları adım adım şu şekilde özetleyebiliriz:
- Pahalı evler zor satılır; bu sebeple müşteri bulmak için uzun süre beklemek gerekir. Normal bir emlakçı dükkanı gibi çalışıyorsanız, yani ekonomik bir sınır belirlemeden elinize gelen her evi satmaya uğraş veriyorsanız bu bekleme sürecinde sabırlı davranmanızı salık verebiliriz. Tabi bir yandan dükkanızda alıcısını ve kiracılarını bekleyen evler üstünde çalışmaya devam ederek. Elinizdeki lüks evlere ayda bir müşteri gelecekken, evinizdeki ortalama evlere günde akın akın müşteri gelmeye devam edecek. Bu nedenle işini iyi yapan her emlakçı gibi iyi bir yardımcıya ve iyi bir planlamaya ihtiyacınız olacak.
- Evi hızlıca satabilmeniz için ultra lüks ve pahalı olan evi iyi tanımanız gerek. Ultra lüks evler ise muhtemel surette hacim olarak büyük ve karmaşık bir yapıda olacaktır. Birden fazla banyosu, aynı şekilde birden fazla oturma odası ve salonu olan bu tür evleri avucunun içi gibi bilmek ve gerekli zamanlarda alıcı adaylarına tam tamına anlatmak önemli bir detaydır. Böylece eve bakmaya gelen kiracı ya da alıcı adayları, tam bir tanıtım ile donatılacak ve evi almaya ya da kiralamaya doğru bir adım daha yaklaşmış olacaklardır.
- Ev nerede olursa olsun evin bölgesi övülmelidir. Yükselmekte olan bir bölge değeri tanımında bulunmak, alıcıları etkileyen bir ayrıntıdır örneğin. Ev kadar bölgesi ve çevresi de son derece önem teşkil etmektedir. Bu nedenle ev kadar bölgeyi de tanımalı ve tanıtım aşamalarında bölgenin bilgilerinden de yararlanılmalı.
- Özel afişler hazırlanmalı ve bu afişler dükkanının camlarında sergilenmeli. Kulaktan kulağa yayılan haberler de reklam değeri taşımaktadır. Bu nedenle, elinizde olan ultra lüks ve pahalı olan evlerin büyük posterleri ve afişleri dükkanınızda boy göstermeli. Böylece normal bir ev bakmaya gelen müşteriler bile, lüks ve pahalı bir ev arayan tanıdıklarına sizin dükkanınızdaki ev ilanlarını onlara naklen iletebilir.
- Son olarak emlakçı sitelerine bol bol reklam verilmeli. Ultra lüks ve pahalı evler komisyon ücreti olarak size kat be kat dönecektir. Bu nedenle masrafta kısmayın. Elinizdeki yüksek ölçekli evlerin bir an önce satılmasını istiyorsanız belli başlı web sitelerine ve sosyal medya alanlarına reklam verin.
Size önerebileceklerimiz şimdilik bu kadar. Bir de emlakçılar arasında sıkça söylenen ve tekrarlanan bir söz vardır:
”İyi ev, kendini satar.”