İş anlaşmalarını sağlamak her zaman zordur. Çünkü her zaman alternatif bir yapı ya da düşman bir rakip söz konusudur. Diyebiliriz ki şirketler ve kurumlar arasında gerçekleşen iş görüşmeleri, tıpkı bireysel olarak başvurulan işler gibidir. Bir işi bin kişi ister bir kişi alır. Alın size modern bir kapitalizm sevdası öyküsü!
Şaka bir yana her zaman için bir anlaşmayı sağlamak, o anlaşmanın bozulmasından daha zordur. Çünkü şirketler arası iletişim her zaman gergin bir zincirle birbirine düğümlenmiş durumdadır. Hele ki bazı kritik noktalarda iş anlaşmalarını sağlamak, deveye hendek atlatmak kadar külfetlidir. İnsanlar ve şirketler de bunun farkındadır ve genelde işin psikolojik seviyesine inerek bir taşla iki kuş vurmak isterler. Hem anlaşmayı sağlamak hem de dost bir şirket edinmek.
Anlaşmaların bozulması yeteri kadar profesyonellik kazanamamış ve amatör ruhu çok da bir halt sanan şirketlerin arasını da açar. Onlar sanar ki masaya oturuldu mu iki keskin uç vardır. Ya anlaşma sağlanacak ve dostluk başlayacak ya da perçinlenecek. Ya da anlaşma sağlanamayacak ve düşmanlık baş gösterecek. Maalesef Türkiye topraklarında kapitalizm ve liberal ekonomiye bağlı olarak özel şirketler öyle hızlı ve öyle tepeden inme geldi ki hani tabiri caizse işin raconları öğrenilemedi.
Hala çoğu şirket toplantısı apartman toplantısı kıvamında geçiyor. Bir saygınlık, bir görgü kurallarına uyayım demek yok. Ancak biz yine de böyle bir yazı kaleme almayı uygun gördük. Zira paranın döndüğü ortamlarda ve iş anlaşmalarının konuşulduğu toplantı salonlarında bile her zaman için psikolojik ölçekler son sözü söylemiş oluyor.
Yani maddi ve manevi tüm şartlar olgunlaşmış olsa bile karşı taraf sizi sevmedi mi ya da siz ondan hoşlanmadınız mı o iş bir şekilde yatar. Psikolojinin kökeninde kendini sevdirmek ya da başkasını sevmek, onunla iş yapmak isteği duymak yatar. Yoksa kim yanında yöresinde bulunmaktan hoşlanmadığı bir insanla iş yapmak, iş anlaşması sağlamak istesin? O nedenle çeşitli toplantılarda oynayacağınız psikolojik oyunlar belirleyici olacaktır.
Rakibinizi Psikolojik Olarak Çökertme Teknikleri bazen psikolojik oyunlar oynamak ve ikna sahasında takılmak yetmez. Vahşi kapitalizm ne kadar pırıl pırıl ambalajlarda saklansa da özünde ve arka planında vahşiliğini sürdürmektedir. Bu nedenle de bazen acı ama gerçek konuşmak gerekirse rakibinizi psikolojik olarak çökertmeniz gerekir. Yoksa oyun sürekli halde bir çekişmeye dönüşür ve iki tarafa da para ve zaman kaybettirir. O nedenle rakibinizi psikolojik olarak çökertme tekniklerini onlar bu makale ulaşmadan okumalı ve bir güzel uygulamaya başlamalısınız.
Psikolojik oyunlara yenik düşmemek için o oyunları siz oynayın!
İş Anlaşmasını Sağlamak İçin Yapılabilecek Psikolojik Oyunlar
1- Rest Çekmek:
Daha doğrusu ilk resti çeken tarafın siz olması son derece önemlidir. Genelde iş anlaşmalarını sağlamak tam bir güç gösterisine döner. Herkes ilk adımı ya da çeşitli feragatları karşı taraftan bekler. Sonra işler sarpa sarar ve gönül işine döner adeta. Sen aramadın, sen aramadın asıl diye kavga eden çiftlere döner koca koca şirketler. Bunun önüne geçmek ve iyi bir oyun oynayarak anlaşmayı sağlamak istiyorsanız rest çekmeyi bilin.
Her restin arka planında size ihtiyacımız yok mesajı yatar. O mesajı alan şirket de genelde işi yokuşa sürmeden, yokuştan bayır aşağı inerek sizle anlaşmayı imzalayacaktır. Rest çekmek riskli bir psikolojik oyundur. Ama ne derler bilirsiniz. Risk yoksa anlaşma da yok. Anlaşma yoksa hele, para da hiç yok.
2- Blöf Yapmak:
En az rest çekmek kadar riskli ama anlaşma sağlayıcı bir diğer psikolojik oyun daha. Blöfler iş anlaşmalarının yazılı olduğu kağıtların olduğu masaya onlardan önce serilmelidir. Karşı taraf blöfünüzü görürse işler yolunda gidecektir. Ama burada şirketlerden bahsediyoruz. Tıpkı bir birey organizması gibi davranan kurumlardan. Şirketler de insanlar gibi kıskanır, yalan söyler, utanır ya da salağa yatar. Karşı taraf siz blöf yaparken aptala yatar ve oralı olmazsa o zaman blöfünüz elinizde patlar.
En büyük blöf – başka şirketlerle de görüştüm ya da görüşeceğim demek olacaktır. Ama bunu doğrudan değil dolaylı olarak ima ederek beyan etmelisiniz. Böylece iş anlaşmasına yanaşmayan şirket sizin değerinizi başka şirketlere kaptırmamak adına anlayacaktır. Alan memnun veren memnun olacaktır ve blöfünüz ile hiç olmayacakmış gibi duran bir anlaşmayı sağlamış olacaksınız.
Kadın Çalışanı Olmayan Bir Şirketin Akıbeti Nasıl Olur? psikolojik oyunlarınızda belki de güzel ve seksi bir kadın çalışanı iş anlaşmasını sağlamak için öne sürmek de olabilir. Neden derseniz? Güzelliğin, estetiğin, kadın kokusunun açamayacağı bir kapı yoktur. Eğri oturup doğru konuşalım. Bir kadının, üstelik çalışkan ve güzel bir kadının olduğu her ortamda bir flört rüzgarı eser. Zamanında bir emlakçıyla yaptığım görüşmede sırf evi kadın gösteriyor diye evi satın alan bir adamdan bahsetmişti. Olmaz demeyin. Olur mu olur deyin. Belki de kasmaya gerek yoktur. Belki de güzel bir kadın çalışan akıbetinizi mutlu mesut memnun bir hale getirmek için yeterli olacaktır. Denemeden yaşamadan bilemezsiniz.
3- Etki Altına Alma:
Bu eskiden kasabalarda, köy yerlerinde bile yapılan ve iş bağlamak için her daim tercih edilen bir yöntemdi. Etki altına alma, göz boyama teknikleri. Anlaşmaya yanaşmayan şirketleri, kurumları hediyelere boğmak. Onları şık restoranlarda iş yemeklerine çıkarmak. Birlikte vakit geçirerek ve cebinizden onların kişisel mutlulukları için para harcayarak son sürat hedefe doğru ilerlemek. İşte bunun içindir ki psikolojik oyun olarak 3. seçenek halinde size bunu sunuyoruz.
4- İş hiç önemli değilmiş gibi davranmak:
Önemli olan dostlukmuş, takılmakmış gibi davranmak. Pek tabi ki dümenden. Ya bırakalım bu para pul işlerini, siz nasılsınız önce onu söyleyin diye lafa giren samimiyetsiz amcalar, dayılar var ya. İşte siz onu samimi bir kılıfa uydurarak yapmalısınız. İş sonraki mesele, önemli olan şirketler çeperinde kalıcı dostluklar sağlamak gibi popülist ama gerçekçi ifadeler takınmaya bakın.
Ha bu arada İş Yaparken Kılıfına Uydurmanın Önemi adlı makalemiz de size bu hususta epey yardımcı olacaktır. Psikolojik oyunlar oynamak demek iş yaparken çeşitli kılıfları çeşitli yollarla hedefe yönelik kullanmak demektir. En doğru kılıflarla en doğru sonuçlara ulaşmak sizin elinizde!
El mi yaman bey mi yaman?
İş Anlaşmalarının Görüşüldüğü Toplantılarda Nasıl Davranmalı?
Kesinlikle evvela kaybedecek hiçbir şeyiniz yokmuş gibi oturun o görüşme masasına. Kendinizden emin ve vakar görünün. Ne kadar az heyecan o kadar az panik dalgası demektir. Bu da profesyonel bir görünümün ve sunumun alt yapısını oluşturacaktır.
Bununla birlikte uykunuzu almış, enerjinizi sarmalamış bir şekilde hareket edin. Canlı ve enerjik olun. Esprileriniz olsun ama kıvamında ve yerinde olsun. Çatık kaşlı olmaktan imtina edin. Pozitif olun. Güleç yüzünüz, anlaşma zaten olacak biz sohbetimize bakalım mesajını versin karşı tarafa.
Ve son olarak aceleci davranmayın. Mesela söz konusu anlaşma teklifini, ayrıntılarını, yani ilk sözü karşı tarafın açmasını bekleyin. Bu sayede daha bir cool, daha bir oturaklı görünmüş olacaksınız. Son olarak kibar ve sakin kalmaya bakın ve anlaşma imzalanmazsa da dünyanın sonu olmayacağını anlayın.